Biden ve Japonya Başbakanı'ndan Çin ile mücadele vurgusu

ABD Başkanı Joe Biden ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida’nın gerçekleştirdiği video konferanstan bir kare (AP)
ABD Başkanı Joe Biden ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida’nın gerçekleştirdiği video konferanstan bir kare (AP)
TT

Biden ve Japonya Başbakanı'ndan Çin ile mücadele vurgusu

ABD Başkanı Joe Biden ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida’nın gerçekleştirdiği video konferanstan bir kare (AP)
ABD Başkanı Joe Biden ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida’nın gerçekleştirdiği video konferanstan bir kare (AP)

ABD Başkanı Joe Biden ve Japonya Başbakanı Fumio Kishida dün (Cuma) video konferans yöntemi ile gerçekleştirdikleri görüşme sırasında Çin’e ‘karşı koyma’ konusunda anlaşırken, Kuzey Kore tarafından yürütülen füze denemelerini kınadı. Diğer yandan Biden, ülkesinin Japonya’yı savunma taahhüdüne bağlı kalacağını da vurguladı.
ABD Başkanlık Ofisi, 1 saat 20 dakika süren görüşmede Biden’ın, yılın ilk yarısında Japonya’yı ziyaret ederek Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD’den oluşan dörtlü grup arasında yapılacak zirveye katılması konusunda anlaştığını duyurdu.
Fransız haber ajansı AFP’ye göre, Biden, ABD-Japon ilişkilerini eski haline döndürmeye çalışıyor. Biden, bu konuyu göreve gelmesinden bu yana kendisi için bir öncelik olarak belirledi.
Washington-Tokyo ilişkileri, Asya ve Avrupa’daki bazı müttefikleri ile ilişkilerinin ne kadar faydalı olduğu konusunda şüpheleri olan eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde durgunlaşmıştı.
Kamuoyuna kapalı video konferans görüşmesinin ardından, Biden Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Hint-Pasifik bölgesinde ve dünya genelinde, barış ve güvenliğin mihenk taşı olan ABD-Japonya İttifakını daha da güçlendirmek üzere Başbakan Kishida ile görüşmek bir onurdu” ifadelerini kullandı.
Görüşmenin büyük bir kısmında, Pekin’in kendi topraklarından ayrılmaz bir parça olarak gördüğü ve gerekirse zor kullanarak ele geçireceği tehdidinde bulunduğu Tayvan’a yönelik tehditleriyle, bölgede endişelerin artmasına neden olan Çin’in oluşturduğu, giderek büyüyen stratejik soruna odaklanıldı.
Beyaz Saray’ın görüşme ile ilgili olarak yaptığı açıklamaya göre, Biden ve Kishida, Çin Halk Cumhuriyeti’nin doğu ve Güney Çin denizlerindeki statükoyu değiştirme girişimlerine karşı koyma konusundaki kararlılıklarını dile getirdiler ve Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sağlanmasının önemini vurguladılar.
ABD Başkanı ve Japonya Başbakanı, Washington’ın Pekin’i Müslüman Uygur azınlığa karşı soykırım yapmakla itham ettiği Sincan’ın yanı sıra Hong Kong’daki uygulamalarına yönelik endişelerini dile getirdi.
Beyaz Saray’a göre, ABD Başkanı Japonya ile Çin arasında, stratejik bir konumda bulunan Senkaku Adaları’nın egemenliği konusundaki anlaşmazlık ile ilgili olarak, ABD’nin tüm imkanlarını kullanarak Japonya’yı savunma taahhüdüne bağlılığını vurguladı.
Görüşmede, yılın başından bu yana Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal ederek bir dizi füze denemesi yapan Kuzey Kore konusu da ele alındı. Beyaz Saray, Biden ve Kishida’nın, Pyongyang’ın balistik füze fırlattığı son denemeleri kınadığını duyurdu.
Rusya’nın Ukrayna sınırlarına asker konuşlandırmasının sonucunda artan gerilimle ilgili olarak, Biden ve Kishida Moskova’nın saldırgan herhangi bir adımına karşı birlikte çalıştıklarını vurguladı.



ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
TT

ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)

Ulusal Otomobil Birliği (NASCAR), dün Kuzey Carolina'daki Statesville'de bir Cessna 550 özel uçağının düşmesi sonucu, eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğünü açıkladı.

Kuzey Carolina Eyalet Karayolu Devriyesi, Bevel ve aile üyelerinin ölenler arasında olduğuna inanıldığını, ancak kazadan sonra çıkan büyük yangın nedeniyle bunun henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi. Uçak, Bevel ile bağlantılı bir şirkete kayıtlıydı. Yetkililer, adli tıp ofisi isimleri doğruladıktan sonra 7 yolcunun listesini yayınlayacak.

Uçuş takip sitesi FlightAware, uçağın Florida'ya doğru gittiğini ancak kalkıştan kısa bir süre sonra, yerel saatle 15:15 civarında kötü hava koşulları nedeniyle Kuzey Carolina'daki havaalanına geri dönmeye çalıştığını gösterdi. Yerel medya ve sosyal medyada yayınlanan bir fotoğrafta, enkazın ortasında pistte büyük bir yangın görülüyordu. Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza yerine bir ekip göndereceğini ve bugün soruşturmayla ilgili olarak medyaya bilgi vereceğini açıkladı.

Yetkililer düzenledikleri basın toplantısında, olaydan sonra havaalanının kapatıldığını ve yeniden açılabilmesi için pistten enkazın kaldırılması gerektiğini belirtti.

Havalimanının internet sitesinde, Statesville Bölgesel Havalimanı'nın Amerika'daki Fortune 500 şirketlerine ve çeşitli NASCAR yarış takımlarına özel havacılık hizmetleri sağladığı belirtiliyor.


Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
TT

Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)

Fox News, bir kaynağa dayandırdığı dünkü haberinde, Brown Üniversitesi'nde birkaç gün önce meydana gelen toplu silahlı saldırı şüphelisinin silahla intihar ettiğinin tespit edildiğini bildirdi.

Yerel polisin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, ABD yetkilileri geçen cumartesi günü Brown Üniversitesi'nde 2 kişinin ölümüne ve 9 kişinin yaralanmasına neden olan silahlı saldırıyla bağlantılı olarak ikinci bir kişiyi arıyordu. Polis soruşturmacıların, şüpheliye yakın yerde görülen bir kişinin kimliğini belirlemek için bölge sakinlerinden yardım istediğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yer alan Rhode Island eyaletinin Providence şehri polisi, yüzü net olarak görünmeyen şahsın üç fotoğrafını yayınladı. Şahsın lacivert kıyafetler giydiği, başının örtülü olduğu ve bir çanta taşıdığı görülüyor.

Güvenlik güçleri daha önce, "yaklaşık 1,73 metre boyunda ve iri yapılı", koyu renk kıyafetler, yüz maskesi ve yün şapka giyen bir şüphelinin çeşitli fotoğraflarını ve videolarını yayınlamıştı. Şüphelinin kimliği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, failin tespit edilip tutuklanmasına yol açacak her türlü bilgi için 50 bin dolarlık ödül teklif etti ve şüphelinin "silahlı ve tehlikeli" olduğu konusunda uyarıda bulundu.


Haaretz: Türkiye’nin Gazze’deki rolü ABD - İsrail hattında gerginlik yarattı

İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
TT

Haaretz: Türkiye’nin Gazze’deki rolü ABD - İsrail hattında gerginlik yarattı

İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)

İsrail'in, Türkiye'nin Gazze'deki barış sürecinde oynayacağı rolle ilgili itirazları, Tel Aviv-Washington hattındaki gerilimleri göz önüne seriyor. 

ABD Merkez Komutanlığı'nın, Katar'ın başkenti Doha'da salı günü düzenlediği toplantıda ülkelerin Gazze'deki Uluslararası İstikrar Gücü'ne (ISF) çeşitli şekillerde destek verebileceği belirtilmişti.

Bunlar arasında asker gönderme, kolluk kuvvetlerinden görevlileri atama, lojistik destek sağlama, finansman ve Filistinli polis memurlarının eğitimini üstlenme gibi seçenekler yer alıyor.

Türkiye, ABD'nin barış planı kapsamında kurulacak güvenlik gücüne asker göndermeye hazır olduğunu açıklamış ancak İsrail yönetimi buna yanaşmayacağını söylemişti.

Haaretz'in analizinde, Doha'daki toplantıya Türk yetkililerin katılmadığına dikkat çekiliyor. 

Bu durumun, "Ankara'nın Gazze'de oynamak istediği role karşı Tel Aviv'in itirazlarının Washington tarafından kabul edildiği yönünde bir işaret olduğu" savunuluyor. 

Diğer yandan Liza Rozovsky'nin kaleme aldığı analizde, Gazze'ye insani yardım ve bölgenin yeniden inşasına destek sağlama da dahil Ankara'nın süreçte rol oynaması için ABD ve İsrail arasındaki görüşmelerin sürdüğü yazılıyor. 

Türkiye'yle ilgili meselenin, ABD ve İsrail ilişkilerindeki gerginlikleri ön plana taşıdığı belirtiliyor. 

Binyamin Netanyahu'nun "her şeyden önce radikal sağcı koalisyonunu korumayı" istediğine dikkat çekiliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın da Gazze planı etrafında kurduğu "kırılgan koalisyonu" korumaya çalıştığı ifade ediliyor. 

Washington'ın aynı anda Tel Aviv'i memnun etmek, Arap ve Müslüman ortaklarına istediklerini vermek ve Gazze'nin yeniden inşası için önemli miktarda finansman sağlamasını beklediği Avrupalı müttefiklerinin desteğini güvence altına almak istediği belirtiliyor. 

Diğer yandan Times of Israel'in dünkü haberinde de Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Gazze'deki geçiş yönetiminin denetlenmesi amacıyla kurulacak Barış Kurulu'nda görmek istediği aktarılmıştı. 

Türkiye'nin hem Barış Kurulu'nda yer alması hem de ISF'ye asker göndermesi için ABD'nin gelecek haftalarda Tel Aviv'e baskıyı artırabileceği belirtilmişti. Washington'ın, Ankara'nın ISF'ye asker göndermese bile güvenlik gücünün komuta yapısında yer almasını istediği de yazılmıştı.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye ISF'nin konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 53'ünü kontrol ediyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel, Reuters