Fransa'da birçok kentte "küresel güvenlik" yasası protestosuhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2638846/fransada-bir%C3%A7ok-kentte-k%C3%BCresel-g%C3%BCvenlik-yasas%C4%B1-protestosu
Fransa'da birçok kentte "küresel güvenlik" yasası protestosu
Paris/İHA
TT
TT
Fransa'da birçok kentte "küresel güvenlik" yasası protestosu
Fransa’da başta başkent Paris olmak üzere yaklaşık 20 kentte gazeteci sendikaları öncülüğünde halk sokaklara dökülerek, "küresel güvenlik" yasasını protesto etti.
Fransa'da hükümet tarafından çıkarılmak istenilen yeni "küresel güvenlik" yasasına tepkiler devam ediyor. Söz konusu yasa ile gösteri ve yürüyüş sırasında gazeteciler ve vatandaşlar tarafından polislerin fotoğrafının çekilmesi veya video kaydı yapılması yasaklanacak.
Başta başkent Paris olmak üzere yaklaşık 20 kentte gazeteci sendikalarının öncülüğünde halk sokaklara dökülerek, yasayı protesto etti. Başkentte bulunan Trocadéro Meydanı'nda Sarı Yelekliler, Fransız Komünist Partisi, İşçinin Gücü Sendikası, Genel İş Sendikası ve birçok sivil toplum kuruluşu ve medya kuruluşundan binlerce kişi bir araya geldi. Göstericiler, yasayı ifade özgürlüğüne saldırı olarak nitelendirerek, yasanın geri çekilmesi çağrısında bulundular.
Protestocular ellerinde, "Demokrasi karanlıkta ölür ”, "Silahlarınızı indirin, telefonlarımızı indireceğiz", "Kamera hiç kimseyi öldürmedi" ve "Küresel güvenlik, tamamen dokunulmazlıktan başka bir şey değil” yazılı pankartlar taşıdı.
Dün akşam mecliste kabul edilen tartışmalı yasa tasarısı, bir polis memurunun veya bir jandarmanın "yüz görüntüsü veya diğer kimlik unsurlarının" yayılması durumunda 1 yıl hapis cezası ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılmayı içeriyor.
İnsan Hakları Ligi Ulusal Ofis Üyesi Arie Alimi yaptığı açıklamada, "Hukukun üstünlüğünün yavaş yavaş gerilemesinden endişe duyuyoruz. Bu da bir polis devletine yol açıyor" dedi.
Gazeteci sendikaları, ise Ceza Kanunu ve 1881 Basın Özgürlüğü Yasası zaten kışkırtma suçlarını cezalandırırken, “korkutacak” yeni bir yasaya gerek olmadığını savunuyor. Sendikalar, "Polisin özgürce hareket ettiği ve istediklerini istediği yerde yaptıkları izlenimine sahibiz" dedi.
ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5216464-abd-ve-ukrayna-bar%C4%B1%C5%9Fa-do%C4%9Fru-ilerlemenin-rusyaya-ba%C4%9Fl%C4%B1-oldu%C4%9Funu-vurguluyor
ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.
ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.
Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilirhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5216461-uluslararas%C4%B1-mahkeme-putin-ve-netanyahunun-g%C4%B1yab%C4%B1nda-duru%C5%9Fmalar-yap%C4%B1labilir
Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.
Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.
Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.
10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.
Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.
Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)
Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.
Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)
Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.
İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.
Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.
Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة