Sisi: Nahda Barajı’na ilişkin müzakere süreci sabır gerektiriyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters-Arşiv)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters-Arşiv)
TT

Sisi: Nahda Barajı’na ilişkin müzakere süreci sabır gerektiriyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters-Arşiv)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters-Arşiv)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Nahda Barajı (Rönesans) konulu müzakere sürecinin sabır gerektirdiğini söyleyerek, Mısır’ın su haklarından vazgeçilmeyeceğini vurguladı.
Sisi, Süveyş Kanalı İdaresi bünyesinde bugün yapılan bazı projelerin açılışı sırasındaki konuşmasında, “Rabbimize, yeteneklerinize ve devletinizin gücüne güvenmelisiniz” diyerek, Mısır’ın su haklarının kaybedilmeyeceğini belirtti.
Müzakere sürecinin zaman, çaba ve sabır gerektirdiğinin altını çizen Sisi, Mısır halkının Nahda Barajı ile ilgili endişelerinin meşru olduğunu savundu.
Mısır ve Sudan, önümüzdeki Temmuz ayında baraj dolum çalışmalarının ikinci aşaması başlamadan önce Etiyopya ile yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma yapılmasını talep ediyor.
İki ülke, barajın Nil suyundaki payları üzerindeki etkisi hakkında endişeleniyor.



Filistinli örgütlerin ‘Kahire İstişareleri’ Gazze’deki durumu iyileştirmeyi hedefliyor

İsrail’in geçtiğimiz çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği bombalı saldırıda vurulan bir binanın yakınındaki Filistinli bir kız öğrenci (AFP)
İsrail’in geçtiğimiz çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği bombalı saldırıda vurulan bir binanın yakınındaki Filistinli bir kız öğrenci (AFP)
TT

Filistinli örgütlerin ‘Kahire İstişareleri’ Gazze’deki durumu iyileştirmeyi hedefliyor

İsrail’in geçtiğimiz çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği bombalı saldırıda vurulan bir binanın yakınındaki Filistinli bir kız öğrenci (AFP)
İsrail’in geçtiğimiz çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği bombalı saldırıda vurulan bir binanın yakınındaki Filistinli bir kız öğrenci (AFP)

Mısır istihbarat yetkililerinin Gazze Şeridi’ndeki Filistinli örgütlerin liderleriyle istişareleri Kahire’de başladı. İstişarelerin ilk turuna geçen perşembe Mısır’ın başkentine gelen Filistin İslami Cihad Hareketi’nin liderlerinin katılması bekleniyor.

İslami Cihad Hareketi’nin siyasi büro üyelerinin, yeni yapılanmasından ve örgüt içindeki görevlerin yeniden dağıtılmasından sonra bu istişarelere katılması bekleniyor. Siyasi büronun yeniden yapılanması, geçtiğimiz ay hareketin liderlerinden beşinin öldürülmesinin ardından İsrail işgal güçleri ile yaşanan çatışma nedeniyle gecikmişti. Çatışma Mısır’ın arabuluculuğunda bir ateşkes anlaşması yapılmasıyla durmuştu.

Kahire’de Filistinli gruplar tarafından yürütülen genel istişarelere yakın olan Filistinli kaynaklar, İslami Cihad ve Hamas hareketlerinin liderlerinin Mısırlı yetkililerle ayrı istişarelere başlayacaklarını ve mevcut istişare turlarında grupların gündeminde bir dizi önceliğin ve konunun yer aldığını söylediler.

Şarku’l Avsat’a konuşan isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, grupların istişarelerinde öncelikli olarak güvenlik ve ekonomi dosyalarının olacağını belirttiler. Buna ek olarak grup liderleri ile Mısır güvenlik yetkilileri arasında ‘neredeyse tam bir anlaşma’ olduğuna, ‘Kahire’nin Filistin vatandaşları ve hatta bazı grup liderleri için bir güvenlik şemsiyesi sağlamadaki rolünün büyük takdir topladığına’ ve ‘mevcut İsrail hükümetinin ışığında, durumun ciddiyetine dair ortak bir uzlaşı olduğuna’ dikkat çektiler.

Kaynaklar ‘grupların liderlerinin, özellikle ekonomik durum ve yaşamsal ihtiyaçların karşılanması ile ilgili olarak, Gazze Şeridi sakinlerinin acılarını hafifletmek için Mısırlı yetkililere sunacakları bir dizi fikirlerinin’ olduğunu kaydettiler. Kaynaklar ‘özellikle İsrail’in sıkı ablukası sonucunda yaşam krizinin şiddetlendiğini ve Gazze Şeridi’nin temel ihtiyaçlara ve çok sayıda ürüne ulaşmakta sıkıntı yaşadığını gösteren birçok haberden Mısır’ın bilgisi olması ışığında, Mısır’ın bu ihtiyaçlar ile ilgili tam bir farkındalığı olduğunu’ belirttiler.

İsrail’in 16 yıldır Gazze Şeridi’ne uyguladığı abluka, buradaki yaşam koşullarını ‘derinden’ etkiliyor. Bu, işgal altındaki Filistin topraklarının birliğini bozmanın yanı sıra ekonomik ve toplumsal dokuyu parçaladı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) göre, Gazze’deki 2,1 milyon Filistinliden 1,3 milyonu (nüfusun yüzde 62’si) gıda yardımına muhtaç durumda. Gazze’deki işsizlik seviyesi de dünyanın en yüksek işsizlik seviyeleri arasında. Zira 2022’de işsizlik oranı yüzde 46,6’ya ulaştı. Aynı dönemde gençler (15-29 yaş) arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 62,5’e ulaştı.

Kaynaklar, grup liderlerinin Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye’nin Kahire’ye yaptığı son ziyaretteki gelişmelerden, özellikle de Gazze Şeridi’ne daha fazla enerji sağlanması konusundan haberdar olduklarını bildirdiler. Kaynaklara göre ‘Kahire enerji sağlama konusunda yardımcı olabilir’. Uzun elektrik kesintileri ve enerji eksikliği nedeniyle hastanelerin ve hayati hizmet kurumlarının girdikleri sıkıntılar ışığında, grup liderleri bu konuya da odaklanmayı planlıyorlar.

Kaynaklar “Filistinli gruplar aynı zamanda, sınır kapılarından insanların ve malların geçişini kolaylaştırma, Mısır’ın Gazze sakinlerinin temel ihtiyaç malzemelerini sağlamadaki rolünü artırma ve Mısır mallarının İsrailli muadillerinin yerine geçme imkanını tartışmayı planlıyorlar. İşgal makamları, gıda maddelerine ek olarak taşıt ve ulaşım araçları için bazı ürünler de dahil olmak üzere bu malları, Gazze Şeridi sakinlerine baskı yapmak için bir araç olarak kullanıyor” dediler. İsrail şu anda Mısır tarafından kontrol edilen Refah Sınır Kapısı dışında Gazze Şeridi’nin etrafındaki tüm sınır kapılarını kontrol ediyor.

Pratikte İsrail iki sınır kapısını işletiyor: ticari geçişlerin yapıldığı Kerem Ebu Salim ve Batı Şeria ile Gazze arasında insani geçişler için kullanılan Beyt Hanun. Ancak insani ve ticari geçişlerde ‘sert’ tedbirler uyguluyor ve herhangi bir güvenlik gelişmesi veya çatışma meydana gelir gelmez bu kapıları kapatmaya yelteniyor. Kaynaklar, başta 2007’den beri Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas Hareketi olmak üzere Filistinli gruplarla yapılan istişarelerde, Mısır’ın Gazze Şeridi’nde inşa ettiği ve bitmek üzere olan üç Mısır kentine değinileceğini de belirttiler. Mısır şehirlerinin açılışı ve İsrail’in saldırıları sonucunda evleri hasar görenlere buradaki konutların dağıtılması için düzenlemeler yapılıyor. Mısırlı şirketler, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin 2021’de Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için 500 milyon dolarlık hibe sağlama taahhüdünü yerine getirmek üzere Gazze Şeridi’nde yaklaşık 3 bin 500 konuttan oluşacak üç yerleşim yeri inşa ediyor.


First lady Biden El-Ezher’i ve Giza Piramitlerini ziyaret etti

Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
TT

First lady Biden El-Ezher’i ve Giza Piramitlerini ziyaret etti

Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın eşi Jill Biden, şu an Mısır'a yaptığı ziyarette “gençlerin eğitimini desteklemenin” ve “kadınları güçlendirmenin” önemini ve iki halkın arasındaki ilişkileri yakınlaştırıp güçlendirmesi gerektiğini" vurguladı. ABD'li First Lady, iki günlük bir ziyaret için cuma günü Kahire'ye geldi.

First lady Biden, Kahire'deki El-Ezher Camii'ni ziyaret ederek, tarihi özelliklerini ve koridorlarını inceledi. Ayrıca El-Ezher Üniversitesi Rektörü Selame Davud’un El-Ezher Camii ve koridorlarının tarihi hakkında yaptığı açıklamayı dinledi. Caminin birkaç revakını/koridorunu ve El-Ezher Camii'ndeki ana okulu ziyaret etti. Amerikalı First Lady ayrıca bir grup El-Ezher öğrencisiyle de bir araya geldi ve onlarla El-Ezher'deki eğitim deneyimleri hakkında fikir alışverişinde bulundu. Öğrenciler, ABD'nin First Lady'si ile tanışmaktan mutluluk duyduklarını ve El-Ezher'de okumaktan gurur duyduklarını ifade ettiler.

Jill Biden, Kahire'deki El Ezher Camii'ni ziyaret ettiği esnada (El Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, Kahire'deki El Ezher Camii'ni ziyaret ettiği esnada (El Ezher Şeyhliği)

Ezheri’nin İlgisi

Jill Biden’ı El Ezher Camii'nde bir Ezher heyeti karşıladı. El-Ezher Üniversitesi Rektörü, “El-Ezher Camii Mısır'ın en önemli camilerinden ve İslam dünyasının en ünlü eski camilerinden biri. 1083 yılı aşkın bir süre önce, ılımlı, aydın İslam'ı yaymak ve öğretmek için en önemli kurum olmak üzere kuruldu. Dünyanın her yerinden buraya ilim talipleri geliyor.” İfadelerini kullandı.

El Ezher Şeyhliği tarafından cuma günü yapılan açıklamada şunları söyledi: “Ezher Şeyhi Dr. Ahmet el Tayyib döneminde kadınlar Ezher’den büyük ilgi gördü. El Ezher Şeyhi, El Ezher'de çalışan kadınları desteklemeye ve güçlendirmeye hevesliydi ve danışmanı olarak bir kadın atamaya karar verdi. (El-Ezher Uluslararası Elektronik Fetva Merkezi)'nde (Kadın Fetvaları) için bir bölüm tahsis edilmesi için çalıştı. Bunun yanında kadınları eğitmeye ve ilerletmeye yönelik birçok kurs düzenlemenin yanı sıra, en son gelişmeleri takip etmek ve toplumdaki rollerini aktif hale getirmek üzere çalışmalar yaptı.”

ABD’li first lady, Mısır'ı ve El Ezher Camii'ni ziyaretinden mutluluk duyduğunu belirterek, El Ezher Şeyhi ve El Ezher liderlerine teşekkür ederek sıcak karşılamalarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ayrıca, "Gençlerin eğitimini desteklemenin ve kadınları güçlendirmenin önemini ve halklar arasındaki ilişkilerin yakınlaştırılıp güçlendirilmesi gerektiğini” vurguladı.

El-Ezher Camii'nde büyük bir misafirperverlik ve karşılama vardı. (El-Ezher Şeyhliği)
El-Ezher Camii'nde büyük bir misafirperverlik ve karşılama vardı. (El-Ezher Şeyhliği)

Firavun kolye

First Lady Giza'daki piramitler bölgesini ziyaret etti ve Büyük Keops Piramidi'ni ziyaret etti. Ziyarette kendisine Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Ahmed İsa, ABD'nin Kahire Büyükelçisi John Desrocher ve Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Veziri eşlik etti. Veziri, Keops Piramidi, Panorama alanını ve Büyük Gize Sfenks'ini ziyareti sırasında dışarıdan açıklamalar yaptı.

Mısır medeniyetine olan hayranlığını bakışları ve gülümsemesiyle dile getiren Jill, hatıra fotoğrafı çektirdi. Panorama alanında Amerikalı First Lady kızı Ashley ve kız kardeşi Bonnie ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Jill, bu ziyaretten duyduğu mutluluğu ve Gize piramitleri ile Büyük Gize Sfenks'ine olan hayranlığını dile getirdi.

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı, Amerikan First Lady'sine "bir Firavun kolyesinin imitasyonu" olan bir hatıra hediye etti. ABD Başkanı'nın eşi, bu jest için derin teşekkürlerini dile getirdi.

Gize Piramitlerini ziyareti sırasında Jill (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)
Gize Piramitlerini ziyareti sırasında Jill (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)

Mısır’daki Şarku’l Avsat haber ajansının dün yaptığı açıklamaya göre Firavun kolyesi imitasyonu, Firavunlara has renklere sahip bir firavun scarabaeus’u (bok böceği).

Amerikalı First Lady ayrıca Kahire'deki bir teknik okulu ziyaret etti ve burada Mısır Eğitim ve Teknik Eğitim Bakanı Rıza Hicazi ve birkaç Mısırlı yetkili eşliğinde birçok gençle tanıştı. Jill, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Amerika Birleşik Devletleri ve Mısır, sınıflara iş başında eğitim sağlamak için yerel şirketlerle birlikte çalışıyor" dedi.


Mısır: Ulusal Diyalog, Sisi’ye sunmadan önce önerileri düzenleyip hazırlayacak

Mısır Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Mısır Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Mısır: Ulusal Diyalog, Sisi’ye sunmadan önce önerileri düzenleyip hazırlayacak

Mısır Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Mısır Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Mısır’daki ‘Ulusal Diyalog’, üç eksen komite tarafından düzenlenen iki haftalık tartışma oturumlarının ardından yeni bir aşamaya giriyor. Katılımcıların ortaya koyduğu fikirler ve önerilerin Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye sunulmak üzere hazırlanması için küçük komitelerin oluşturulması bekleniyor.

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan daha önce yaptığı açıklamada “Genel oturumlarda tanık olunan sonuçların ve önerilerin son haliyle tartışılması ve onaylanması için Mütevelli Heyeti’ne sunulmak üzere hazırlanması gerekiyor. Daha sonra bunlar Cumhurbaşkanı’na takdim edilecek” ifadelerini kullanmıştı. Önerilerin hazırlanması için her genel oturum grubunun ardından bütün yönelimleri dile getiren bir dizi özel küçük toplantının düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Raşvan ‘bunların komite oturumlarının aynı haftalarında düzenlenmesinin imkansız olduğunu’ vurgulamıştı.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti, çalışmalarına bu hafta başlamaları şartıyla bu komitelerin kuruluşu ve görevlerinin belirlenmesi için dün bir toplantı düzenledi.

Mısır Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü, diyalog oturumlarında öne sürülen fikir ve görüşler için bir ‘kırmızı çizgi’ olmadığını tekrar vurgulayarak görüşmelerin dışında tutulması kararlaştırılan üç konunun yalnızca ‘anayasa değişikliği, ulusal güvenlik konuları ve dış politika’ olduğuna dikkat çekti.

Raşvan televizyon açıklamalarında ‘hiçbir şeyde bir yönlendirme olmadığını’ vurguladı ve tam bir yıl boyunca devam eden diyalog süreci öncesinde ya da diyalog oturumlarında kırmızı çizgi olduğuna dair kendisine herhangi bir bilginin ulaşmadığını veya bunun imasının bile gelmediğini söyledi.

Öte yandan Ulusal Diyalog Toplumsal Eksen Raportörü eski Mısır Gençlik ve Spor Bakanı Halid Abdulaziz, geçtiğimiz iki hafta boyunca ulusal diyalog komitelerinde gerçekleştirilen tartışmalara övgüde bulundu. Tartışmaların ve tavsiyelerin ‘sorumluluk ve vatanseverlik damgasını taşıdığını’ ifade etti.

Abdulaziz Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda ulusal diyalog süreci boyunca ortaya atılan tartışmalar ve fikirlerin son şeklini almasının ‘en az tartışmaların kendisi kadar önemli olduğunu’ vurgulayarak ‘Mütevelli Heyeti’nin fikir ve tavsiyelerin hayata geçirilmek üzere sunulmasına ilişkin bir dizi ölçüt belirlediğini’ söyledi. Aynı zamanda Abdulaziz, Mütevelli Heyeti tarafından toplantıların başlamasından önce duyurulan ‘ulusal diyaloğun’ düzenlenmesine ilişkin yönetmeliğine dikkat çekti. Bu yönetmelik, genel oturumların yapılmadığı günlerde küçük komiteler ve çalıştayların düzenlenmesini ve bu komitelerin tartışmalara ve fikirlere son halini verip bunları mümkün olan en iyi duruma getirerek uygulanabilir politikalar ve önlemler haline getirmek üzere uzmanlarla tartışmalarını öngörüyor.

Ulusal Diyalog Toplumsal Eksen Raportörü, önerilere son halini verip hazırlamaktan sorumlu komitelerin üyeleri arasında farklı akımları temsil eden kişilerin ve ayrıca görüşlerinden yararlanılabilecek uzmanların olabileceğini açıkladı. Raportör, herkesin amacının ‘modern ve uygulanabilir bir ulusal vizyon sunmak ve yeni cumhuriyeti ulusal uzlaşı temeli üzerine inşa etmek’ olduğunu vurguladı.

Ulusal diyalog komiteleri geçtiğimiz iki hafta boyunca belirli aralıklarla toplantılar düzenledi. Siyasi eksen toplantıları, en ideal seçim sistemi hakkında kapsamlı tartışmalara tanık oldu. Eğitim ve nüfus sorunundan sorumlu toplumsal eksen tartışmaları ise mevzuat değişiklikleri ve eğitimi yönetmekten ve nüfus stratejisini uygulamaktan sorumlu kurumlara daha fazla bağımsızlık verilmesi çağrısında bulunan birçok tavsiyeyle doluydu.

Ulusal diyaloğun haziran ayının başına denk gelen üçüncü haftasında, siyasi eksen kapsamında sivil çalışmanın güçlendirilmesi, bilgi dolaşım özgürlüğü yasası ve Temsilciler Meclisi ile Senato (parlamento) üye sayısı konularını tartışması bekleniyor. Ekonomik eksende ise dört oturumda kamu yatırım öncelikleri, devlet mülkiyet politikası ve tarım ve gıda güvenliği konularının tartışılması planlanıyor. Toplumsal eksende sağlık ve gençlik komitelerinin dört oturum gerçekleştirmesi bekleniyor ancak bu oturumun konuları henüz belli değil.


Mısır Güney Kıbrıs ve Yunanistan’dan turizm iş birliği

Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
TT

Mısır Güney Kıbrıs ve Yunanistan’dan turizm iş birliği

Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)

Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan “liman turizminde iş birliğini güçlendirme" ve gençler için yeni girişimler başlatma konusunda anlaştılar. Anlaşma, Mısır Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha el-Cundi’nin Kahire'de Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi Polly Loannou ile görüşmesi sırasında imzalandı. Toplantıya Mısır Kurumsal Gelişimden Sorumlu Göçmen Bakan Yardımcısı Sabir Süleyman ve Mısır Göçmenlik İşleri Bakan Yardımcısı Amr Abbas da iştirak etti.

Mısır kabinesinden yapılan açıklamaya göre, toplantıda geçen Kasım ayında Mısır Göç Bakanı ile Kıbrıslı ve Yunan mevkidaşları arasında fikir ve önerileri tartışmak üzere yapılan üçlü görüşmeler ele alındı. Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan genişletilmiş bir üçlü iş birliği mekanizmasında örgütlendi. Doğu Akdeniz'deki askeri ve siyasi alanları ve çıkarların koordinasyonunu hedefleyen bu mekanizma Doğu Akdeniz'deki doğal gaz keşiflerinden sonra güçlendi.

Mısır Göçmen Bakanı, toplantıda üç ülkedeki gençlerle ilgili yeni girişimler, başta liman turizmi olmak üzere turizm alanında iş birliklerinin artırılması ve önümüzdeki dönemde de bakanlar veya gençlik düzeyinde görüşmelerin sürdürülmesi konularında anlaşmaya varıldığını ifade etti. 

Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin himayesinde düzenlenen Dünya Gençlik Forumu’nun oturum aralarında, başta Fransa ve Kanada olmak üzere söz konusu ülkelerin gurbetçilerinin bulunduğu ülkelerde ve ortak ilgi alanlarını tartışmak için toplantılara ev sahipliği yapabilecek başka ülkelerin liderliğinde bir araya gelme konusunda mutabakata varıldı.

Toplantıda ayrıca kâr amacı gütmeyen kuruluş "Revive the Roots" girişimi çerçevesinde Avustralya ve İngiltere'de yaşayan Mısırlılar ile Kıbrıs ve Yunan halkları arasında iş birliği konuları ele alındı. Suha el-Cundi ve Polly Loannou yaptıkları ortak “Güney Kıbrıs toplumu ile iş birliği konusunda önceki başarıların ve üç ülkenin halklarını bir araya getiren seçkin tarihi ilişkilerin geliştirilmesi ve ilerleme kaydedilmesi gerektiğini” kaydettiler. Söz konusu iki isim Mısır ve Güney Kıbrıs arasındaki seçkin ikili ilişkilerin gücünü siyasi liderlikleriyle birlikte inşa etmeye vurgu yaptılar.

Görüşmelerde ayrıca “Mısır ve Kıbrıs halklarının yakınlaşması gerçeğini yeni nesillere anlatan belgeseller ve kültürel etkinlikler aracılığıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihini yeni nesillere tanıtma, Mısır kökenli Kıbrıslı gençleri Mısır'daki Dünya Gençlik Forumu'na kaydetme ve Akdeniz ülkeleri ile ortak hareket ederek yasadışı göçle mücadele dosyasında iş birliği” gibi konular ele alındı.

Loannou Mısır ve Güney Kıbrıs arasında çeşitli alanlarda başlatılan Revive the Roots girişimi kapsamında “iki ülke arasındaki güçlü bağları” yeni nesillere aktaran daha fazla iş birliği arzusunu dile getirdi. Yalnızca benzeri görülmemiş bir uzlaşma ve desteğe sahip olan siyasi düzeyde değil; sanat, kültür ve spor alanlarında da iş birliği vurgusu yapan Loannou, uzun süredir Mısır'da yaşayan Kıbrıslıların yararına Mısır vatandaşlığı ve oturma ve kimlik belgeleri ile ilgili bazı kolaylıkların sağlanması için iş birliği ve koordinasyon talebinde bulundu.

Mısır kabinesinin açıklamasına göre Sisi, Kasım 2017'de Lefkoşa'da düzenlenen üçlü zirve sırasında "Revive the Roots" girişimini başlattı. İlk toplantı Nisan 2018'de Mısır'da yaşayan 250 Kıbrıslı Rum’un katılımıyla gerçekleşti. İkincisi ise Kasım 2018'de Birleşik Krallık, Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'tan doktorların katılımıyla gerçekleşti. Üçüncüsü ise 2019'da Avustralya'da üç ülkede ikamet eden topluluklar arasındaki ticari iş birliğini geliştirmek için gerçekleşti. Ardından 2021 yılında üç ülkenin gençlerinin katılımıyla gerçekleştirilen dördüncü bir toplantı daha kayıtlara geçti.

Revive the Roots girişimi türünün ilk örneği. Mısır'da yaşayan Yunanistan ve Kıbrıs vatandaşlarıyla Mısırlılar arasındaki toplantıları yeniden canlandırmayı ve üç halkın yeni nesillerini eski ilişki mirasıyla tanıştırmayı hedefliyor.


Mısır yabancılarla evliliği yeniden düzenliyor

Şarm eş-Şeyh’te ‘Yabancı Kişilerle Evliliğin Belgelenmesi Ofisi’ açılış töreni (Güney Sina Valiliği Facebook sayfası)
Şarm eş-Şeyh’te ‘Yabancı Kişilerle Evliliğin Belgelenmesi Ofisi’ açılış töreni (Güney Sina Valiliği Facebook sayfası)
TT

Mısır yabancılarla evliliği yeniden düzenliyor

Şarm eş-Şeyh’te ‘Yabancı Kişilerle Evliliğin Belgelenmesi Ofisi’ açılış töreni (Güney Sina Valiliği Facebook sayfası)
Şarm eş-Şeyh’te ‘Yabancı Kişilerle Evliliğin Belgelenmesi Ofisi’ açılış töreni (Güney Sina Valiliği Facebook sayfası)

Mısır hükümetinin ülkedeki yabancı bireylerle evlilikleri belgeleme ofislerini artırma çabasının bir parçası olarak, evleneceklere kolaylık sağlamak için Mısır’ın Güney Sina bölgesinde hizmet vermek üzere yeni bir ofis açıldı.

Mısır Adalet Bakanı Ömer Mervan, Güney Sina’nın Şarm eş-Şeyh şehrinde yabancı evlilikleri belgelemeye yönelik vilayetteki ilk ofisi açarak ‘yabancı evlilikleri’ belgeleme hizmetini başlattı. Bu ofis, yabancıların Mısırlılarla evliliğini belgelemek için Kahire ve İskenderiye’nin ardından ülke genelindeki üçüncü ofis oldu.

