Rusya’dan Suriye’nin kuzeybatısına yoğun bombardıman

Türk ve Rus güçleri Ayn el-Arab’da ortak devriye icra etti.

Dün Rus bombardımanı sonrasında İdlib’in güneyinde Türk noktası yakınından yükselen dumanlar (İdlib Haberleri)
Dün Rus bombardımanı sonrasında İdlib’in güneyinde Türk noktası yakınından yükselen dumanlar (İdlib Haberleri)
TT

Rusya’dan Suriye’nin kuzeybatısına yoğun bombardıman

Dün Rus bombardımanı sonrasında İdlib’in güneyinde Türk noktası yakınından yükselen dumanlar (İdlib Haberleri)
Dün Rus bombardımanı sonrasında İdlib’in güneyinde Türk noktası yakınından yükselen dumanlar (İdlib Haberleri)

Rus savaş uçakları Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’in güney kırsalındaki bölgeler ile Halep kırsalını bombalamaya devam etti. Türk ve Rus ordusunun Suriye’nin kuzeydoğusunda ortak devriye gezdiği bir dönemde İdlib’de bulunan Türk askeri noktasının yakınındaki bir alan da Rus uçakları tarafından bombalandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) vakum bombası kullanan Rus savaş uçaklarının İdlib’in güneyindeki Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne yönelik hava saldırılarına devam ettiğini bildirdi. Gözlemevi’ne göre, Rus savaş uçakları dün (pazartesi) sabah saatlerinde İdlib’in güneyindeki Deyr Sünbül’e bağlı bölgeler ve Cebel Zaviye’ye bağlı El-Bare beldesinin çevresine 15 hava saldırısı düzenledi. Bu saldırılardan biri El-Bare yakınlarında yer alan bir Türk askeri noktası yakınındaki bir alanı hedef aldı. Gözlemevi, saldırılar sonucu can kaybı veya yaralıların olup olmadığına ilişkin bilgi vermedi. Gözlemevi ayrıca İdlib’deki saldırılarla eşzamanlı olarak Rus savaş uçaklarının Halep’in batısındaki Şeyh Süleyman Cephesi ve Dare İzze kenti çevresine de hava saldırıları düzenlediğini ve saldırılarda bir kişinin yaralandığını belirtti.
Gözlemevi, Curin ve Kefrenbel karargahlarında konuşlu rejim güçlerinin de dün sabah saatlerinde karadan Hama’nın batısındaki Sehl El-Gab’a bağlı Harbe Nakus, Ziyare, Ankavi ve Kastun köyleri ile İdlib kırsalında bulunan El-Bare, Kensafra, Kefravid ve Fuleyfel beldeleri ile Afes köyü çevresine yoğun top atışları gerçekleştirdiğini aktardı. Gözlemevi, saldırılarda bir sivilin ağır yaralandığını ve sivillerin mülklerinde maddi hasar meydana geldiğini aktardı.
Suriye Müdahale Koordinatörlüğünden aktivist Eyhem el-Hasan, “Rus savaş uçakları İdlib’in güney ve batısındaki Cebel Zaviye’ye bağlı bölgelere günlük olarak hava saldırıları düzenliyor. Bu sırada rejim güçleri ve onları destekleyen milisler de aynı bölgeleri bombalıyor. Rus ve İran keşif uçakları İdlib’in güneyinde Suriyeli muhalif grupların kontrolündeki bölgelerin üzerinde aralıksız uçuşlar gerçekleştiriyor. İdlib’in güneyindeki Gerginliği Azaltma Bölgesi kapsamında yer alan Eriha kenti, El-Bare, Ahsam, Meriyan, Kensafra, Fuleyfel, Afes, Deyr Sünbül, Futeyra, Mevzere ve Ayn Laruz bölgeleri Haziran 2021’den bu yana rejim güçleri ve İranlı milislerin düzenlediği yaklaşık 520 saldırı ile hedef alındı. Bu saldırılarda aralarında 70’ten fazla çocuk ve kadının bulunduğu 142 sivil hayatını kaybetti, vatandaşların evleri ve mülkleri büyük bir yıkıma uğradı” diye konuştu.
El-Hasan, Suriyeli muhalif grupların Kefr Batah köyünde rejim güçlerine ait bir askeri mevziyi ağır topçu ateşiyle hedef aldığını ve İdlib’in doğusundaki Serakib kenti cephesinde sivil bölgelerin bombalanmasına misilleme olarak rejime bağlı bir keskin nişancının öldürüldüğünü bildirdi.

Rusya ve Türkiye’den karşılıklı açıklamalar
Suriye’deki iki garantör ülke Rusya ve Türkiye’deki yetkililer sahadaki gelişmeler nedeniyle karşı karşıya geldi. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İsrailli mevkidaşıyla geçtiğimiz günlerde düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamaya yanıt verdi. Nitekim Lavrov, Türkiye’yi Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de imzalanan anlaşmaya bağlı kalmamakla suçladı. Bakan Akar bu suçlamaya verdiği yanıtta, “Rusya Federasyonu ile yaptığımız görüşmeler sonrasında imzalanan mutabakatlar var. Biz bu mutabakatlara uyuyoruz. Muhataplarımızın da bu mutabakatlara uymalarını bekliyoruz” ifadesini kullandı.
İdlib’de ateşkes üzerinde çalışılmasını, istikrarın en kısa zamanda güvence altına alınmasını, kentin güvenli bir bölge haline getirilmesini ve Suriyelilerin güven içinde yaşayacağı bir çevre hazırlanmasını talep eden Lavrov, “Bu, orada yaşayan insanların selameti ve güvenliği ve aynı şekilde her ne şekilde olursa olsun yeni bir göç dalgasını önlemek için önemlidir” dedi. Bakan Lavrov, Türkiye’nin yeni bir göç dalgası yükünü kaldıramayacağını da belirtti.
Bakan Akar’ın konuşması, Lavrov’un 9 Eylül Perşembe günü Moskova’da İsrailli mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmanın ardından geldi. Lavrov konuşmasında, Ankara’nın Suriye'nin İdlib kentinde muhalifleri teröristlerden ayırmaya yönelik anlaşmaların uygulamasını henüz tamamlayamamış olmasından dolayı Moskova’nın üzüntü duyduğunu belirtti.
Lavrov, konuşmasının devamında, “Rusya, ordu kanalıyla Türkiye'ye bu sorunun çözümüne katkıda bulunabilecek belirli yollar önermektedir. Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına göre bu durumu çözmenin tek yolu Türk meslektaşlarımızın Başkan Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında iki yıldan fazla zaman önce varılan anlaşmaların uygulamasını tamamlamasıdır. Bu anlaşmalar, ılımlı muhalifleri teröristlerden, özellikle de Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesi dolayısıyla yasaklı örgüt olan Heyet Tahrir Şam’dan ayırmayı öngörüyor. Bu süreç fiili olarak başladı fakat kesinlikle tamamlanmadı ve halen yapılması gereken çok şey var” dedi.
Gözlemevi, Türk ve Rus askeri güçlerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda yeni bir ortak devriye icra ettiğini bildirdi. Gözlemevi’nin aktardığına göre Türk ve Rus askeri araçları Ayn El-Arab’ın (Kobani) batı kırsalındaki Aşme Sınır Kapısı’ndan başlayarak bölge kırsalındaki köyleri gezdi ve başlangıç noktasına döndü. Bu ortak devriye, iki taraf arasındaki rutin devriye faaliyeti kapsamında gerçekleşti.



Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.