Twitter, Trump'ın paylaşımına kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle yeni bir etiket ekledi

ABD Başkanı Donald Trump. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump. (AFP)
TT

Twitter, Trump'ın paylaşımına kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle yeni bir etiket ekledi

ABD Başkanı Donald Trump. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump. (AFP)

Twitter, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni paylaşımına, ağın kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle “kötü davranış” etiketi ekledi.
AFP’nin haberine göre Trump, polis şiddeti ve ırkçılığa karşı haftalardır devam eden gösterilere ilişkin Twitter’da yaptığı paylaşımda “Başkanınız olduğum sürece Washington DC'de asla özerk bölge olmayacak. Bunu denemeye kalkarlarsa ciddi bir güçle karşılaşacaklar”  ifadelerini kullandı.
Trump’ın paylaşımı dün gece Beyaz Saray yakınındaki bir grup göstericinin eski başkanlardan Andrew Jackson'ın heykelini yıkmaya çalışması ve bölgede bir "özerk bölge" kurmak istemesine tepki olarak geldi. 
DPA’ya göre Twitter’ın eklediği işaret, söz konusu paylaşıma beğeni veya yorum yapılamayacağı anlamına geliyor.

Trump ve Twitter krizi geçen ayın sonunda, şirketin ilk kez Trump’ın bazı paylaşımlarını inceleme altına almasıyla başlamıştı. Twitter, Trump'ın e-posta yoluyla oy kullanmanın seçimlere hile karıştırılmasına yol açacağından bahsettiği iki paylaşımının altına da uyarı etiketleri eklemişti.
Söz konusu etikette, “Bu konu hakkındaki gerçekleri öğrenin” uyarısı yer alıyordu. Etikete tıklatıldığında kullanıcılar, Trump’ın iddialarını çürüten Twitter mesajlarının ve haberlerin bulunduğu bir sayfaya yönlendiriliyor.
Buna karşılık Trump, sosyal medya platformlarının paylaşımlardan hukuki olarak sorumlu tutulmasını öngören bir kararname imzaladı. Söz konusu adımın “ABD tarihinde ifade özgürlüğünün karşılaştığı en büyük tehlikelerden birisini yenmek için” atıldığını öne sürdü.
Twitter da yeni bir hamleyle Trump'ın çeşitli paylaşımlarına "şiddeti yüceltme" etiketi eklemişti.
ABD Başkanı daha sonra yaptığı paylaşımlarda beyaz bir polis memurunun dizini boynuna bastırması sonucu nefessiz kalarak ölen siyahi Amerikalı George Floyd'un ölümünden sonra Minneapolis'teki protestoların artmasıyla ilgili yorumlarda bulundu.

Trump yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Bu eşkıyalar, George Floyd'un anısını kirletiyor ve ben bunun olmasına izin vermem. Az önce Minnesota Valisi Tim Waltz ile konuştum ve ordunun her şekilde yanlarında olduğunu söyledi. Herhangi bir zorlukta kontrolü sağlayacağız ancak yağma başladığında silahlar ateşlenir.”
Twitter Trump’ın bu paylaşımını devam et işaretine tıklamadan açılamayacak şekilde gizleyerek bir uyarı işareti ekledi. Ayrıca beğeni veya yorum yapılmasını engelledi. Etikette “Bu tweet şiddeti övmekle ilgili Twitter kurallarını ihlal etti” uyarısı yer aldı.



Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
TT

Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, bugün Sudan'ın el Faşir kentinde yaşanan şiddeti kınayarak, bunu uluslararası toplumun durdurmadaki başarısızlığının bir "sicil lekesi" olarak nitelendirdi.

Cenevre'de, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kentteki durumla ilgili özel oturumu öncesinde konuşan Türk, "El Faşir'deki kan lekeleri uzaydan bile görüldü" dedi ve "uluslararası toplumun sicilindeki leke daha az belirgin, ancak sonuçları daha az önemli değil" ifadelerini kullandı.

Volker Türk, "İnsanları hayvan yemi ve fıstık kabuğu yemeye zorlayan boğucu kuşatma konusunda defalarca uyardık" diye devam etti. Ofisimizin, "insanların açlıktan öldüğü bir dönemde yaygın kıtlık konusunda uyarıda bulunduğunu ve şehrin Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin bir katliama yol açacağı konusunda uyardığını" belirtti.

"Toplumun harekete geçme görevi var. Çok fazla poz ve gösteri var, ama eylem çok az ... Bu vahşete, tüm nüfusu boyunduruk altına alıp kontrol altına almaya yönelik bu bariz kaba kuvvet gösterisine karşı durmalıyız" diye vurguladı.

Devletleri, el Faşir ve çevresindeki bölgelerde sivillerin insani yardım ve korumaya erişimini sağlamaya ve "bu çatışmada uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunu ihlal eden herkesin hesap vermesini sağlamak için ortak çaba göstermeye" çağırdı.

Şöyle devam etti: "Ekibim, yasal işlemlerde kullanılabilecek ihlal kanıtları topluyor" diyen Trump, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin durumu yakından izlediğini belirtti" dedi. Ayrıca, "Bu çatışmaya dahil olan herkes şunu bilmeli: Sizi izliyoruz ve adalet yerini bulacak" diye ekledi.


Beyaz Saray: Trump, Davos 2026 forumuna katılmayı planlıyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Beyaz Saray: Trump, Davos 2026 forumuna katılmayı planlıyor

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

Beyaz Saray'dan bir yetkili bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın gelecek yıl İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplantısına katılacağını doğruladı.

İş dünyası ve siyaset liderleri bu toplantıda acil küresel zorlukları müzakere ediyor.

2025 yıllık toplantısı, Trump'ın göreve başlama günü olan 20 Ocak'ta başladı ve birkaç gün sürdü. Trump, katılımcılara video bağlantısıyla hitap etti.


BBC ölüm kalım mücadelesi veriyor: Başbakanın soruna odaklanma vakti geldi

(Reuters)
(Reuters)
TT

BBC ölüm kalım mücadelesi veriyor: Başbakanın soruna odaklanma vakti geldi

(Reuters)
(Reuters)

Alan Rusbridger 

Peki şimdi ne olacak? BBC'nin en üst düzey iki yöneticisi neredeyse imkansız sayılabilecek görevlerinden istifa etti. Kuruluşun yönetimi neredeyse gülünç bir karmaşa içinde. Ve BBC'ye son duasını okumaktan memnuniyet duyacak bir popülist hükümetin 4 yıl içinde işbaşına gelme ihtimali çok yüksek. 

Bunları göz önünde bulundurursak, görevinden ayrılan genel müdür Tim Davie veya haber direktörü Deborah Turness'in yerine kim geçmek ister ki? Dünyanın en büyük haber kuruluşlarından birine liderlik ederken aynı zamanda 5,4 milyar sterlinlik bir uluslararası şirketi de yönetebilecek habercilik becerisine ve cesarete kim sahip? Ve onlara kim arka çıkar? 

Geçtiğimiz hafta bazen histerik şekilde yapılan haberlerden, BBC'nin Birleşik Krallık'ta hâlâ açık ara en güvenilir haber kuruluşu olduğunu asla tahmin edemezsiniz. ABD'de ise son dönemde aylık izlenme rakamları 77 milyona ulaşan BBC, Weather Channel'ın ardından en güvenilir ikinci haber kaynağı konumunda. 

Kuruluşun ideolojik ve ticari düşmanları için bunların hiçbir önemi yok. Onlar en çok BBC'nin zayıflamasını ya da yok olmasını ister. Ve sözümona sızdırılan "dosya" (24 yıl önce gazeteciliği bırakıp kurumsal halkla ilişkiler alanında çalışmaya başlayan Michael Prescott adlı birinin kaleme aldığı) onlara tam da ihtiyaç duydukları silahı vermiş oldu.

Bir yıl önce yayımlanan ve artık BBC iPlayer'dan kaldırılan Donald Trump'la ilgili Panorama belgeselindeki tek bir kötü kurgu, Davie ve Turness'a ölümcül darbeyi vurdu. İsyancıların Capitol Hill'ı bastığı gün Trump'ın yaptığı konuşmadan iki ayrı bölümünün birleştirildiği bu kurgunun profesyonellik dışı ve savunulamaz olduğunu hepimiz kabul edelim.

BBC, bir saatlik belgeselin o kısmını yeniden kurgulamalı, hatasını kabul etmeli ve programı yeniden yayımlamalıydı. Bunu yapmadılar, gerisi de malum. 

Hatalı kurgu kendi başına kesinlikle yanıltıcıydı. Ancak 6 Ocak'ta Trump'ın davranışlarını yargılayan Kongre, Senato ve yargı mercileri, konuşmanın ardından patlak veren isyanda Trump'ın gerçekten de önemli sorumluluğu olduğu sonucuna varmıştı. Dolayısıyla kimse o gün yaşanan maskaralığın hikayesini yeniden yazmaya kalkışmamalı. 

Yakın zamanda belgeselin tamamını izledim ve o hatayı bir kenara bırakırsak, bu tam da BBC'nin tanındığı ve güvenildiği türden bir gazetecilik. Yapım, Trump'ın başkanlığının ne anlama gelebileceğini öngörüyor (ve anlaşılan o ki bunu bir nebze de hafife alıyor). Diğer yandan onun popülerliğinin ve yeniden seçilme ihtimalinin yüksek olmasının sebeplerini de ayrıntılı şekilde inceliyor. 

Dolayısıyla bu, (Trump'ın sözcüsünün iddia ettiği gibi) BBC'nin "yüzde 100 sahte haber" yaptığını kanıtlayan bir delil değildir. Geçen hafta heyecanlı bir Telegraph köşe yazarının cırlayıp durduğu gibi BBC'nin "hemen hemen önemli her konuda yanlış" olduğunu da kanıtlamaz. Eski bir başbakanın insanları lisans ücretini ödemeyi reddetmeye çağırması için iyi bir bahane de değildir.

Prescott, BBC'nin bu Panorama belgeselini Kamala Harris hakkında eşit derecede "saldırgan" bir yapımla dengelemediği için "şoke olduğunu ve endişelendiğini" söyleyerek aslında kendini ele verdi. Onun editoryal "denge" anlayışı bu. Belki de kurumsal halkla ilişkiler işine devam etmelidir.

BBC'nin Panorama belgeselinin geri kalanını savunurken hatasını kabul etmekte neden bu kadar yavaş davrandığını anlamak güç. BBC kaynakları aslında durumla ilgili bir açıklamanın hazırlandığını ancak yönetim kurulunun bunu imzalamayı reddettiğini söylüyor. Böylece Trump, Boris Johnson ve BBC'yi sevmeyen küçük bir grubun bu boşluğu doldurmasına zemin hazırlanmış oldu.  

BBC'nin yeni sayılabilecek Yönetim Kurulu Başkanı Samir Shah'ın önünde artık devasa bir görev var. Yeni bir genel müdür ve haber direktörü atamak zorunda. 21. yüzyılda gazetecilik yapmak hakkında neredeyse hiç deneyimi olmayan bir kurula başkanlık ediyor. Kraliyet Tüzüğü'nün (BBC'nin editoryal bağımsızlığının tanındığı ve kamuya karşı yükümlülüklerinin belirlendiği anlaşma –çn.) yenilenme sürecini yönetmesi gerekiyor. Hükümetle BBC'nin nasıl finanse edileceği hakkında uzlaşmak zorunda. Ve muhtemel bir popülist hükümet ya da koalisyon tarafından sessizce ortadan kaldırılmaması için BBC'yi gelecekte olabileceklere karşı dayanıklı hale getirmeli. 

