Ocasio-Cortez'den İsrail'e destek verdikten sonra Ramazan etkinliğine katılmak isteyen Yang'a tepki

Reuters
Reuters
TT

Ocasio-Cortez'den İsrail'e destek verdikten sonra Ramazan etkinliğine katılmak isteyen Yang'a tepki

Reuters
Reuters

Temsilciler Meclisi'nin Demokrat üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, salı günü, Kudüs'te İsrail güçleri ve Hamas arasında şiddetin tırmandığı bir dönemde Twitter'da İsrail'e destek verdikten sonra Ramazan Bayramı kutlaması için bir kampanya etkinliği planlayan New York belediye başkanı adayı Andrew Yang'a tepki gösterdi.
Yang, pazartesi günü paylaştığı ilk tweet'inde, "Bombalı saldırılara maruz kalan İsrail halkının yanındayım ve Hamas'lı teröristleri kınıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
The Indepnedent'ın haberine göre Yang, "New York kenti halkı, terörizmi yenilgiye uğratan ve direnen İsrail'deki erkek ve kız kardeşlerimizin her zaman yanında olacak" diye yazmıştı.
Belediye başkan adayı daha sonra, Queens'in Astoria mahallesindeki ihtiyaç sahibi Müslüman ailelere market ürünü dağıtımı yapması planlanan etkinlikten çıkarıldı.
Yang ,düzenlenen bir basın toplantısında medyaya, "Etkinliğin organizatörleri, katılmamamızın daha iyi olacağına karar verdi, biz de çekincelerine memnuniyetle riayet ettik" dedi. Davetin geri çekilme nedeninin İsrail'i destekleyen tweet'i olup olmadığı sorulan Yang, "Öyle olduğunu sanıyorum" yanıtını verdi.
Geçmişte Filistin halkına desteğini açıklayan Ocasio-Cortez, İsrail saldırganlığına böbürlenerek destek veren Yang'ın daha sonra Müslümanların dini bayramında boy göstermeye çalışmasını eleştirdi.
Ocasio-Cortez şunları yazdı:
Yang'ın özellikle de El Aksa saldırıya uğrarkenki sessizliğinin ardından, 9 çocuğu öldüren bir saldırıya böbürlenerek yaptığı açıklamayla destek verdikten sonra Ramazan Bayramı etkinliğinde boy göstermeye çalışması tek kelimeyle utanç verici.
Peki ya bunu Astoria'da denemesi? Hem de Ramazan'da?! Sana gösterirler."
Ocasio-Cortez, pazartesi günkü tweet'i sebebiyle Yang'ı kınayan tek kişi değildi. Yang'ın İsrail'e destek açıklaması sonrası Twitter'da #YangSoykırımıDestekliyor (#YangSupportsGenocide) etiketi gündem oldu.
Öte yandan, Yang'ın tweet'i, paylaşımını retweet'leyen Donald Trump Jr. gibi önde gelen muhafazakar seslerin desteğini aldı. Oğul Trump, "Kendine bir iyilik yap ve tweet alıntılarıyla bu tweet'e verilen cevaplara bir bak. Demokratlar artık gerçekten de terör yanlısı" diye yazdı.
İsraillilerle Filistin güvenlik güçleri arasındaki gerilim, İsrail polisinin Müslümanların kutsal ayı Ramazan'ı kutlamak için ibadet eden Filistinlilerle çatıştığı Kudüs'teki Mescid-i Aksa Camii yerleşkesinde yaşanan çarpıcı çatışma sonrası tırmanışa geçmişti. Filistin'de 12'si çocuk 35 kişi öldürülürken, İsrail'de 5 kişinin öldüğü belirtildi.

 


İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times