İsrail ordusunun Batı Şeria'da yürüttüğü baskı operasyonlarında 200 yaralı

Filistinli protestocular dün Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında (AFP)
Filistinli protestocular dün Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında (AFP)
TT

İsrail ordusunun Batı Şeria'da yürüttüğü baskı operasyonlarında 200 yaralı

Filistinli protestocular dün Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında (AFP)
Filistinli protestocular dün Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında (AFP)

İsrail işgal güçlerinin dün (Cuma) Batı Şeria'da düzenlediği baskı operasyonlarında 200'e yakın Filistinli yaralandı, Kalkilya, Cenin, Tubas ve Nablus'ta çok sayıda kişi tutuklandı.
Kurban Bayramı nedeniyle dün (Cuma) barışçıl yürüyüşler nispeten azalsa da bölgeye gelen işgal güçleri, göstericileri zorla dağıtmaya çalıştı. Nablus'un güneyindeki Cebel Sabih'teki topraklarda üç ay boyunca her gün protesto gösterisi düzenleyen Beyta kasabasından gelen Filistinlilerden aralarında Filistin Haber Ajansı (WAFA) foto muhabiri Ayman el-Nubani’nin de bulunduğu 146 sivil yaralandı. Nablus'taki Kızılay Ambulans ve Acil Durum Müdürü Ahmed Cibril, dokuz sivilin alt uzuvlarından gerçek mermilerle yaralandığını, aralarında durumu ciddi olanların bulunduğunu, foto muhabiri el-Nubani’nin ise olay yerinde uyluk bölgesinden ucunda sünger olan bir mermi ile vurulduğunu belirtti. 33 göstericinin kauçuk kaplı metal mermilerle vurulduğunu aktaran Cibril, 87 kişinin göz yaşartıcı gaz solunması sonucu solunum sorunları yaşadığını, 7 kişinin çeşitli yanıkları bulunduğunu, 9 kişinin de işgal askerleri tarafından kovalanırken yaralandığını ifade etti.
Beyta kasabası, Cebel Sabih'nın tepesinde "Givat Avitar" yerleşim karakolunun kurulmasına yönelik protesto gösterileri kapsamında yaklaşık 3 aydır günlük çatışmalara sahne oluyor. Bahsi geçen karakol, 30 yılı aşkın bir süredir beş başarısız girişimin ardından, Mayıs ayı başlarında Beyta'daki “ilk yerleşim yeri” olarak Cebel Sabih'te kuruldu. Halk direnişi faaliyetlerinin devam etmesi ve halkın kararlılığı sonucunda, yerleşimciler daha önce kurdukları mobil evleri sökmeden bu ayın ikinci günü "Avitar" karakolunu terk ettiler. Vatandaşlar gösteri yapmak için her gün dışarı çıkan vatandaşlarla onları bastırmak isteyen İşgal güçlerinin çatışması neticesinde beş kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
İsrail işgal güçlerinin, Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyü topraklarında yerleşim karakolu kurulmasını protesto eden barışçıl yürüyüşü bastırması sonucu dün yedi sivil kauçuk kaplı metal mermilerle yaralandı ve onlarca sivil göz yaşartıcı gaza maruz kaldı. Beyt Decen'daki Kara Savunma Komitesi üyesi Selim Ebu Ceyş, işgal güçlerinin yürüyüşçülere kauçuk kaplı metal mermiler ve göz yaşartıcı gaz kapsüller ile ateş açtığını, sonuç olarak yedi Filistinlinin kauçuk kaplı metal mermilerle vurulduğunu, birinin tedavi edilmek üzere hastaneye götürüldüğünü ve onlarca kişinin solunum sorunları yaşadığını belirtti. Beyt Decen'deki Toprakları Savunma Halk Komitesi, Nablus'taki Hizip Koordinasyon Komitesi ve Duvara ve Yerleşime Direnme Komitesi’nin daveti üzerine, köy meydanından işgal edilen topraklara doğru yapılan protesto yürüyüşüne Cuma namazının ardından yüzlerce vatandaş katıldı. Her Cuma, Beyt Decen köyü, ele geçirilme tehdidi altındaki topraklarda işgal güçleriyle vatandaşların çatışmalarına tanık oluyor.
On yıldır haftalık yürüyüşün düzenlendiği Kafr Kaddum'da dün, yerleşim karşıtı barışçıl yürüyüş düzenleyen ve 17 yıl önce kapatılan köy caddesinin açılmasını talep eden vatandaşlara karşı İsrail işgal güçlerinin düzenlediği saldırı sonucunda onlarca sivil göz yaşartıcı gaza maruz kalarak solunum sıkıntısı yaşadı. El Fetih hareketinin Kalkilya'daki medya sözcüsü Murad Şitavi'ye göre, işgal askerleri yürüyüşe katılanlara göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı metal mermilerle saldırdı ve onlarca kişinin solunum problemi yaşamasına neden oldu.
Dün sabah saatlerinden bu yana, İsrail askerinin kapılarda aldığı sıkı önlemler arasında Mescid-i Aksa’da Cuma namazını kılmak için 48 ayrı bölgeden ve Batı Şeria’dan yaklaşık 25 bin kişinin Mescid-i Aksa’ya akın ettiği söyleniyor.
 



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters