Trump Beyaz Saray’daki son gününde 100’den fazla kişiyi affedebilir

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence 2017’de Beyaz Saray’da (Reuters-Arşiv)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence 2017’de Beyaz Saray’da (Reuters-Arşiv)
TT

Trump Beyaz Saray’daki son gününde 100’den fazla kişiyi affedebilir

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence 2017’de Beyaz Saray’da (Reuters-Arşiv)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence 2017’de Beyaz Saray’da (Reuters-Arşiv)

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da son gününü geçirirken, başkanlığının son saatlerini muhaliflerine son bir meydan okuma olarak 100’den fazla kişiye af çıkarmak için kullanabilir.
Basında çıkan haberlere göre Trump’ın Beyaz Saray’daki son gününde başkanlık yetkilerini 100 kişiye af ve ceza indirimi getirmek için kullanması bekleniyor.
Trump geçtiğimiz aylarda çıkardığı af kararıyla kendisine yakın bazı isimleri affederken, bugün açıklanması beklenen karar ile de 2016 seçim kampanyası sırasında Rusya arasındaki olası gizli anlaşmalara yönelik bir soruşturmanın parçası olarak mahkum edilen yakın ortaklarını da affedebileceği düşünülüyor.
Bugün açıklanacak af listesi, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, ateşli silah bulundurmaktan on yıl hapis cezasına çarptırılan rapçi Lil Wayne ve dolandırıcılıktan suçlu bulunan ünlü bir doktoru içerebilir.
Trump’ın kendisini veya kongre baskını nedeniyle gözaltına alınan bazı destekçilerini affetmesine de olası gözüyle bakılıyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, “Ya Trump, Kongre binasına saldıran teröristleri affederse” diyerek endişelerini ifade etti.
Bu ihtimal Cumhuriyetçiler arasında bile endişe yaratıyor. Trump’a yakın olan Senatör Lindsey Graham bu insanlar için affetmenin kötü bir şey olacağı uyarısında bulundu.
Bu arada, sayıları 25 bine ulaşan Ulusal Muhafız güçleri, Biden ve yardımcısı Kamala Harris’in yemin töreninin yapılacağı ‘kırmızı bölgenin’ güvenliğini sağlamak amacıyla başkent Washington’da konuşlandırılacak.
Washington, Trump destekçilerinin 6 Ocak’ta Kongre’ye baskın düzenlenmesiyle 5 kişinin hayatını kaybetmesinden beri hala şokta.

FBI, 25 bin Ulusal Muhafızı hakkında güvenlik soruşturması başlattı
Washington Ulusal Muhafızları Komutanı Binbaşı General William Walker dün Fox News’e verdiği demeçte, FBI’ın Biden’ın yemin töreninde görev alacak 25 bin Ulusal Muhafızı hakkında güvenlik soruşturması başlattığını bildirdi.
Walker, “Başkan ve yardımcısının güvenliğini koruyacak ekibe doğru insanları yerleştirdiğimizden emin olmak istiyoruz” dedi.
ABD Savunma Bakan Vekili Christopher Miller da, ‘herhangi bir iç tehdit’ belirtisi olmasa da, Biden’ın yemin töreni sırasında başkenti koruyacak 25 bin Ulusal Muhafız askerinin güvenlik taramasından geçirildiğini ve FBI’ın da bu sürece yardım ettiğini açıkladı.
Yetkililer, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle vatandaşları yemin törenini televizyondan takip etmeye çağırdı.
Başkan Donald Trump da, sessiz ve barışçıl bir devir geleneğini bozarak törene katılmayacak ve Biden yemin etmeden saatler önce Washington’dan ayrılmış olacak.
Cumhuriyetçi milyarder, yarın sabah Beyaz Saray’dan ayrılarak Florida eyaletinin Palm Beach kentindeki kendisine ait Mar-a-Lago Kulübü’ne gidecek.
Trump, Twitter hesaplarını süresiz olarak kapatmadan önce son tweetlerinden birinde 20 Ocak’taki açılış törenine katılmayacağını bildirerek, 1869’da Andrew Johnson’dan beri halefinin yemin törenine katılmayı reddeden ilk başkan oldu.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters