ABD: DEAŞ, Suriye ve Irak dışında genişlemeye devam ediyor

ABD: DEAŞ, Suriye ve Irak dışında genişlemeye devam ediyor
TT

ABD: DEAŞ, Suriye ve Irak dışında genişlemeye devam ediyor

ABD: DEAŞ, Suriye ve Irak dışında genişlemeye devam ediyor

Irak ve Suriye'deki aşırılık yanlısı terörist grupların tehdidi konusundaki tartışmalar halen sürüyor.
Başkan Trump'ın açıklamalarında, ‘hilafet rüyasına son verildiği’ ve ‘örgüt lideri Ebubekir Bağdadi’nin ortadan kaldırıldığı’ vurgulanırken; ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü, DEAŞ’ın küresel bir tehdit olmaya devam ettiğini ve genişlediğini söylüyor.
ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Christopher Miller, Temsilciler Meclisi’nde yaptığı açıklamada, ‘terör örgütü DEAŞ’ın Suriye ve Irak'ta ortadan kaldırılmasına ve örgüt liderlerinin tasfiye edilmesine rağmen yaklaşık 20 bağlantılı grupla küresel olarak genişlemeye devam ettiğini’ kaydetti.
Miller, Milli Güvenlik Komitesi önünde gerçekleştirilen oturumda, bu aşırılık yanlısı örgütün terörizmle mücadelede yaşanan uluslararası geri çekilme ışığında ‘son altı yıl içinde verdiği büyük kayıpları telafi etme yeteneğini defalarca gösterdiğini’ vurguladı. Örgütün Suriye ve Irak'ta havan mermileri ve el yapımı patlayıcılar kullanarak suikast ve saldırılar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Miller, yeni lider Muhammed Said Abdurrahman el-Mevla’nın coğrafi olarak liderlikten uzak olan grupların yeni saldırılarını koordine edebildiğini söyledi. Ayrıca 9 Ağustos'ta Nijer'de meydana gelen ve 6 Fransız yardım çalışanı da dahil olmak üzere 8 kişinin ölümüne sebep olan saldırının örgüt tarafından üstlenildiğine atıfta bulundu.
Direktör Miller, örgütün ‘propaganda amacıyla başarı olarak isimlendirdiği saldırıları video kayıtlarıyla belgelediğini ve bu şekilde cihatçıların bölgeden çıkarılmalarına rağmen halen aktif olduklarını göstermeye çalıştığını’ kaydetti. Terör örgütün Suriye'deki gözaltı merkezlerinde aileleriyle birlikte olan binlerce üyesini, durumlarıyla alakalı uluslararası bir sürecin yokluğunda kurtarmaya odaklandığını dile getiren Miller, örgütün Suriye ve Irak dışındaki küresel ağının yaklaşık 20 fraksiyon içerdiğine dikkat çekti.
ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Miller, el-Kaide örgütünün şu anda en zayıf dönemini yaşadığını ve DEAŞ’ın aksine geçmişteki gibi aktif olamadığını belirtiyor. Miller bu durumun, örgüt liderlerinin ve önde gelen isimlerinin tasfiye edilmesinden kaynaklandığını düşünüyor.
Miller'e göre Yemen ve Afrika'daki örgüte bağlı gruplar halen kanlı saldırılar gerçekleştirebiliyor. Ancak örgütün Hindistan ve Pakistan'daki oluşumlarının gücü büyük ölçüde zayıflamış durumda.
Örgütün Afganistan'daki varlığı yalnızca hayatta kalmaya çalışan birkaç düzine savaşçıdan ibaret. Ayrıca ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kenneth McKenzie'nin, Suriye rejim güçleri ile Rusya’nın kontrolündeki bölgelerde DEAŞ tehdidinin artabileceği konusunda uyarıda bulunduğu belirtiliyor. Fırat Nehri'nin batısında kötüleşen durumdan Rusya ve Suriye rejimini sorumlu tutuluyor. McKenzie önceki açıklamalarında, örgütün saflarını yeniden düzenlemek için bölgedeki boşluktan istifade edeceğine ilişkin endişesini dile getirmişti. Ayrıca Rusya ve Esed rejiminin, bu bölgeyi askeri olarak temizledikten sonra nasıl yöneteceklerine dair hiçbir fikirlerinin olmadığını vurgulamıştı.



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters