DEAŞ Mozambik’te gaz zengini Palma kasabasını ele geçirdi

DEAŞ’a bağlı militanların bölgeyi ele geçirmesinin ardından binlerce kişi yerlerinden edildi ve onlarca kişi de öldürüldü

Mozambik’in kuzeydoğusunda bulunan Palma kasabası vatandaşları, radikalizm yanlılarının şehre saldırmasının ardından tahliye fırsatını bekliyorlar (EPA)
Mozambik’in kuzeydoğusunda bulunan Palma kasabası vatandaşları, radikalizm yanlılarının şehre saldırmasının ardından tahliye fırsatını bekliyorlar (EPA)
TT

DEAŞ Mozambik’te gaz zengini Palma kasabasını ele geçirdi

Mozambik’in kuzeydoğusunda bulunan Palma kasabası vatandaşları, radikalizm yanlılarının şehre saldırmasının ardından tahliye fırsatını bekliyorlar (EPA)
Mozambik’in kuzeydoğusunda bulunan Palma kasabası vatandaşları, radikalizm yanlılarının şehre saldırmasının ardından tahliye fırsatını bekliyorlar (EPA)

SITE internet sitesinin 29 Mart’taki haberine göre DEAŞ örgütü, Mozambik’in kuzeyindeki gaz zengini Palma kasabasına bir saldırı düzenledi. DEAŞ’a mensup militanların şehre düzenlediği saldırı sonrasında onlarca kişi yaşamını yitirdi.
Mozambik Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, daha önce kuzeydeki Palma kasabasının silahlı adamlar tarafından saldırıya uğradığını ve bölge sakinlerinin, iletişimler kesildikten sonra güvenli bir noktaya kaçmaya çalıştığını belirtmişti. Silahlılar, geçen Ağustos ayında ele geçirdikleri sahil kenti ‘Mocimboa da Praia’ bölgesinin kontrolünü de elinde bulunduruyor. Komşu köyler üzerinde de kontrollerini dayatan militanlar, onlarca kişinin kafalarını kesti, 670 binden fazla kişinin kaçmasına neden olarak, ülkenin kuzeyinde bir insani kriz oluşturdu. Son günlerde Mozambik’in kuzeydoğusunda radikalizm yanlılarının düzenlediği saldırılarda onlarca sivil hayatını kaybetti. Görgü tanıkları ve kaynakların belirttiklerine göre geçen pazar gününden bu yana, binlerce insan mevcut tüm yollarla bölgeden yerinden edildi.
Mozambik hükümeti, geçen pazar akşamı cuma günü sığındıkları bir otelden kaçmaya çalışan en az 7 kişinin bir pusuda öldürüldüğünü doğruladı. ‘Total’ grubunun 2024 yılında üretime başlaması beklenen dev gaz projesine yaklaşık 10 km uzaklıkta yer alan küçük liman kenti Palma’da geçen hafta başlayan saldırıda onlarca kişi hayatını kaybetti. Palma, 48 saatten fazla süren çatışmaların ardından cuma akşamı saldırgan grupların eline düştü. Pretorya’da Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırmacı Fransız gazetesi Martin Eoy’un AFP’ye yaptığı açıklamaya göre bölgede yüzden fazla kişi kayıp. Uzman, ‘durumun hala puslu olduğunu’ belirtti.
DEAŞ’a bağlılık sözü veren militanlar, küçük şehre 3 cepheden saldırdılar ve 2017’den beri Tanzanya sınırında Müslümanların çoğunlukta olduğu Cabo Delgado bölgesinde terör yayıyorlar.
Öte yandan Fransız enerji devi Total, geçen pazar günü bin çalışanını radikal militanlar tarafından kuşatılmış, Mozambik’in sahil kasabası Palma’dan tahliye etti. Mozambik Dışişleri Bakanı Armindo Ngonga, söz konusu çalışanları tahliye eden geminin 29 Mart’ta kıyı kenti Pemba’ya ulaştığını söyledi. DEAŞ’a bağlı ‘Eş-Şebab ve-l Cemaa’ adlı silahlı gruptan yaklaşık yüz silahlı adam, geçen pazar günü Cabo Delgado bölgesindeki gaz zengini Palma kentine saldırı düzenledi. Palma, Total’in Avongi Yarımadası’ndaki doğalgaz fabrikasının yakınında 20 milyar dolarlık bir yabancı yatırım projesine liderlik ettiği bir bölgede bulunuyor. Proje, güvenlik gerilimleri ve isyanın tırmanması nedeniyle geçen Ocak ayında durdurulmuştu.
Total, mutlak önceliğinin, projede çalışan insanların güvenliğini sağlamak olduğunu belirtirken, hiçbir şiddet eyleminde Avongi çalışanlarından ölenin olmadığını açıkladı.
Görgü tanıkları, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne (HRW), saldırganların her yerde insanlara ve binalara ateş ettiklerini ve cesetleri sokaklarda bıraktıklarını söyledi. Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Ömer Saranga, basın toplantısı sırasında ‘saldırıların onlarca savunmasız insanın öldürülmesiyle sonuçlandığını’ söyledi. Saranga’ya göre bazı vatandaşlar saklanmak için ormanlara kaçarken, diğerleri plajlara gidip tekneyle kaçtı.
Aktarılana göre bazı vatandaşlar, kasabayı yürüyerek ya da arabalarla terk etti ve büyük gaz projesi alanına yöneldi. Son yıllarda Hint Okyanusu’ndaki Palma, cihatçıların köylerdeki şiddet eylemlerinden kaçan vatandaşların göç dalgalarına tanık oldu. Geçen pazar günü saat 18 civarında (GTM 16.00) Avongi’den yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki Cabo Delgado bölgesinin başkenti Pemba yönünde bir tekne ayrıldı.
Yaklaşık 200 kişi, Palma’daki bir otelde 2 gün boyunca mahsur kaldı. Bölgede onlarca kişi ise hala kayıp. Söz konusu 200 kişinin yaklaşık 7’si çatışma bölgesini terk etmeyi başardı.



Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
TT

Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)

İran'ın başkenti Tahran'da, İran riyali'nin dolara karşı tarihi değer kaybını protesto eden tüccarlar ve dükkan sahipleri önderliğinde dün ikinci gün üst üste gösteriler düzenlendi.

Sosyal medyada dolaşan videolarda, Tahran çarşısının çeşitli yerlerinde toplanan kalabalıklar görülüyor. Polis, rejim karşıtı sloganlar atan protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Protestolar, riyal'in serbest piyasada dolar karşısında yaklaşık 1,39 milyon riyal seviyesine gerilemesinin ardından geldi; riyal bir önceki gün yaklaşık 1,42 milyon riyal seviyesine düşmüş, ardından hafif bir toparlanma göstermişti.

Yargı başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, "döviz piyasası tekelcilerini" uyararak, onlarla "kararlı ve yasal bir şekilde" mücadele edileceğini vurguladı.

Resmi raporlarda, Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Farzin'in istifa ettiği ve eski Ekonomi Bakanı Abdulnasır Hemmati'nin yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atandığı belirtildi.


Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
TT

Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, kendisi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria konusunda tamamen aynı fikirde olmadıklarını söyledi, ancak anlaşmazlığın niteliği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, ABD Başkanı’na Batı Şeria konusunda Netanyahu'ya bir mesajı olup olmadığı ve buradaki yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin barışı tehlikeye atabileceğinden endişe duyup duymadığı soruldu. Trump gazetecilere verdiği yanıtta “Batı Şeria konusunda uzun ve yoğun bir tartışma yaptık. Bu konuda yüzde 100 aynı fikirde olduğumuzu söyleyemem, ancak bir anlaşmaya varacağız” dedi.

Trump, Netanyahu ile olan anlaşmazlıklarının niteliği hakkındaki bir soruya ise “Bu konuya girmek istemiyorum. Uygun zamanda açıklanacak” yanıtı verdi. Trump, Netanyahu'nun ‘doğru olanı yapacağını’ da sözlerine ekledi.

ABD merkezli haber sitesi Axios, Trump ve üst düzey danışmanlarının, İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptıkları görüşmede, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria'da uyguladığı politikaları değiştirmesini istediklerini bildirdi. Reuters bu haberi henüz doğrulayamadı.

İsrail, uluslararası tarafların 2,7 milyon Filistinlinin yaşadığı ve gelecekte kurulması beklenen Filistin devleti planlarının önemli bir parçası olan Batı Şeria’da yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurması için artan baskısıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM), Filistinliler ve çoğu ülke, yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu düşünüyor. İsrail ise bu görüşe, bu topraklara olan İncil'deki bağları ve güvenlik endişelerini gerekçe göstererek itiraz ediyor. Batı Şeria'da yaklaşık yarım milyon İsrailli yerleşimci yaşıyor.

Geçen yıl, Birleşmiş Milletler'in en yüksek mahkemesi, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin ve bu topraklardaki yerleşimlerinin yasadışı olduğuna ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerektiğine hükmetti. BM, Ekim 2023 ile Ekim 2025 tarihleri arasında Batı Şeria'da binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü, bunların çoğunun güvenlik güçleri tarafından yürütülen operasyonlarda, bazılarının ise yerleşimcilerin şiddet eylemleri sonucunda öldüğünü açıkladı. Aynı dönemde, Filistinlilerin saldırılarında 57 İsrailli öldürüldü.


Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
TT

Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün yaptığı açıklamada, Rusya-ABD ilişkilerinin Ukrayna meselesine indirgenmemesi gerektiğini söyledi. Lavrov, ilişkilerin normalleşmesi konusunda Washington ile şubat ayından bu yana temasların sürdüğünü belirtti.

Rusya merkezli haber sitesi Novosti'nin aktardığı açıklamalarda, Rusya ve ABD dışişleri bakanlıklarının müzakere ekiplerinin diplomatik misyonların çalışmalarını yeniden başlatmayı hedeflediğini belirten Lavrov, ABD ile diyaloğun hava trafiğinin yeniden başlatılması ve diplomatik mülklerin iadesi konularına kaydırılması gerektiğini vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Batı'nın Ukrayna'daki stratejik inisiyatifin tamamen Rusya ordusunun elinde olduğunu fark ettiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın her gün Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye ve Kiev ve Avrupa'nın baskısına direnmeye çalıştığını söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görev süresinin sona ermesi nedeniyle Ukrayna'da seçimlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Moskova'nın bu konuda Trump yönetiminin de aynı görüşte olduğunu düşündüğünü belirtti.

Ukrayna'daki savaşın temel nedenlerini ortadan kaldırmak için yasal olarak bağlayıcı garantiler oluşturulması gerektiğinin altını çizen Lavrov, “Ukrayna'daki seçimler, ateşkes ve Ukrayna ordusunun yeniden silahlandırılması için bir bahane olamaz. Ukrayna ve Batı, 2014 ve 2022'den sonra yeni bölgesel gerçekliği kabul etmeli.”

ABD ile ilişkiler konusunda, Rusya'nın stratejik istikrar alanında ABD'nin hamlelerini yakından izlediğini söyleyen Rus yetkili, Moskova'nın ABD'nin Başkan Vladimir Putin'in stratejik saldırı silahlarının sınırlandırılmasına ilişkin girişimini incelemesini tamamlamasını beklediğini kaydetti.

Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birçok ülke, Rusya'nın yeni START anlaşması önerisine ABD'nin net bir yanıt vermesini bekliyor.”

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler hakkındaki bir soruya yanıt veren Lavrov, Moskova'nın Ruslara Schengen vizesi vermeyi yasaklayan AB kararına karşılık vermek için hazırlık yaptığını söyledi.