Hanehalkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamasına ayrıldı

Hanehalkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamasına ayrıldı
TT

Hanehalkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamasına ayrıldı

Hanehalkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamasına ayrıldı

2019 yılında Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,1 ile konut ve kira harcamaları aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Hanehalkı Tüketim Harcaması verisini açıkladı. Hanehalkı bütçe araştırmasının 2019 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,1 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı yüzde 20,8 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları, üçüncü sırayı ise yüzde 16,5 ile ulaştırma harcamaları aldı.
Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama türleri ise yüzde 2,2 ile sağlık, yüzde 2,5 ile eğitim hizmetleri ve yüzde 3,1 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu.

Eşdeğer fert başına aylık ortalama tüketim harcaması 2 bin 465 TL oldu
Hanelerin tüketim harcamalarını karşılaştırılabilir hale getirmek amacıyla hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer fert başına tüketim harcaması kullanılmaktadır.
Eşdeğer fert başına aylık ortalama tüketim harcaması 2018 yılında 2 bin 181 TL iken 2019 yılında 2 bin 465 TL olarak tahmin edildi.

Toplam harcamalardaki payı en fazla artan grup gıda ve alkolsüz içecekler oldu
Araştırma sonuçlarına göre, gıda ve alkolsüz içeceklerin payı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık artışla yüzde 20,3'ten yüzde 20,8'e yükseldi. Alkollü içecek, sigara ve tütün harcamalarının payı yüzde 4,0'dan yüzde 4,3'e, giyim ve ayakkabı harcamalarının payı yüzde 4,8'den yüzde 5,0'a, konut ve kira harcamalarının payı yüzde 23,7'den yüzde 24,1'e, eğlence ve kültür harcamalarının payı yüzde 2,9'dan yüzde 3,1'e, eğitim hizmetlerinin payı yüzde 2,3'ten yüzde 2,5'e ve çeşitli mal ve hizmetlerin payı ise yüzde 4,9'dan yüzde 5,1'e yükseldi.
Diğer taraftan, mobilya ve ev eşyaları harcamalarının payı yüzde 6,5'ten yüzde 6,4'e, ulaştırma harcamalarının payı ise bir önceki yıla göre 1,8 puanlık düşüşle yüzde 18,3'ten yüzde 16,5'e geriledi. Ayrıca haberleşme harcamalarının payı yüzde 3,8'den yüzde 3,6'ya düştü.
Sağlık harcamalarının payı yüzde 2,2 ve lokanta ve otel harcamalarının payı yüzde 6,5 ile 2019 yılında değişmeyerek aynı kaldı.

Gıda harcaması içerisinde en fazla payı et, balık ve deniz ürünleri aldı
Gıda ve alkolsüz içeceklere yapılan harcamalarda en büyük payı yüzde 19,4 ile et, balık ve deniz ürünleri alırken, bunu yüzde 17,8 ile ekmek ve tahıllar, yüzde 16,6 ile sebzeler, yüzde 13,9 ile süt, peynir ve yumurta izledi. En düşük paya sahip harcama grupları ise, yüzde 2,3 ile diğer gıda ürünleri, yüzde 3,2 ile kahve, çay ve kakao, yüzde 3,8 ile alkolsüz içecekler olarak sıralandı.

Düşük gelirli haneler, yüksek gelirlilere göre gıdaya iki kat daha fazla pay ayırdı
Gelire göre sıralı yüzde 20'lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2019 yılındaki dağılımına bakıldığında; en düşük gelir grubu olan birinci yüzde 20'lik grupta yer alan hanehalkları, konut ve kira harcamalarına yüzde 31,2, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 30,7, ulaştırma harcamalarına yüzde 9,0 ve mobilya ve ev eşyası harcamalarına yüzde 5,3 pay ayırdı.
En yüksek gelir grubu olan beşinci yüzde 20'lik grupta yer alan hanehalkları ise, konut ve kira harcamalarına yüzde 20,1, ulaştırma harcamalarına yüzde 20,0, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 15,3 ve lokanta ve otel harcamalarına yüzde 8,1 pay ayırdı.

Temel gelir kaynağına göre harcama kalıpları değişti
Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları; konut ve kira harcamalarına yüzde 22,4, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 19,0 ve ulaştırma harcamalarına yüzde 17,7 pay ayırırken, müteşebbis geliri olan hanehalkları; konut ve kira harcamalarına yüzde 20,4, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 19,8 ve ulaştırma harcamalarına ise yüzde 19,2 pay ayırdı.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”