İneklere "geğirdikleri için" akıllı maske takılacak

İneklerin saldığı metan gazını önlemek için filtreli bir cihaz tasarlandı (Hollie Adams/Bloomberg)
İneklerin saldığı metan gazını önlemek için filtreli bir cihaz tasarlandı (Hollie Adams/Bloomberg)
TT

İneklere "geğirdikleri için" akıllı maske takılacak

İneklerin saldığı metan gazını önlemek için filtreli bir cihaz tasarlandı (Hollie Adams/Bloomberg)
İneklerin saldığı metan gazını önlemek için filtreli bir cihaz tasarlandı (Hollie Adams/Bloomberg)

ABD merkezli ve çok uluslu tarım firması Cargill, inekler için akıllı maskeler satmaya başlayacak.
Birleşik Krallık'ta kurulan teknoloji girişimi Zelp'in tasarladığı cihazın, ineklerin geğirdiğinde saldığı metan gazını emeceği ve doğaya salınmasını önleyeceği ifade ediliyor.
İddiaya göre maske görünümlü cihaz, metan salımlarının yarısından fazlasını engelleyebilecek.
Cargill'den salı günü yapılan açıklamada cihazların 2022'de Avrupalı ​​süt üreticilerinin kullanımına sunulacağı duyuruldu. Ancak Birleşmiş Milletler, Avrupa'daki en olası metan kaynağının atık sektörü olduğunu söylüyor.

Cihaz nasıl çalışıyor?
Şirketler henüz bir fiyat belirlemedi ancak Zelp, yıllık abonelik ücretinin inek başına yaklaşık 80 dolardan başlayacağını tahmin ediyor.
Teknoloji girişimi, ilk yıl 50 bin, sonraki yıl da 200 bin cihaz üretmeyi hedefliyor.
Güneş enerjisiyle şarj edilen pillerle çalışan cihaz, geğirmeyle salınan gazı emiyor ve filtreli bir haznede biriktiriyor.
Filtre dolduktan sonra kimyasal reaksiyon aracılığıyla metan, karbondioksite dönüştürülüyor ve havaya salıyor.
Öte yandan atmosferdeki karbondioksit birikimi de tıpkı metan gibi iklim krizinde rol oynuyor.
Ancak Bloomberg'in aktardığına göre metan, atmosferdeki ilk 25 yılında karbondioksitten 80 kat fazla ısıyı hapsediyor.
Ayrıca ineklerin saldığı metan gazının yaklaşık yüzde 95'inin geğirmeyle ortaya çıktığı düşünülüyor.
Öte yandan teknoloji, henüz bağımsız uzmanlar tarafından değerlendirilmedi. Öncelikle bu uzmanların, cihazın işe yaradığını kabul etmesi gerekiyor.
Zelp ise ürünün tamamlanmasının ardından hakemli çalışmaların gerçekleştirileceğini söylüyor.

BM'ye göre metan gazı, önemli bir sorun
Birleşmiş Milletler (BM) ve İklim ve Temiz Hava Koalisyonu (CCAC) tarafından geçen ay yayımlanan raporda, metan gazını azaltmanın küresel ısınmayı yavaşlatmada en güçlü yol olduğuna dikkat çekilmişti.
Metanın sanayi öncesi dönemden bu yana küresel ısınmaya yüzde 30 katkısı olduğu vurgulanan raporda, gazın azaltılmasıyla yılda yaklaşık 260 bin erken ölüm, 775 bin astıma bağlı hastane başvurusunun yanı sıra 25 milyon ton mahsul kaybının önlenebileceği belirtilmişti.

Nereden geliyor bu metan?
Söz konusu BM raporunda aynı zamanda çözüm önerileri de sunulmuştu. Başta fosil yakıt sektörüne odaklanan çözüm önerileri, 2030'a kadar metan emisyonlarını yüzde 30 oranında azaltabilir.
Rapora göre metan gazının kaynağı ülkelere ve bölgelere göre farklılık gösteriyor. Örneğin Avrupa ve Hindistan'da en büyük kaynak, atık sektörü olarak görülüyor.
Olası metan kaynakları Çin'de kömür üretimi ve hayvancılık, Afrika'da ise hayvancılık ve petrol olarak belirleniyor.
Independent Türkçe, Bloomberg, Gizmodo, UN news



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news