Shah'ın Keir Starmer'la hiç tanışmadığı söyleniyor, bu da başbakanın öncelikleri hakkında bir şeyler anlatıyor.

Bu neden önemli? Dünya çapında popülist ve otoriter liderlerin kamu medya kuruluşlarını hızla zayıflatmaya veya ortadan kaldırmaya çalıştıklarını gördük. Steve Bannon'ın ifadesiyle, gündemi saçmalıklarla meşgul edip insanların kime veya neye inanacağını şaşırmasına yol açmak onların işine geliyor. 

Tüm sosyal medya mecralarının birkaç milyarderin elinde toplanması, bu kişilerin de sonra hizaya girmesi onların işine geliyor. Ana akım medyanın çoğunun ekonomik açıdan can çekişmesi ve bu kuruluşların sahipliğinin giderek daha az sayıda taraf arasında paylaşılması da onların işine geliyor.  

BBC'nin yaşadığı güçlükleri geçen hafta büyük keyifle haber yapan The Telegraph'a bakmak yeterli. Gazetenin eski sahiplerinden biri hapse girdi. Sonraki sahiplerin ise (tuhaf, ortalıkta çok görülmeyen vergi kaçakçıları) adeta yürüyen birer iflas vakası oldukları ortaya çıktı. Gazete son iki yıldır arafta sıkışıp kalmış durumda, talep edilen fiyatı ödemeye istekli alıcıların dürüstlüğünü öfkeyle sorguluyor. Tepeden bakan bu konumlarından gazetenin yazarları yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte devasa bir gazetecilik üretimini ayakta tutan finansman modelini yerle bir etmeye çalışıyor. Ve yakın zamanda yapılan bir YouGov anketine göre bu model, güvenilirlikte The Telegraph'ı tam 20 puan farkla geride bıraktı.

Ya da BBC'yi yok etmek için yıllardır, hatta onlarca yıldır kampanya yürüten Murdoch'lara bakın. BBC'nin etik ve editoryal başarısızlıkları, Murdoch diyarında son 25 yılda yaşanan çılgınlık, sahtekarlık ve suç teşkil eden aşırılıkların yanında devede kulak kalır. Yöneticiler hapse giriyor. Hukuki masraflar ve tazminatlar için kelimenin tam anlamıyla milyarlarca dolar ödeniyor. 2020'de Trump'ın yenilgisi hakkında kasten yalan yayın yaptıklarını da itiraf ettiler. Ticari ve siyasi sebeplerle olduğu kadar gazetecilik amaçlı casusluk faaliyetleri için özel dedektif ordusu tuttuklarına dair iddialar da var; bunları tabii ki reddediyorlar. 

Üstelik henüz ölçülü, olgulara dayalı habercilik ve analiz yerine bölünmeyi, gürültüyü, öfkeyi ve uyumsuzluğu teşvik eden Büyük Teknoloji algoritmalarından söz etmedik bile.

Trump'ın basın sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı'nın Davie ve Turner'ın "yozlaşmış" sözde gazeteciler olduğu yönündeki suçlamasını dün gece neşeyle retweetledi ve insanlara BBC yerine GB News izlemeleri talimatını verdi. Nigel Farage buna bayılırdı.

Önümüzde bir tercih var. Bir ölçü hissiyatını yeniden kazanabilir ve BBC'nin kuşkusuz kısmen kendi hatası nedeniyle içine düştüğü bu çukurdan çıkma çabasını destekleyebiliriz. Ya da istersek, bilgi kaosuna sürüklenerek, çöküşün eşiğine gelmiş ABD medya ortamına benzer bir düzeni benimseyebiliriz.

Artık Starmer'ın bu meseleye dikkatini vermesinin vakti geldi. Zira müstakbel siyasi rakipleri çoktan bunu yaptı. 

Independent Türkçe, independent.co.uk/voices