İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hillshttps://turkish.aawsat.com/home/article/2423636/i%CC%87ran%E2%80%99daki-yolsuzluk-ve-s%C4%B1n%C4%B1f-farkl%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n-canl%C4%B1-bir-%C3%B6rne%C4%9Fi-basti-hills
İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills
İran’da ‘Basti Hills’ davası ve burada yaşanan rüşvet olayları, İran’ın tanık olduğu yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği oldu.
Financial Times’a göre Kalifornia’daki Beverly Hills’in kentsel mimarisine benzer şekilde inşa edilen, zengin insanların çevredeki dağların muhteşem manzarasına sahip, yüzme havuzlu büyük villalarda yaşadığı Basti Hills bölgesi, ciddi ekonomik kriz yaşayan İranlıların tepkisini çekiyor.
Basti Hills sakinlerinden, eski bir üst düzey yargı yetkilisi olan Ekber Tabari’nin kara para aklama ve rüşvet suçlamasıyla yargılanması İran kamuoyunun dikkatini buraya çekti.
Aylık geliri 120 dolardan az olan İranlı bir muhasebeci, “Sanırım bu saraylarda yaşayanlar politikacıların çocukları olmalı. Ne utanç verici. Yolsuzluğa dönüşen devrimlerde her zaman olan budur. Ya da daha doğrusu, Ortadoğu ülkeleri ve İran’da olan şey budur” yorumunda bulundu.
Yerel para biriminin dolar karşısında düşüşünün devam etmesi ile İranlıların satın alma gücü azaldı ve bu da birçok İranlıyı yoksulluk sınırının altına düşmeye itti.
Üst düzey yargı yetkilisinin, kara para aklama işini kolaylaştırmak için burada villalar satın alması, yargı yolsuzluğu konusunda İran halkının öfkesine katkıda bulundu.
İranlı analist Abbas Abdi, konuya ilişkin Financial Times’a verdiği demeçte, elde edilen açık kanıtlara rağmen, İran yargı görevlisinin kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddettiğini söyledi.
130 bin metrekarelik alana sahip Basti bölgesi, Şah’ın müttefiklerinden olan Katar hanedanı üyelerinden Farmanfarmaian ailesine aitti. İran devrimi sırasında, mülk sahibi olan kişi hapse atıldı ve topraklarına el konuldu.
Meksika'nın güneyinde meydana gelen tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi ise yaralandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5224107-meksikan%C4%B1n-g%C3%BCneyinde-meydana-gelen-tren-kazas%C4%B1nda-en-az-13-ki%C5%9Fi-hayat%C4%B1n%C4%B1-kaybetti-98
Meksika'nın güneyinde meydana gelen tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi ise yaralandı
Kaza yerinde Meksika askerleri ve sivil savunma personeli (AFP)
Yetkililerin açıklamasına göre, Meksika'nın güneyindeki Oaxaca eyaletinde dün meydana gelen ve 250 kişinin karıştığı tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi de yaralandı.
Sivil savunma görevlileri, tren kazasında yaralanan bir kadını taşıyor (AFP)
Demiryolu hattını işleten Meksika Donanması, yaptığı açıklamada "trenin lokomotifinin raydan çıktığını" belirtti.
Başlangıçta 20 yaralı olduğu bildirilmişti, ancak saatler sonra yapılan açıklamada "98 kişinin yaralandığı... ve ne yazık ki 13 kişinin hayatını kaybettiği" belirtildi.
Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum, Donanma Bakanı ve diğer yetkililerden bölgeye giderek etkilenenlerin ailelerine yardım etmelerini istediğini söyledi.
Kaza yerinde devrilmiş bir tren vagonu, videodan bir görüntü (Reuters)
"Tehuantepec Kıtalararası Kıstak Koridoru" olarak adlandırılan ve iki lokomotif ile dört yolcu vagonundan oluşan tren, Meksika Körfezi'ni Pasifik Okyanusu'na bağlıyor ve genellikle yük ve yolcu taşımacılığı için kullanılıyor.
Meksika askerleri ve sivil savunma personeli yolculara yardım ediyor (AFP)
Hat 2023 yılında açıldı. Eski Başkan Andrés Manuel López Obrador'un (2018-2024) hükümetinin en önemli altyapı projelerinden biri olarak kabul edilen hat, Meksika'nın güneydoğusunda ekonomik kalkınmayı artırma stratejisinin bir parçası olarak tamamlandı.
20 Aralık'ta aynı hatta bir tren, rayları geçmeye çalışan yük kamyonuyla çarpıştı, ancak kazada can kaybı yaşanmadı.
Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmişhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5224048-rus-denizalt%C4%B1-britanya-sular%C4%B1nda-gezinmi%C5%9F
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Britanya çevresindeki kritik sualtı altyapısını haritalayan casus geminin yanında bir Rus denizaltının görevlendirildiği ortaya çıktı.
Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD), olayın fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı. Fotoğrafta, resmi olarak Rus araştırma gemisi diye tanımlanan ve Britanya'yla İrlanda arasındaki doğalgaz boru hattını incelediği bildirilen Yantar'ı bir denizaltının takip ettiği görülüyor. Eşlik eden denizaltının Rusya tarafından özellikle sabotaj için inşa edilmiş denizaltılardan biri olup olmadığı net değil.
Geçen yıl kasımda İrlanda Denizi'nde Yantar'ı takip eden bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopteri ve yakınlarda yüzeye çıkmış bir Britanya denizaltısı da fotoğrafta görülebiliyor.
Sunday Times'a göre, bunun Rus denizaltılarının Yantar'a Britanya Adaları'na yakın sularda eşlik ettiği birkaç operasyondan biri olduğuna inanılıyor.
Kraliyet Donanması Komutanı General Sör Gwyn Jenkins bu ay, son iki yılda "Britanya sularındaki Rus ihlallerinde yüzde 30'luk artış" olduğunu söylemişti.
Bu faaliyetin en belirgin şekilde Birleşik Krallık (BK) sularının yakınında faaliyet gösteren Yantar gibi casus gemilerinin varlığında görüldüğünü belirten yetkili, "Beni en çok endişelendiren şey, dalgaların altında olup bitenler" uyarısında bulundu.
Geçen hafta Sör Gwyn, Rusya'nın GUGI diye bilinen seçkin derin denizaltı birimine yaptığı yatırımı yenilediği konusunda uyarıda bulunmuştu. BK, Rusya'nın sualtı istihbarat toplama operasyonlarının geliştirilmesine öncülük eden Rus askeri teşkilatına bu yıl haziranda yaptırım uygulamıştı.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü şunları söyledi:
Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi, Başkan Putin'e mesajımız açık: Sizi görüyoruz, ne yaptığınızı biliyoruz ve bu ülkeyi korumak için güçlü bir şekilde harekete geçmekten çekinmeyeceğiz. Rusya'nın hem BK'ye hem de müttefiklerimize ait denizaltı kablolarını, ağlarını ve boru hatlarını haritalama girişimlerini de içeren tehdidinin son derece farkındayız ve bu tehditlerle doğrudan mücadele ediyoruz. Bu nedenle başbakan, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sürekli savunma harcaması artışını açıkladı; bu artış, Nisan 2027'den itibaren GSYİH'nin yüzde 2,5'ine kadar harcama taahhüdünü ve ekonomik ve mali koşullar elverdiği takdirde bir sonraki parlamentoda GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar harcama yapma hedefini içeriyor. Ayrıca, Rusya rejimi altındaki bireylere, kuruluşlara ve gemilere karşı 900 yeni yaptırım uyguladık ve ileri seviye denizaltısavar teknolojisinin geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını hızlandırdık.
BK hükümeti, otonom gemileri, yapay zeka destekli sensörleri, savaş gemilerini ve uçakları entegre ederek kritik denizaltı altyapısını gelişen zorluklara karşı korumayı amaçlayan Atlantik Kalesi programının, BK ve NATO için Kuzey Atlantik'i güvence altına alarak Rusya'nın gelişen denizaltı gücünün tehdidine karşı koymaya katkı sunacağına inanıyor.
Independent Türkçe
Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran varhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5224044-trumpla-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmeye-gazze-i%C3%A7in-alternatif-planla-giden-netanyahunun-hedefinde-i%CC%87ran-var
Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı (AFP)
Miami’deki Mar-a-Lago’da pazartesi günü yapılması planlanan Donald Trump– Binyamin Netanyahu görüşmesi öncesi İsrail’de kulisler hareketlenirken, siyasi kaynaklar bu zirveyi Netanyahu’nun siyasi kaderini şekillendirecek bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. Ancak görüşmenin, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki ivmesini frenleme çabalarını da gündeme taşıması bekleniyor.
Taraflar arasında öncelikler konusunda ciddi bir görüş ayrılığı olduğu belirtiliyor. İsrailli siyasi kaynaklar, “Walla” sitesine yaptıkları değerlendirmede, “ABD yönetimi Netanyahu’dan rahatsız ve onu Trump’ın planını engellemekle suçluyor. Buna karşın Trump, Netanyahu’ya olan güvenini koruyor, onu kolluyor ve azarlamak yerine uzlaşma arayışında olacak. Trump, görüşmenin merkezine Gazze’yi koyarken, Netanyahu öncelikleri değiştirerek gündemi İran’la başlatmak istiyor” ifadelerini kullandı.
İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun “İran’a yönelik, özellikle İsrail-ABD ortak bir saldırısının, gelecekteki nükleer anlaşma açısından daha iyi sonuçlar doğuracağı ve hatta Tahran’daki rejimi sarsabileceği” görüşünü savunduğunu aktarıyor.
Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre İran, Trump’ın girişimlerini boşa çıkarmak amacıyla Hizbullah ve Hamas’a büyük yatırımlar yapıyor. Gazete, bu örgütlerin silahsızlanmayı reddetmesinin Devrim Muhafızları’nın teşvikiyle gerçekleştiğini ileri sürüyor.
Gazze planında değişiklik arayışı
Aynı kaynaklara göre Netanyahu, Gazze dosyasını soğutmayı hedefleyen bir yol haritası önermeye hazırlanıyor. Bu planın, Trump’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki “görünen aceleciliğini” durdurmayı, süreci yavaşlatmayı ve hatta Beyaz Saray’da çizilen yol haritasının yerine İsrail önceliklerini esas alan yeni bir plan koymayı amaçladığı belirtiliyor.
“Maariv” gazetesine göre Trump’a sunulması planlanan İsrail önerisi, Hamas’ın fiilen silahsızlanmasına kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ine varan bir alan üzerinde İsrail kontrolü öngörüyor. İsrail’in mevcut anlaşmalar kapsamında şu anda Gazze’nin yüzde 53’ünü kontrol ettiği, son bir ayda bu oranı yüzde 58’e çıkardığı ifade ediliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'nden çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)
Trump ise Gazze konusunda farklı bir yaklaşım benimsiyor. ABD Başkanı, Gazze’de ilerleme sağlanmasının İran’ı izole edeceğini ve diplomatik sürece yönelteceğini düşünüyor. İsrail değerlendirmelerine göre Trump, silahsızlanma sürecini zamana yayılan bir aşama olarak görüyor ve derhal ikinci aşamaya geçilmesini, yeniden imar sürecine odaklanılmasını istiyor. Bu çerçevede İsrail’den engel çıkarmamasını ve Gazze’de yeni bir çekilmeye hazırlanmasını talep ediyor.
Bu nedenle, Yediot Ahronot Netanyahu’nun, Trump’ın taleplerinin savaşta elde edilen kazanımları aşındıracağı endişesini taşıyan İsrail ordusunu da sürece dâhil ettiğini yazıyor. Netanyahu’nun, “ileri ve önleyici savunmayı da içeren yeni bir güvenlik doktrininin” merkezde yer almasını isteyeceği ve bu yaklaşım için ABD’den siyasi ve askeri destek talep edeceği belirtiliyor. Gazeteye göre Netanyahu ayrıca, Trump çevresinde etkili olan Türkiye ve Katar’ın nüfuzunu dengelemeye çalışacak.
Çatışma endişesi ve temkinli yaklaşım
Netanyahu, bu önerilerin Trump ve ekibiyle ciddi tartışmalara, hatta bir krize yol açabileceğinin farkında. Gazetenin stratejik işler muhabiri Ron Ben-Yişay, İsrail liderliğinin Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan “küçük düşürücü” karşılaşmayı hatırladığını ve Trump’ın Netanyahu’ya karşı da ani bir tutum değişikliğine giderek İsrail’i “nankörlükle” suçlayabileceğinden endişe duyduğunu yazıyor.
Trump ve Netanyahu, 29 Eylül 2025’te Beyaz Saray’daki basın toplantısının sonunda tokalaşırken (AFP)
Haberde, İsrail tarafının son derece temkinli davranmak zorunda olduğunun farkında olduğu vurgulanırken, Netanyahu’nun ikili ilişkiler kapsamında birçok talebi bulunduğu belirtiliyor. Bunlar arasında, önümüzdeki yılları kapsayan çok yıllı güvenlik yardımı planı çerçevesinde İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğünün korunması ve bölge ülkelerine gelişmiş silah satışlarına kısıtlamalar getirilmesi de yer alıyor.
Bölgesel başlıklarda ise Türk meselesinin de Mar-a-Lago’daki görüşmede gündeme gelmesi bekleniyor. Netanyahu’nun, Gazze’de ve Suriye’nin orta ve güney kesimlerinde Türkiye’nin askeri varlığına İsrail’de geniş bir karşıtlık bulunduğunu savunacağı, bu varlığın İsrail’in güvenlik tehditlerini bertaraf etme kabiliyetini sınırladığını ileri süreceği belirtiliyor. Ancak Trump’ın bu konuda farklı bir tutum sergileyebileceği ve Netanyahu’nun muhalefetini yumuşatmak zorunda kalabileceği değerlendiriliyor.
İsrailli yorumculara göre Trump, Mar-a-Lago zirvesinde Netanyahu’dan, seçim yılı olması nedeniyle İsrail’deki sağ tabanı rahatsız edebilecek tavizler isteyebilir. Bu nedenle Netanyahu’nun her başlıkta sert bir pazarlık yürütmesi bekleniyor. İsrail basınına göre bu görüşme, Netanyahu için Florida sahillerinde “rahat bir gezinti” olmayacak.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة