Kum fırtınası Suudi Arabistan, Irak ve Kuveyt’i etkisi altına aldı

Bir haftada ikinci kum fırtınası Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak'ı olumsuz etkiliyor

Yoğun toz kütleleri Suudi Arabistan semalarını kapladı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Yoğun toz kütleleri Suudi Arabistan semalarını kapladı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Kum fırtınası Suudi Arabistan, Irak ve Kuveyt’i etkisi altına aldı

Yoğun toz kütleleri Suudi Arabistan semalarını kapladı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Yoğun toz kütleleri Suudi Arabistan semalarını kapladı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Ülkedeki yoğun kum fırtınası nedeniyle Kuveyt Uluslararası Havalimanı'nda dün (Pazartesi) öğleden sonra hava trafiği geçici olarak durduruldu. Kum fırtınası Suudi Arabistan ve Irak’ta da hayatı felç etti. Yoğun toz kütleleri görüş mesafesini düşürdüğünden ve bu durum kronik solunum yolu hastalarını olumsuz etkileyeceğinden Suudi yetkililer gerekli önlemlerin alınması konusunda uyarıda bulundu.
Suudi Arabistan'ın kuzey ve doğu kesimlerini dün, bir haftada ikincisi gerçekleşen yoğun bir toz ve kum dalgası kapladı. Suudi Arabistan Meteoroloji ve Çevre Koruma Kurumu tozu ve toprağı yükselten güçlü rüzgarların etkisinin devam etmesi konusunda uyardı.
Suudi Arabistan Meteoroloji ve Çevre Koruma Kurumu Sözcüsü Hüseyin Kahtani, “hala içinde bulunduğumuz bahar mevsimi atmosferinin baskın özelliğinin, Krallık semalarının büyük kısmında görülen görülen aktif rüzgarlar olduğunu” söyledi. Kahtani, “Bahar aylarında bazen, dün ülkeyi kasıp kavuranlara benzer kum fırtınaları yaşandığını ve sadece bu mayıs ayında üçüncü kez toz fırtınası yaşandığını” ifade etti.
Kahtani, Şarku’l Avsat’a konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan Krallığı’nı kaplayan kum fırtınaları çoğunlukla dış etkilerin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kum fırtınaları önce Krallığın kuzeyindeki komşu ülkeleri vuruyor. Daha sonra hızı saatte 40 ila 60 km arasında değişen rüzgarlarla Krallığa doğru hareket ediyor. Bu fırtınalardan en çok Necran gibi güneyde yer alan iç kısımdaki bölgelere ek olarak Krallığın kuzeyi ve doğusu etkileniyor.”

Toz fırtınası Kuveyt başkentini vurdu. Fırtına görüş mesafesini düşmesine ve uçuşların aksamasına neden oluyor. (KUNA) -Kuveyt resmi makamları toz fırtınasının sağlığa etkileri konusunda uyarıda bulunuyor. (EPA)
Toz ve kum fırtınalarının sağlık açısından bireyleri veya okul günlerinde öğrencileri etkilemesine izin vermemek için acil şekilde müdahale edilmesinin önemine değinen Kahtani “Ulusal Meteoroloji Merkezi, günün her saati çalışan bir erken uyarı sistemi de dahil olmak üzere bir mekanizma üretmek için çalışıyor. Merkez aynı zamanda potansiyel hava olaylarını takip etmek, kişilere ve kullanan her kesime fayda sağlamak ve mevcut durumla başa çıkmak için hassas mekanizmalar geliştirmeye gayret ediyor. Söz konusu mekanizmalar, hava koşullarının genel etkilerine ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın sağladığı bilinçlendirmeler, sivil savunma çalışmaları ve bu konuda yayınladığı direktifler gibi bilgileri aldıktan sonra harekete geçmeye başlayacak” dedi.
Ulusal Meteoroloji Merkezi dün sabah erken saatlerde, Krallığın kuzeyinde kuvvetli rüzgarlar sonucu gerçekleşen bir kum fırtınası oluşumunu gözlemledi. Bu hava dalgalanmalarının etkisinin Riyad şehri dahil, Krallığın doğu ve orta bölgelerine kadar uzanacağı konusunda uyarıda bulundu. Kötü hava şartları Krallığın batı kesiminde de etkisini gösterecek. Yine Tebük, Mekke ve Medine de yükselen toz ve dalgalardan etkilenen bölgeler arasında.
Aktif Twitter kullanıcıları, Hafar el Batin, Rafha ve Arar dahil olmak üzere Suudi şehirlerinin semalarını kaplayan ve görüş mesafesini düşüren kalın toz bulutunu gösteren videolar yayınladı.
Hava şartlarından etkilenen bölgelerdeki binaların ve arabaların çatılarına kum katmanları yığıldı ve yükselen toz evlere doğru ilerlemeye başladı. Suudi Sivil Savunma, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanların evde kalmaları ve rüzgar ve kum fırtınalarının etkisinden korunmaları için, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.

Kum fırtınasının ortasında Iraklı bir çocuk (AFP)
Orta Doğu’da, sık sık kum fırtınası dalgaları yaşanıyor. Ancak bu fırtınaların sıklığı son yıllarda arttı ve uzmanlar bu durumu kuraklık sorununun alevlenmesine, ağaçlandırma eksikliğine ve çölleşme alanlarının artmasına bağlıyor. Irak, geçtiğimiz birkaç hafta boyunca, önemli kentlerinde hayatı felç eden ve kamusal alanları ve hava trafiğini aksatan kum fırtınalarına sık sık tanık oldu. Bu toz fırtınaların etkisi, farklı derecelerde olmak üzere Suriye, Kuveyt ve Suudi Arabistan dahil olmak üzere komşu bölgelere ve ülkelere kadar uzanmaktadır.
Irak'ın başkenti Bağdat ve Erbil'e kadar ülkenin diğer bölgelerinde dün gökyüzünü kum kaynaklı toz tabakası kapladı ve binden fazla boğulma vakasının yaşanmasına neden oldu. Yetkililer, departmanlardaki resmi çalışma saatlerini ve hava trafiğini geçici olarak askıya aldı.
Irak'ı geçtiğimiz pazar gecesi vuran yeni toz fırtınası öğle saatlerinde hafiflemeye ve geri çekilmeye başladı. Toz fırtınasına karşı korku ve endişenin artmasıyla, söz konusu hava durumunun daha fazla yaşanmasını bekleyen vatandaşlar arasında korku arttı.
Daha önceki BM raporları, kuraklığın devam etmesi ve bununla mücadele etmek için uygun tedbirlerin alınmaması durumunda Irak'ın yılda yaklaşık 300 toz fırtınasına maruz kalma ihtimalinden bahsetmişti.
Bazı çevre raporlarına göre, Irak topraklarının yaklaşık yüzde 92'si önümüzdeki yıllarda kuraklık ve çölleşmeye maruz kalacak. Şu an ülke kuraklık nedeniyle yılda yaklaşık 100 bin dönüm tarım alanı kaybediyor.
Irak İnsan Hakları Gözlemevi konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Beklentiler, özellikle güney bölgelerinde kuraklık ve toz fırtınaları nedeniyle vatandaşların yerlerinin değiştirilmesi olasılığı bulunduğu yönünde. Bu, Irak hükümetinin sivillerin hayatlarını korumak ve vatandaşların yerinden edilmelerini önlemek için mümkün olan her yolu kullanması gerektiğine dair bir uyarı”.

Suudi Arabistan semalarını kaplayan toz tabakası (Fotoğraf: Beşir Salih)

Kum ve toz fırtınaları insan sağlığını tehdit ediyor
Son günlerde Ortadoğu'yu saran kum fırtınaları, uzmanların uyardığı gibi değişikliği nedeniyle çoğalabilir ve insan sağlığını ciddi riske atabilir.
Şarku’l Avsat’ın Irak merkezli Rudaw TV’den aktardığı habere göre Nisan ayı ortalarından bu yana sekiz kum fırtınasının kapladığı Irak'ta Pazartesi günü en az 4 bin kişi solunum sorunları nedeniyle hastanelere başvurdu.
Bu ayın başlarında benzer solunum yolu rahatsızlıkları nedeniyle Irak hastanelerinde 5 binden fazla kişi tedavi edildi.
Söz konusu fırtınalar, İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni gelecek açısından daha fazla korkuyla boğmuş durumda.
Kuvvetli rüzgarlar atmosfere büyük miktarlarda kum ve toz kaldırır, bu toz da daha sonra yüzlerce, hatta binlerce kilometre yol katedebilir.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), kum fırtınalarının toplam 150 ülke ve bölgeyi etkileyerek çevre, sağlık ve ekonomiyi olumsuz etkilediğini bildirdi.
Barselona Süper Bilgi İşlem Merkezi ve Katalan Araştırma ve İleri Araştırmalar Kurumu'nda kum ve toz fırtınası uzmanı Carlos Perez Garcia-Pando, "Bu, hem yerel hem de küresel, ancak menşe bölgelerinde daha yoğun bir olaydır" dedi.

