ABD: Maryland ve Virginia’daki rehavet salgını büyütebilir

Virginia, turist kabul etmeye başladı (AFP)
Virginia, turist kabul etmeye başladı (AFP)
TT

ABD: Maryland ve Virginia’daki rehavet salgını büyütebilir

Virginia, turist kabul etmeye başladı (AFP)
Virginia, turist kabul etmeye başladı (AFP)

ABD’de kaydedilen koronavirüs vakaları, önceki günlere oranla azalıyor; Johns Hopkins Üniversitesi, 39 bin yeni vaka ve 234 can kaybı kaydetti. Yetkililer ise üç gün süren Bağımsızlık Günü tatilinin ardından istatistiklerin gerçi yansıtmayabileceği konusunda uyarıyor. Bununla birlikte, yüksek vakalar, başta güneydekiler olmak üzere birçok ABD eyaletini daha sıkı tedbirler almaya zorladı. Salgının o kadar da ciddi olmadığını vurgulamaya devam eden Başkan Donald Trump'ın söylemlerinin aksine, salgının odak noktaları olduğundan şüphelenilen birçok eğlence mekanı, bar ve restoran yeniden kapatıldı.
Federal hükümetin yaklaşık 2,1 milyon hükümet çalışanının bu hafta itibariyle iş yerlerine geri dönmeleri konusunda ısrar edişinin bilhassa federal idarelerin bulunduğu Washington, Maryland ve Virginia’da yeni bir felakete yol açmasından korkuluyor. Nitekim bu eyaletler, vaka sayılarında haftalardır devam eden önemli düşüşlere tanıklık ediyor. Ancak çalışanların iş yerlerine geri dönüşü, bu durumu tersine çevirebilir.
Resmi verilere göre, Enerji Bakanlığı, çalışanlarının yüzde 20'sinin (yaklaşık 600 kişi) bakanlıktaki ofislerine dönmesine izin verme kararı aldı. Diğer yandan İçişleri Bakanlığı, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Beyaz Saray yakınlarındaki genel merkezine günde bin kişinin geri dönmesini umduğunu söylemişti. Savunma Bakanlığı Pentagon ise çalışanlarının yaklaşık yüzde 80'inin (yaklaşık 18 bin kişi) Pentagon binasına geri dönmüş olacağını bildirmişti. Nitekim çalışanlarının büyük bir kısmı, en az bir buçuk ay öncesinde ofislerinde çalışmaya geri dönmüştü.
Washington DC'deki federal işçileri temsil eden en büyük federasyon olan Amerikan Hükümet Çalışanları Federasyonu (AFGE) Başkanı Everett Kelley, bir basın açıklamasında, “Hükümet çalışanları, pandemi sırasında zaten etkin bir şekilde uzaktan çalışıyordu. Yönetimin sadece hükümeti yeniden açtığını söylemek için çalışanların iş yerlerine dönmesi konusunda ısrar etmesi, sorumsuzca bir harekettir” ifadelerinde bulundu. Sosyal medyada da federal yönetimlerin Washington, Virginia ve Maryland'deki federal kurumları yeniden açmak için acele etmesinden endişe duyulduğu ifadeleri yer aldı.
Bir halk sağlığı uzmanları komitesi, Washington DC Belediye Başkanı Muriel Bowser'a gönderdiği tavsiyede, çalışanlarının yalnızca yüzde 25'inin devlet binalarına geri dönmesi çağrısında bulundu. Ancak bu oranın bu hafta içerisinde aşılması bekleniyor. Ancak Bowser, Maryland’in Cumhuriyetçi Valisi Larry Hogan ve Virginia’nın Demokrat Valisi Ralph Northam, federal çalışanların mümkün olduğunca uzaktan çalışmaya teşvik edilmesi çağrısında bulunan bir mektubu imzalayarak Başkan Donald Trump yönetimine gönderdi.
Washington'daki bazı özel kurumlar, en azından önümüzdeki Eylül başındaki İşçi Bayramı’na kadar uzaktan çalışılması kararı aldıklarını açıklamıştı.
Kurumların yeniden açılmasının Washington, Maryland ve Virginia’da salgının kontrol altına alınması yönünde varılan başarıları hiçe sayabileceği konusunda uyaran sağlık uzmanları ve epidemiyologlar, bilhassa yüksek teknoloji şirketler olmak üzere birçok özel şirket gibi federal kurumların da uzaktan çalışmaya devam etmesi çağrısında bulundu.
Silikon Vadisi’nde Twitter, Facebook ve Google dahil olmak üzere birçok şirket; çalışanlarının evden çalışma ile ofislere veyahut herhangi bir ilgili merkeze gelerek buralarda çalışma arasında seçim yapmasını istedi.



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters