ABD koronavirüsle mücadelede üçüncü aşıyı onayladı

Johnson & Johnson’ın aşının miktarını yüzde 25 arttırması bekleniyor

Johnson & Johnson aşısı bir dozdan oluşuyor (Reuters)
Johnson & Johnson aşısı bir dozdan oluşuyor (Reuters)
TT

ABD koronavirüsle mücadelede üçüncü aşıyı onayladı

Johnson & Johnson aşısı bir dozdan oluşuyor (Reuters)
Johnson & Johnson aşısı bir dozdan oluşuyor (Reuters)

ABD’nin cumartesi günü, koronavirüse (Kovid-19) karşı 3. aşı olarak Johnson & Johnson aşısının acil kullanımına onay vermesinin ardından, Başkan Joe Biden, virüsü alt etmek, normal hayata dönmek ve ABD ekonomisini çöküşten kurtarmak için, halka mevcut aşıları yaptırma çağrısında bulundu. ABD kurtarma planına ve salgın karşısında dikkatli olmaya devam edilmesi ile, doğru yolda olunduğunu belirtti.
Biden, Beyaz Saray tarafından yayınlanan basın açıklamasında, artık piyasada 3 çeşit koronavirüs aşısının mevcut olmasının ardından, ABD’lilerin kendilerini ve toplumlarını korumaya ve ülkede yarım milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan virüsü hızla alt etmeye kararlı olma çağrısında bulundu. Biden, yönetiminin salgın tehdidi hafife almayacağını ve sonraki adımların, kesinliği olmayan varsayımlar üzerine atılmayacağını vurguladı.
Biden sözlerine şu ifadeleri ekledi: “Doğru yönde ilerliyoruz. İyi haberler hakkında daha fazla konuşmayı ve önümüzdeki hafta ABD’lilere ilerlemelerimizi bildirmeyi dört gözle bekliyorum. Yönetimim, bu tehdidi hafife alma veya sadece en iyisi varsayma gibi bir hataya düşmeyecek, bu yüzden, önümüzdeki aylarda bu savaşa devam etmek için ABD kurtarma planına ihtiyacımız var.”
Biden, Beyaz Saray’daki Roosevelt Salonu’nda cumartesi günü yaptığı kısa açıklamada, Temsilciler Meclisi’ne Kongre tarafından onaylanan yardım paketini hızlı bir şekilde dağıtılmasını istedi. Başkan, tasarıyı desteklediği için kendisine teşekkür etmek üzere Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’yi aradığını belirtti ve senatoya bir an önce kararı onaylama çağrısında bulundu. Biden, konu ile soruları yanıtlamadan, “Umarım hızlı bir işlemle karşılanır, kaybedecek vaktimiz yok.” dedi ve ekledi: “Bu ülkenin halkı çok uzun zamandır çok acı çekiyor.”
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Komiser Vekili Dr. Janet Woodcock ise, Johnson & Johnson aşısı kullanımına izin verilmesinin, ülkede yarım milyondan fazla ölüme neden olan bu salgın ile mücadeleye yardımcı olmak üzere, Kovid-19’a karşı en iyi koruma sağlayan mevcut aşılar listesini genişlettiğini söyledi. Johnson & Johnson firması tarafından üretilen ve Güney Afrika’da kullanılmaya başlanan aşı, dünya genelinde özellikle bekleniyor çünkü söz konusu aşı, diğerlerinin aksine tek bir doz kullanım gerektiriyor ve dağıtımını büyük ölçüde kolaylaştıran, buzdolabı soğukluğunda kalabilme özelliği ile lojistik alanda da avantajı sağlıyor.
Ulusal İlçe ve Şehir Sağlığı Görevlileri Birliği (NACCHO) Başkanı Lori Tremmel Freeman’ın belirttiğine göre, eyaletlerdeki aşı miktarını yüzde 25 oranında artırabilir ve ilk hafta, bir veya iki gün içinde aşılar teslim edilebilir.  
FDA, cumartesi günü yaptığı açıklamada, tek bir dozda verilen Johnson & Johnson aşısının 18 yaş ve üstü yetişkinler için acil kullanımı için izni verildiğini açıkladı. Bu durum, aşının bu haftanın başlarında mevcut olabileceği anlamına geliyor. FDA geçen haftanın başlarında aşının etkinliğini doğrulayan bir dizi belge yayınlamıştı. Diğer yandan, ABD hükümeti, Johnson & Johnson aşısının en az üç milyon dozunun önümüzdeki hafta itibariyle dağıtıma hazır olduğunu açıkladı. Johnson & Johnson şirketi de, Haziran ayı sonundan önce ABD için 100 milyon doz teslim etme sözü verdi.
ABD, Pfizer ve Moderna’dan 600 milyon dozluk siparişle, Temmuz ayı sonuna kadar neredeyse tüm nüfusu aşılamaya yetecek kadar aşıya sahip olacak.
ABD merkezli CNN ağı, Çin hükümetinin, korovirüsünün kökenini ortaya çıkaran sesleri susturma çabalarına ilişkin uzun bir basın raporu yayınladı. Raporda, Çin hükümetinin resmi açıklamalardan farklı bilgileri paylaşmak isteyen sesleri susturmaya çalıştığı ve Pekin’deki aktivistlerin, hükümetin bu bilgileri toplumdan saklamak istediğine yönelik iddialarına yer veriliyor. Rapora göre, bu seslerin bazıları, Wuhan’da yeni bir ölümcül virüsün varlığına yönelik uyarıda bulunmaya çalışan doktorlar ya da gazetecilerdi. Bu kişiler hastane sistemlerinin çökme noktasına geldiğini, cesetlerin hastane dışında yığıldığını belgeledi. Aynı şekilde diğerleri de, geniş kapsamlı sansür uygulamalarına rağmen, sağlık krizinin internete ortaya çıkan kanıtlarını korumaya çalıştı.
Bu kişiler, yetkililerin koronavirüs tehdidinin ciddiyeti konusunda halkı ve dünyayı uyarmakta ne kadar yavaş davrandığını ortaya çıkarırken, hikayeleri, Çin hükümetinin tehlikeli virüsün üstesinden geldiği ve yıkıcı yayılmasını önlediğine yönelik kamuoyuna duyurduğu hikayesinin yanı sıra dünyanın bu ölçekte başka bi salgın ile tekrar karşılaşmasını önlenmesi için aktivistlerin virüsün zaman çizelgesini anlamak için paylaştıkları kanıtlarla çelişiyor. Bir yılın ardından, ABD medyasının “gerçeğe şekil verenler” olarak adlandırdığı kişilerin neler buldukları hala net değil. Çoğu için, bu konudaki çalışmaları onlara pahalıya mal oldu, bazıları tutuklandı, bazıları kayıp. İçlerinden biri tüm hikayeyi ortaya çıkarmaya çalışırken hayatını kaybetti.



Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
TT

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)

Bu sabah Kiev'de birkaç güçlü patlama meydana geldi ve yetkililer Ukrayna başkentinin füze saldırısı altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko Telegram'da şunları yazdı: "Başkentte patlamalar oldu. Hava savunma kuvvetleri çalışıyor. Sığınaklarda kalın."

Ukrayna Hava Kuvvetleri de bu sabah ülke genelinde hava alarmı ilan etti.


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health