Dünya’da en çok ölümün yaşandığı 2. ülke Brezilya’da salgının önüne geçilemiyor

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

Dünya’da en çok ölümün yaşandığı 2. ülke Brezilya’da salgının önüne geçilemiyor

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

Dünyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında en çok ölümün yaşandığı 2’inci ülke Brezilya’da hayatını kaybedenlerin sayısı 172 bini aşarken, toplam vaka sayısı 6 milyon 314 bin 740 oldu.
ABD’den sonra dünyada Kovid-19 salgını nedeniyle en fazla can kaybının yaşandığı 2. ülke olan Brezilya’da 262 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle toplam ölü sayısı 172 bin 848’e ulaştı. Toplam vaka sayısının 6 milyon 314 bin 740’a ulaştığı ülkede koronavirüsten kurtulan hasta sayısı 5 milyon 578 bin 118’e yükseldi. Ülkede 563 bin 774 aktif koronavirüs hastasından 8 bin 318’inin durumu kritik. Ülkede bir milyon kişide ortalama 29 bin 621 vaka görülürken, yine bir milyon kişide ortalama 811 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybediyor.
Son bir haftalık süreçte Rio Grande do Sul, Santa Catarina, Esprito Santo, Rio de Janeiro, Acre, Amazonas, Cear ve Sergipe eyaletlerinde ölüm oranları artış göstermeye devam ediyor. Ölüm oranında en büyük artış yüzde 84 ile Bahia eyaletinde yaşanırken en büyük düşüş ise yüzde 69 ile Mato Grosso eyaletinde görüldü.
Özellikle Rio De Janeiro’da salgının gidişatının oldukça ciddi olduğu belirtildi. Şehirdeki yoğun bakım ünitesi yataklarının yüzde 92’si doldu. Son bir hafta içinde Rio de Janeiro’da yoğun bakım yatağı bekleyen kişi sayısı ise yüzde 140 arttı.

Pandemiye Bolsonaro etkisi
Brezilya’nın koronavirüs savaşını kaybetmesinin en büyük nedeni ise hastalığı “gripçik” olarak hafife alan Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun tavrı oldu. 20 Mart’ta Başkanlık Sarayı’nda verdiği bir röportajda, 2018’de uğradığı bıçaklı saldırıdan sonra gripçiğin kendisini başkanlık koltuğundan indirmeye gücünün yetmeyeceğini söylemişti. Daha sonraki dönemde yandaşlarıyla mitingler düzenleyerek bir araya gelen Bolsonaro, maske takmayı her seferinde reddetti. Karantina önlemleri kapsamında kapanmalar nedeniyle eyalet valilileri ile ciddi sorunlar yaşayan Bolsonaro valilileri tehdit etti.
Bolsonaro daha sonra koronavirüse yakalandı ve tedavi sonucunda iyileşti. Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü’nün “işe yaramıyor” dediği ilacı kullanmaları için halka mesaj gönderen Bolsonaro, doktorları ise bu ilacı reçetelere eklemeleri konusunda zorladı. Ancak Jair Bolsonaro, sosyal medyada yaptığı son canlı yayında, Kovid-19 için gripçik ifadesini kullandığını yalanladı. Bolsonaro, canlı yayında buna dair video veya ses kaydı bulunmadığını iddia etti.

16 milyon kişinin bilgileri sızdırıldı
Brezilya’da bir doktor, Sağlık Bakanlığı’nda gizli kalması gereken 16 milyon kişinin verilerini yayınladı. Bunlar arasında Jair Bolsonaro ve eşinin bilgileri de yer aldı. Herkesin adres, telefon numarası ve sağlık durumlarıyla ilgili özel veriler halka açıldı. Bilgileri sızdıran Sao Paulo’daki Albert Einstein Hastanesi çalışanı işten atıldı.

İşsizlik rekor seviyelerde
Brezilya’da işsiz sayısı pandemiye bağlı olarak Eylül ayında sona eren üçüncü çeyrekte 14,1 milyon kişiye ulaştı. Bu, ülkedeki işsiz sayısını yüzde 14,6’ya çıkardı. Eyaletler arasında bir önceki çeyreğe göre en yüksek işsizlik artışı yüzde 20.7’lik oranla Bahia eyaletinde yaşandı.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.