Fransa, Sahel'de Avrupa desteğini arıyor

Fransız komutanlığı, ulusal günde düzenlenen askeri geçit törenine Takuba adlı Avrupa kuvvetinden bir taburun katılmasını istedi (EPA)
Fransız komutanlığı, ulusal günde düzenlenen askeri geçit törenine Takuba adlı Avrupa kuvvetinden bir taburun katılmasını istedi (EPA)
TT

Fransa, Sahel'de Avrupa desteğini arıyor

Fransız komutanlığı, ulusal günde düzenlenen askeri geçit törenine Takuba adlı Avrupa kuvvetinden bir taburun katılmasını istedi (EPA)
Fransız komutanlığı, ulusal günde düzenlenen askeri geçit törenine Takuba adlı Avrupa kuvvetinden bir taburun katılmasını istedi (EPA)

Paris'in Avrupa komandolarının gücüne olan güveninin boyutunu, Sahel’deki Barkhane kuvvetlerinin görevi sona ererken ortaya çıkan boşluğu bu komandoların kısmen de olsa doldurması isteğini vurgulayacak yönde bir gelişme kaydedildi. Paris liderliği, Fransa Cumhurbaşkanı, tüm sivil ve askeri yetkililerin huzurunda Şanzelize Caddesi’nde gerçekleşecek büyük hava ve kara geçit törenini Takuba adlı Avrupa kuvvetinden bir taburun başlatacağını bildirdi. Dün, Norveç Savunma Bakanlığı ise Takuba kuvvetlerine katılmaları için İsveç’in katılımı çerçevesinde ‘küçük’ bir birlik gönderme niyetini açıkladı.
Mali'deki durumu ‘son derece zor’ şeklinde değerlendiren Norveç Savunma Bakanı, mevcut koşullarda uluslararası varlığın tüm önemini vurguladığını belirtti. Ancak Oslo’nun bildirdiğine göre Norveç birliğinin asıl katılımı birkaç ay içinde gerçekleşmeyecek. Paris; Danimarka ve Romanya'nın da yakında Avrupa Ortak Gücü’ne katılacağını umuyor. Danimarka 100, Romanya ise 50 asker gönderme sözü vermişti. Sekiz Avrupa ulusuna bağlı birliklerden oluşan Takuba kuvvetleri, yarısını Fransızların teşkil ettiği 600 kişilik kadrosu ile mütevaziliğini koruyor. Bu kuvvetlerin Sahel bölgesinde faaliyet gösteren terör örgütleri liderlerini takip etme konusunda uzmanlaştığı biliniyor.
Fransa Savunma Bakanlığının bildirdiğine göre, Takuba kuvvetleri rehabilitasyon ve eğitim sürecinin yanı sıra askeri operasyonlarında Mali ordusuna ayak uydurmaya odaklanacak. Moritanya, Mali, Nijer, Burkina Faso ve Çad’ın bulunduğu Sahel bölgesinde terörle mücadele yönünde bir uluslararası koalisyon kurmaya çalışan Paris, daha fazla Avrupa ülkesinin de katılımıyla bu gücü genişletmeyi istiyor. Fransız yetkililer, bölgedeki en zayıf halkanın Mali olduğunu söylüyor. Paris, terörist ve ayrılıkçı güçlerin başkent Bamako'ya geçiş yolunu engellemek için 2013’te kuvvetlerini buraya göndermişti. Macron, Fransız ordusu ve 2014 yılı başında hayata geçirilen Barkhane kuvvetlerinin Sahel'de bir DEAŞ hilafetinin kurulmasını engellemeye çalıştıklarını söylüyor. Takuba'nın önümüzdeki aylar ve yıllardaki ‘askeri operasyonlarda’ kilit rol oynayacağını söyleyen Fransa Savunma Bakanı Florence Parly ise Malili yeni yetkililere söz konusu gücün ‘Malili güçlerin yerine savaşmakla sorumlu olmadığı’ uyarısında bulundu.
Savunma Bakanlığında askeri güçlerin temsilcileri ile bir araya gelen Macron, geçen hafta Barkhane ile ilgili daha önce belirttiklerini doğrularken ek ayrıntılar da verdi. Söz konusu operasyonun 2022'nin ilk çeyreğinde düzenli bir şekilde sona ereceğini açıklayan Macron, aynı zamanda bunun Fransa ve Afrika'daki çıkarları için stratejik olan bölgeden çekilmek anlamına gelmediğini söyledi. Mali'nin kuzeyindeki Kidal, Tessalit ve Timbuktu’da yer alan üç Fransız askeri üssünün bu yıl sonuna dek kapatılacağını bildiren Paris, şu anda 5 bin 100 kişiden oluşan kuvvetlerinin sayısını 2 bin 500 veya 3 bin kişiye düşürmeyi planlıyor. Nitekim Paris’in silahlı ve terör örgütlerinin buradan çıkarılması, Bamako'nun geniş bir alanda yetki ve hizmetlerinin yeniden sağlanması, teröristlerin takip edilmesi ve faaliyetlerinin engellenmesine odaklanmaktan vazgeçtiği anlaşılıyor. Ancak aynı zamanda Mali, Nijer ve Burkina Faso arasındaki üçlü sınır bölgesinde gizli tehdide karşı koymak istiyor. Zirâ bu grupların faaliyetleri artıyor.
Askeri planların gelecekte beş Sahel ülkesi birliklerinden oluşan G5 adlı Afrika kuvveti tarafından gerçekleştirileceği tahmin ediliyor. Kısa bir süre önce Paris, Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi Itno’nun isyancılarla girilen çatışmada hayatını kaybetmesi sonrasında kaydedilen korkuların ardından Çad'ın ortak kuvvete katılmak ve üçlü sınır bölgesinde faaliyet göstermek için bin kişilik bir askeri güç göndermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmişti. Nitekim Takuba kuvvetleri aracılığıyla daha fazla Avrupalı ​​ortağı dahil ederek terör örgütlerine karşı savaşı Avrupa'nın eline bırakmaya güvenmek isteyen Fransa, aynı zamanda Washington'un devam edeceğine söz verdiği ABD askeri desteğinden, lojistik veya istihbaratından yararlanmaya devam etmek istiyor. Savunma Bakanı Parly, meslektaşı General Lloyd Austin ile bu yönde anlaşmalarda bulunmak üzere Washington'a gitti.
Eğitim, silahlanma veya ekipman desteğiyle Afrika ortak kuvvetinin de askeri operasyonlarda daha büyük bir rol almasını isteyen Paris, Körfez katkıları da dahil olmak üzere uluslararası katkılara güveniyor. Bununla birlikte Fransa, bunun ABD’nin Afganistan'dan çekilmesine benzemeyeceği, insan maliyetine ek olarak yılda yaklaşık 1 milyar euroya mal olan bu ağır yükü taşımamak için sadece planları ve rolünü değiştirmeye niyetli olduğuna dair Sahel liderlerine güvence vermeye çalışıyor.



Kaynaklar: Trump, Maduro'nun tam af sağlanması ve ABD’nin uyguladığı tüm yaptırımların kaldırması taleplerini reddetti

ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
TT

Kaynaklar: Trump, Maduro'nun tam af sağlanması ve ABD’nin uyguladığı tüm yaptırımların kaldırması taleplerini reddetti

ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)

Dört ayrı kaynak, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçtiğimiz ay yaptığı kısa bir telefon görüşmesi sırasında Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun dile getirdiği talepleri reddettiğini ve Venezuela liderine istifa edip ABD tarafından garanti edilen güvenli bir geçiş yoluyla ülkesini terk etmesi gibi çok az seçenek bıraktığını söyledi.

Telefon görüşmesi, ABD'nin Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen gemilere saldırı düzenlemesi ve Trump'ın askeri operasyonları karaya da genişletme ve Venezuela’daki ‘Cartel de los Soles (Güneşler karteli)’ adlı grubu terör örgütü ilan etme tehditlerini yinelemesi gibi çeşitli yollarla Venezuela üzerindeki baskısını yoğunlaştırmasından birkaç ay sonra, 21 Kasım'da gerçekleşti. Trump yönetimi, Maduro'nun da Cartel de los Soles üyesi olduğunu iddia ediyor. Ancak hem Maduro hem de Venezuela hükümeti tüm bu suçlamaları reddediyor ve ABD'nin petrol dahil Venezuela'nın muazzam doğal kaynaklarını kontrol altına almak için rejim değişikliği peşinde olduğunu söylüyor.

