ABD, İran’ın Viyana görüşmelerine ilişkin ‘ciddiyetini’ sorguluyor

İran’ın tüm yaptırımların kaldırılması konusundaki ısrarının, görüşmeleri çıkmaza sokabileceği uyarısı yapıldı

İran rejimi karşıtları, Cuma günü Viyana'da gerçekleşen nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konulu görüşmeler sırasında protesto gösterisi düzenledi (EPA)
İran rejimi karşıtları, Cuma günü Viyana'da gerçekleşen nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konulu görüşmeler sırasında protesto gösterisi düzenledi (EPA)
TT

ABD, İran’ın Viyana görüşmelerine ilişkin ‘ciddiyetini’ sorguluyor

İran rejimi karşıtları, Cuma günü Viyana'da gerçekleşen nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konulu görüşmeler sırasında protesto gösterisi düzenledi (EPA)
İran rejimi karşıtları, Cuma günü Viyana'da gerçekleşen nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konulu görüşmeler sırasında protesto gösterisi düzenledi (EPA)

ABD’li üst düzey bir yetkili, Tahran’ı, İran’ın ABD tarafından uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması konusundaki ısrarının, Viyana görüşmelerinde bir ‘çıkmaza’ yol açabileceği konusunda uyardı. Viyana görüşmeleri, hem İran'ı hem de ABD'yi Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (KOEP), diğer bir deyişle nükleer anlaşmaya uymalarını sağlamayı amaçlıyor. ABD’li yetkili, ‘oldukça yapıcı ve verimli’ geçtiğini söylediği ilk tur görüşmelerin ardından bu hafta ortalarında yapılacak dolaylı müzakerelerde İran tarafının ikinci tur görüşmelere daha fazla ‘ciddiyet’ göstermesini umduğunu ifade etti.
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD’li yetkili, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beş daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan P5 + 1 grubu çerçevesinde iki taraf arasında yapılan dolaylı görüşmelerin ilk turuna ilişkin değerlendirmesine dair bilgi verdi. İran ile yapılan nükleer anlaşmanın asıl taraflarının P5 + 1 grubu olduğunun altını çizen üst düzey yetkili, ABD'nin İran hapishanelerinde tutuklu bulunan ABD vatandaşlarının serbest bırakılması çabalarının bir parçası olarak başta Avusturyalı ve İsviçreli yetkililer olmak üzere diğer ülkelerin yetkilileriyle iletişim halinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Viyana müzakerelerinin ikinci turunun önümüzdeki hafta ortalarında yapılması bekleniyor.
Viyana’daki görüşmeleri, ‘birinci aşamanın ilk adımı’ olarak niteleyen yetkili, Trump yönetimi döneminde İran'a uygulanan yaptırımların tamamının kaldırılmayacağını vurgularken İran Merkez Bankasını hedef alan ve herhangi bir terör eylemi veya insan hakları ihlalleri ile ilgili yaptırımların sürebileceğine işaret etti.
ABD'nin Avrupa, Rusya ve Çin’den olan diğer katılımcılarla yaptığı değerlendirmenin, ABD’li ekibin nükleer anlaşmaya uyum konusuna geri dönmeye yönelik ciddi fikirlerini ortaya koyduğunu söyleyen yetkili, görüşmelerin yapıcı bir atmosferde ve verimli geçtiğini kaydetti.
İran'ın ‘ABD’nin ciddiyetine’  karşılık verip vermeyeceğiyle ilgili olarak ise yetkili, bu konuda halen soru işareti olduğunu belirterek, “Bununla ilgili bazı göstergeler var, ancak yeterli değil. İran'ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmek amacıyla pragmatik bir yaklaşım benimsemesi için gerekenleri yerine getirmeye hazır olup olmadığına dair bir takım soru işaretleri var” şeklinde konuştu. Görüşmelerin ilk turunun beklentileri karşıladığını, ancak Tahran'ın atacağı adımlara ilişkin bir soru işaretinin halen zihinleri kurcaladığını söyleyen yetkili, söz konusu soru işaretinin, İranlıların 2017 yılından bu yana uygulanan tüm yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili sürekli tekrarlanan açıklamalarıyla ilgili olduğunu belirtti. Yetkili, İran’ın bu açıklamalarının, ‘ABD, terörizm, insan hakları ihlalleri, seçimlere müdahale vb. nükleer ile ilgili olmayan nedenlerle yaptırım uygulama hakkını saklı tutar’ yazan anlaşmayla çeliştiğini ifade etti.
Washington’ın KOEP ile çelişen ve İran'ın KOEP’ten beklediği çıkarlarla çatışan yaptırımları kaldırmaya hazır olduğuna işaret eden yetkili, Trump yönetiminin, daha sonraki yönetimlerin KOEP’e yeniden katılmasını zorlaştırmak için elinden geleni yapması nedeniyle bunun karmaşık bir süreç olduğu vurguladı. Bu yüzden KOEP’e yeniden katılmak için hangi yaptırımların kaldırılması gerektiğini görmek amacıyla yaptırımların gözden geçirileceği yorucu bir çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.  KOEP’e geri dönme konusunda ABD Kongresi üyeleriyle sürekli olarak istişareler yapıldığına ve çeşitli anlaşmazlıkların olduğuna dikkati çeken yetkili, “Buna karşın üzerinde anlaştığımız bir nokta var. Geri döner dönmez KOEP’i geliştirme konusunda hemfikiriz.  İran ile yapılan anlaşmanın güçlendirilmesi ve uzatılmasının yanı sıra tüm Amerikalıları ilgilendiren diğer konular hakkında konuşmalıyız” dedi.
ABD'li yetkili, kendisine yöneltilen soruya verdiği bir yanıtta ise, “İran, 2017 yılından bu yana uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması gerektiği konusunda ısrar ederse, bir anlaşma yapılamaz. O zaman da bir çıkmaza gireriz” uyarısında bulundu. Yetkili, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley başkanlığındaki ABD’li ekibin, İsviçreli ve Avusturyalı arabulucular aracılığıyla, İran’da tutuklu bulunan ABD vatandaşlarının bir an önce serbest bırakılması konusunu da gündeme getirdiğini belirtti.



Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
TT

Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)

İran'ın başkenti Tahran'da, İran riyali'nin dolara karşı tarihi değer kaybını protesto eden tüccarlar ve dükkan sahipleri önderliğinde dün ikinci gün üst üste gösteriler düzenlendi.

Sosyal medyada dolaşan videolarda, Tahran çarşısının çeşitli yerlerinde toplanan kalabalıklar görülüyor. Polis, rejim karşıtı sloganlar atan protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Protestolar, riyal'in serbest piyasada dolar karşısında yaklaşık 1,39 milyon riyal seviyesine gerilemesinin ardından geldi; riyal bir önceki gün yaklaşık 1,42 milyon riyal seviyesine düşmüş, ardından hafif bir toparlanma göstermişti.

Yargı başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, "döviz piyasası tekelcilerini" uyararak, onlarla "kararlı ve yasal bir şekilde" mücadele edileceğini vurguladı.

Resmi raporlarda, Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Farzin'in istifa ettiği ve eski Ekonomi Bakanı Abdulnasır Hemmati'nin yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atandığı belirtildi.


Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
TT

Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, kendisi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria konusunda tamamen aynı fikirde olmadıklarını söyledi, ancak anlaşmazlığın niteliği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, ABD Başkanı’na Batı Şeria konusunda Netanyahu'ya bir mesajı olup olmadığı ve buradaki yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin barışı tehlikeye atabileceğinden endişe duyup duymadığı soruldu. Trump gazetecilere verdiği yanıtta “Batı Şeria konusunda uzun ve yoğun bir tartışma yaptık. Bu konuda yüzde 100 aynı fikirde olduğumuzu söyleyemem, ancak bir anlaşmaya varacağız” dedi.

Trump, Netanyahu ile olan anlaşmazlıklarının niteliği hakkındaki bir soruya ise “Bu konuya girmek istemiyorum. Uygun zamanda açıklanacak” yanıtı verdi. Trump, Netanyahu'nun ‘doğru olanı yapacağını’ da sözlerine ekledi.

ABD merkezli haber sitesi Axios, Trump ve üst düzey danışmanlarının, İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptıkları görüşmede, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria'da uyguladığı politikaları değiştirmesini istediklerini bildirdi. Reuters bu haberi henüz doğrulayamadı.

İsrail, uluslararası tarafların 2,7 milyon Filistinlinin yaşadığı ve gelecekte kurulması beklenen Filistin devleti planlarının önemli bir parçası olan Batı Şeria’da yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurması için artan baskısıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM), Filistinliler ve çoğu ülke, yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu düşünüyor. İsrail ise bu görüşe, bu topraklara olan İncil'deki bağları ve güvenlik endişelerini gerekçe göstererek itiraz ediyor. Batı Şeria'da yaklaşık yarım milyon İsrailli yerleşimci yaşıyor.

Geçen yıl, Birleşmiş Milletler'in en yüksek mahkemesi, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin ve bu topraklardaki yerleşimlerinin yasadışı olduğuna ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerektiğine hükmetti. BM, Ekim 2023 ile Ekim 2025 tarihleri arasında Batı Şeria'da binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü, bunların çoğunun güvenlik güçleri tarafından yürütülen operasyonlarda, bazılarının ise yerleşimcilerin şiddet eylemleri sonucunda öldüğünü açıkladı. Aynı dönemde, Filistinlilerin saldırılarında 57 İsrailli öldürüldü.


Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
TT

Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün yaptığı açıklamada, Rusya-ABD ilişkilerinin Ukrayna meselesine indirgenmemesi gerektiğini söyledi. Lavrov, ilişkilerin normalleşmesi konusunda Washington ile şubat ayından bu yana temasların sürdüğünü belirtti.

Rusya merkezli haber sitesi Novosti'nin aktardığı açıklamalarda, Rusya ve ABD dışişleri bakanlıklarının müzakere ekiplerinin diplomatik misyonların çalışmalarını yeniden başlatmayı hedeflediğini belirten Lavrov, ABD ile diyaloğun hava trafiğinin yeniden başlatılması ve diplomatik mülklerin iadesi konularına kaydırılması gerektiğini vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Batı'nın Ukrayna'daki stratejik inisiyatifin tamamen Rusya ordusunun elinde olduğunu fark ettiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın her gün Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye ve Kiev ve Avrupa'nın baskısına direnmeye çalıştığını söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görev süresinin sona ermesi nedeniyle Ukrayna'da seçimlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Moskova'nın bu konuda Trump yönetiminin de aynı görüşte olduğunu düşündüğünü belirtti.

Ukrayna'daki savaşın temel nedenlerini ortadan kaldırmak için yasal olarak bağlayıcı garantiler oluşturulması gerektiğinin altını çizen Lavrov, “Ukrayna'daki seçimler, ateşkes ve Ukrayna ordusunun yeniden silahlandırılması için bir bahane olamaz. Ukrayna ve Batı, 2014 ve 2022'den sonra yeni bölgesel gerçekliği kabul etmeli.”

ABD ile ilişkiler konusunda, Rusya'nın stratejik istikrar alanında ABD'nin hamlelerini yakından izlediğini söyleyen Rus yetkili, Moskova'nın ABD'nin Başkan Vladimir Putin'in stratejik saldırı silahlarının sınırlandırılmasına ilişkin girişimini incelemesini tamamlamasını beklediğini kaydetti.

Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birçok ülke, Rusya'nın yeni START anlaşması önerisine ABD'nin net bir yanıt vermesini bekliyor.”

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler hakkındaki bir soruya yanıt veren Lavrov, Moskova'nın Ruslara Schengen vizesi vermeyi yasaklayan AB kararına karşılık vermek için hazırlık yaptığını söyledi.