Fransız dağcı, Mont Blanc'da bulduğu hazinenin yarısını almaya hak kazandı

4 bin 807 metrelik yüksekliğiyle Alpler'in ve Batı Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'da 1966'da yaşanan kazada, Hindistan'ın "nükleer programının babası" olarak bilinen fizikçi Homi J. Bhabha da yaşamını yitirmişti (Reuters)
4 bin 807 metrelik yüksekliğiyle Alpler'in ve Batı Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'da 1966'da yaşanan kazada, Hindistan'ın "nükleer programının babası" olarak bilinen fizikçi Homi J. Bhabha da yaşamını yitirmişti (Reuters)
TT

Fransız dağcı, Mont Blanc'da bulduğu hazinenin yarısını almaya hak kazandı

4 bin 807 metrelik yüksekliğiyle Alpler'in ve Batı Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'da 1966'da yaşanan kazada, Hindistan'ın "nükleer programının babası" olarak bilinen fizikçi Homi J. Bhabha da yaşamını yitirmişti (Reuters)
4 bin 807 metrelik yüksekliğiyle Alpler'in ve Batı Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'da 1966'da yaşanan kazada, Hindistan'ın "nükleer programının babası" olarak bilinen fizikçi Homi J. Bhabha da yaşamını yitirmişti (Reuters)

Fransa-İtalya sınırındaki Mont Blanc'da bir dağcının 8 yıl önce bulduğu değerli taşlar, bölge yetkilileriyle dağcı arasında eşit olarak paylaşıldı. 
Kimliğinin gizli kalmasını isteyen Fransız bir dağcı, 2013'te Mont Blanc'a tırmanırken zümrüt, yakut ve safirlerin bulunduğu bir kutuya rastlamıştı.
O dönem 20 yaşındaki dağcı daha sonra jandarma ekipleriyle irtibata geçmiş ve değerli taşlarla ilgili araştırma başlatılmıştı. 
Araştırmada yaklaşık 300 bin euro (yaklaşık 4,6 milyon TL) değerinde olduğu düşünülen taşların, 1950 ve 1966'da Hindistan Havayolları'na ait iki uçağın Mont Blanc'a çarptığı trajik kazadan kalmış olabileceği ortaya çıkmıştı.
1950'deki kazada Malabar Princess adlı uçağın dağa çarpmasıyla 58 kişi hayatını kaybetmişti. Bundan 16 yıl sonra yaşanan diğer kazadaysa Boeing 707 model uçaktaki 117 kişinin hepsi yaşamını yitirmişti. 
Fakat Fransız ve Hintli yetkililer arasındaki görüşmelerde taşların kime ait olduğu belirlenemediği için bunların yasal olarak paylaşılabileceği bildirildi. 
Chamonix Belediye Başkanı Eric Fournier, taşların yaklaşık 150 bin euro (yaklaşık 2,3 milyon TL) olacak şekilde iki parçaya ayrıldığını ve bunların bu hafta dağcıyla bölge yetkilileri arasında paylaştırıldığını açıkladı. 
Fournier, olayın özellikle taşları bulduktan sonra yetkililerle iletişime geçen ve "dürüstlüğüyle övgü toplayan" dağcı için olumlu sonuçlanmasından memnun olduğunu ifade etti. 
Yetkililer, metal kutunun 1966'daki kazaya ait olduğunu düşünüyor. Paylaşılan bilgilere göre bu uçak Mumbai'den New York'a gidiyordu.
Independent Türkçe, France 24, The Local



Amazon Nehir yunuslarının tuhaf idrar yapma şekli bilim insanlarını şaşkına çevirdi

Fotoğraf: (Wikimedia Commons)
Fotoğraf: (Wikimedia Commons)
TT

Amazon Nehir yunuslarının tuhaf idrar yapma şekli bilim insanlarını şaşkına çevirdi

Fotoğraf: (Wikimedia Commons)
Fotoğraf: (Wikimedia Commons)

Bilim insanları, Amazon nehir yunuslarının idrarını yaparken sergilediği yeni ve tuhaf davranış karşısında şaşkına döndü. Hayvan, idrarını yaparken göbeğini yukarı doğru çeviriyor ve bir başka erkek, burnuyla "aktif bir şekilde" idrar akışını takip ediyor.

Genellikle boto diye bilinen bu enteresan yunus, kuzeni şişe burunlu yunustan çok daha az utangaç ve sık sık eğlenceli hareketler sergiliyor.

Önceki çalışmalar botonun diğer yunus türlerine göre yabancı nesnelerden daha az korktuğunu, balıkçıların küreklerini tuttuğunu ve sopalar, kil, kayalar, kütükler ve kaplumbağalarla oynadığını gösteriyor.

Kanadalı biyologlar, botoların idrar yapmayla ilgili düzinelerce "tuhaf davranış" örneğini belgeledi. 

Çalışmamız, havadan idrar yapmanın deniz memelilerinde nadiren görülen ya da nadiren gözlemlenen bir davranış olmasına rağmen, botolarda nispeten yaygın olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar yunusların neden bu davranışı sergilediğinden emin değil ancak eş seçimine katkı sağlamak adına kokuyla işaret bırakma hareketiyle ilgili olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Yeni çalışmanın ortak yazarı Claryana Araújo-Wan, New Scientist'e yaptığı açıklamada, "Daha önce hiç görmediğimiz bir şey olduğu için gerçekten şoke olduk" dedi.
 

zxscdfrgt
Amazon yunusunun havadan idrar yapma​sı (Claryana Araújo-Wang)​​​​​​

Botoların 2014'le 2018 arasında gerçekleştirdiği 36 "havadan idrar yapma" vakasını belgeleyen çalışmada, davranışın seyri, süresi ve sosyal bağlamı kaydedildi.

Belgelenen vakaların üçte ikisinde alıcı yunuslar var. Behavioural Processes adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada, "Havadan idrar yapma, bir botonun yavaşça sırt üstü pozisyona geçmesi, penisini suyun üzerine çıkarması ve idrarını havaya bir akış halinde püskürtmesiyle başlıyor" ifadeleri kullanılıyor. 

'Alıcı' bir erkek ortamda bulunduğunda ya rostrumuyla (yunusların burun çıkıntısı -çn.) idrar akışına yaklaşıyor, bazen onu takip ediyor ya da akışın suyla temas ettiği yerde kalıyor.

Bu olayların çoğu yaklaşık 10 saniye sürüyor ve idrar yapanlarla alıcı hayvanlar erkek oluyor. Çalışmada, yunusun burnundaki kılların idrar akışlarını tespit eden bir kimyasal sensör görevi görüyor olabileceği teorisi öne sürülüyor.

Bu tuhaf davranış bir iletişim kurma biçimi olabilir.

Araştırmada, "Genellikle diğer erkeklerin varlığında gerçekleşen havadan idrar yapma, fizyolojik atık giderme ihtiyacının ötesinde sosyal veya iletişimsel işlevlere hizmet ediyor" deniyor.

Karada yaşayan memeliler, bölgelerini işaretlemek, hakimiyet kurmak ve fiziksel durumlarını ilan etmek için idrar kullanmalarıyla bilinse de bu tür davranışları su ortamında gözlemlemek çok daha zor.

Dişli balinalar, dişsiz balinalar ve yunuslar gibi deniz memelilerinde koku alma duyusuna katkı sağlayacak vücut yapıları da olmadığından veya büyük ölçüde küçüldüğünden, idrarın kimyasal iletişim için kullanılması genellikle beklenmiyor.

Ancak son çalışmalar, yunusların hem havada hem de sudaki idrar ve dışkı bileşenleri gibi koku ve salgıları tespit edebildiğini gösteriyor.

Araştırmacılar, botonun dokunma unsurlarını "dokunsal" bir duyuda birleştiren "kısmi" bir koku kullandığından ve bunun koklamaktan ziyade hissedilerek türün diğer üyelerinin fizyolojik durumunu değerlendirmeyi sağladığından şüpheleniyor.

Bu hipotezi test etmek için daha fazla çalışma yapılmasını umuyorlar.

Yeni çalışmada, "Sinyallerin alınıp verildiği davranışsal bağlamı anlamak, aktarılan bilgiyi bağlamsallaştırmaya ve potansiyel işlevini aydınlatmaya katkı sağlar" diye yazıyorlar.

Independent Türkçe