Evlilik belgesinin çıkarılması bazı şartlara dayanıyor. Bunlardan en dikkat çekenleri arasında ‘eş adaylarının 18 yaşında altında olmaması, aralarındaki yaş farkının 25’i aşmaması ile yaş uyumunun olması ve iki şahidin bulunması’ yer alıyor. Şartlar arasında ayrıca, ‘yabancı kişinin ikametgahının, başkentin (Kahire) Abbasiye kırsalındaki Pasaport İdaresi merkezinden pasaporta damga basılmış olması suretiyle turizm amacı dışında geçici ikametgah olmasını’ da içeriyor.

Mısır Adalet Bakanı, Güney Sina’daki Emlak ve Evrak Sicili’ne bağlı, yabancıların evliliklerini belgelendirme kurumlarından biri olacak olan ‘Mısır Hizmetleri Kurumları’ şubesini açtı ve kurumun Haziran ayı başında çalışmalarına başlaması planlanıyor.

Güney Sina’nın Mısır Temsilciler Meclisi (Parlamento) üyesi Süleyman Atvi Şarku’l Avsat’a “Şarm eş-Şeyh gibi turistik bir bölgede yabancıların evliliklerini belgeleme hizmetinin yaygınlaştırılması ve sunulması, söz konusu bölgede bulunan yabancıların Kahire veya İskenderiye'ye gitmek yerine evlilik işlemlerini belgelemelerini kolaylaştırdığı için olumlu getirisi olacak bir hizmettir” ifadelerini kullandı.

1997 yılında yayınlanan Mısır bakanlık kararına göre taraflardan birinin yabancı olması halinde evlilik akdi Noter huzurunda tescil ediliyor. Bu konuda başka hiçbir resmi makamın yetkisi bulunmuyor. Kanuni Temsilciler Yönetmeliği’nin 19’uncu maddesi uyarınca, evlilik akdini akdedecek kanuni merci, akdin taraflarından birinin yabancı olması halinde yetkili olmuyor.

Mısır’ın Şarm eş-Şeyh şehri, dünyanın en önde gelen turistik yerlerinden biri ve Mısır Merkez Bankası’ndan alınan verilere göre, 2021 yılında ülkenin turizm gelirleri yaklaşık 8,9 milyar dolar olarak kaydedildi.


Mısır Fetva Kurumu Darul İfta "uzman olmayanların" dini görüşlerinin yayılmasına karşı uyarıda bulundu

Mısır Fetva Kurumu Darul İfta "uzman olmayanların" dini görüşlerinin yayılmasına karşı uyarıda bulundu
TT

Mısır Fetva Kurumu Darul İfta "uzman olmayanların" dini görüşlerinin yayılmasına karşı uyarıda bulundu

Mısır Fetva Kurumu Darul İfta "uzman olmayanların" dini görüşlerinin yayılmasına karşı uyarıda bulundu

Mısır Fetva Kurumu (Darul İfta), "uzman olmayanların" dini görüşlerini ve fetvalarını "geçersiz" olarak nitelendirdi. Darul İfta, fetva alanında uzman olmayanların bazı sosyal medya sitelerinde dolaşan fetvalarına ve dini görüşlerine karşı uyarıda bulundu.

 Mısır Müftüsü Şevki Allam, konuya ilişkin açıklamasında, "Yol gösterici bir fetva, toplumlarda istikrarı sağlamak ve aşırılık yanlısı fikirlerle mücadele etmek için önemli bir araçtır" dedi.

 Darul İfta daha önce "bilgisiz veya niteliksiz fetva vermenin veya özellikle kamu işlerinde uzman olmayan kişilerce fetva yayınlamanın tehlikesi" konusunda uyarıda bulunmuştu. Mısır Fetva Kurumu gençlere ve sosyal medyayı kullananlara sürekli olarak "doğrulamadan, araştırmadan, insanlar ve toplum üzerindeki etkilerini bilmeden söylenti yaymayın, bilgi ve haber yayınlamayın" çağrısında bulundu.

Mısır Müftüsü Cuma akşamı Darul İfta aracılığıyla yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Denetimsiz fetva toplumları yok eden her şeyden daha çok tehlikelidir. Fetva hukuki esaslara uygun değilse veya dinen meşru çerçevede yayınlanmadıysa hiç şüphesiz sorun teşkil edecek, toplum için kafa karışıklığına ve kargaşaya neden olacaktır. Metinlerin doğru anlaşılmasından ve gerçeğin tam olarak bilinmesinden hareketle verilen yol gösterici fetvalar, bilime, çalışmaya ve beceriye dayalı yapılaşma ve medeniyetleşme sürecinin vazgeçilmez bir ayağını temsil eder. Bunun nedeni, ümmete hidayet etmede ve mensuplarını İslam'ın hüküm ve amaçlarının gerçekleşmesine ciddi ve disiplinli bir şekilde katkıda bulunmaya yönlendirmede oynadığı büyük roldür.”

Mısır Temsilciler Meclisi (Parlamento) Dini Komitesi, Mart 2022'de, "fetva verme uygulamasını düzenleyen" yasanın bazı hükümlerini değiştirmek hedefiyle 61 milletvekili tarafından sunulan bir yasa tasarısını onayladı. Bu tasarıya göre önerilen değişiklikler, görsel, işitsel veya elektronik ortamda fetva verme ve din dersleri ve din işlerine ilişkin söylemlerde bulunmanın “yalnızca uzmanlara mahsus” olmasını öngördü. Bu yasayı ihlal edenler için "50 bin liradan 100 bin liraya kadar para cezası veya 6 aydan bir yıla kadar hapis cezası" gibi cezalar belirlendi.

Allam, “Darul İfta’nın fetva verme metodolojisi bilimseldir ve ilmi mirasa dayanır. Mısır fetva kurumuna bir soru sorulduğunda, cevabı metodolojisi ve birikmiş deneyimleri olan alimler verir. Kurum bazen tıp, iktisat, siyaset gibi çeşitli bilim dallarının uzmanlarına başvurur. Kurum bunu fetva vermeden önce konuyu açıklığa kavuşturmak ve tüm detaylara hakim olmak için yapar. Bu bilimsel metodoloji, sosyal medyada fetva verenlerin çoğunda, özellikle de fetva verme konusunda uzman olmayanlarda genellikle mevcut değildir. Çünkü verdikleri fetvaların gerçekliğine dair bir kanıtları ve anlayışları yok. Çağ uzmanlaşma çağıdır; bu nedenle fetva uzmanı, çeşitli alanlarda onaylanmış çalışmalara ve kanıtlanmış araştırmalara başvurmalıdır. Hele kamu işlerinde fetva meselesini uzman olmayan veya bu iş için ehil olmayan birine isnad etmek beyhudedir, çünkü bu bir emanettir. Uzmanlara başvurmak gerekir, bu nezaket değildir; aksine, uzmanlığa ve ilme saygı göstermektir.”

 


Mısır 9 milyon göçmenin yükünü hafifletmek istiyor

Mısır Dışişleri Bakanı ve Uluslararası Göç Örgütü Direktörü Cenevre'de (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı ve Uluslararası Göç Örgütü Direktörü Cenevre'de (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır 9 milyon göçmenin yükünü hafifletmek istiyor

Mısır Dışişleri Bakanı ve Uluslararası Göç Örgütü Direktörü Cenevre'de (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı ve Uluslararası Göç Örgütü Direktörü Cenevre'de (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukrî yaptığı açıklamada ülkesinin “Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile iş birliğini güçlendirerek, Mısır'ın topraklarındaki 9 milyon göçmen ve mülteciye ev sahipliği yapmasının getirdiği yükün yanı sıra Sudan'dan kaçarak gelenleri kabul etmenin getirdiği yükü azaltmak için koordinasyon sağlama” arzusunu dile getirdi. Sudan’da yaşanan iç savaş uluslararası toplumun bu konuda Mısır'a desteğini harekete geçirmek için çabalarını iki katına çıkarmasını gerektiriyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanı Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd, Bakan Şukri'nin Cenevre’de Birleşmiş Milletler örgütleri ve organlarıyla yaptığı görüşmeler kapsamında IOM’un yeni Direktörü Amy Pope ile bir araya geldiğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Şukri’nin görüşmeye IOM'un yeni direktörünü, örgütün 1951'deki kuruluşundan bu yana bu görevi üstlenen ilk kadın olarak, seçimlerdeki zaferinden dolayı tebrik ederek başladığını belirtti. Ayrıca, giderek artan uluslararası ve bölgesel zorluklara tanıklık eden mevcut aşamada örgüte liderlik etme yeteneğine olan güvenini vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Bakan Şukri’nin Mısır'ın IOM ile verimli ve uzun süreli iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ve sürdürülebilir kalkınmanın başarısını arttıracak şekilde göçün kapsamlı yönetimini sağlamak için bu ortaklığı güçlendirme arzusunu dile getirdiğini sözlerine ekledi. Mısır'ın göç olgusunun çeşitli yönleriyle birlikte yönetilmesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım benimsediğini vurguladı.

Ebu Zeyd sözlerine şunları da ekledi: “Örgütün yeni direktörü Mısır'ın göç meselelerinin ele alınmasında oynadığı önemli ve kilit rolü teyit ederek Mısır'la iş birliğini geliştirme arzusunu dile getirdi ve Mısır'ın çok sayıda göçmeni kabul etme ve temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda oynadığı rolü memnuniyetle karşıladığını ifade etti.”


Mısır’da yeni harç ve vergiler tartışma konusu

Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
TT

Mısır’da yeni harç ve vergiler tartışma konusu

Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)

Mısır hükümetinin yeni harç ve vergi uygulamaları, geniş çaplı itirazlara ve tartışmalara neden oldu. Temsilciler Meclisi, bazı ithal mallara yönelik damga vergisi ile yabancılar ve Mısırlılar için ülkeye giriş ve çıkış harçlarının yanı sıra tiyatrolar ve gece kulüpleri için yeni vergiler getirmeye yönelik yasal değişiklikler yapılmasını prensipte onayladı.

Mısır Temsilciler Meclisi’nin Plan ve Bütçe Komisyonu çarşamba günü, damga vergisi yasasının bazı maddelerinde ve devletin mali kaynaklarının geliştirilmesi için alınan harçlarda değişiklik yapmayı prensip olarak onayladı.

Yasal değişiklikler, somon balığı, karides ve ıstakoz, taze veya kuru meyveler, çikolata ve kahve gibi bazı ithal mallara ve kol saatleri ve elektrikli ev aletleri dahil olmak üzere diğer birçok ürüne yeni vergiler uygulanmasını içeriyordu.

Yapılan değişikliklere göre, yabancılardan ve Mısırlılardan ülkeye giriş çıkış ücreti 100 cuneyh (Bir dolar ortalama 30,90 cuneyhe denk geliyor) üzerinden alınıyor. Kızıldeniz, Güney Sina, Asvan ve Matruh vilayetlerine sadece turizm amaçlı gelen yabancılar için harçların değeri 50 cuneyh ödemesi gerekiyor. Yolculuk ve yük taşıtları olarak Mısırlı ve yabancı sürücüleri ile düzenli olarak Mısır sınırından geçen hat veya kamyonlara yönelik ücretler bunun dışında kalıyor.

Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan Yasir Ömer bu değişikliklerin görüşülmesi sırasında ‘Yeni vergi ve harçlar vatandaşın çıkarınadır. Zira devlet hazinesi için 5 milyar liraya ulaşıyor” dedi.

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Fahri el-Fıki, ‘yeni vergilerin dayanıklı tüketim mallarını etkilemediğini’ açıkladı. Çarşamba akşamı televizyonda yayınlanan bir müdahalede, ‘ücretlerin gümrüksüz pazarlardan satın alınan mallar için geçerli olduğunu ve bunların balık, karides, havyar ve kol saati gibi emtialar olduğunu’ söyledi.

Olumsuz sinyaller

Mısır hükümetinin yeni harç ve vergiler uygulama eğilimi, geniş çaplı itirazlara ve tartışmalara yol açtı. Mısırlı işadamı Necip Saviris, ülkeden çıkış için ödeme yapılmasının istenmesini eleştirdi ve Twitter’da yaptığı paylaşımda, ‘dünyada böyle bir harç uygulayan hiçbir ülke olmadığını’ belirterek ‘en azından turistlerin bu ücretten muaf tutulmasını’ istedi.

Ekonomist Medhat Nafi Şarku’l Avsat’a “Bu şekilde harç ve vergi koyulması, başta turistlere giriş çıkış ücretleri olmak üzere yatırımcılara ve uluslararası topluma birçok olumsuz sinyaller taşır, bu dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir şey” dedi.

Mevzuat değişiklikleri ile tiyatro, sinema ve gece kulüplerine girişte yeni bir vergi getirildi. Ayrıca, ‘yabancı diplomatlar bu ücretlerden muaf’ olması şartı ile, gümrüksüz satış mağazalarından kişisel kullanım için satın alınan alkollü içecekleri de etkiledi.

Ekonomist Vail en-Nuhas, Şarku’l Avsat’a “Mısır hükümeti bütçe açığını yönetmek için kaynaklar arıyor. Bu değişikliklerin ekonomik bir etkisi olmasa da uygulamada, özellikle ülkeden ayrılma ücretlerinde zorluklarla karşılaşılabilir” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Ülkeden ayrılma ücretlerinin uygulanmasının yatırım ve turizm üzerinde olumsuz etkileri olabilir” ifadelerini de sözlerine ekledi.


Mısır’da Ulusal Diyalog çalışmalarında evlilik yaşını yükseltmek için öneride bulunuldu

Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
TT

Mısır’da Ulusal Diyalog çalışmalarında evlilik yaşını yükseltmek için öneride bulunuldu

Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)

Mısır’da dün, eğitim ve nüfus krizi konularını tartışmak için düzenlenen Ulusal Diyalog oturumları, eğitim hizmetlerinin seviyesindeki düşüş ve nüfus artışını sınırlamaya yönelik uzun vadeli bir stratejinin hayata geçirilmesine özen gösterilmemesi nedeniyle siyasi partiler ve uzmanların eleştirilerine tanık oldu. Katılımcılardan bazıları ‘birleşik bir eğitim yasası çıkarılması’ tavsiyesinde bulunurken, katılımcıların bir kısmı da ‘evlilik için asgari yaşı 21’e yükseltmek’ için bir çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Nüfus sorununun tartışıldığı iki oturumda, nüfus ve ekonomik büyüme oranları arasında bir denge sağlamaya yönelik uzun vadeli bir nüfus stratejisinin hayata geçirilmesi konusunda resmi makamların gösterdiği önemin azalması, siyasi partiler ve uzmanlar tarafından eleştirildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sağlık Bakanı’nın Nüfus İşlerinden Sorumlu Yardımcısı ve Ulusal Nüfus Konseyi Raportörü Tarık Tevfik, 2005’ten 2014’e kadar nüfus dosyasına büyük bir ilgi olmadığını söyledi. Yeni bir ulusal nüfus stratejisinin (2015-2030) geliştirilmesinin, 22 kurum ve bakanlık tarafından sunulan sağlık hizmetlerinin ‘olumlu göstergelerine’ katkıda bulunduğunu kaydetti.

Katılımcılar ayrıca nüfus artışını azaltmanın bir yolu olarak Mısır’da asgari evlilik yaşının 18’den 21’e çıkarılması çağrısında bulundu. Toplumsal meselelerden sorumlu yardımcı raportör Dr. Hania Sholkamy öneri hakkında, ‘evlilik ve çocuk doğurma için uygun yaşla ilgili mevzuat taslağı hazırlanmadan önce istatistiksel bir analiz yapılması’ çağrısı yaptı.

Mısır 2008’den bu yana, hem erkek hem de kadınlar için 18 yaşına ulaşmamış bir kişinin evlilik akdini belgelemesine izin verilmemesini şart koşan bir yasa çıkardı. Ancak resmi kurumlar ve insan hakları kuruluşları tarafından hazırlanan raporlar, özellikle erken yaşta evliliğin yaygın olduğu kırsal alanlarda bu yasanın ihlal edildiğine dair birçok durumun olduğunu gösteriyor.

Diyalog oturumlarına katılanlar, yoksul bölgelerdeki ailelerin çocukları iş gücü olarak kullanmak üzere birden fazla çocuk yapmalarından kaynaklanan yüksek doğurganlık oranlarını azaltmak için çocuk işçi çalıştırmanın katı şekilde yasaklanmasını istedi. Ayrıca, reşit olmayan yaşta evliliklerin yasaklanması ve eğitimden ayrılmaya yönelik daha sert cezalar da dahil olmak üzere bir dizi birbirini tamamlayan yasanın uygulamaya konulmasını önerdi. Uzmanlar ayrıca doğum sayısını düzenleyen ve çocuklarını eğitmeye kendini adamış ailelere olumlu teşvikler verilmesi çağrısında bulundu.

Mısır’da üniversite öncesi eğitimin de ele alındığı oturumlarda, çeşitli siyasi partilerden katılımcılar, mevcut durumda yürürlükte olan birçok yasaya alternatif olarak, eğitim için birleşik bir yasa çıkarılması çağrısı yaptı. Katılımcılar, eğitim sürecinde öğretmenin rolünün merkeziliğini ve eğitim çıktılarını işgücü piyasasına bağlanmasının önemini vurguladı.

Eğitim Komisyonu Raportör Yardımcısı ve eski Mısır Eğitim Bakanı Mahmud Ebu el-Nasr, yeni bir eğitim yasası çıkarılması talebini desteklediğini söyledi. Bu bağlamda “Çıkarılmasının üzerinden 30 yıl geçen her yasa değiştirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

Eğitim Komitesi Genel Raportörü Cemal Şeyha, birleştirilmiş eğitim yasası taslağı üzerinde çalıştaylar düzenleneceğini ve karar alması için taslağın Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’ne sunulacağını belirtti.

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan, birleşik eğitimle ilgili bir yasa taslağı olan herkese, tüm önerilerin incelenmesi arasından belirlenen bir formülün cumhurbaşkanına sunulması için taslakları hızla gönderme çağrısında bulundu.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti üyesi Dr. Talat Abdulkavi çeşitli ekonomik ve sosyal alanlara etkisi nedeniyle nüfus sorununun şu an Mısır’daki ‘en tehlikeli dosya’ olduğuna dikkat çekti. Ekonomik büyüme hızı ile nüfus artışı arasındaki süregelen dengesizliğin olumsuz etkisine de dikkat çekti.

Abdulkavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada kontrolsüz nüfus artışının vatandaşların kalkınmanın meyvelerini ve getirilerini görememesine, ayrıca kaynakların sürekli tükenmesine ve kalite aşamasına geçişin gecikmesine yol açtığını sözlerine ekledi.

Eğitim hizmetlerinin seviyesindeki düşüşle ilgili söylenenlerin büyük ölçüde nüfus sorunuyla ve doğum oranlarındaki yıllık artışla ilgili olduğuna dikkat çekti. Abdulkavi ayrıca devletin çabasının, ulusal diyalog oturumlarında herkesin talep ettiği üzere yüksek kalitede eğitim sunma fırsatı sağlayarak, sayısı artan öğrencilere eğitim hizmeti vermeye odaklanacağını kaydetti.


Mısır Vakıflar Bakanlığı, "Peygamber'e salatü selam getirmeyi" reddeden "aşırılık yanlılarını" kınadı

Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
TT

Mısır Vakıflar Bakanlığı, "Peygamber'e salatü selam getirmeyi" reddeden "aşırılık yanlılarını" kınadı

Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)

Mısır Vakıflar Bakanlığı, Cuma namazından sonra Mısır camilerinde 5 dakika boyunca "peygambere salavat getirme" uygulaması başlattı. Sosyal medya çevrelerinde bu uygulamaya karşı çıkanlar oldu. Bazı sosyal medya sayfalarında dün (Perşembe) uzun süredir devam eden tartışmaların ardından Mısır Vakıflar Bakanlığı açıklama yaparak, Mısır camilerinde 5 dakika boyunca "Peygambere Salavat" uygulamasını reddedenlere tepki gösterdi.

Ezher Üniversitesi Davet Fakültesi Eski Dekan Yardımcısı Dr. Mahmud es-Savi, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: "Peygambere salavat getirmek en faziletli ibadetlerden biridir ve bazı aşırı görüşlülerin iddia ettiği gibi sapıklık değildir."

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın aktardığına göre Mısır Baş Müftüsü Dr. Şevki Allam ise konuya ilişkin şunları söyledi: “Cuma namazından sonra yüksek sesle peygambere salavat getirilmesi ve insanların bu konuda bir araya gelmesi, yakınlık kurması caizdir. Gâfilleri uyarmak, üzerlerindeki sıkıntıyı gidermek, gençlere öğretmek ve onlara yol göstermek gibi meşru maksatlar varsa, bunda günah ve sapıklık yoktur. Sapıklık, yüce Allah'ın ve Resulünün kendilerine izin verdiği şeylerde Müslümanları ve onların örf ve   adetlerini, ilim adamlarını ve insanlarını kısıtlamaktır. Zikir, Kur'an-ı Kerim okumak ve her zaman ve her vakit Peygambere salavat getirmektir.”

Bakanlık, Mısır vilayetlerindeki tüm valiliklere dağıttığı yeni kararını reddedenlere dün (Perşembe) resmi bir açıklamayla yanıt verdi: “Cuma namazından sonra Resûlullaha -sallâllâhu aleyhi ve sellem- salâtü selâm getirmenin birden fazla faydası vardır. Allah'ın resulü efendimize salât ve selâm getirmekle bereket hasıl olur. Resulullah'a olan sevgiyi, O'nunla iftihar etme ve O’na hürmet etme duygusunu ifade etmek, Peygamberimize salatü selam getirmeyi gençlere öğretmek ve onları buna alıştırmak, sözle fiili ilişkilendirmektir. Bu Cuma hutbesinin konusu efendimize salat ve selam getirmenin faziletidir.”

Mısır Vakıflar Bakanlığı, peygambere salavat getirme çağrısını reddedenleri kınadı ve şu açıklamayı yaptı: “Fıkıh ve ilimden bahseden bir âlimin, hatta ilim talebesinin, Mısır fetva merkezi Dârü'l İfta'nın görüşünü atlaması, katılmasa bile o görüşü dikkate değer görmemesi mümkün değildir; aksi takdirde, o zaman onun görüşünü kim dikkate alır?”

Mısır Vakıflar Bakanlığı Davet İşlerinden Sorumlu Müsteşarı Dr. Eymen Ebu Ömer, dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, "Bakanlık, Peygamber'e sevgi ve saygıyla salavat getirmeye ve bu ibadetin sevabını aramaya yöneldi." ifadelerini kullandı.

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın salavat çağrısı, sosyal paylaşım sitelerinde tartışma yarattı. Mısır fetva merkezi Dârü'l İfta, peygambere salavat getirmenin en iyi zikirlerden, en iyi ibadetlerden ve en büyük taatlerden biri olduğunu" açıkladı.

Dârü'l İfta'dan yapılan açıklamada, “Cenâb-ı Hakk'ı anmak ve O'nun peygamberine salatü selam getirmek, asli mubah olan ve hiçbir kısıtlama olmaksızın caiz olan mutlak ibadetlerdendir; her şekil ve durumda her zaman geçerlidir. İbâdet için belirli bir vakit ayırma meselesi hakkında bazılarının ileri sürdükleri kanaatler yanlış anlaşılma olabilir. Salavat getiren Müslümanları sapkınlıkla itham eden kimse, kendisi sapkındır; çünkü o kişi, şeriatın izin verdiği bir meselede Müslümanları kısıtlamıştır.” ifadelerine yer verildi.

Ezher Üniversitesi Davet Fakültesi Eski Dekan Yardımcısı Dr. Mahmud es-Savi, cuma günü Allah Resulü'ne salatü selam getirilmesi için açık ve net bir emir olduğunu şu hadisi aktararak ifade etti:- "Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur” buyurunca, ashâb-ı kirâm:

- Yâ Resûlallah! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salâtü selâmlarımız sana nasıl sunulur? diye sordular.

Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm:

- "Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı" buyurdu.

Savi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu günde (Cuma günü) farz namazları kılmaktan başka yapılacak en güzel şey, peygamberimiz (sav) için salavat getirmektir. Peygambere salatü selam getirmenin fazileti bütün vakitleri kapsadığı gibi, cuma gününden önce veya sonra ya da namazdan sonrayı da kapsar, zaman konusunda hiçbir engel yoktur. Peygambere salavat getirmek, ibadetlerin en faziletlilerinden biridir, günahlara kefarettir ve bazı “aşırı görüşlerin” iddia ettiği gibi “sapkınlık” değildir. Peygambere salavat çağrısını reddedenler, fıkıh âlimlerinin mütehassısları değildir; bu nedenle, belirli bir düşüncenin sahibi oldukları için, reddetmelerinin reddetme dışında hiçbir dayanağı yoktur.”

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın salavat çağrısının memnuniyetle karşılandığını söyleyen Savi, “Bazı sosyal medya sayfalarında bu çağrıya karşı çıkıldı. Ancak karşı çıkanların sayıları az ve bir kısmı da anonim hesaplar. Sosyal medyadaki tepki, salavat çağrısının hoş karşılanmadığı anlamına gelmez." dedi.

Mısırlı gazeteci İbrahim İsa ise Bakanlığın kararını, bir hükümet kararı olması hasebiyle doğru bulmadığını ifade etti.