İspanya’da büyük Ortaçağ mezarlığı tartışmalara neden oldu

İspanya’nın kuzeyinde yüzlerce kalıntı ile dolu olan mezarlık
İspanya’nın kuzeyinde yüzlerce kalıntı ile dolu olan mezarlık
TT

İspanya’da büyük Ortaçağ mezarlığı tartışmalara neden oldu

İspanya’nın kuzeyinde yüzlerce kalıntı ile dolu olan mezarlık
İspanya’nın kuzeyinde yüzlerce kalıntı ile dolu olan mezarlık

Son günlerde İspanya'nın kuzeyinde yüzlerce kalıntının bulunduğu büyük, eski bir çukur bulundu. İspanya’nın kuzeyindeki bölgede 2013 yılından bu yana yapılan arkeolojik çalışmaları taçlandıracak şekilde, içinde 100'den fazla başka mezarın bulunduğu büyük ve antik mezarlık bulundu.
Bu mezarlık, büyük hacimli mezarlıklardan ve içinde mezarlar ve mezar taşlarının artılı olarak süslendiği tasarlanmış büyük mezarlar bulunan mezarlıklardan biri olarak kabul ediliyor. Mezarlığının ismin Antik Yunanistan’daki “ölüler şehri” isminden geliyor.
Bu şaşırtıcı arkeolojik keşif Kuzey İspanya’da nüfusu 300 kişiyi geçmeyen La Rioja Bölgesi içerisinde bulunan Granon köyünde gerçekleştirildi.
Şarku’l Avsat’ın The Sun gazetesinden aktardığına göre, bulunan cesetlerin ve insan kalıntılarının geçmişinin Geç Antik Dönem ve Erken Ortaçağa kadar uzandığı biliniyor.
Erken Ortaçağda, yetişkinlerin ve çocukların cesetleri doğrudan bir çukura koyulurdu. Antik kabirler ölünün cesedinin yanı sıra adaklar ve ölülerin birçok eşyasını içine alacak şekilde kazılırdı.
Tanınmış bir İspanyol arkeolog ve bu arkeoloji projesinin yöneticisi olan 48 yaşındaki Dr. Luis Villanueva, “2013 yılında daha önce benzer bir arkeoloji çalışması yapmış ve çalışma sırasında sadece 8 mezar bulabilmiştik. Bunun ardından Antik İspanyol Ölüler Şehrini ararken gelecek kazıların konumlarını belirledik.” ifadelerini kullandı.
Dr. Villanueva son kazı ve araştırma aşamasının toplamda yaklaşık bir buçuk ay sürdüğünü ve çalışmalar sonucunda 103 antik mezar bulunduğunu açıkladı.
Antik İspanya Ölüler Şehrinde bulunan tüm mezarlıklarda cesetler bulunuyordu. Mezar odaları, haklarında daha fazla araştırma ve analiz yapılması için belgelendirilen taş levhalarla kaplıydı.
Araştırma ve kazı ekibi mezarlar ve içlerindeki gömülü cesetler hakkında daha fazla bilgi bulmak için hala bölgede çalışmaya devam ediyor.
Dr. Luis Villanueva “Mezarların tümü coğrafi olarak doğudan batıya doğru yönlendirilmiş. Araştırmacılar defin işleminin iki farklı aşamasını son derece iyi bir şekilde ayırt edebiliyor.” dedi.
Villanueva sözlerine “Bu mezarlar, ölünün kafasının batıda ve yüzünün doğuya dönük olması ile klasik Hristiyan mezarlıkları tarzında.  Çoğu ceset basit çukurlara gömülmüş ve ağır taş levhalarla kapatılmış” diyerek devam etti.
Yüzü yukarı doğru gömülmüş bir şekilde bulunan ölülerin cesetleri bu hafta daha fazla araştırma ve antropoloji çalışmaları  için laboratuvarlara nakledilecek.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters