İran: Ölüm vakaları sıçrama yaptı tedbirler sıkılaşıyor

Tahran’daki bir hastanenin otoparkında tedavi gören hastalar (Sosyal medya)
Tahran’daki bir hastanenin otoparkında tedavi gören hastalar (Sosyal medya)
TT

İran: Ölüm vakaları sıçrama yaptı tedbirler sıkılaşıyor

Tahran’daki bir hastanenin otoparkında tedavi gören hastalar (Sosyal medya)
Tahran’daki bir hastanenin otoparkında tedavi gören hastalar (Sosyal medya)

Tahran yönetimi, son 75 gün içerisinde ölüm vakalarının sıçrama yapması sebebiyle salgının ikinci dalgasını önlemek için kısıtlamaları yeniden sıklaştırma kararı aldı.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, son 24 saat içinde test sonuçları pozitif çıkan 2 bin 613 yeni vaka ile birlikte ülkedeki Koronavirüs vaka sayısı toplamının 243 bin 51’e yükseldiğini açıkladı.
Bakanlık Sözcüsü Lari düzenlediği günlük basın toplantısında, 160’ı yeni olmak üzere salgın kurbanlarının toplam sayısının 11 bin 731’e yükseldiğini, hastanelerde tedavi altına alınan ve durumu kritik olan 3 bin 201 vakanın bulunduğunu ve bin 468 kişinin ise hastalık teşhisi konulduktan sonra hastanelerde tedavilerine başlandığına dikkat çekti.
İran Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, 9 eyaletin kırmızı renkte olduğu, ancak İranlı yetkililerin haftalardır kırmızı kategoride gösterdikleri ülkenin güney batısında yer alan Ahvaz eyaletindeki vefat sayılarında “belirgin bir düşüş” gözlemlendiğine dikkat çekildi. Bakanlık, 6 eyaletin alarm durumunda olduğuna belirtilen Tahran’ı bunların arasına dahil etmedi.
İranlı yetkililer tarafından bildirilen rakamlar, dün itibariyle 1 milyon 820 kişiye Kovid-19 virüs teşhisi yapıldığına, 204 binden fazla hastanın iyileştiğine işaret ediyor. Mehr Haber Ajansı’nın Sağlık Bakanlığı’ndaki Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısı Muhsin Ferhadi’den naklettiğine göre, vaka sayılarındaki artışın devam etmesiyle birlikte yetkililer Tahran’ın bazı bölgelerinde kısıtlamaları yeniden yürürlüğe koyuyor. Ferhadi, “Tahran’da bir değişiklik gözlenmedi. Ancak bu seyir devam ettikçe bazı kısıtlamaların yeniden yürürlüğe konması bekleniyor” ifadelerine yer verdi.
Basında yer alan haberlerde, dün Tahran’daki kütüphanelerin büyük bir kısmının Koronavirüs salgınını önlemek amacıyla kapatıldığı bilgisine yer verildi.
Öte yandan, İçişleri Bakanı Yardımcısı, başkentteki toplu taşıma araçlarında çalışan 600 işçinin salgından etkilendiğini açıklayarak, toplu taşıma aracı kullanan şoförlerden 150 çalışanın virüse yakalandığına ve bunlardan 9’unun hayatını kaybettiğine, ayrıca salgından etkilenen 450 taksi şoföründen 35’inin vefat ettiğine dikkat çekti.
Fars Haber Ajansı, Tahran’daki en büyük mezarlıklardan biri olan “Bihişt-i Zehra” Mezarlığı Genel Müdürü Said Hal’ın, ölüm vakalarının benzeri görülmemiş bir şekilde artış gösterdiğini ve “Tahran’ın zor koşullara yeniden döndüğü” konusundaki uyarısını nakletti. Müdür Hal, Tahran’daki vaka sayılarını, “İran’ın tamamıyla mukayese etmenin mümkün olamayacağı” konusunda uyararak, “Son 75 gün içinde vefat vakalarında kayda değer bir artış yaşandığını görüyoruz. Durum endişe verici boyutta. Eğer kurallara uyulmazsa Tahran zor koşullara yeniden dönecek.” ifadelerine yer verdi. Bununla birlikte, İranlı yetkililer Tahran’daki vefat sayısı hakkında açıklama yapmaktan kaçınıyor.
Buna ek olarak, İran Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, yurtdışına maske ihracatının geçici bir süreyle durdurulduğu bildirildi. ISNA Haber Ajansı, Bakanlık’taki Koronavirüs salgını sorumlusunun, maske üreticilerine hammadde ve kumaş tedarik edildiği yönündeki ifadelerine yer verdi.
İran Eğitim Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından belirlendiği üzere 5 Eylül’de başlaması planlanan yeni eğitim-öğretim yılının başlangıç tarihini değiştirme olasılığını dikkate alabileceğini açıkladı. Eğitim Bakanı Muhsin Hacı Mirzayi, “Milli Kurul’un kararı, 5 Eylül’de okulları açmaya yönelikti, ancak yeni kararları takip ediyoruz” dedi.
Bu arada, “Mesih Danişveri” hastanesinin otoparkında oksijen tüplerinin yanında görüntülenen, durumu stabil Koronavirüs hastalarının basına sızan fotoğrafları tartışmalara yol açtı. Fotoğrafta, bir hastanın sandalyede oturduğu ve önünde birkaç tane oksijen tüpünün bulunduğu görülüyor. Fotoğrafın diğer yarısında ise arabasının içinde oksijen soluyan başka bir hasta görülüyor.
Devrim Muhafızları’na bağlı Tesnim Haber Ajansı, söz konusu hastanedeki salgın hastalıklar bölümü başkanının, “Şu anda hastanede boş yatak bulunmuyor” şeklindeki ifadelerini aktardı. Epidemiyoloji Bölüm Başkanı, fotoğraf hakkındaki yorumunda, “Yataklar hazır edilinceye kadar hastalar bekletiliyor, daha sonra içeriye naklediliyor. Böylece en azından ihtiyaç duydukları oksijeni alıyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, önceki gün İran televizyonu tarafından iletişim ağları hakkında yayınlanan bir haberle birlikte geldi. Haber, bir hastanın düğün gecesi nasıl hastalığa yakalandığı hakkında doktorların konuşmalarını gösteriyordu. Twitter kullanıcıları, “hasta mahremiyetine saygı göstermedikleri ve tıbbi kuralları ihlal ettikleri için” doktorları ve bunu konuşmayı haber yapan televizyon kanalını eleştirdiler.



Reisi'nin yokluğunun ardından İran

Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
TT

Reisi'nin yokluğunun ardından İran

Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)

Velid Fares

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, Dışişleri Bakanı ile birlikte helikopter kazasında hayatını kaybettiğini duyuran açıklamanın mürekkebi kurumadan, ölümünden kimin sorumlu olduğuna dair anlatılar başladı. Helikopterin zorunlu inişi gerçekten teknik nedenlerden mi kaynaklanıyordu, yoksa birisi motora sabotaj mı yapmıştı?

Haberlerin çoğu, teknik bir arızanın bir felakete dönüşen bu zorunlu inişe yol açtığı sonucuna varıyor. Ancak pek çok soru hâlâ soruluyor ve bunlar arasında şunlar da var; bu helikopter nasıl düştü, Cumhurbaşkanına eşlik eden iki helikopterden ikisi de neden zorunlu iniş alanına bakmadan yolculuklarına devam ettiler? Bazıları, kötü hava koşullarına rağmen kışın bile bu koridorun sürekli uçak ve helikopterler tarafından kullanıldığını söylüyorlar. Dolayısıyla ya bu olay benzersiz ya da olayların seyrini bu yöne iten yıkıcı bir el var.

Nihai raporların sonuçları ne olursa olsun, bu durum, İran rejimi içindeki kanatlar arasındaki güç tartışması çerçevesine giriyor. Bu kanatların ilki ölen Cumhurbaşkanı’nın devlet başkanı konumundayken başını çektiği kanattır. Kaynaklara göre Reisi, başkanlığını yaptığı devlet kurumlarının daha yetkili olması için çalışıyordu. Diğer kanat ise Dini Lider'in kanadı ve yüksek Humeyni otoritesi onun elinde. Yeni cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi yaklaşırken kanatlar arasındaki mücadele yoğunlaşmıştı ve Hamaney'in ölümüyle yerine geçecek yeni ismin bulunması için çalışmalar yapılıyordu. Bilgiler, Humeyni Otoritesinin başındaki ismin, yerine oğlu Mücteba Hamaney'i önerdiğini söylüyor. Ancak diğer kaynaklar, Reisi'nin Veliyyi Fakih’in halefi olmaya hazırlandığını, bunun da iki kanat arasında çatışmaya yol açtığını söylüyorlar.

Anlaşmazlık konularından biri de 2014'ten bu yana Batı'dan, özellikle de ABD'den aktarılan ve on milyarlarca dolar olduğu tahmin edilen paranın kontrolü. Bu büyük meblağlar doğal olarak hükümet, bürokrasi, güvenlik kurumları, bankalar ve sahayı kontrol eden milisler arasında büyük çatışmalara yol açıyor. Cumhurbaşkanlığı ve Genel Rehberlik makamları arasındaki çatışma, bir yandan rejimin gücünü güvence altına alan bu fonlar üzerindeki kontrolün niteliği, diğer yandan da rejimin dört Arap ülkesinde ve Filistin topraklarındaki Humeynici ve müttefik milislerle olan organik bağıyla ilgili derin farklılıkların bir sonucu olabilir.

Peki, Reisi’nin sahneden ayrılmasından sonra şimdi ne olacak?

En yakın ihtimal, kurumlardaki ve devletteki destekçilerinin zayıflatılması ve yerine Rehber’i çevreleyen dar çevrenin parçası olacak, yeni bir cumhurbaşkanının getirilmesidir. Böylece cumhurbaşkanlığı makamı yakın gelecekte Dini Lider’in halefi için hazırlanmış olacak. Bu durumda, İran'daki bu dramatik değişimlerin iç, bölgesel ve uluslararası arenadaki sonuçları nelerdir?

İran içinde, yoğun halk tepkisinden ve Tahran ile diğer şehirlerde gerçekleşen kutlamalardan, Reisi'nin ölümünün, muhalefetin bir bütün olarak rejimin varlığını reddetmesi, bir otorite boşluğu veya en azından otoritenin kanatları arasında bir çekişme olduğu temelinde otoriteye karşı yeniden protesto çağrısı yapması için yeni bir kapı açabilir. Bu elbette rejimi, uluslararası kamuoyunu sahayı kesin olarak kontrol ettiğine ikna etmek için büyük bir baskıda bulunmaya itecektir.

Bölgesel düzeyde bazı hükümetler, Tahran’daki yeni hükümet ve yönetim ile ilişkilere hazırlık olarak Hamaney'in otoritesini yeniden tanıdı. Bunların arasında devletlerin içişlerine karışmama anlaşması imzalayan ülkelerin yanı sıra, durumu izleyen ve yeni rejimin istikrarlı bir yönde gelişimini görene kadar harekete geçmeyecek Arap Körfez ülkeleri de var.

Uluslararası düzeyde, bazı Avrupa hükümetlerinin, İran liderliğine Avrupa, AB ve Tahran arasındaki mevcut anlaşmalara saygı duyulacağı konusunda güvence vermek amacıyla, Dini Lider’e sempatilerini ifade etmekte hızlı davrandıklarını gördük. Bu, İran'da en yüksek ve derin Avrupa çıkarlarına sahip olanlar için normaldir ve şu ana kadar rejimi değiştirmeye çalışan tüm İran muhalefetlerinden daha güçlüdür.

ABD'ye gelince, Dışişleri Bakanlığı, İran hükümetinin koşullarındaki değişikliğe rağmen kendisi ile diplomatik ilişkiler kurmadan, İran yönetimine sakin bir dille başsağlığı diledi. Çünkü yönetim Kongre'de her iki partiden de cumhurbaşkanı kim olursa olsun bu rejimle ilişki kurmak istemeyen bir çoğunluğun bulunduğunu çok iyi biliyor. Başkanlık seçimi kampanyası sırasında muhalefetin yönetime yönelik eleştirilerini yoğunlaştırdığı ve muhalefetin ABD yönetimini, terörist olarak gördüğü bir rejimi tanımaktan sorumlu tuttuğu biliniyor.

Dolayısıyla Biden yönetimi İran rejimini diplomatik olarak tanırken, popülist Cumhuriyetçi tabandan duyduğu korku nedeni ile kendisi ile ilişki kurmama ilkesini sürdürecek. Çünkü Cumhuriyetçiler önemli eyaletlerde çoğunluğu elde etmiş gibi görünüyor, bu da seçim sonuçlarını etkileyebilir.

Bunun gelecekteki en önemli sonuçları ne olacak?

İran rejiminin, önümüzdeki Kasım ayındaki ABD seçimleri öncesi Ortadoğu'da bir tür güç gösterisine hazırlık amacıyla kendi kurumlarını etrafında toplaması, onları koruması ve geliştirmeye çalışması mantıklı. Bu da demek oluyor ki, yaz başından kasım ortasına kadar Biden yönetiminin ya da diğerlerinin seçimler nedeniyle Ortadoğu'daki herhangi büyük hareketlenmeye karşılık veremeyeceği hassas bir dönem yaşanacak. Tahran bunu anladı ve eğer isterse aynı aşamayı bölgedeki bazı hedeflerini hayata geçirmek için de kullanmaya hazırlanıyor.

Reisi'den sonra İran, iktidarın Humeyni’nin deyimi ile "Allah ile savaşan" muhalefete bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırma yoluna gidecek. Ancak İsrail-İran çatışması çerçevesindeki yeni durum, bir yanda İsrail ve bölgesel müttefikleri, diğer yanda İran rejimi arasında tansiyonu yükseltmeyi, aynı zamanda rejim içinde yeni halk ayaklanmalarının başlamasını kolaylaştıracak bir iç bölünmenin yaşanmasını ümit eden İran muhalefetinin işine yarayabilir.

Fakat ABD'nin tutumu değişmediği sürece, mevcut aşamada bu rejimi değiştirmek zor olsa da seçim tarihi yaklaştıkça değişim fırsatları doğabilir. Her halükârda, Humeyni rejiminin temel direklerinden biri ve 1980'lerdeki binlerce idamın sorumlusu olan birinin yokluğu, İran'daki kurban aileleri için umut verici bir haber, rejime reform veya değişim yönünde baskı yapmak için motive edici bir faktördür.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.