“Fırtına bakteri ve virüslerin yanı sıra pestisit ve diğer toksinleri yayabilir”
Fırtınalar, Kuzey Afrika, Arap Yarımadası, Orta Asya ve Çin'in kuru veya yarı kurak bölgelerinden kaynaklanıyor.
Daha az etkilenen diğer bölgeler ise Avustralya, Amerika ve Güney Afrika.
BM Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) de havadaki tozun oluşturduğu "ciddi riskler" konusunda uyardı.
İnce toz parçacıkları astım ve kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi sağlık sorunlarına neden olabilir ve ayrıca bakteri ve virüslerin yanı sıra pestisit ve diğer toksinleri yayabilir.
WMO, "Partikülün boyutu, insan sağlığına yönelik potansiyel tehlikenin önemli bir belirleyicisidir" dedi.
10 mikrometreden küçük olabilen partiküller genellikle burun, ağız ve üst solunum yollarında sıkışabilir ve bunun sonucunda astım ve zatürree gibi solunum rahatsızlıklarıne neden olabilir.
En çok risk altında olanlar, solunum ve kalp sorunlarıyla mücadele edenlerin yanı sıra en yaşlı ve en genç olanlar.
Ve en çok etkilenenler, Mart ayındaki olay gibi Sahra'dan giden tozun nadiren etkilediği Avrupa'nın aksine, düzenli olarak kum fırtınasına maruz kalan ülkelerde yaşayanlar.
Hava ve iklim koşullarına bağlı olarak, kum tozu atmosferde birkaç gün kalabilir ve uzun mesafeler katedebilir, zaman zaman bakteri, polen, mantar ve virüsleri toplayabilir.
Strasbourg Üniversitesi'nde araştırmacı ve Air Health Climate kolektifinin bir üyesi olan Radyolog Thomas Bourdrel, “Kum parçacıkları, yanma ile üretilen parçacıklardan daha az zehirli olsa bile, fırtınalar sırasındaki aşırı yoğunlukları, özellikle en savunmasız olanlar arasında, kardiyo-solunum ölümlerinde oldukça önemli bir artışa neden oluyor" dedi.
Bazı bilim insanları, kum fırtınalarının sıklığının ve yoğunluğunun iklim değişikliği nedeniyle daha da artabileceğini söylüyor.



Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi, adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Blinken Ortadoğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan'da

Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
TT

Blinken Ortadoğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan'da

Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Arap ortaklarıyla savaş sonrası Gazze'deki durumu görüşmeyi amaçlayan geniş bir Ortadoğu turunun ilk durağı olarak bugün (Pazartesi) Suudi Arabistan'a geldi.

Reuters'in haberine göre ziyaret aynı zamanda, Gazze'de kötüleşen insani durumun iyileştirilmesi için ABD Başkanı Joe Biden'ın talep ettiği somut adımları atması konusunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya baskı yapmayı da amaçlıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, Blinken'in üst düzey Suudi yetkililerle Riyad'da görüşmesinin beklendiğini belirtti. Blinken ayrıca savaş sonrası Gazze Şeridi'nin yönetim şekli hakkında daha fazla müzakerelerde bulunmak üzere Katar, Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve Ürdün dışişleri bakanları ile kapsamlı bir toplantı gerçekleştirecek.


Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir
TT

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Suudi Arabistan'daki Kıdemli Âlimler Konseyi, Hac vizesi alma zorunluluğunun ve kutsal beldelere gidenlerin bunu yerine getirme taahhüdünün şeriatın gerektirdiği maslahata uygun olduğunu açıkladı. Konsey, şeriatın, maslahatları iyileştirmek, çoğaltmak, kötülükleri önlemek ve azaltmak için geldiğini teyit etti. Vize almadan hacca gitmenin caiz olmadığını belirten Konsey, bunu yapanın günahkâr olduğunu, vize almaya gücü yetmeyenin de hacca güç yetiremeyen kimse kategorisinde değerlendirileceğini ifade etti.

Kıdemli Âlimler Konseyi tarafından dün (Cuma) yapılan açıklamada, İçişleri Bakanlığı, Hac ve Umre Bakanlığı, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşlerinden Sorumlu Genel Başkanlığı temsilcilerinin vizenin olmaması durumunda karşılaşılacak zorluklar ve risklerle ilgili olarak sundukları bilgilere yer verildi.

Konsey, Hac vizesi alma zorunluluğunun, İslam şeriatının insanların ibadetlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmak ve onları zorluklardan kurtarmak için öngördüğü şeylere dayandığını belirtti. Hac izni alma zorunluluğunun, hacılardan oluşan bu büyük kalabalığın huzur ve güven içinde ibadetlerini yerine getirmesini sağlayacak şekilde düzenlenmesi amacıyla getirildiğini ifade eden Konsey, bunun Şer'i delil ve kurallarla belirlenen geçerli bir yasal amaç olduğunu belirtti.

Kıdemli Âlimler Konseyi, Hac vizesi alma zorunluluğu ve kutsal mekanları ziyaret edenlerin bunu yapma taahhüdünün şeriatın gerektirdiği maslahata uygun olduğunu belirtti. Zira Hac organizasyonuyla ilgilenen devlet kurumları, izin verilen hacı sayısına göre güvenlik, sağlık, konaklama, iaşe ve diğer hizmetler de dahil olmak üzere çeşitli yönleriyle hac sezonunun planını yapıyor. Hacıların sayısı izin verilene uygun olduğunda, hacılara sağlanan hizmetlerin kalitesinin de artacağını ifade eden Konsey, böylece hacıların büyük zarar görmelerinin önleneceği, ölüme yol açan kalabalık ve izdiham risklerinin azalacağını belirtti.

Hac için vize alma zorunluluğunun yöneticiye itaat etmek olduğunu belirten Kıdemli Âlimler Konseyi, vize alma zorunluluğuna uyulmaması durumunda hacıların güvenliğini ve sağlığını etkileyen büyük zararlar ve çoklu riskler hakkında bilgilendirildiğini belirtti. Konsey’e göre bu durum şu hususu açıklığa kavuşturuyor: İzinsiz hac yapmak, sadece bundan kaynaklanan zararla sınırlı değildir. Hacı kendisi de zarar görse, bu zarar sisteme bağlı kalan diğer hacıları da kapsar. İhmalkârlıkla verilen zararın küçük günahtan daha büyük günah olduğu şeriatta belirtilmiştir.

Bu noktada Konsey, vize almadan hacca gitmenin caiz olmadığını, bunu yapanların günahkâr sayıldığını, çünkü sadece kamu yararını sağlamak için verilen yöneticinin emrini ihlal ettiğini yineledi.

Kıdemli Âlimler Konseyi tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Tüm Müslümanlara Yüce Allah'tan korkmalarını söylüyoruz. Özellikle Allah'ın evini haccetmek isteyenlere, bu büyük ibadeti yerine getirirken Allah'tan korkmalarını, haclarını korumalarını, bu ibadeti güvenlik, kolaylık ve huzur içinde yerine getirmelerini sağlamak için çıkarılan yönetmelik ve talimatlara uymalarını tavsiye ediyoruz.”


Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz
TT

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, Hac ibadetini yerine getirmek isteyenleri, 2024 yılı için bazı ülkelerde sosyal medya siteleri aracılığıyla reklamını yapan sahte Hac kampanyalarına kanmamaları konusunda uyardı. Kaynak, Hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gelmenin ancak Suudi Arabistan'daki ilgili makamlar tarafından verilen veya Hac işleri ofisleri aracılığıyla diğer ülkelerle koordineli olarak verilen Hac vizesi almakla mümkün olduğunu açıkladı. Kaynak ayrıca, resmi Hac ofisleri olmayan ülkeler için Nusuk platformu aracılığıyla bu vizenin alınabileceğini ifade etti.

