ABD’li kaynaklar: Kürtler, kendilerini Rusya ve Türkiye’nin çıkar kıskacı arasında baskı altında hissediyor

İki ABD askeri, 25 Mayıs’ta Suriye’nin kuzeydoğusundaki devriyeleri sonrasında ülkelerinin bayrağını katlıyor (AFP)
İki ABD askeri, 25 Mayıs’ta Suriye’nin kuzeydoğusundaki devriyeleri sonrasında ülkelerinin bayrağını katlıyor (AFP)
TT

ABD’li kaynaklar: Kürtler, kendilerini Rusya ve Türkiye’nin çıkar kıskacı arasında baskı altında hissediyor

İki ABD askeri, 25 Mayıs’ta Suriye’nin kuzeydoğusundaki devriyeleri sonrasında ülkelerinin bayrağını katlıyor (AFP)
İki ABD askeri, 25 Mayıs’ta Suriye’nin kuzeydoğusundaki devriyeleri sonrasında ülkelerinin bayrağını katlıyor (AFP)

Washington’daki siyasi kaynaklar, Kürtlerin, ABD, Rusya ve Türkiye arasında müzakere edilen siyasi bir çözümün bedelinin kendilerine ödetilmesinden korktuklarını açıkladı. Açıklama, İran ile nükleer anlaşma noktasında yeni bir anlaşma yapmaya çalışan Joe Biden yönetiminin, Şam’a baskı uygulayan taraflar arasında olmadığına dair göstergeler ortasında geldi.
Kaynaklar, “İnsani yardımlar ve sınır geçişleri meseleleri ve ‘ABD şirketinin ‘Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerinde petrol alanlarına yatırım sözleşmesini sonlandırma kararı sonrasında Kürtler, şu anda kendilerini Rusya ve Türkiye’nin çıkar kıskacı arasında baskı altında hissediyorlar” dedi. Kaynaklar, “Son zamanlarda Kürtler, Özerk Yönetim’in Ankara ile diyaloğa hazırlanmasına rağmen Türkiye ve ayrıca Arap aşiretleri tarafından siyasi bir kampanyaya maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
Suriye dosyası için Biden yönetimi tarafından atanan yetkililer, “Rusya ile bir anlaşma, Suriye’ye uluslararası yardımın teslim edilmesi için sınır geçişlerinin açılmasına yönelik uluslararası bir karar karşılığında petrol sahaları denetiminin, Suriye hükümeti ile sözleşmeler yapan Rus şirketlere teslim edilmesine yol açabilir. Gelecek hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) özel bir oturumunda oy kullanılması, Rusya’nın 2015 yılındaki müdahalesinden bu yana Suriye’de şu ana kadar harcananların tazmin etmesi çabalarına yanıt verilmesi bekleniyor” dedi.
Yetkililer, Rusya ve Çin’i ‘beklenen kararı veto etmemeye ve Bab-us Selam ve özellikle Suriye-Irak sınırındaki el-Yarubiye sınır kapılarının açılmasını kolaylaştırmaya ikna etmeye çalışıyor.
Bu çerçevede kaynaklar, Şam hükümeti ile hatlar çizilmeye çalışılırken Moskova’nın bu alandaki girişimleri reddetmesi sonrasında Biden yönetimi yetkililerinin Kürtleri, Rusya ile iş yapmaya itmek için baskı uyguladığını söyledi. Washington’daki muhalif Suriyeli kaynaklar, Biden yönetiminin Şam hükümeti üzerindeki baskıları azalttığını belirtirken, yönetimin 5 aydan daha uzun bir süredir ‘Caesar (Sezar) Yasası’ kapsamındaki yaptırım listesine herhangi bir isim eklemediğini ifade etti. Kaynaklara göre yasasın yayınlanmasından bu yana aylık 7 ila 8 isim arasında, 300’den fazla ismin yayınlanması gerekiyordu. Bu durum, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerden yasa koyucuların, Biden yönetimini ‘Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimi ile normalleşmeyi düşünmekle’ suçlamasına neden oldu. Öyle ki yasa koyucular, bu normalleşmeye engel olmak amacıyla ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir mektup gönderdiler.
Biden yönetiminin bir ABD şirketinden Suriye petrolü için yatırım muafiyetini kaldırma kararı, özellikle Cumhuriyetçilerden olmak üzere Washington’da tepkilere neden oldu.
Eski Başkan Donald Trump yönetimindeki yetkililer, bu kararın Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen alanlar üzerine yansımalarına dair endişelerini dile getirdi. Karar, ABD Savunma Bakanlığı bütçesinden SDG’ye sağlanan yardımın değerini azaltma kararının parçası olarak yorumlandı. Bu çevreler, SDG’ye ABD yardımlarını azaltma kararının Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında farklı görüşlere sahip ve yardımların azaltılması baskısı yapan Kongre üyelerinin onayı ile geldiğini belirtti.
Trump yönetimindeki eski yetkililer, Biden yönetimini, ‘Rusya ve Suriye hükümeti ile iş birliği yapmaları için Kürtlere baskı yapmaya ve Ankara ile başka bir anlaşma çerçevesinde Kürtlerin kontrol ettiği alanların geleceği hususunda Türkiye’ye güvenceler sağlamaya’ çalışmakla suçladı. Öyle ki Başkan Biden, Pazartesi günü Brüksel’de NATO zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ayrıca 16 Haziran’da da Cenevre’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye meselesini görüşecek.
2- 4 Temmuz tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek olan ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield’in, Türk yetkililerle toplantılarında bu hususa odaklanacağı ifade edildi. Ziyareti hakkında yapılan resmi bir açıklamada da ‘Türkiye, küresel zorluklarla mücadelede NATO’daki bir müttefikimizdir ve insani yardımın sınırlar aracılığıyla Suriye’ye ulaştırılmasını kolaylaştırmada önemli bir role sahiptir” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan diğer kaynaklar da Cumhuriyetçilerin petrol ve insani yardımlar meselelerine ilişkin provokasyonunun, Suriye petrol sahalarına yatırım yapan ABD’li şirketler ve Trump yönetiminde aktif siyasi çevreler arasındaki gizli bir anlaşma kapsamında olduğunu dile getirdi.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.