Ürdün çarşamba günü koronavirüse karşı aşılama kampanyası başlatıyor

Ürdün'de bir sağlık ekibi üyesi (Şarku’l Avsat)
Ürdün'de bir sağlık ekibi üyesi (Şarku’l Avsat)
TT

Ürdün çarşamba günü koronavirüse karşı aşılama kampanyası başlatıyor

Ürdün'de bir sağlık ekibi üyesi (Şarku’l Avsat)
Ürdün'de bir sağlık ekibi üyesi (Şarku’l Avsat)

Ürdün resmi haber ajansı Petra’nın aktardığına göre, Ürdün Sağlık Bakanı Nazir Obeidat dün (Cumartesi), ülkesinde Kovid-19’a karşı aşılama programının çarşamba gününden itibaren başlatılacağını duyurdu.
Ürdün Gıda ve İlaç Vakfı (JFDA) Genel Müdürü’nün belirttiğine göre, Ürdün cumartesi günü, Çin şirketi Sinopharma’nın Kovid-19 aşısının kullanımı için “acil kullanım ruhsatı” verdi. Bu aşı, Pfizer-BioNTech aşısının ardından ülkede kullanım izni verilen ikinci aşı oldu.
JFDA Genel Müdürü Nizar Mheidat, resmi el-Memleke TV'ye yaptığı açıklamada “Çin-BAE aşısı Sinopharma’ya acil kullanım izni verildi, böylece Pfizer-BioNTech aşısının ardından Ürdün’de kullanım izni verilen ikinci aşı oldu” ifadeleri kullandı.
Mheidat “Kurumun, acil durumlarda kullanım için gerekli belgelerin tamamlanmasının ardından aşıyı onayladığını” belirtti ve söz konusu aşının “Kurum tarafından onaylanan ikinci aşı olduğuna” dikkat çekti.
Çin merkezli Sinopharm şirketi laboratuvarları geçen ayın sonunda aşının yüzde 79 oranında etkili olduğunu duyurdu.
Ürdün Gıda ve İlaç idaresi (JFDA) geçen ayın ortalarında, Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında Pfizer-BioNTech aşısının kullanımı için acil kullanım izni vermişti.
Sağlık Bakanı Nazir Obeidat, ülkesinin bir milyon doz Pfizer-BioNTech aşısı ve 650 bin doz AstraZeneca-Oxford aşısı için anlaşma imzaladığını Johnson & Johnson ile de anlaşmalarının olduğunu duyurdu.
Sağlık yetkilileri, “Pfizer” aşısının bu ayın sonunda veya Şubat ayı başında Ürdün'e ulaşmasını bekliyor.
Aşıların korunmasında kullanılmak üzere sayın alınan 20 soğutucu ülkeye ulaştı ve ülke genelinde belirlenen noktalara dağıtıldı. Bunun yanı sıra aşılama çalışmaları için ülkeni farklı şehirlerinde 29 merkez belirlendi.
Sağlık Bakanı Obeidat, Kasım ayında Ürdün vatandaşları ve ülke sakinleri için aşıların ücretsiz olacağını açıklamıştı.
Ürdün’de şu ana kadar 305 bin 163 doğrulanmış vaka ve 3 bin 989 ölüm kaydedildi.



Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
TT

Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)

ABD yönetiminin doğrudan talebi üzerine Ürdün, Filistin ve İsrail hükümetleri, Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanlarına olan ziyaret şartlarını düzenlemek üzere bir koordinasyon komitesi oluşturmayı tartışmaya başladı. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, konuyla ilgili farklı düzeylerde yetkililerin katılımıyla ilk görüşmelerin yapıldığını aktardı. Kaynaklar, taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının bir uzlaşıya varılmasını güçlendirdiğini söyledi.  
Kaynaklar, ABD’nin Ramazan ayından önce bir ‘koordinasyon grubu’ oluşturulmasını önerdiğini, ancak komisyonun oluşturulma çabalarının yetersiz kalması nedeniyle, Kudüs’teki gerginliklerin yaşandığını iddia etti. Kudüs’te yaşanan gerilimin ardından ABD, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yael Lambert başkanlığında, aralarında İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr’ın da yer aldığı üst düzey yetkililerden oluşan bir heyeti Filistin’e gönderdi. ABD heyeti geçtiğimiz hafta boyunca, Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerle toplantılar düzenledi. ABD, taraflardan ‘gerginliği azaltmak ve özellikle Mescid-i Aksa’daki şiddet olaylarını önlemek için acil bir şekilde ve koordine halinde çalışmalarını’ istedi. Ayrıca, Ramazan ayının son Cuma namazının olaysız bir şekilde geçmesi için çaba göstermelerini talep etti.  
İsrail ve Ürdün tarafları, Kudüs İşleri Komitesinin Ramazan Bayramının ardından toplanmasını kararlaştırdı. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, çarşamba akşamı, Kudüs'teki durumu değerlendirmek amacıyla yetkililerle bir araya geldi ve güvenlik güçlerine, gerginliği azaltmak amacıyla önlem almaları talimatı verdi. Bennett, “Hükümetimiz Mescid-i Aksa’da sükunetin ve istikrarın korunmasını önemsemektedir” dedi.  
Uzmanlar, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlarla İsrail güvenlik güçleri arasındaki gerginliğin, Batı Şeria ve Gazze’de daha geniş çaplı çatışmalara yol açabileceğini, ayrıca Ürdün-İsrail ilişkilerinde bir krize yol açabileceğini değerlendiriyor.  
Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerin ilk görüşmelerinde ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ürdün ve Filistin tarafı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya girmesinin gerginliğin başlıca sebebi olduğunu savundu. Arap tarafı, Fanatik Yahudilerin, Müslümanların kutsallarına hakaret ettiği ve Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Heykeli’ni dikeceklerini söyleyerek Müslümanları kışkırttığını ifade ettiler. Ürdünlü ve Filistinli yetkililer, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa avlusuna girişinin yasaklanmasını talep etti, ancak İsrail tarafı bu talebin karşılanamayacağını söyledi. İsrail 2021 yılında en az 33 bin Yahudi’nin Mescid-i Aksa avlusuna girişine izin vermişti.
Ürdün ve Filistinli yetkililer ayrıca, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskınların, Harem-i Şerif’te gaz bombası kullanılmasının ve namaz kılanlara şiddet uygulanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ürdünlü temsilciler, Mescid-i Aksa Vakfı bekçilerinin sayısının arttırılmasını ve İsrail güvenlik güçlerinin kutsal mabede girişinin son bulmasını önerdi. İsrail tarafı ise, Ürdün’ün, bekçilerin sayısının arttırılması talebini kabul ederek, güvenlik güçlerinin Harem’e giriş nedeninin, Ağlama Duvarı’na doğru içeriden atılan taşlar olduğunu söyledi, ancak baskınların azalacağı sözünü verdi. İsrailli temsilci ayrıca, genelde mescidin içine girmediklerini ve ‘siyasi gösterilere’ uzaktan müdahale ettiklerini belirtti.  
İsrail güvenlik güçleri, Mescid-i Aksa ve çevresindeki kutsal mekanlardan ayrılmayı reddediyor. İsrail buradaki varlığını egemenliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. İsrail güçleri perşembe günü Kadir Gecesi’nde ibadetlerini yerine getiren bazı Müslümanlara şiddet uyguladı ve gaz bombası attı. Kadir Gecesi’nde Mescid-i Aksa’da Kudüs ve Batı Şeria’dan gelen yüzbinlerce Müslüman ibadet etti. İsrail güvenlik güçleri Mescid-i Aksa ve Eski Kudüs çevresine 3 binden fazla personel konuşlandırdı.