Filistin kökenli komünist aday Jadue, Şili'nin yeni devlet başkanı olabilir: Şilili Yahudiler endişeli 

Jadue'nun komünist partinin başkan adayı olarak yarışması nisanda yapılan açıklamayla kesinleşti (Twitter/@Hezbolsonaro)
Jadue'nun komünist partinin başkan adayı olarak yarışması nisanda yapılan açıklamayla kesinleşti (Twitter/@Hezbolsonaro)
TT

Filistin kökenli komünist aday Jadue, Şili'nin yeni devlet başkanı olabilir: Şilili Yahudiler endişeli 

Jadue'nun komünist partinin başkan adayı olarak yarışması nisanda yapılan açıklamayla kesinleşti (Twitter/@Hezbolsonaro)
Jadue'nun komünist partinin başkan adayı olarak yarışması nisanda yapılan açıklamayla kesinleşti (Twitter/@Hezbolsonaro)

Şili'de kasımda düzenlenecek devlet başkanlığı seçimlerinde Filistin kökenli komünist aday Daniel Jadue'nun anketlerde ilk sıraya yerleşmesi, Latin Amerika'da yeni bir sol hükümetin kurulacağı yönünde heyecan yaratıyor.
2012'den bu yana başkent Santiago'daki işçi bölgesi Recoleta'nın belediye başkanı olan 53 yaşındaki Şili Komünist Partisi adayı, aslen mimar ve şehir plancısı. Şili Filistinli Öğrenciler Genel Sendikası başkanı olarak siyasete atılan Jadue, Latin Amerika ve Karayipler Filistin Gençlik Örgütü genel koordinatörü olarak da görev yapmıştı.
400 binden fazla Filistin kökenlinin yaşadığı ülke, Ortadoğu dışında dünyada en fazla sayıda Filistinliye ev sahipliği yapıyor. Batı Şeria'dan göçen Filistinli Hıristiyan bir aileden gelen Jadue, son dönemde Şili'de hızla yükselen soldan büyük destek görüyor.
21 Kasım'da düzenlenecek devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turunda hiçbir aday çoğunluğu kazanamazsa 19 Aralık'ta ikinci tura gidilecek. Birçok ankete göre Jadue büyük ihtimalle ikinci turda seçimi kazanacak. Anketlere göre komünist siyasetçinin seçimdeki en önemli rakipleri, sağcı Bağımsız Demokrat Birlik adayı Joaquín Lavín ve Hıristiyan Demokrat Partili Senato Başkanı Yasna Provoste.
Daniel Jadue, devlet başkanı seçilmesi halinde eşitsizliği azaltacak reformları hayata geçirmeyi, gelir vergisini artırarak emeklilik sistemini yeniden düzenlemeyi vaat ediyor. 

Haaretz: Şilili Yahudiler endişeli 
Öte yandan İsrail'in sol eğilimli gazetelerinden Haaretz'de yayımlanan haberde, Jadue'nun devlet başkanı olma ihtimalinin Yahudi toplumunda tedirginlik yarattığı belirtildi. Haberde,.daha önce İsrail karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken Jadue'nun İsrail'e ve Yahudi toplumuna düşmanlığıyla tanınan bir isim olduğu iddia edildi.
İsrail karşıtı Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Hareket'nin (BDS) aktif bir destekçisi olan komünist siyasetçinin, daha önce antisemitizm suçlamalarını reddederek "Yahudilerle çok iyi anlaşıyorum ama Siyonistlerle bazı sorunlarım var" dediği hatırlatıldı.
İsrail'in geçen ay Gazze'ye düzenlediği hava saldırıları sırasında Jadue, Santiago'daki İsrail Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriye katılmıştı.
Şili'de bugün yaklaşık 18 bin Yahudi yaşıyor. Ülke Arjantin ve Brezilya'dan sonra Güney Amerika'da en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapıyor. Haaretz'e konuşan Şilili Yahudiler, Jadue'nun devlet başkanı olma ihtimalinin tedirginlik yarattığını söyledi.
Şili Yahudi Toplumu Başkanı Gerardo Gorodischer, "Büyük bir endişe var. Yahudiler korkuyor diyemem ama durumdan endişeliler. Jadue'yu üniversite yıllarından beri takip ediyoruz ve rahatsız edici görüşlere sahip olduğunu biliyoruz" dedi. Şili Yahudi Öğrenciler Federasyonu Başkanı Tamara Fischman ise, ülkede BDS hareketinin çok güçlü olduğunu ve Yahudi öğrencilerin giderek marjinalleştirildiğini savundu.
Independent Türkçe, Haaretz, Telesur, Bloomberg



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.