Kaynaklardan üçü, Maduro'nun telefon görüşmesi sırasında Trump'a, kendisi ve aile üyelerine ABD tarafından uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) aleyhindeki önemli davanın sonlandırılması da dahil olmak üzere tam af sağlanması şartıyla Venezuela'yı terk etmeye hazır olduğunu söylediğini bildirdi. Kaynaklar, Maduro'nun ayrıca, çoğu ABD tarafından insan hakları ihlalleri, uyuşturucu kaçakçılığı veya yolsuzlukla suçlanan 100'den fazla Venezuela hükümet yetkilisine yönelik yaptırımların kaldırılmasını da talep ettiğini ekledi.

Kaynaklardan ikisi, Maduro'nun aynı zamanda yardımcısı Delcy Rodríguez'in yeni seçimler yapılana kadar geçiş hükümetini yönetmesini talep ettiğini belirtti. Trump, 15 dakikadan kısa süren görüşmede Maduro'nun taleplerinin çoğunu reddetti, ancak Maduro'ya ailesiyle birlikte istediği bir yere gitmek için bir haftası olduğunu söyledi.

İki kaynağa göre Maduro’ya ülkeden güvenli bir şekilde çıkması için verilen sürenin cuma günü sona eriyor. Trump, bunun ardından cumartesi günü Venezuela hava sahasını kapatacağını açıkladı.


Kolombiya, çocuk istismarıyla suçlanan Yahudi tarikatının mensuplarını ABD'ye teslim etti

Yetkililer tarafından yayımlanan fotoğraflarda, Lev Tahor tarikatına mensup kişilerin havaalanı güvenlik noktalarından geçerken uzun siyah ceketler giydiği görülüyor (AFP)
Yetkililer tarafından yayımlanan fotoğraflarda, Lev Tahor tarikatına mensup kişilerin havaalanı güvenlik noktalarından geçerken uzun siyah ceketler giydiği görülüyor (AFP)
TT

Kolombiya, çocuk istismarıyla suçlanan Yahudi tarikatının mensuplarını ABD'ye teslim etti

Yetkililer tarafından yayımlanan fotoğraflarda, Lev Tahor tarikatına mensup kişilerin havaalanı güvenlik noktalarından geçerken uzun siyah ceketler giydiği görülüyor (AFP)
Yetkililer tarafından yayımlanan fotoğraflarda, Lev Tahor tarikatına mensup kişilerin havaalanı güvenlik noktalarından geçerken uzun siyah ceketler giydiği görülüyor (AFP)

Kolombiya, çocuklara cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla soruşturma altında olan ultra-Ortodoks Yahudi Lev Tahor tarikatına bağlı dokuz kişinin ABD'ye sınır dışı edildiğini duyurdu.

Ulusal Göçmenlik Ajansı'nın bu duyurusu, Kolombiya yetkililerinin Lev Tahor'dan 17 çocuğu kurtardığı baskınından bir hafta sonra geldi. Çocuklar, yetişkinlerle aynı uçakta New York'a gitmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Kolombiya Göçmenlik yaptığı açıklamada, çocukların sınır dışı edilmeyeceğini, bunun yerine ABD Çocuk Koruma Hizmetleri'nin bakımına verileceğini söyledi.

Yetkililer tarafından yayınlanan görüntülerde, Medellín havaalanındaki güvenlik kontrol noktalarından geçerken uzun siyah ceketler giyen tarikat üyeleri görülüyor. Lev Tahor tarikatı 1980'lerde kuruldu ve bazı üyeleri 2013 yılında Guatemala'ya yerleşti. Tarikatın Guatemala, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve diğer ülkelerden yaklaşık 50 aileden oluştuğu tahmin ediliyor.

Tarikat, Meksika ve Kanada'daki yetkililerle de sorunlar yaşadı. Interpol, tarikatın bazı liderlerinin tutuklanması için kırmızı bülten çıkardı.

Aralık 2024'te Guatemala yetkilileri, Lev Tahor tarafından işletilen bir çiftlikten 160 çocuğu istismara maruz kaldıkları gerekçesi ile kurtardı. O dönemde Başsavcı Dimas Jiménez düzenlediği basın toplantısında, baskının "zorla gebelik, çocuklara yönelik istismar ve tecavüz" şüphesiyle gerçekleştirildiğini belirtmişti.


Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe