Çin’in en zenginleri koronavirüs krizi sırasında servetlerini katladı

E-ticaret devi Alibaba’NIN kurucusu Jack Ma en zengin Çinli zenginler listesinde zirveyi korudu (AFP)
E-ticaret devi Alibaba’NIN kurucusu Jack Ma en zengin Çinli zenginler listesinde zirveyi korudu (AFP)
TT

Çin’in en zenginleri koronavirüs krizi sırasında servetlerini katladı

E-ticaret devi Alibaba’NIN kurucusu Jack Ma en zengin Çinli zenginler listesinde zirveyi korudu (AFP)
E-ticaret devi Alibaba’NIN kurucusu Jack Ma en zengin Çinli zenginler listesinde zirveyi korudu (AFP)

Huron Vakfı’nın dünya çapındaki zengin kişilere ilişkin yıllık endeksine göre Çin’in en zenginleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaşanan karantinalar sırasında e-ticaret ve internet oyunlarında yaşanan patlama ile birlikte son beş yıldaki kazançlarını misliyle artırarak, 2020’de 1,5 trilyon dolarlık rekor bir servet biriktirdi.
Huron Vakfı endeksine göre, dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki milyarder kulübüne 257 kişi daha katıldı. Buna göre şu anda Çin’de toplam 878 milyarder bulunuyor.
Huron’un Şubat ayındaki endeksinde, yılın başında ABD’de 626 kişinin bu kategoride yer aldığı bilgisi yer almıştı.
Huron Vakfı, Ağustos ayında her biri net değeri 2 milyar yuan (300 milyon dolar) veya toplamda 4 trilyon dolardan fazla olan yaklaşık 2 bin kişiye işaret etti.

Alibaba listenin başında
Çin merkezli e-ticaret devi Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, virüsü kontrol altına almak için uygulanan sıkı karantina önlemleri sırasında insanların aylarca evde kalması nedeniyle e-ticaretteki patlamanın ortasında servetini yüzde 45 artırıp 58,8 milyar dolara yükseltti ve listenin başında yer almaya devam etti.
Onu, 57,4 milyar dolar ile eğlence, yapay zekâ ve teknoloji devi Tencent Grubu ve WeChat’in sahibi Bonnie Ma izledi.
Ulusal güvenlik kaygıları nedeniyle yasaklama tehdidinin ardından grubun ABD’deki faaliyetleriyle ilgili endişelere rağmen, Bonnie Ma servetini yüzde 50 artırdı.
Şişelenmiş su markası Nongfu ile tanınan 66 yaşındaki Jung Shanshan, Eylül ayında Hong Kong pazarında ilk halka arzının ardından 53,7 milyar dolar ile üçüncü sırada yer alarak listeye ilk kez girdi.

Türünün ilk örneği
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Huron endeksinin baş araştırmacısı Robert Hogwerf, “Dünya sadece bir yılda elde edilen bu kadar zenginlik görmedi. Bu yılki liste, Çin’in imalat ve emlak gibi geleneksel sektörlerden yeni bir ekonomiye doğru ilerlediğini gösterdi” dedi.
Endekse göre Meituan yemek dağıtım uygulamasının kurucusu Wang Xing, servetini dört katına çıkararak, 25 milyar dolar ile 52 sıra yükseldi ve listede 13. sırada yer aldı.
E-alışveriş platformu JD.com’un kurucusu Richard Liu ise servetini ikiye katladı ve 23,5 milyara ulaştı.
Listede, serveti üç kat artarak 19,9 milyar dolara ulaşan Jivi Aşı Şirketi’nin kurucusu Jiang Rinsheng de dahil olmak üzere salgından fayda sağlayan sağlık sektöründeki işletmeler de yer aldı.

Bu yıl büyüme kaydeden ilk ekonomi
Çin, ilk olarak Wuhan’da ortaya çıkan ve yılın ilk çeyreğinde benzeri görülmemiş bir ekonomik gerilemeye neden olan koronavirüsü kontrol altına almak amacıyla Ocak ve Şubat ayı sonlarında ülke genelindeki büyük şehirleri kapattı.
Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, salgın kontrol altına alındığında ülke bu yıl büyüme kaydeden ilk büyük ekonomi olmaya yaklaştı.
Pazartesi günü elde edilen veriler, ekonominin üçüncü çeyrekte yüzde 4,9 büyüdüğünü gösterdi ancak birçok sıradan işçi ve yeni mezun iş bulmak için mücadele ediyor.
Kentsel işsizlik oranı Eylül ayında yüzde 5,4 düştü ve analistler bu yıl resmen ilan edilenden daha yüksek işsizlik rakamları uyarısında bulundu.
Çin liderliği, virüsle başa çıkma şekline övgüde bulunarak, yüz binlerce vatandaşına deneysel aşılar yaptı.
Çin’de insanlar, dünyanın diğer birçok ülkesindeki durumla tamamen çelişen bir şekilde alışverişe, gezmeye ve restoranlara döndü.
Ancak, hükümetin iç talebi yeniden canlandırma girişimlerine rağmen, işlerle ilgili uzun vadeli endişeler ve virüsün Çin’e geri dönüşüne dair ihtimal tüketicileri etkiliyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe