Karantina dünyadaki sismik gürültüyü yarı yarıya azalttı

Londra’daki genel karantina sırasında neredeyse boş bir cadde (AFP)
Londra’daki genel karantina sırasında neredeyse boş bir cadde (AFP)
TT

Karantina dünyadaki sismik gürültüyü yarı yarıya azalttı

Londra’daki genel karantina sırasında neredeyse boş bir cadde (AFP)
Londra’daki genel karantina sırasında neredeyse boş bir cadde (AFP)

İngiliz uzmanların yaptığı yeni bir araştırmaya göre, trafik ve endüstriyel çalışmalardan kaynaklanan sismik gürültü (yer titreşimleri), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uygulanan karantina sırasında küresel çapta yarı yarıya azaldı.
Daily Mail gazetesine göre sosyal mesafe, yollara daha az sayıda araç çıkması ile turizm ve seyahatteki düşüş, kayıtlı tarihte sismik gürültünün ‘en uzun ve en belirgin sessiz dönemin’ yaşanmasına neden oldu.
Sismik gürültü, trafik veya ağır makinelerin yanı sıra depremler ve olumsuz hava koşulları gibi doğal olayların neden olduğu yer titreşimlerini ifade eder. 
Küresel olarak insan kaynaklı sismik gürültü, birçok ülkenin salgının yayılmasını durdurmak için karantinaya başladığı Mart ayından bu yana yüzde 50 kadar azaldı.
Bu da, dünyayı geleneksel olarak insan kaynaklı sismik faaliyetler için yılın en sessiz zamanı olan Noel döneminden çok daha sessiz bir hale getirdi.
Sismik gürültüdeki en büyük düşüş, Singapur ve New York gibi dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinde kaydedildi. 
Ancak Almanya’daki Kara Ormanları ve Afrika ülkesi Namibya’daki Rundu şehri gibi uzak bölgelerde de düşüşler yaşandı.   
Araştırma ekibi, Belçika Kraliyet Gözlemevi, Imperial College London ve Oxford Üniversitesi’nden uzmanları içeriyor.
Karantina, yerbilimcilere özellikle insan kaynaklı gürültülerin daha fazla olduğu gündüz vakitlerinde doğal olayları tespit etme fırsatı verdi.
Bu göreceli sessizlik, araştırmacıların daha önce gizlenmiş deprem sinyallerini dinlemelerine de izin verdi.
Çalışma, daha önce gizlenmiş deprem sinyallerinin karantina sırasında kentsel bölgelerdeki sismometrelerde daha net göründüğüne dair ilk kanıtı da sağlıyor. 
Bu, uzmanların yaklaşmakta olan doğal afetleri tahmin etmenin yollarını bulmalarına yardımcı olabilir.
Belçika Kraliyet Gözlemevi’nden çalışmanın başyazarı Dr. Thomas Lecocq, “Artan kentleşme ve artan küresel nüfusla birlikte, jeolojik olarak tehlikeli bölgelerde daha fazla insan yaşıyor. Bu nedenle, ayaklarımızın altındaki yer hareketlerini dinleyebilmemiz ve daha iyi izleyebilmemiz için doğal ve insan kaynaklı gürültü arasında ayrım yapmak her zamankinden daha önemli hale gelecek. Çalışma, bu yeni alanı harekete geçirmeye yardımcı olabilir” diye konuştu.



Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
TT

Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)

Avrupa Birliği Konseyi, bugün yaptığı açıklamada, Rus enerji kaynaklarına bağımlılığı sona erdirme çabaları kapsamında 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının ortadan kaldırılması konusunda Avrupa Parlamentosu ile anlaşmaya vardığını bildirdi.

Anlaşma, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz ve boru hattı gazı ithalatının aşamalı olarak yasaklanmasını, her ikisinin de sırasıyla 2026 sonu ve 2027 sonbaharından itibaren tamamen sonlandırılmasını içerecek.

Ekim ayı itibarıyla Rusya'nın AB'nin doğalgaz ithalatındaki payı yüzde 12'ye düştü. Bu oran, 2022'de Ukrayna'yı işgalinden önce yüzde 45'ti. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Macaristan, Fransa ve Belçika gibi ülkeler halen Rus doğalgazını almaya devam ediyor.


BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
TT

BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu dün akşam, İsrail'in 1967'de işgal ettiği ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden bir karar aldı.

Karar, 123 lehte, İsrail ve ABD dahil 7 aleyhte ve 41 çekimser oyla kabul edildi.

Golan Tepeleri, yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda ve 25 kilometre genişliğinde stratejik bir kayalık platodur. İsrail, 1967'de burayı ele geçirdi ve 1981'de ilhak etti; ancak bu adım uluslararası alanda tanınmadı.

Genel Kurul kararı, İsrail'in 1981 yılında ‘işgal altındaki Suriye Golan'ına kendi kanunlarını, otoritesini ve yönetimini dayatma’ kararının ‘geçersiz ve hükümsüz’ olduğunu belirtti ve bu kararın iptalini talep etti.

rg
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçiş noktasında bir İsrail askeri (Arşiv – Reuters)

Kararda, BM Genel Kurulu'nun İsrail'e Suriye ve Lübnan ile müzakereleri yeniden başlatması ve önceki taahhüt ve vaatlerine uyması çağrısında bulunduğu da belirtildi. Ayrıca İsrail'in işgal altındaki Suriye Golanı'ndan 4 Haziran 1967 sınırlarına çekilmesi talep edildi.

193 üyeli BM Genel Kurulu tarafından çıkarılan kararlar yasal olarak bağlayıcı olmasa da, sembolik bir ağırlığa sahip ve küresel kamuoyunu yansıtıyor.

X platformunda oylama hakkında yorum yapan İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon şunları söyledi: “Genel Kurul, gerçeklikten ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha kanıtladı. İran ekseninin suçları ve Suriye'deki milislerin tehlikeli faaliyetleriyle ilgilenmek yerine, İsrail'in vatandaşlarını koruyan hayati savunma hattı olan Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep ediyor. İsrail 1967 sınırlarına geri dönmeyecek ve Golan'ı asla terk etmeyecek.”


Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
TT

Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yayınlanan bir röportajında, Ukrayna ile savaşı sona erdirmek için Rusya ile yapılan görüşmelerde "bazı ilerlemeler" sağlandığını söyledi.

Rubio, Fox News’te yaptığı açıklamada, "Yapmaya çalıştığımız şey, bu konuda bir miktar ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum, Ukraynalıların gelecekte güvenlik garantisi sağlayacak şekilde yaşayabilecekleri şeyleri bulmaktır" dedi. ABD'nin, anlaşmanın onlara "sadece ekonomilerini yeniden inşa etmelerine değil, aynı zamanda bir ulus olarak refaha kavuşmalarına da olanak sağlayacağını" umduğunu belirtti.