Erdoğan’dan ABD’ye terör örgütlerine destek suçlaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aşkabat’ta (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aşkabat’ta (DPA)
TT

Erdoğan’dan ABD’ye terör örgütlerine destek suçlaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aşkabat’ta (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aşkabat’ta (DPA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’yi bölgedeki terör gruplarını destekleyip silahlandırmakla suçlayarak, terörle mücadelede bölgesel ve uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı.
Erdoğan, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 15. Zirvesi kapsamında, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüştü.
Cumhurbaşkanı, İranlı mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, “ABD, bölgedeki terörist grupları bölgede güvensizlik yaratmak için terör eğitip silahlandırıyor. Bu nedenle bölgede barışın tesisi için ortak iş birliğini gerekli görüyoruz” dedi.
Terör örgütlerinden arındırılmasıyla bölgede sükûnet, istikrar ve ekonomik kalkınmanın hız kazanacağını vurgulayan Erdoğan, “İran, Rusya ve Türkiye, bölgedeki diğer ülkelerin iş birliğiyle bölgede güvenlik ve istikrarı koruyabilir” diye konuştu.

Erdoğan’dan KKTC çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı zirvesindeki konuşmasında ise şu ifadeleri kullandı;
“Kıbrıs meselesinde, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, çözümün anahtarıdır. Tüm dost ve kardeş ülkelerin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) çözüm vizyonunu ön yargısız bir şekilde değerlendirmesini istiyorum. Teşkilatımızın gözlemci üyesi olan Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı tecridin hafifletilmesine yönelik spor, kültür, eğitim, turizm gibi alanlarda ilişkilerin geliştirilmesini teşvik ediyoruz.”

ABD’ye ait askeri nakliye gemisi Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’na vardı
Yunan basınında çıkan haberlere göre, ABD’ye ait ARC Independence isimli askeri nakliye gemisi Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’na vardı.
Gemi, Atlantic Resolve isimli askeri tatbikata destek amacıyla çok sayıda helikopter ve askeri araç taşırken, Yunan basını askeri malzeme nakli için başka gemilerin de limana geleceğini ifade etti.
Türkiye, ABD-Yunanistan askeri iş birliğinin artmasından duyduğu endişeyi defalarca dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Dedeağaç Limanı'na yaptığı sevkiyatlara ilişkin açıklamasında, “Yunanistan şu anda ABD’nin bir üssü durumuna gelmiştir. Şu anda Yunanistan’ın içerisindeki ABD üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim. Şöyle hepsini bir araya toparladığımız zaman ortaya öyle bir tablo çıkıyor ki Yunanistan’ın kendisi adeta ABD’nin bir üssü gibi” şeklinde konuştu.

Davutoğlu: Gül ile uzun bir görüşme yaptık
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile uzun bir görüşme yaptıklarını bildirerek, pek çok konuda fikir birliğine vardıklarını söyledi.
Davutoğlu, Cumartesi günü Habertürk TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Aynı gün Gül ile uzun bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Davutoğlu, “Genel olarak son zamanlarda yaşanan gelişmelerin devlette ortaya çıkardığı tahribat, elde edilen kazanımların bugün kaybediliyor olması, giderek fazlalaşan yoksullaşma, demokratik haklar konusundaki kaygıları paylaştık” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, “Türkiye’de bugün ekonomik, demokrasi krizi var. Siyasal zihniyette problem olduğu için bir krizle karşı karşıyayız. Dış odaklar vs. gibi bunların hepsi krizi örtme çabasıdır. Bunu aşabilmek için de ekonomi politik bir bağlamda hareket etmek lazım” diye ekledi.
Herkesle görüşebileceklerinin altını çizen Davutoğlu, “Siyasi olarak yakışmayacak sözleri etse de sayın (Devlet) Bahçeli ile görüşebilirim. Buna sayın Erdoğan da dahil. Görüşmemizin fayda mülahaza edilebileceğine inandığım konusunda herkes ile görüşürüm” ifadelerini kullandı.
Ülkedeki muhalefet partileri, mevcut başkanlık sistemine alternatif olarak güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin kurulmasını görüşmek üzere toplantılarına devam ediyor.
Muhalefet, yaşanan krizlerle mücadele için erken seçim talep ederken, Erdoğan ve Bahçeli, seçimlerin planlandığı gibi Haziran 2023’te yapılacağını vurguluyor.

MAK Danışmanlık anketi: Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın oyları kafa kafaya
MAK Danışmanlık tarafından hazırlanan Kasım 2021-Türkiye Gündem Araştırması’nda, AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı ile CHP ve İYİ Parti’nin bir araya geldiği Millet İttifakı’nın oy oranları yüzde 39,4 ile eşit çıktı.
67 ilde yapılan, 5 bin 750 seçmenin katıldığı ankette ‘Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?’ sorusu soruldu.
Buna göre, yüzde 43’lük bir kesim farklı bir partiye oy vereceklerini söylerken, yüzde 41’i aynı partiye oy kullanacağını dile getirdi. Öte yandan, yüzde 16 ise ‘Kararsız/Cevap yok’ seçeneğini işaretledi.
Söz konusu anket sonucuna göre, AK Parti yüzde 31,4, MHP ise yüzde 8 oy aldı. Cumhur İttifakı’nın toplam oy oranı yüzde 39,4 oldu.
CHP ise yüzde 24,5 oy alırken, İYİ Parti yüzde 14,9 oy topladı. Böylece Millet İttifakı’nın oy desteği yüzde 39,4 oldu.



Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
TT

Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)

Hafta sonu yayımlanan iki yeni anket, Amerikalıların tatil sezonuna girerken hayat pahalılığı konusunda hâlâ ciddi sıkıntı içinde olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bu konuda yeterli çaba göstermediğini düşündüğünü ortaya koydu.

CBS News/YouGov'un yaptığı ankete göre, Amerikalıların yüzde 60'ı, Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğine inanıyor. Buna karşılık, yüzde 27'si Trump'ın enflasyonu ve günlük tüketim mallarının maliyetlerini olduğu gibi, yüzde 13'ü ise enflasyon ve fiyatlar hakkındaki haberleri olduğundan daha kötü gösterdiğini söylüyor.

Ancak ankete katılan 10 Cumhuriyetçiden 4'ü, başkanın alım gücünü olduğundan daha iyi gösterdiğini söylüyor. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 25'i Trump'ın enflasyonla başa çıkma biçimini onaylamıyor ve yüzde 29'u fiyatların arttığını söylüyor.

Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 32'si Trump yönetiminin politikalarının gıda ve market alışverişi için ödedikleri fiyatları artırdığını söylüyor. Aynı oranda Cumhuriyetçiyse bu politikaların gıda ve market alışverişi fiyatlarını düşürdüğünü söylüyor.

Ağırlıklı olarak alım gücü ve hayat pahalılığından bahseden Demokratlar, bu ay Kaliforniya'dan Georgia'ya, New Jersey ve Virginia'ya kadar ülke genelinde seçimleri silip süpürdü.

Bu mesaj, özellikle 2024'te Trump'a oy veren Latin kökenli seçmenler de dahil beyaz olmayan seçmenler arasında yankı buldu. Anket, Hispaniklerin yüzde 70'inin Trump'ın politikalarının gıda ve market fiyatlarının artmasına neden olduğunu, yüzde 68'inin mal ve hizmet fiyatlarının arttığını ve yüzde 60'ının Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğini söylediğini ortaya koydu.

ABD Başkanı alım gücünü tekrar tekrar "yeni bir kelime" ve "Demokratların bir kandırmacası" diye niteliyor. Ancak cuma günü, çoğunlukla kira maliyetlerine odaklanan ve otobüsleri ücretsiz, çocuk bakımınıysa evrensel hale getirme sözü veren, bu ay belediye başkanlığında diğer Demokratları geride bırakarak New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani'yi Oval Ofis'te ağırladı.

Birdenbire anlayış gösteren Trump, Mamdani'nin yanında, "İlginç bir sohbet ettik ve fikirlerinden bazıları gerçekten de benim fikirlerimle aynı" dedi.

G
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, 2025'te kendisine ve 2024'te ABD Başkanı Donald Trump'a oy veren birçok kişinin enflasyon ve hayat pahalığını dile getirdiğini söyledi (AP)

Politico tarafından yapılan bir başka anket, en çok hangi maliyetlerin Amerikalıların endişelendirdiğini ortaya koydu. Anket, Amerikalıların yüzde 45'inin karşılanması en zor yaşam maliyetinin market alışverişi olduğunu, yüzde 38'inin konut, yüzde 34'ünün sağlık hizmetleri ve yüzde 31'inin de elektrik faturaları olduğunu gösterdi.

Mamdani, görüşmeleri sırasında Trump'la birlikte hayat pahalılığına odaklanarak kendi seçimlerini kazandıklarını söyledi.

Mamdani, "Başkan'a, kampanyamızın odağının büyük ölçüde yaşam maliyeti krizi olduğunu ve başkana oy veren New Yorklulara sorduğumuzda, New York'ta oylarında bir artış gördüğümüzde, aynı konuya geri döndüklerini söyledim: Yaşam maliyeti, yaşam maliyeti, yaşam maliyeti" dedi. Buna karşılık Trump, New York'un enerji şirketi Con Edison'ın fiyatları düşürmesini sağlamaktan bahsetti.

Ancak yaşam maliyeti sadece sol görüşlü Demokratlara kazandırmadı. New Jersey'de ılımlı görüşlü Mikie Sherrill, elektrik zamlarının dondurulması çağrısında bulunarak valilik yarışını kazandı.

Independent Türkçe


Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
TT

Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)

Rusya, ABD'yle arasını bozmak istediği Meksika'daki dezenformasyon çalışmalarını yoğunlaştırdı.

New York Times'ın (NYT) haberinde, Rusya'nın Latin Amerika'daki dezenformasyon faaliyetlerini son iki yılda artırdığı belirtiliyor. Moskova yönetiminin ABD'yle bölgedeki müttefikleri arasında anlaşmazlık yaratmayı hedeflediği savunuluyor. 

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla NYT'ye konuşan kaynaklar, dezenformasyon kampanyasının Sputnik ve RT gibi Kremlin'e ait medya kuruluşları tarafından yürütüldüğünü ileri sürüyor. Özellikle ABD'nin en büyük ticaret ortağı olan Meksika'nın hedef alındığı aktarılıyor. 

NYT'nin incelediği "Meksika: RT'nin İstilası" başlıklı iç yazışmada, Meksika'nın başkenti Meksiko'daki Amerikan diplomatların, RT'nin ülkedeki "ani ve hızlı genişlemesi" hakkında uyarılarda bulunduğu görülüyor. 

Nisan 2024 tarihli yazışmada şu ifadelere yer veriliyor: 

RT'nin Meksika'daki agresif yatırımı, güvenilirliğini artırma ve ABD'yi zayıflatma stratejisi, halkın mevcut algısını değiştirme tehdidi yaratıyor. Meksika misyonunun, RT'nin iyi finanse edilen çabalarına karşı koymak için daha fazla kaynağa ihtiyacı var.

Meksiko'daki ABD Büyükelçiliği'nden gönderilen mesajda, RT en Español'un X'te çevrimiçi izlenme sayısının 2022'de 191 binden bir yıl sonra 715 milyona fırladığı aktarılıyor. 

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'daki varlığını artırdığı, potansiyel izleyici sayısının 670 milyona ulaştığı belirtiliyor.

RT'nin Meksika'da bu kadar yaygınlaşmasında, eski Devlet Başkanı López Obrador döneminde görev yapan ve Rusya yanlısı olmakla eleştirilen bazı yetkililerin etkili olduğu savunuluyor. Obrador'un devlet başkanlığı geçen yıl ekimde sonlanmış, yerine seçimleri kazanan Claudia Sheinbaum gelmişti. Sheinbaum da Obrador'un kurduğu iktidardaki Ulusal Yenilenme Hareketi (Morena) partisinden.

NYT, Obrador veya Morena yetkililerinin yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.  

Meksiko'daki Rus Büyükelçiliği ise iddiaları reddederek Sputnik ve RT'yi Amerikan medyasına tarafsız alternatifler diye niteledi. 

Bazı uzmanlar Donald Trump yönetiminin dezenformasyona karşı mücadele de geride kaldığını söylüyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan Bret Schafer şu değerlendirmeyi yapıyor: 

ABD küresel bilgi alanından çekiliyor ve yerine Rusya giriyor. Rusya'nın ABD'nin kendi arka bahçesinde ABD'ye karşı harekete geçmesi bir bakıma Soğuk Savaş anlayışının bir ürünü. Ruslar nüfuz artırmak için Latin Amerika'yı uzun zamandır bir öncelik olarak görüyor.

2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği, RT'yi ve kuruluşun üst düzey isimlerini yaptırım listesine almıştı.

Independent Türkçe, New York Times, BBC


Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
TT

Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)

Afrika'nın güneyindeki Namibya'da seçim heyecanı yaşanıyor.

Çarşamba yapılacak oylamada kazanması beklenenlerden biri de Adolf Hitler Uunona.

59 yaşındaki siyasetçinin 2004, 2015 ve 2020'deki seçimlerden sonra olduğu gibi, bir kere daha Oshana Bölgesi'ndeki Ompundja'nın yerel meclisine girmeye hak kazanacağı öngörülüyor.

Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO) üyesi, son seçimlerde oyların yüzde 85'ini almıştı. 

SWAPO, Namibya'nın 1990'da Güney Afrika'dan bağımsızlığını kazanmasından beri iktidar partisi konumunda. Sol görüşlere yakın parti, geçmişte sömürge yönetimine karşı mücadelesiyle dikkat çekmişti.

Uunona, 5 yıl önce Alman gazetesi Bild'e verdiği röportajda "Babam, Adolf Hitler'in hangi değerleri sembolize ettiğini bilmiyordu. Çocukken adım bana da çok normal geliyordu. Bu adamın tüm dünyayı fethetmeye çalıştığını büyüyünce anladım. Benim bu tür şeylerin hiçbiriyle işim yok" demişti. 

Arkadaşlarının kendisine Hitler demeden Adolf diye seslendiğini söyleyen Uunona, adını değiştirmeyeceğini belirtmişti:

Tüm resmi belgelerde bu şekilde yazıyor. Artık bunun için çok geç.

Uunona, ülkesinin The Namibian gazetesine verdiği röportajda da "Ben Hitler gibi değilim" ifadesini kullanmıştı.

2020'de Uunona'nın memleketinde görülen ve arka camında “Adolf Hitler” yazısı ve gamalı haç simgesi yer alan bir otomobil dikkat çekmişti.

Ancak Uunona bu aracın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmişti. 

1884 - 1915'te Alman sömürge yönetimi altında kalan Namibya’da Alman kökenli isimler bugün de yaygın olarak kullanılıyor.

1904 - 1908'de ülkedeki Ovaherero ve Nama halklarına yönelik bir soykırım kampanyası yürüten Alman İmparatorluğu, 70 bine yakın kişiyi öldürmüştü. 

Koloni dönemi sonrasında da Alman nüfuzu sürerken II. Dünya Savaşı'nın ardından bazı Naziler, Namibya'ya kaçmıştı.

1976'da New York Times'ta yayımlanan bir haber, Alman kökenli Namibyalıların birbirlerini hâlâ "Heil Hitler" diye selamladığını bildirmişti. 

Almanya'nın Afrika'da gerçekleştirdiği bu soykırımı resmen tanıması 2021'i buldu. Namibya liderleri hâlâ istedikleri tazminatı alamadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Post