İsrail medyası: BAE uçakları İsrail'in kuruluş yılı kutlamalarına katılmayacak

Bu kararda Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşanan son olayların etkili olduğu ifade edildi

Fotoğraf:AFP
Fotoğraf:AFP
TT

İsrail medyası: BAE uçakları İsrail'in kuruluş yılı kutlamalarına katılmayacak

Fotoğraf:AFP
Fotoğraf:AFP

 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli hava yolu şirketlerine ait uçakların, İsrail'in 74. kuruluş yılı dolayısıyla düzenlenecek hava gösterilerinde yer almayacağı bildirildi.
"Israel Today" gazetesinde yer alan haberde, BAE merkezli "Etihad" ve "Wizz Air Abu Dhabi" hava yolu şirketlerinin, İsrail'in kuruluş yıl dönümü münasebetiyle 15 Mayıs'ta düzenlenecek hava gösterilerine katılmaktan vazgeçtiği belirtildi.
BAE'li hava yolu şirketlerinin daha önce planlananın aksine bu gösterilere katılmayacaklarına dair İsrail Pilotlar Sendikasını bilgilendirdiği aktarılan haberde, söz konusu hava yolu şirketlerinin Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşanan olaylar üzerine bu yönde bir karar aldığına işaret edildi.
BAE merkezli hava yolu şirketlerinden ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
İsrail Pilotlar Sendikası, 17 Nisan'da "İsrail'in Bağımsızlık Günü'nü kutlamak üzere gerçekleştirilmesi planlanan hava gösterilerine BAE'nin katılım göstereceğini" duyurmuştu.
Bu arada BAE, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki ihlaller üzerine bugün İsrail'in Abu Dabi Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.

Mescid-i Aksa'ya baskınlar arttı
Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı'nda Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını artırdı.
Yahudi yerleşimci gruplara Mescid-i Aksa'ya baskınlarında İsrail polisi de eşlik ediyor.
Mescid-i Aksa'ya 15 Nisan Cuma günü sabah namazının ardından baskın düzenleyen İsrail güçleri, Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etmişti. Olaylarda 152 Filistinli yaralanmış, yüzlercesi de gözaltına alınmıştı.
Ürdün'e bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bugün 622 fanatik Yahudi'nin İsrail polisi korumasında Aksa'ya girdiğini açıklamıştı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times