Arkeolojik bulgular, insanların 227 bin yıl önce de yatakta uyumayı tercih ettiğini ortaya koydu

(Lyn Wadley/Witwatersrand Üniversitesi)
(Lyn Wadley/Witwatersrand Üniversitesi)
TT

Arkeolojik bulgular, insanların 227 bin yıl önce de yatakta uyumayı tercih ettiğini ortaya koydu

(Lyn Wadley/Witwatersrand Üniversitesi)
(Lyn Wadley/Witwatersrand Üniversitesi)

Güney Afrika’daki Border Mağarası’nda yapılan arkeolojik çalışmalar, en az 200 bin yıl önce insanların uyumak ve üzerinde çalışmak için çim yatakları kullandığını ortaya koydu.
Phys.org’un haberine göre, geniş yapraklı Panicoideae alt familyasından çim demetlerinden oluşan bu yatakların mağaranın gerilerine yakın bir noktada kül tabakalarının üzerinde bulunduğu belirtildi.
Haberde insanların o dönemlerde kül tabakalarını uyurken kendilerini haşerelerden korumak için kullandığı ifade edildi.
Araştırmaya başkanlık eden, Güney Afrika Witwatersrand Üniversitesi’nden Profesör Lyn Wadley, “Kül üzerine çim yatak döşemenin, sadece yataklar için kirden uzak ve yalıtımlı bir taban oluşturmak için değil, aynı zamanda istilacı böcekleri kovmak için de bilinçli bir strateji olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Birçok kültürde küllerden haşere kovucu olarak istifade edildiği belirtilirken, Profesör Wadley buldukları bazı kül kalıntılarının, mağaranın içini temizlemek ve zararlı böcekleri yok etmek için yakılan eski çim yataklara ait olduğunu kaydetti.
Odun ateşi yakılan yerlerden toplanan küllerin de yeni yatak tabakaları hazırlamak için yüzeyi temizlemede kullanıldığını söyleyen Wadley, “Taştan alet yaparken ortaya çıkan döküntülerle çim kalıntıları birbirine karıştığı için insanların çimden yüzeyde uyumanın yanı sıra burada çalıştıklarını da biliyoruz. Ayrıca insanların derisine ya da renkli nesnelere ait kalıntıların düştüğü tahmin edilen tabakalarda çok sayıda küçük, kırmızı ve turuncu renklerde aşıboyası tanecikleri bulundu” ifadesini kullandı.

(Witwatersrand Üniversitesi)
Wadley, "Araştırmamız 200 bin yıl önce insanların istedikleri zaman ateş üretebildiklerini; temiz ve haşereden uzak alanlar sağlamak için ateş ve külün yanı sıra şifalı bitkilerden istifa ettiklerini gösteriyor. Söz konusu stratejiler, bu erken toplumları geliştirerek sağlık açısından faydalı olmuş olabilir” diye ekledi.

Küllerin üzerinde yatak tabakasından bir kesit (Witwatersrand Üniversitesi)
New Scientist dergisi de bu tabakaların geçmişinin 183 bin ile 227 bin yıl arasında olduğunu, yataklarda kullanıldığı belirtilen bitki türünün bugün bile bu mağaranın dışında yetiştiğini aktardı.
Güney Afrika, Fransa, İspanya, Arjantin ve Belçika’dan araştırmacıların gerçekleştirdiği çalışma Science dergisinde yayımlandı.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news