İsrail: Değişim Kampı hükümet kurma konusunda Netanyahu ile yarışıyor

İsrail Cumhurbaşkanı, din adamları ve Mısır, Ürdün ve BAE'den büyükelçilerin katılımıyla Kudüs'ün kuzeyindeki Ebu Guş Belediye Başkanı Selim Ceber tarafından düzenlenen iftar daveti (AFP)
İsrail Cumhurbaşkanı, din adamları ve Mısır, Ürdün ve BAE'den büyükelçilerin katılımıyla Kudüs'ün kuzeyindeki Ebu Guş Belediye Başkanı Selim Ceber tarafından düzenlenen iftar daveti (AFP)
TT

İsrail: Değişim Kampı hükümet kurma konusunda Netanyahu ile yarışıyor

İsrail Cumhurbaşkanı, din adamları ve Mısır, Ürdün ve BAE'den büyükelçilerin katılımıyla Kudüs'ün kuzeyindeki Ebu Guş Belediye Başkanı Selim Ceber tarafından düzenlenen iftar daveti (AFP)
İsrail Cumhurbaşkanı, din adamları ve Mısır, Ürdün ve BAE'den büyükelçilerin katılımıyla Kudüs'ün kuzeyindeki Ebu Guş Belediye Başkanı Selim Ceber tarafından düzenlenen iftar daveti (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun herkesi şaşırtarak son dakika muhalif kampın bazı milletvekillerini kendi kampına çekip bir hükümet kurabilmek için çabalarının başarılı olduğunu ilan edeceğinden endişe edilirken, Değişim Kampı’ndan Yair Lapid, Naftali Bennett ve Gideon Saar, 3 gün içinde bir hükümet kurmak amacıyla bir anlaşmaya varmak için yoğun görüşmelere başladı. Lapid'e yakın bir isim, bu müzakerelerin amacının Pazar günü Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'e açık bir mesaj göndererek Netanyahu'nun geri çekilerek görev mektubunu onlardan birine teslim etmesiyle alternatif bir hükümet kurabileceklerini belirtmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Netanyahu'nun görev süresi önümüzdeki Salı günü sona erecek. Netanyahu'nun sürpriz yaparak hükümetin kurulacağını duyurmaması halinde, görev süresinin 14 gün daha uzatılmasını talep etme hakkına sahip olduğu biliniyor. Ancak Cumhurbaşkanı, başka bir milletvekilinin hükümet kurabileceğine ikna olursa bu talebi reddetme hakkına sahip. Ayrıca yasalara göre Rivlin, partilerin talebini reddedebilir ve görev süresini Knesset (parlamento) genel kuruluna devredebilir. İki hafta içinde hükümet kurulmazsa kendi kendine feshedilecek ve yeni bir seçim kararı verilecek.
Netanyahu, partisi Likud’un Merkez Konseyi'nden başbakanlıkta kalması için diğer partilerden milletvekillerini dahil etme ve onlara yüksek mevkiler verme yetkisi konusunda bir karar çıkarmıştı. Bu adım, gizli yürütülen bir duruma hazırlık olarak anlaşıldı ve Netanyahu’nun son anda herkesi şaşırtmayı planladığı gündeme geldi. Öne sürülen iddialara göre Netanyahu bazı milletvekillerini muhalif kamptan kendisine çekme konusunda ikna etti ya da Mavi-Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) Lideri ve Savunma Bakanı Benny Gantz'ı aralarında yeni bir ittifak kurmaya ikna etti. Son iki gün boyunca, Gantz'ın Netanyahu ile söz konusu öneri hakkında gerçekten görüştüğü ve müzakereler sırasında Netanyahu'nun bir yıllığına başbakan olmasını önerdiğini öne süren raporlar yayınlandı. Raporlara göre Gantz iki yıl başbakanlık istedi ve böyle bir hükümetin eşit olmasını şart koştu. Böylece Kahol Lavan hükümet kararlarını etkileyebilir ve vetoyu kararları bloke etmek veya yasa tasarı çıkarmak için kullanabilir. Ancak Netanyahu bu talepleri kesin bir şekilde reddetti. Gantz ise, dün yaptığı açıklamada bu türde müzakerelerin gerçekleştiğini inkar ederek, "Bu öneri için gerçekçi bir olasılık yok" dedi. Bu iddialar Gantz’ın partideki yoldaşlarının öfkesine neden oldu. Yoldaşları Gantz’a yaptıkları açıklamada, Netanyahu ile herhangi bir koalisyona dahil olmayacaklarını ve daha önce olduğu gibi Netanyahu ile ittifak kurma hatasına tekrar düşmemesi gerektiğini belirttiler. Bakanlarından biri Gantz’a, “Böyle bir anlaşma kişiliğinizi ve halk nezdindeki prestijinizi tamamen yok edecek" dedi.
Gözlemciler, Gantz'ın yayılan bu haberlerin arkasında olduğunu ve bununla onu kaçınılmaz bir müttefik olarak gördükleri ve onunla neredeyse hiçbir araya gelmedikleri için değişim kampını tehdit etmeyi amaçladığını öne sürdüler. Öte yandan, Gideon Saar'ın görüşmeler sırasında, Gantz’ın çekilmemeyi şart koştuğu Savunma Bakanı pozisyonunu almasını talep ettiği ve Gantz’ın Lapid, Bennett ve Saar’ karşı payını artırmak için Netanyahu ile görüşmeler başlattığı söylentileri dolaştı. 
Dünkü görüşmelerin sonunda Lapid'in partisinden bir kaynak yaptığı açıklamada, Değişim Kampı partileri arasındaki farklılıkların azalmaya başladığını ve kampın hükümet kurma koalisyonu konusunda anlaşmaya varmada başarılı olacağına dair gerçek bir umut olduğunu söyledi. Ancak Yamina Partisi lideri Naftali Bennet’in bazı taleplerinin buna engel oluşturduğunu belirtti. Kaynak, Bennett’in Birleşik Arap Listesi'nin (Ra'am) lideri Mansur Abbas ile olumlu görüşmelerine rağmen, Arap temsilcilerin oylarına dayalı bir hükümet kurma konusunda hala isteksiz olduğunu, bu nedenle Yahudi dini partilerin koalisyona daha sonra katılmaları için kapının açık tutulmasını önerdiğini ve dini tarafların karşı çıktığı kararların alınmamasını savunduğunu ifade etti. Ancak Yeş Atid Partisi Lideri Yair Lapid, bir hükümet kurma olasılığı olduğunu cumhurbaşkanına kanıtlamak için bunun tercih edilmesi gerektiğini düşünüyor. Lapid açıklamasında, “Bunun olması için Rivlin, 61 milletvekili kazanmayı başardığımızı kendi gözleriyle görmeli. Şu anda 58 milletvekilimiz var. Bize çoğunluğu sağlaması için Araplarla ittifaktan kaçış yok” dedi. Lapid bu amaçla dün Ortak Arap Listesi Bloğu'nda yer alan Arap Değişim Hareketi Başkanı Ahmed Tıbi ve milletvekili Üsame Saadi ile bir araya geldi.
Mansur Abbas ise dün yaptığı açıklamada, hareketinin henüz hangi kampı destekleyeceğine karar vermediğini ve her iki kampla da görüşmeler yürüttüğünü bildirdi. Abbas açıklamasında, "Bizim ve Yamina partisinin mihenk taşı oluşturduğumuz anlaşıldı. Bu nedenle Bennett ile farklı senaryolar hakkında konuşmak için bir araya geldim. Bizim açımızdan baktığımızda Arap toplumumuz için daha fazla kazanım istiyoruz. Kim bize bunu daha çok sağlarsa ona katılırız” dedi. Ancak Nasıra Belediye Başkanı ve Abbas'a yakın bir isim olan Ali Selam bir televizyon röportajında ​​ittifakın Netanyahu ile olacağını düşündüğünü belirterek, "En güçlü olanı seçeceğiz" dedi.



Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.