Filistinliler, İsrail hapishanelerine telefon sokmaya çalışırken yakalandı

İsrail askerleri dün el- Halil’de bir genci tutukladı (EPA)
İsrail askerleri dün el- Halil’de bir genci tutukladı (EPA)
TT

Filistinliler, İsrail hapishanelerine telefon sokmaya çalışırken yakalandı

İsrail askerleri dün el- Halil’de bir genci tutukladı (EPA)
İsrail askerleri dün el- Halil’de bir genci tutukladı (EPA)

Filistinliler, İsrail hapishanesindeki mahkûmlara telefon vermeye çalışırken yakalandı. Bu tür bir girişim iki yıl önce de denenmişti. Mahkûmların kullanması için 6 adet cep telefonunu  küçük insansız hava araçlarıyla hapishaneye sokmak isteyen Filistinlilerin eylemi,  İsrail istihbarat servisleri, polis ve cezaevi idaresinin operasyonuyla son buldu.
Olay, Cuma günü beş Filistinli hakkında iddianamenin sunulmasının ardından basına yansıdı. İddianameye göre, 28 Temmuz akşamı saat 22.00’da biri Fetih Hareketi, diğer ikisi "İslami Cihad"dan olmak üzere üç eski tutuklu, arabayla Beyt She'an yakınlarındaki "Shata" cezaevi önüne gelip bölgede keşif yaptı. Keşfin ardından, yakındaki bir tarım alanına girdiler ve cep telefonlarını bağladıktan sonra droneları hazırladılar.
Ancak İsrail polisi, Cezaevleri Müdürlüğü ekipleri ve Şin Bet istihbarat servisi üyeleri, operasyonla ilgili istihbarat bilgileri almış ve operasyon için önceden hazırlık yapmıştı. Polis, üç Filistinliyi harekete geçmeden önce gözaltına aldı. Özel birlikler ise aynı anda İsrail hapishanesinin "İslami Cihad" bölümüne baskın düzenledi ve taşıdığı gizli telefonda konuşurken yakalanan bir mahkûm ile ona yardım eden bir mahkumu başka bir odaya götürdü. Savcılık, beş Filistinlinin suç işlediğini ifade ederken, kullandıkları arabada bir miktar uyuşturucu ele geçirildiğini vurguladı.
Filistinliler buna benzer bir faaliyet yürüterek, 2018 Ekim ayında insansız hava aracıyla telefonları hapishaneye ulaştırmaya çalışmıştı. Ancak droneların operatörleri kontrolü kaybetti ve hapishaneye ulaşmadan yakındaki bir araziye düştü. İnsansız hava aracı 60 telefon taşıyordu. Soruşturmalar, bir İsrailli mahkum da dahil olmak üzere 8 kişinin operasyona karıştığını gösterdi. Tutuklanan kişilerin, bir gardiyan ve içerdeki birkaç Filistinli mahkum ile koordineli olarak, insansız hava aracını havalandırma ve hapishanenin belirli bir noktasında inişini koordine etme konusunda eğitildikleri ortaya çıktı. "Şin Bet" o dönemde sanıkların, hapishanelerdeki Filistinli mahkumlara alınan düzinelerce cep telefonunu içeriye sızdırdıklarını açıkladı. Açıklamada, ele geçirilen telefonların uzun süre hapis cezası alan kişilere ulaştırılmak istendiği ifade edildi. Filistinli tutukluların tutuklu takası anlaşması için hapishanenin içinden çeşitli faaliyetleri yürüttükleri, özellikle de adam kaçırma olayları planlamak için çaba sarf ettikleri biliniyor.
20 Aralık 2016'da Knesset (İsrail parlamentosu) milletvekili Basel Ghattas, Shata hapishanesinde Filistinli mahkûmlara izinsiz olarak 15 cep telefonu vermeye çalışırken tutuklandı ve 2017'de yargılanarak istifaya zorlandı. Savcı ise Ghattas’ın telefonlar için para aldığını iddia etti. Ghattas ise telefonları insani amaçlarla hapishaneye sokmaya çalıştığını söyledi. Ghattas, suçunu itiraf ederek iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 



Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
TT

Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)

Sri Lanka'da 400'e yakın kişiyi öldüren sel felaketinden kurtulanlar yaşanan kaosu anlattı.

Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi (DMC), ülkede geçen haftadan bu yana devam eden şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde can kayıplarının 390'a çıktığını, 370 kişidense hâlâ haber alınamadığını bildirdi. 

Ayrıca arama kurtarma ekiplerinin su baskını ve heyelan riski taşıyan birçok bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği vurgulandı.

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini duyurmuş, kurtarma çalışmaları için 20 binden fazla askeri personelin görevlendirileceğini belirtmişti.

Guardian'ın irtibata geçtiği Layani Rasika Niroşani, yoğun yağışlara alışık olduklarını fakat bu kadar büyük bir afetle karşılaşacaklarını tahmin etmediklerini söylüyor. 

Selde her şeyini kaybettiğini belirten iki çocuk annesi 36 yaşındaki kadın şöyle devam ediyor: 

Evimiz toprak altında kaldı. Ailem hâlâ şok içinde. Sıfırdan başlamak zorundayız. Bazen bu, yaşamaktan bile daha kötü olabilir.

Kantharuban Praşant da sel nedeniyle evlerini kaybeden 125'ten fazla aileye Badulla'daki bir okulda barınak sağladıklarını belirtiyor.

Yardım malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten 32 yaşındaki öğretmen, birçok ailenin selde mahsur kaldığını söylüyor. 

Bazı Sri Lankalılar, yetkililerin afet uyarısı yapmadığına da dikkat çekiyor. 45 yaşındaki Ja Nilanthi, nehir suları tehlikeli seviyeye ulaştığında bile herhangi bir uyarı veya tahliye emri almadıklarını belirtiyor.

Ditwah Kasırgası ve muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle can kaybı Endonezya'da 604'e, Tayland'da 176'ya ve Malezya'da üçe yükseldi. 

Güney Asya'da toplamda en az 1172 kişinin canını alan afetlerin yol açtığı yıkımın boyutu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Bilim insanlarına göre Güney Asya, iklim değişikliğine karşı yüksek riskli bölgelerden biri. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, CNN