23 ülke, Kovid-19 pandemisinin ardından eğitim sektörünü tartıştı

Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamad el Şeyh, Uluslararası Yüksek Eğitim Konferansları 2022’de birçok katılımcıyı ağırladı (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamad el Şeyh, Uluslararası Yüksek Eğitim Konferansları 2022’de birçok katılımcıyı ağırladı (Şarku’l Avsat)
TT

23 ülke, Kovid-19 pandemisinin ardından eğitim sektörünü tartıştı

Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamad el Şeyh, Uluslararası Yüksek Eğitim Konferansları 2022’de birçok katılımcıyı ağırladı (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamad el Şeyh, Uluslararası Yüksek Eğitim Konferansları 2022’de birçok katılımcıyı ağırladı (Şarku’l Avsat)

Riyad, Kovid-19 pandemisi ile iki yıl yüz yüze bir şekilde gerçekleşmesi durdurulan eğitim faaliyetlerinin dünya çapındaki durumunu görüşmek için 23 ülke ve 262’den fazla uluslararası ve ulusal üniversitenin temsilcilerini ağırladı. Uluslararası Yüksek Eğitim Konferansları 2022’de küresel eğitim politikaları ve eğitim alanında yaşanacak süreçler ele alındı.
Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamad eş-Şeyh, Riyad Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Eğitim Konferansları’nda yaptığı konuşmada Kovid-19 pandemisinin birçok olumsuz yanı olduğu ancak salgın ile eğitim kurumlarında dönüşüm yaşandığını açıkladı.
Bakan Şeyh, Kovid-19 pandemisi ile eğitim kurumlarının dijital dünyaya hızlı bir dönüş yaptığını, ailelerin eğitimdeki rolünün güçlendiğini ve eğitim öğretim faaliyetlerinin yönünün değiştirdiğini belirtti. Bu noktada ekonomik koşullar ve dünya çapında yaşanan değişimler ile mücadele eden eğitim kurumlarının yeni planlamalara ihtiyaç duyduğunu belirten bakan, konferansın öğrencilere esnek ve kaliteli bir eğitim verilmesi için yaratıcı fikirlere açılan bir fırsat olduğunu belirtti.
Mısır Eğitim Bakanı Tevfik Şevki, konferansın konusu ve düzenlendiği zaman açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti. Şevki, koronavirüsün eğitim sektörüne ve öğrencilere yansımalarını ele aldı. Şevki, başta gençler olmak üzere öğrenciler arasındaki eğitim farkının giderilmesi ve dijital dönüşüm bağlamında her ülkenin yatırım yapması gerektiğini açıkladı.
Şarku’l Avsat’a demeç veren Şevki, konferansa dünyanın dört bir yanından yetkililerin katıldığını ve konferansın Dünya Bankası ve UNESCO huzurunda önemli konuların ele alınması için eşsiz bir fırsat olduğunu belirtti. Kovid-19 pandemisi ile iki yıldır düzenlenemeyen konferansın eğitim sektörünün kalitesini yükseltmek için bir yatırım niteliğinde olduğu kaydedildi.
Bakan Şevki, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Koronavirüs pandemisinin ardından eğitim alanında her ülkenin ve gelecek nesillerin bir kaygısı var. Çocuklarımıza kaliteli bir eğitim verme, başkalarıyla iletişim kurmalarını ve farklılıklara saygı durmalarını öğretmek gibi küresel bir rekabet gücüne sahibiz. Bu eğitimler, toplumlarımızın ilerlemesini sağlar ve vatandaşlarımızı sosyal ve entelektüel birikimini arttırır.”
Kraliçe Rania Öğretmen Eğitimi Akademisi Başkanı Dr. Usame Ubeydat, salgın sonrası eğitimde geriye doğru bir dönüş olmayacağını, eğitmenlerin ve öğrencilerin geleceğe bakması gerektiğini açıkladı. Ubeydat, öğretmenlerin becerilerini geliştirmenin ve eğitim kurumunu daha kaliteli bir hale getirmek için tüm teknolojik gelişmelerin dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Ubeydat, pandeminin eğitim alanında yaşanan son gelişmeleri öğrenmek için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. İlk gün gerçekleşen oturumlarda başta Suudi Arabistan olmak üzere bölgedeki eğitim bakanlarının açıklamalarına yer verildi. Ubeydat, “Son dönemde teknoloji kullanımının yaygınlaşmasına rağmen teknolojinin gerçek bir öğretmenin yerine geçmediğini, aksine öğretmenlerimize olanak sağlamak için bir araç olduğunu öğrendik. Eğitim sürecinde taraflarına arasında canlı ve doğrudan bir etkileşimin önemi yadsınamaz” dedi.
Ubeydat, teknolojinin öğretmenin rolünü engellemediğini, öğretmelerin eş zamanlı bir şekilde teknoloji ile daha kaliteli bir şekilde işini yapabileceğini açıkladı.
Konferansta ailelerin ve özel sektörün eğitimdeki rolünü genişletilmesi konusu masaya yatırıldı. Eğitimde kullanılan teknolojik ürünlerin kalitesi ile ilgili oluşturulan standartların eğitim sürecine yarar sağlayacağı belirtildi.
Konferansa, 145 üniversite ve uluslararası eğitim kurumunu temsil eden 262 kişi katıldı. Eğitim sektörüne katkı sağlayan 130’a yakın çalıştay, yayınlanan tezler ve kazanılan deneyimler ile konferansa büyük katkı sağladı.
Çalıştaylara ev sahipliği yapan ana salonların ve odaların kalabalık olması, pandemi ile eğitim alanındaki herkesin yüzleştiği önlemlerin hafifletildiğini gösterdi.
Konferans, 4 gün sürdü. Yapay zeka, sürdürülebilir ve kapsamlı eğitim becerilerinin öğrencilere kazandırılması ve dijital zeka konuları ele alındı.
 



Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
TT

Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)

ABD'li bir federal yargıç bugün Başkan Donald Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'nin yabancı öğrenci kabul etme yetkisini iptal eden yasağını uzatıp uzatmayacağını değerlendirecek. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, Ivy League üniversiteleri bu kararın öğrencilerinin yaklaşık dörtte birini etkileyeceğini ve kendilerini yıkıma uğratacağını belirtti.

Boston Bölge Mahkemesi Yargıcı Allison Burroughs, İç Güvenlik Bakanlığı'nın bir önceki gün yayınladığı iptali uygulamasını engelleyen geçici ihtiyati tedbiri uzatıp uzatmamayı değerlendirecek.

Bakanlığın bu hamlesi, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'ne yönelik girişiminin bir adımıydı. Bakanlık üniversiteyi muhafazakârlara karşı önyargılı olmakla ve kampüste antisemitizmi teşvik etmekle suçladı.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eyleminin ‘Harvard'da akademik özgürlüğe yönelik benzeri görülmemiş misilleme saldırısının’ bir parçası olduğunu söyledi. Harvard, yönetimin Ivy League üyesi üniversiteye yaklaşık 3 milyar dolarlık federal araştırma hibesini sonlandırma kararına itiraz eden ayrı bir dava açtı.

Harvard, Trump yönetiminin, üniversitenin yönetimini, müfredatını ve öğretim üyeleri ile öğrencilerinin ‘ideolojisini’ kontrol etme taleplerini kabul etmediği için kendisine misilleme yaptığını iddia ediyor.

Dava, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in geçen hafta okulun ABD dışındaki öğrencileri kabul etmesine izin veren Öğrenci ve Değişim Ziyaretçi Programı akreditasyonunu iptal etmesinin ardından eski Demokrat Başkan Barack Obama'nın atadığı Allison Burroughs'un önüne getirildi.

Kararı açıklayan Noem, kanıt sunmadan üniversiteyi ‘şiddeti, antisemitizmi teşvik etmek ve Çin Komünist Partisi ile koordinasyon içinde olmakla’ suçladı.

Noem ayrıca üniversiteyi, burada eğitim görmek üzere vize almış öğrenciler hakkında ve bu öğrencilerin disipline tabi tutulmalarını gerektirecek herhangi bir yasadışı ya da şiddet içeren faaliyette bulunup bulunmadıklarına ilişkin çok sayıda bilgi talebine yanıt vermemekle de suçladı.

Harvard, kararın üniversite ve öğrencileri için ‘yıkıcı’ olduğunu söyledi. ABD'nin en eski ve en zengin üniversitesi olan Harvard, içinde bulunduğumuz akademik yılda yaklaşık 6 bin 800 yabancı öğrenci kabul etti ve bu sayı toplam kayıtlarının yaklaşık yüzde 27'sini oluşturuyor.

Bakanlığın bu hamlesi Harvard'ın yeni yabancı öğrenci kabul etmesini engelleyecek ve mevcut yabancı öğrencileri başka üniversitelere geçmeye ya da yasal statülerini kaybetmeye zorlayacak.

Trump dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, Harvard'ın kabul ettiği Amerikalı olmayan öğrenci sayısının yüzde 15 ile sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

Trump, “Onlar (Harvard) uygun şekilde davranmak zorundalar” dedi.

Üniversite, yabancı öğrenci kabul etme yetkisinin iptal edilmesinin, ABD Anayasası ve işleyişini düzenleyen İdari Usul Yasası uyarınca ifade ve dava özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini belirtiyor.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eylemleri için meşru bir neden sunması, üniversiteye önceden bildirimde bulunması ve herhangi bir sorunu ele alma fırsatı vermesi gereken federal düzenlemelere uyulmadan akreditasyonunun aniden iptal edildiğini söylüyor.

Avukatlar, yönetmelikler uyarınca bakanlığın üniversiteye suçlamalara karşı kanıt sunması için en az 30 gün süre tanıması ve idari itirazda bulunma fırsatı vermesi gerektiğini ifade etti.