Washington ‘askeri kışlaya’ dönüşüyor

Ulusal Muhafız güçlerinin bir üyesi, dün, Washington'daki Kongre Binası'nın yakınında nöbet tutuyor (EPA)
Ulusal Muhafız güçlerinin bir üyesi, dün, Washington'daki Kongre Binası'nın yakınında nöbet tutuyor (EPA)
TT

Washington ‘askeri kışlaya’ dönüşüyor

Ulusal Muhafız güçlerinin bir üyesi, dün, Washington'daki Kongre Binası'nın yakınında nöbet tutuyor (EPA)
Ulusal Muhafız güçlerinin bir üyesi, dün, Washington'daki Kongre Binası'nın yakınında nöbet tutuyor (EPA)

Küresel ‘karar başkenti’ olarak bilinen Washington, seçilmiş Başkan Joe Biden'in yemin töreninden önce, 30'dan fazla eyaletten binlerce Ulusal Muhafız askerinin güvenliği sağlamak için geldiği bir "askeri kışlaya" dönüştü.
Sert kışa ve soğuk havaya rağmen Ulusal Muhafızlar ve güvenlik güçleri tüm şehirde devriye geziyor. Böylece, 6 Ocak'ta Kongre binasında yaşanan isyanın tekrar edilmemesi hedefleniyor. Güvenlik yetkilileri, Kongre binasını tamamen bir güvenlik çiti ile çevreledi. Ulusal Muhafızlar ve güvenlik güçleri gün boyunca binanın içinde ve çevresinde hazır bulundu. Sosyal medyada, Ulusal Muhafızların eğitimlerini Kongre binası içinde ve çevresinde yaptığını gösteren görüntüler yer aldı. Bunun yanı sıra Kongre binası koridorlarında yerlerde yatan Ulusal Muhafızların fotoğrafları da sosyal medya platformlarında çokça paylaşıldı.
Buna ek olarak, ABD güvenlik güçleri, Biden göreve başlamadan önce olası herhangi bir şiddet eylemini engellemek amacıyla ülke çapında bir güvenlik operasyonu düzenliyor. Reuters'e göre, federal ve eyalet yetkilileri internette dolaşıma sokulan tehditleri ve Kongre üyelerine gönderilen tehdit mesajlarını inceliyor. Yetkililer, güvenlik operasyonlarıyla herhangi bir saldırıya yanıt verecek kadar yeterli güce sahip olduklarından emin olmak için çaba gösteriyorlar.
FBI, Washington'da ve 50 eyaletin merkezinde hafta sonu veya yemin töreni sırasında gerçekleşebilecek olası silahlı protestolar konusunda uyarılarda bulundu.
Bu bağlamda, bir savunma yetkilisi basına yaptığı açıklamada, yemin töreninden önceki günlerde Kongre binasına saldırmayı planlayan kişilerin el yapımı patlayıcı kullanabileceklerini ve Ulusal Muhafız güçlerinin bu duruma hazırlıklı olmaları gerektiğini belirtti. Başkentteki kolluk kuvvetleri, geçen hafta Cumhuriyetçi ve Demokrat ulusal komite merkezlerine patlayıcı cihaz yerleştirilmesinin münferit bir olay olmadığını düşünüyor. Çünkü patlayıcı cihazları yerleştirenler henüz tutuklanmış değil. Sosyal medyada yer alan iddialara göre FBI ajanları başkent sakinlerinin kapılarını çalıp şüphelilerin belirlenmesine yardımcı olabilecek herhangi bir fotoğraf veya video görüntülerine sahip olup olmadıklarını sordular.
Ulusal Muhafız Güçleri Sözcüsü Ogrady Walsh, güvenlik güçlerinin “ölümcül ve ölümcül olmayan güç kullanımı, koruyucu ekipman kullanımı ve gerilimi azaltma teknikleri" konusunda eğitildiğini söyledi. Askeri mühendisler, piyade birimleri ve askeri polis dahil olmak üzere bazı koruma birimleri sivil kargaşaya müdahalede edebildikleri gibi el yapımı patlayıcı tehdidine yanıt vermek üzere de eğitiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Çarşamba akşamı Temsilciler Meclisi'ndeki azil oylamasından kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada uzlaştırıcı bir mesaj verdi. Trump söz konusu mesajında, “Geçen hafta tanık olduğumuz şiddet olaylarını tamamen kınıyorum. Şiddet ve sabotajın ülkemizde ve hareketimizde yeri yoktur. Herhangi bir şiddet, kanun ihlali veya sabotaj olmamalıdır” dedi.



Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.


Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
TT

Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Suriye'de hafta sonu DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen bir saldırgan tarafından öldürülen iki ABD askeri ve bir sivil tercümanı anma törenine katıldı.

Trump, cenazelerin aileleriyle birlikte, Hava Kuvvetlerinin "yurtdışından Amerika Birleşik Devletleri'ne onurlu bir şekilde geri getirilmesi" olarak adlandırdığı tören için Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri Üssü'ne geldi. ABD ordusu, ABD ve Suriye birliklerinden oluşan bir konvoyu hedef alan saldırganın iki askerini ve bir sivil tercümanı öldürdüğünü açıkladı. Trump saldırıyı korkunç olarak nitelendirdi ve intikam yemini ederek, öldürülen üç kişiyi "büyük vatanseverler" olarak tanımladı. Saldırıda üç ABD askeri de yaralandı.


Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.