Washington, Esed ve eşini de kapsayan Ceaser Yasası’nı yürürlüğe koydu

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Şam’daki bir posteri (Reuters) Esed’in eşi Esma Esed (AFP) ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Şam’daki bir posteri (Reuters) Esed’in eşi Esma Esed (AFP) ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (AFP)
TT

Washington, Esed ve eşini de kapsayan Ceaser Yasası’nı yürürlüğe koydu

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Şam’daki bir posteri (Reuters) Esed’in eşi Esma Esed (AFP) ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Şam’daki bir posteri (Reuters) Esed’in eşi Esma Esed (AFP) ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve eşi Esma Esed dahil olmak üzere Suriyeli üst düzey 39 isim ve kurumu kapsayan ‘Ceaser Yasası’nın ilk aşamasını yürürlüğe koyarken Şam’a yönelik baskı kampanyasını sürdürme sözü verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yaptığı açıklamada, önümüzdeki aylarda daha fazla yaptırım uygulanmasını beklediklerini belirterek, “Esed, Suriye halkına karşı vahşi savaşını bitirmezse, daha fazla yaptırım uygulayacağız” ifadelerini kullandı. Pompeo, uygulanan yaptırımları ‘Esad rejimini savaş kazanmak ve Suriye halkına yönelik zulümleri sürdürmek için kullandığı gelirlerden ve destekten mahrum etmek için yapılan kalıcı ekonomik ve siyasi baskı kampanyasının başlangıcı’ olarak nitelendirdi.
Pompeo, Esed'le çalışan herhangi bir şirkete yaptırım uygulayan Ceaser Yasası’nın yürürlüğe gireceğinin duyurulması kapsamında yasanın henüz yürürlüğe girmeden dahi hali hazırda kırılgan olan Suriye ekonomisini sarstığını ifade etti. Ceasar Yasası’nın ilk aşaması, Suriye Devlet Başkanı Esed ve eşi Esma Esed dahil olmak üzere önde gelen Suriyeli 39 kişi veya kurumu hedef alıyor. Bu arada Esma Esed, ilk kez ABD yaptırımlarının kapsamına dahil edildi.
Yasa, yatırımların uygulandığı kişilerin ABD’deki herhangi bir mal varlığının dondurulmasını öngörüyor. Twitter hesabından yaptığı açıklamada Esma Esed’in ‘Suriye'deki savaşın en ünlü faydalanıcılarından biri haline geldiğini’ belirten Pompeo, “Bugün (dün) Esed rejimine ve dış destekçilerine, Suriye halkına yönelik acımasız eylemlerinin sorumlusu olarak sert ekonomik yaptırımlar uygulanmasına izin veren Ceaser Yasası uyarınca Esed rejimine karşı kalıcı bir yaptırım kampanyası başlatıyoruz. Esed ve rejimi Suriye halkına yönelik vahşi savaşını durdurana ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararında belirtilen siyasi bir çözümü kabul edene kadar daha fazla yaptırım uygulanacak” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan resmi bir açıklamada, Pompeo’nun Ceasar kod adlı askeri polisin çektiği ve kaçırmayı başardığı, ilk kez 6 yıl önce ortaya çıkan fotoğrafların Esed rejiminin hapishanelerde sistematik işkence yaparak ve infazlar gerçekleştirerek işlediği savaş suçlarının delili olarak dünyayı şoke ettiğini söylediği aktarıldı. Pompeo ayrıca Ceaser’ın bu cesurca hareketinin ABD Başkanı Donald Trump tarafından 180 gün önce onaylanan ‘Ceaser Suriye Sivil Koruma Yasası’na ilham verdiğini ve böylece Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarının ve Suriye halkına uyguladığı zulmün hesap verebilirliğini artırmak için sert ekonomik yaptırımlar uygulamalarını sağladığını belirtti. Ceasar Yasası ile öngörülen cezalara ilişkin hükümler dün yürürlüğe girerken yasa, dünyanın neresinden olursa olsun, Esed rejimi ile çalışan herkese seyahat kısıtlamaları veya finansal yaptırımlar uygulanmasını ve Amerikan finans sisteminden dışlanmasını öngörüyor.

Bakan Pompeo açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD Hazine ve dışişleri bakanlıkları, Caesar Yasası ve 13894 sayılı Başkanlık kararnamesi kapsamında 39 ismin yer aldığı listedeki kişilere ve kurumlara karşı yaptırımları uygulamaya koyarken, Esed rejiminin Suriye halkına yönelik zulümlerini ve acımasız savaşı sürdürmesi için gereken gelirlerden mahrum etmek ve dış desteği kesmek amacıyla ekonomik ve siyasi baskı kampanyası başlatıyorlar.”
 Baskı kampanyasının durmayacağı ve önümüzdeki haftalarda ve aylarda da devam edeceğini vurguladığı açıklamasında Pompeo, Esed rejimini ve acımasız savaşını destekleyen, BMGK’nın 2254 sayılı kararında belirtildiği üzere mevcut çatışmaya barışçıl ve siyasi bir çözümün getirilmesini engelleyen kişilere ve kurumlara yönelik daha fazla yaptırım uygulanmasını beklediğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, “Ekonomik ve siyasi baskı kampanyamızı, görüşümüzü paylaşan ülkelerle, özellikle de aynı nedenlerle Esed rejimine uyguladığı yaptırımları üç hafta önce yenileyen Avrupalı ​​ortaklarımızla tam bir işbirliği çerçevesinde hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
Esed rejimini dokuz yılı aşkın bir süredir Suriye halkına karşı kanlı bir savaş yürütmekle suçlayan Pompeo, rejimin ayrıca cinayet, işkence, adam kaçırma ve kimyasal silah kullanımı da dahil olmak üzere çeşitli savaş suçları ve insanlık suçu anlamına gelen sayısız zulüm gerçekleştirdiğini belirtti. Suriye’deki çatışmaların başlamasından bu yana yarım milyondan fazla Suriyelinin hayatını kaybettiğini vurgulayan Pompeo, Suriye halkının savaş öncesi nüfusunun yarısına eşit sayıda 11 milyondan fazla insanın ise yerlerinden edildiğinin altını çizdi.
Beşşar Esed ve rejimi, kanlı savaşını finanse etmek ve evleri, okulları, dükkanları ve halka açık pazarları yok etmek için her ay on milyonlarca dolar harcadı. Bu yıkıcı savaşla insani krizi daha da kötüleştirirken insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelledi ve Suriye halkına acı çektirdi. Pompeo açıklamasında, ABD'nin Esed rejiminin elindeki Suriye halkına insani yardımda bulunmak amacıyla uluslararası ve bölgesel ortaklarla çalışmaya yönelik sözü verdiğini vurguladı.
ABD’nin Suriye halkına en büyük yardımları yapan ülke olduğunu ve savaşın başlangıcından bu yana Suriyelilere yönelik insani yardımlar için 10,6 milyar doların üzerinde harcama yaptığını söyleyen Pompeo, Esed'in kontrolü altındaki bölgelerde dahil olmak üzere tüm Suriye’de istikrarın sağlanması için 1,6 milyar doların üzerinde yardım harcaması yaptığını ifade etti.
Ceaser yasası ve ABD'nin Suriye’ye yönelik diğer yaptırımları, Suriye halkına yapılan insani yardımları ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki istikrar faaliyetlerini kapsamadığının altını çizen Pompeo, “Washington, rejimin kontrolü altındaki bölgelerde bile çeşitli uluslararası ve Suriyeli ortaklarımız aracılığıyla insani yardım sağlamaya devam edecektir” dedi.
Açıklamasında ‘Esed'in bu acımasız ve gereksiz savaşının sona ermesinin zamanının geldiğini’ söyleyen Pompeo, “Esed rejimi ve onu destekleyenlerin önünde bugün basit bir seçim bulunuyor. Ya Suriye’deki güvenlik sorununa, BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi bir çözüme yönelik geri dönüşümsüz adımlar atacaklar, ya da yeni yaptırımlarla yüzleşecekler” şeklinde konuştu.

Yaptırımlar listesindeki Suriyeli kişiler ve kurumlar
Pompeo'nun açıklamasına göre Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve eşi Esma Esed, ABD Başkanı Trump'ın 13894 sayılı Başkanlık kararnamesinin hükümleri uyarınca yaptırımlar listesine dahil edildi. Ayrını şekilde açıklamada ‘vahşetin kurucuları’ olarak nitelendirilen önde gelen Suriyeli iş insanlarından Muhammed Hamşo ve Suriye'de rejim saflarında savaşan İran’ın milis gruplarından Fatımiyyun grubu da bulunuyor. Aynı şekilde Beşşar Esed'in kardeşi ve Suriye ordusunun Dördüncü Tümen Komutanı Mahir Esed ile yine Dördüncü Tümen komutanlarından Gassan Ali Bilal ve Samir el-Dana da yaptırımlar listesine eklendi. Listedeki bir diğer Esed ailesi üyeleri Beşşar Esed'in ablası Büşra Esed ve Mahir Esed’in eşi Manal Esed olurken rejim bağlantılı iş insanları Ahmed Şabir Hamşo, Amr Hamşo, Ali Hamşo, Ranya Dabbas ve Sümeyye Hamşo da yaptırımlar listesinde yer aldı.
Pompeo, ABD yönetiminin yaptırım uyguladığı onlarca kişi ve kurumun, Suriye’deki savaşa barışçıl bir siyasi çözümün getirilmesinin önlenmesinde temel bir rol oynadıklarını ve kendilerini, ailelerini ve çevrelerini zenginleştirirken Suriye halkına karşı Esed rejiminin zulmüne yardım etmiş veya yardımda bulunmayı taahhüt etmiş olduklarını vurguladı.
Pompeo açıklamasında özellikle Beşşar Esed’in eşi Esma Esed’in kocasının ve Ahras ailesi (Esma Esed’in ailesi) fertlerinin desteğiyle Suriye’deki savaşın en ünlü faydalanıcılarından biri olduğunu vurgularken bugün bu kişi veya kurumlarla bağlantılı herkesin yaptırımlara tabi olduğunu belirtti.
Öte yandan ABD Hazinesi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bakanlığın 24 kişi ve kuruma yaptırım uyguladığı belirtildi. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, “Esed rejimi sivilleri rejim yanlısı seçkinlerle değiştirirken ABD eli kolu bağlı durmayacak. Hazine Bakanlığı, Suriye halkının acılarından yararlanmaya çalışan Esed rejimini ve destekçilerini hedef alan araçları ve güçleri kullanmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, birçok lüks konut ve turizm projesini yöneten, diğer şirketlerde çok sayıda hissesi bulunan ve şuan Şam’daki bir bölgede çevre sakinlerinin yetkililer tarafından sürülmesinin ardından ‘Marota City’ adında lüks bir konut projesi yürüten Damascus Cham Holding de dahil olmak üzere Suriye Devle Başkanı Esed ile doğrudan bağlantılı şirketlerin de yaptırımların kapsamına girdikleri belirtildi.
Şam Uluslararası Havaalanı yakınlarında başka bir lüks konut projesi yürüten iki iş insanı Nadir Kalai ve Halid ez-Zubeydi de yaptırımlar listesine eklendi.
 Açıklamada Kalai'nin biri Lübnan'da diğeri Kanada'da olmak üzere iki ayrı telekomünikasyon şirketinin sahibi olduğu da belirtildi. Kalai ayrıca iletişim altyapısı ve çelik yapılar inşa eden Suriye merkezli Castle Yatırım Holding’in de sahibi.
Şam Valisi Adil Enver el-Ulebi de Damascus Cham Holding ve Marota City konut projesinin denetlenmesindeki rolü nedeniyle yaptırımlar listesinde sıralandı. Açıklamada Ulebi’nin 2018 yılında Damascus Cham Holding kısmen veya tamamen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, kuzeni olan işadamı Rami Mahluf ve ona yakın isimlerin sahibi olduğu şirketlerle ortak olan ‘Tributary Damascus Private’ adında anonim bir şirket kurduğu belirtildi. Söz konusu şirket, diğer şirketlerle birlikte Marota City adlı konut projesinin yüzde 51’lik hissesine sahip. Ortak projedeki dört şirketten diğer üçü ise, Rami Mahluf’a ait Ramak Kalkınma ve İnsani Projeler Grubu, El-Kamer Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı, Teymeyt Ticaret Şirketi. Aynı şekilde Rami Mahluf'un kardeşi Ehab Mahluf da yaptırımlar listesinde yer aldı. Bu şirketlerin her biri ortak projeye Suriye hükümetinin yararına finansman sağladı ve sonraki üç yıl boyunca ek katkılar da bulundu.
Açıklamada, bu kişilerin ABD'de bulunan mal varlıklarının dondurulması ve iş ortaklıklarının engellenmesi ve faaliyetlerinin Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) bildirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
OFAC düzenlemeleri genel olarak, ABD'de yaşayan kişilerin veya ikamet eden kişilerin yaptırımlar listesinde adı geçen kişiler ve kurumlarla iş yapmalarını yasaklar. Bununla birlikte söz konusu kişilerle iş yaptıkları ortaya çıkarsa ABD vatandaşı olmasalar dahi bir takım cezalar öngörebilir.



İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba
TT

İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail'e ait bir insansız hava aracının bugün Şam kırsalında, Şam-Beyrut yolu üzerindeki 4. Tümen'e ait kontrol noktası yakınlarında bir aracı hedef aldığını duyurdu.

SOHR yaptığı açıklamada, araçta Lübnan Hizbullah grubunun lideri ve arkadaşı olmak üzere iki kişinin seyahat ettiğini ve akıbetlerinin hala bilinmediğini, ancak Merkezi Haber Ajansı'ndan gelen bilgilerin hedefin hayatta kaldığını gösterdiğini belirtti.

Gözlemevi, 2024 yılının başından bu yana İsrail'in Suriye topraklarını 27’si hava ve 12’si kara saldırısı olmak üzere 39 saldırı düzenlediğini ve bu saldırıların silah ve mühimmat depoları, karargâh merkezleri ve araçlar da dahil olmak üzere yaklaşık 79 hedefin yaralanması ve imha edilmesiyle sonuçlandığını belirtti.

SOHR’un açıklamasına göre bu saldırılarda 131 asker öldü, 57 asker de yaralandı.


İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
TT

İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)

Filistin Televizyonu bugün (Cumartesi), İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında evlerine dönmeye çalışan sivillere saldırması sonucu 15 kişinin öldüğünü ve 30 kişinin yaralandığını bildirdi.

Konuyla ilgili olarak Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (WAFA) bugün "işgal ordusunun Cibaliye kampındaki bir sığınağın girişini bombaladığını ve kamp içinde evlerine dönmeye çalışan vatandaşları hedef aldığını, bunun sonucunda çoğu Kamal Adwan Hastanesi’ne nakledilen onlarca şehit ve yaralı olduğunu" bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre WAFA haberinde: "Günlerdir sürekli bombardıman altında olan kamptaki insani durum felaket boyutunda; kampta kalan aileler kuşatma altında, gıda, su ve ilaç gibi temel yaşam ihtiyaçlardan yoksun, ambulans ve sivil savunma ekipleri kampa ulaşamıyor ve içerideki ceset ve yaralıları alamıyor, bu ise gerçek bir felaketin habercisi" ifadelerini kullandı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dünkü haberinde, Cibaliye mülteci kampındaki İsrail güçlerinin buradaki çatışmaları, 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana ordunun karşılaştığı en şiddetli çatışmalar olarak nitelendirdiğini bildirdi.

Gazete, İsrail güçlerinin Cibaliye 'deki çatışmaların çok yoğun olduğunu ve Hamas'ın "büyük bir direniş" gösterdiğini söylediklerini aktardı.


Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
TT

Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)

Filistin Enformasyon Merkezi (PIC), bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nin güneybatısında şiddetli silah ve patlama seslerinin yankılandığını duyurdu.

Merkez, İsrail güçlerinin birkaç gündür askeri operasyon yürüttüğü Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında da gruplar ve İsrail güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını belirtti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta, Refah şehrinin güneyi ve doğusu yoğun topçu bombardımanına ve helikopter saldırılarına maruz kaldı.

İsrail saldırısında Han Yunus'un doğusundaki Abasan el-Kabira bölgesinde El Farahin kasabası da hedef alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre El Aksa TV, İsrail uçaklarının Refah'ın merkezindeki bir evi hedef alması sonucu dün akşam iki kişinin öldüğünü bildirmişti.

İsrail uçakları ayrıca Cibaliye Kampı'nın batısındaki Faysal bin Fahd Okulu'na çok sayıda füze atarak, bir vatandaşı ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına neden oldu.


El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
TT

El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerini öldürdüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Filistin merkezli Safa haber ajansından aktardığına göre, el-Kassam Tugayları tarafından X platformunda yayınlanan paylaşımda, “Mücahitlerimiz, bir Kassam grubunun çok sayıda askerin barikat kurduğu eve baskın düzenleyerek askerlerle sıfır mesafeden çatışmaya girmesi ve ardından Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda yer alan et-Tanur mahallesi bölgesinde bir anti-personel düzeneğini patlatmasının ardından 15 Siyonist askeri ortadan kaldırmayı başardı” ifadesi yer aldı.

Almsn Haber Ajansı DPA'ya göre açıklamanın devamında, “Aynı bölgede bir Siyonist Merkava 4 tankı Yasin 105 füzesiyle hedef alındı” denildi.

İsrail ordusu, İsrail'in askeri operasyonları sonucunda Gazze Şeridi'nin dört bir yanından yerinden edilen yaklaşık 1,5 milyon Filistinliye ev sahipliği yapan kentte askeri operasyon başlatmanın yansımaları konusunda bölgesel ve uluslararası uyarıların ortasında, pazartesi günü Refah'ın doğusunda bir operasyon başlattı.

İlgili bağlamda Safa haber ajansı, İsrail ordusunun Cibaliye Mülteci Kampı’na yönelik işgalini yedinci gününde de sürdürdüğünü ve bu sabah yerel saatle 9:30'da kampın batı bölgelerine yeniden topçu ateşi açtığını bildirdi. Ajans ayrıca, İsrail işgal güçlerinin günlerdir sağlık ekiplerinin sokaklardaki ölülere ulaşmasını engellediğini de belirtti.


Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
TT

Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)

Hizbullah İsrail ile çatışmalarında zaman zaman yeni silahlar duyuruyor. Son olarak perşembe günü, hedeflerinin üzerine saldırmadan önce füze fırlatan bir insansız hava aracını (İHA) yedi ay önce başlayan gerginlikten beri ilk kez kullandı. Peki, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarında kullandığı bu yeni silahların en öne çıkanları hangileri?

Silahlı saldırı SİHA’ları

Hizbullah, perşembe günü İsrail'in Metula kentindeki bir askeri alana iki adet S-5 füzesi ile donatılmış ‘silahlı saldırı SİHA’sı’ ile operasyon düzenlediğini ve ardından SİHA’nın infilak ettiğini duyurdu. Hizbullah, SİHA’nın tankların bulunduğu bölgeye doğru uçuşunu, iki füze ateşlemesini ve ardından patlamasını belgeleyen bir video yayınladı.

​​Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında başlayan savaşın ardından, İsrail ile karşılıklı bombardıman yapılmasından bu yana ilk kez böyle bir silah kullandığını duyurdu. İsrail ordusu perşembe günü SİHA patlaması sonucu üç askerin yaralandığını açıkladı.

Hizbullah medyası tarafından verilen bilgiye göre SİHA'nın savaş başlığı 25 ila 30 kilogram ağırlığında yüksek patlayıcı içeriyordu.

Askeri analist emekli Tuğgeneral Halil el-Hilu AFP'ye yaptığı açıklamada, bu SİHA’nın öneminin İsrail toprakları içinden saldırı düzenleyebilmesi olduğunu belirterek, Hizbullah'ın ‘kolayca kontrol edilebilen ve radarlar tarafından tespit edilmeden alçak irtifada yavaşça uçabilen İHA’lar’ gönderebilme kabiliyetinden faydalandığını kaydetti.

Hizbullah çarşamba günü, Lübnan sınırına 30 kilometreden fazla uzaklıktaki Tiberya kentinin batısında bulunan bir İsrail üssüne ‘bir dizi saldırı SİHA’sı” ile saldırı düzenlediğini duyurdu. Analistlere göre bu, karşılıklı bombardımanın başlamasından beri İsrail toprakları içinde düzenlenen en derin saldırı oldu.

Güdümlü ve ağır füzeler

Hizbullah son haftalarda, askeri mevzileri ve araçları hedef almak için İHA’lar ve güdümlü füzeler kullandığı ‘karmaşık’ olarak tanımladığı saldırılar düzenlediğini duyurdu.

Hizbullah ayrıca son zamanlarda İran yapımı Burkan ve Elmas ile adını 2015 yılında Suriye'de öldürülen bir Hizbullah komutanından alan Cihad Muğniye gibi güdümlü ve ağır füzeler kullandığını da açıkladı.

 İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

Hilu ayrıca, Hizbullah'ın halen ağırlıklı olarak 5 ila 8 kilometre menzile sahip Kornet tanksavar füzelerine güvendiğini ve bunları daha uzak mesafelerde de kullanabileceğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Hizbullah diğer yandan Demir Kubbe'yi atlatan ve sadece tanklar tarafından durdurulabilen bir başka zırh delici güdümlü füze olan Rus Konkurs füzesini de kullanıyor.

Hizbullah'ın büyüklüğü tam olarak bilinmemekle birlikte son yıllarda gelişen devasa bir silah cephaneliği bulunuyor. Hizbullah birçok kez İsrail'in derinliklerine ulaşabilen çok sayıda gelişmiş silah ve füzeye sahip olduğunu açıkladı.

Son yedi aydır Hizbullah ve İsrail, analistlerin deyimiyle, her iki tarafın da birbirlerinin saldırı yöntemlerini ve askeri taktiklerini test ettiği günlük bir yıpratma savaşı yürütüyor.


Hizbullah operasyonlarında ‘taktiksel’ gelişme

 Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
TT

Hizbullah operasyonlarında ‘taktiksel’ gelişme

 Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)

Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar, Hizbullah’ın operasyonlarındaki ‘taktiksel’ gelişmeyle daha önce görülmemiş bir gerilime tanık oluyor. Ancak bu durum, görüldüğü üzere ‘daha geniş kapsamlı bir savaşın çatısı altında’ kalmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz saatlerde Lübnan'ın iç kesimlerinde, ilki güneyde Sayda bölgesinde, ikincisi ise Lübnan'ı Suriye'ye bağlayan uluslararası yol üzerindeki Bekaa Vadisi'nde olmak üzere iki suikast kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre ilk saldırıda bir Hizbullah üyesi ve iki Suriyeli çocuk öldürülürken, Mecdel Encar'daki ikinci saldırıda bir el-Kassam Tugayları yetkilisi hedef alındı. Hizbullah suikastlara birkaç operasyonla karşılık verdi. Bunlardan biri insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan hava saldırısıyla Catun'daki topçu taburu karargahının, diğeri ise 50 Katyuşa roketiyle Suriye'nin Golan bölgesindeki Tsnobar lojistik üssünün hedef alınmasıydı.

Uzmanların kanaatine göre Lübnan'ın güney cephesinde artan gerilimin, ABD ve İran'ın çatışmaların genişlemesine karşı çıkan kararlarıyla ilgili nedenlerden dolayı ‘daha geniş kapsamlı bir savaşın çatısı altında’ kalması bekleniyor.


‘Amerikan limanı’ faaliyete geçerken Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar şiddetlendi

 ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
TT

‘Amerikan limanı’ faaliyete geçerken Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar şiddetlendi

 ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)

ABD'nin Gazze açıklarındaki yüzer limanına nakledilen ilk yardımlar, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde dağıtılmaya başlanırken, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de 27 Ekim'de kara harekâtının başlamasından bu yana yaşanan çatışmaların ‘en şiddetli boyuta ulaşabileceğini’ bildirdi.

Bu atmosferde ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki yetkililer, Tel Aviv'i Washington'un Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme ve Ortadoğu'da kalıcı barışı sağlama vizyonunu benimsemeye ikna etme fırsatlarını tükettiklerini ve iki tarafın her zamankinden daha uzak hale geldiğini düşünüyor.

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı bilgiye göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri yönetimin insan kayıplarının yanı sıra yılda yaklaşık 5,4 milyar dolara mal olacağını gösteren bir ordu raporu nedeniyle, Gazze Şeridi üzerinde askeri yönetim uygulama planına alternatif aramaya karar verdi..


Cenin Taburu'nun komutanlarından biri İsrail'in Cenin'e düzenlediği hava saldırısında öldürüldü

Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
TT

Cenin Taburu'nun komutanlarından biri İsrail'in Cenin'e düzenlediği hava saldırısında öldürüldü

Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)

İsrail ordusu dün akşam (Cuma) bir savaş uçağının Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’nda bir evi bombaladığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre Cenin'deki bombalama eylemi saldırı planlayan bir hücreyi hedef aldı. Filistinli medya kuruluşları daha sonra ölen kişinin İslam Hamayse adlı Cenin Taburu komutanı olduğunu bildirdi.

İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri’ne bağlı Cenin Taburu, Komutan İslam Hamayse’nin öldürüldüğünü duyurdu.

Filistin Sağlık Bakanlığı ise İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda bir Filistinli’nin öldüğünü ve sekiz kişinin de yaralandığını açıkladı.

Bakanlık açıklamasında sekiz yaralıların durumunun ‘stabil’ olduğunu ve iki hastanede tedavi gördüklerini bildirdi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Durumu stabil olan beş şarapnel yaralanması Cenin Devlet Hastanesi'ne, durumu stabil olan üç yaralanma ise İbn Sina Hastanesi'ne ulaştı.”

İsrail ordusu, operasyonun savaş uçakları ve bir helikopter tarafından gerçekleştirildiğini ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden çok önce şiddet olaylarının arttığı Batı Şeria'da nadir görülen bir olay olduğunu belirtti.

Ordu, militanlar tarafından operasyon merkezi olarak kullanılan bir yerleşkeyi vurduğunu ve Hamayse'nin İsraillilere yönelik birçok saldırıdan sorumlu olduğunu söyleyerek öldüğünü doğruladı.

İsrail ordusu ayrıca, saldırının ‘yakın bir tehdidi bertaraf etmek için gerçekleştirildiğini’ ifade etti, ancak hangi tehdit konusunda bilgi vermedi..


ABD elçisi: "İslamcılar" bizim ve Sudanlılar için bir sorun

ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
TT

ABD elçisi: "İslamcılar" bizim ve Sudanlılar için bir sorun

ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)

ABD'nin Sudan özel elçisi Tom Perriello dün (Cuma) yaptığı açıklamada, devrik rejimin destekçileri olan İslamcıların mevcut sahnedeki varlığının "bizim ve Sudanlılar için büyük bir sorun teşkil ettiğini" söyledi. Perriello: "Ordu içinde savaşçılar olduğunu biliyoruz ve ülke dışından gelip savaşa katılanlar da var" ifadelerini kullandı. Kenya'nın başkenti Nairobi'de bir grup Sudanlı ile yaptığı toplantıda Perriello, ülkesinin kurumları ve bireyleri etkileyecek yaptırım silahının kullanımını genişleteceğini ve bunların çeşitli ülkelerdeki çalışmalarını etkileyeceğini belirtti. Perriello, "Vahim sonuçları olacağı nedeniyle" El Fashir'e askeri müdahaleye karşı Hızlı Destek Kuvvetleri’ne güçlü uyarılarda bulunduğunu belirtti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ise El Faşhir'in saldırıya uğraması halinde insani bir felaket yaşanabileceği uyarısında bulundu.


İsrail, Uluslararası Adalet Divanı önünde Güney Afrika'nın ‘soykırım’ suçlamalarına yanıt veriyor

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
TT

İsrail, Uluslararası Adalet Divanı önünde Güney Afrika'nın ‘soykırım’ suçlamalarına yanıt veriyor

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)

İsrail bugün Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde, Güney Afrika'nın Refah'taki askeri operasyonla Gazze Şeridi'ndeki ‘soykırımı’ devam ettirdiği yönündeki suçlamalarına cevabını sunacak.

Pretorya, UAD'dan İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu söylediği Refah saldırısını durdurmasını talep etti.

İsrail daha önce uluslararası hukuka bağlılığının ‘sarsılmaz’ olduğunu vurgulamış ve Güney Afrika'nın açtığı davayı ‘tamamen temelsiz’ ve ‘ahlaki açıdan iğrenç’ olarak nitelendirmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın son kalesi olarak gördüğü Refah'ta geniş çaplı bir kara harekâtının Hamas’ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu söylüyor.

İsrail dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, yoğun nüfuslu bu kente yönelik geniş çaplı bir saldırıya karşı uluslararası uyarılara rağmen, Refah'taki kara operasyonlarını ‘yoğunlaştıracağını’ duyurdu. İsrail'in Refah'ta ‘insani bir felaketi’ önlediğini düşünen Netanyahu, ofisi tarafından Arapça olarak yayınlanan açıklamasında “Şu ana kadar Refah'taki yaklaşık yarım milyon insan çatışma bölgelerinden tahliye edildi. Bahsettikleri insani felaket gerçekleşmedi ve gerçekleşmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise Refah'taki askeri operasyonun ‘takviye kuvvetlerin girişiyle devam edeceğini’ duyurdu.