Kaynak, Hac ve Umre Bakanlığı’nın sosyal ağlarda cazip fiyatlarla hac organize ettiğini iddia eden sahte hesapların yanı sıra, şirket ve kampanya reklamlarını da izlediğini belirtti. Bu tür kampanya ve şirketlerle karşı dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Bu bağlamda Hac ve Umre Bakanlığı, Irak Hac ve Umre Bakanlığı'nın Irak makamlarıyla iş birliği içerisinde ticari hac turu düzenleyen 25'ten fazla sahte şirketin faaliyetlerinin durdurulması için gösterdiği çabaları takdirle karşıladı. Ayrıca bu yasadışı olguyla mücadelede tüm ülkeler tarafından sarf edilen çabaları da övdü.

Daha önce yaptığı açıklamada Umre, turizm, çalışma, aile ziyareti, transit geçiş ve diğer vize türlerinin sahibine Hac ibadetini yerine getirme niteliği kazandırmadığını belirten Bakanlık, herkesi Hac ibadetini organize eden resmi makamlar tarafından yürütülen yönetmelik ve kanunlara uymaya, hayali şirket ve ofislere kanmamaya çağırdı.

Bakanlık söz konusu sahte şirket ve kampanyaların reklamlarını sürekli olarak takip ediyor. Bunlarla mücadele etmek, raporlamaya katkıda bulunmak ve izinsiz hac olgusunu azaltmak için çalışmak üzere herkesten iş birliği yapmasını bekleyen Bakanlık, internet sitesi ve çeşitli sosyal ağlardaki kanalları aracılığıyla herkesi resmi bilgi edinmeye davet ediyor.


20'nci Suudi yardım uçağı Ukrayna halkına ulaştı

Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
TT

20'nci Suudi yardım uçağı Ukrayna halkına ulaştı

Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)

Polonya'nın Ukrayna sınırına yakın Rzeszow Havalimanı'na gönderilen Suudi yardımı, Polonya sınırından Ukrayna'ya gönderiliyor.

Kral Salman Yardım Merkezi (KSRelief) tarafından gönderilen 20'nci Suudi yardım uçağı, Krallığın Ukrayna halkına yaptığı yardım kapsamında elektrikli aletlerin de bulunduğu toplam 50 ton yük taşıyan 20'nci Suudi yardım uçağı dün (Salı) havalimanına ulaştı.

Bu yardım, dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahibi ve yaşadıkları çeşitli kriz ve sıkıntılardan etkilenen insanların, yanında olduğu bilinen Suudi Arabistan'ın tarihi rolü çerçevesinde gerçekleşiyor.


Kral Selman: Bayram şefkat, sevgi ve hoşgörünün anlamlarını bünyesinde barındırır

Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
TT

Kral Selman: Bayram şefkat, sevgi ve hoşgörünün anlamlarını bünyesinde barındırır

Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)

İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Salman bin Abdülaziz, "karşılıklı sevgi, şefkat, sevgi ve hoşgörü anlamlarının somutlaştığı" Ramazan Bayramı münasebetiyle vatandaşları, sakinleri ve dünyanın her yerindeki Müslümanları tebrik etti.

Kral Selman, Ramazan Bayramı vesileyle yaptığı konuşmada, Allah'ın Suudi Arabistan'a, söz birliği bereketi, safların birliği, İki Kutsal Camiye ve onların hacılarına, Umre yapanlara ve ziyaretçilerine hizmet etme şerefi de dahil olmak üzere birçok nimet bahşettiğini söyledi. Kurucu Kral Abdulaziz bin Abdul Rahman'ın Allah ona rahmet etsin- yoluna devam eden oğulları, kendisinden sonra bu mübarek ülkenin hükümdarlarıdır.

Mübarek Ramazan ayında milyonlarca hacıya kolaylık ve rahatlıkla umre ibadetlerini yapabilme imkanını veren Allah'a hamdolsun. Onun sayesinde ve daha sonra devlet kurumlarının Allah'ın misafirlerine hizmet etmek, ibadetlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmak için gösterdikleri sürekli çabalarla, Allah'tan bizden ve onlardan hayırlı amelleri kabul etmesini niyaz ediyoruz.

İki Kutsal Caminin Sorumlusu konuşmasına şöyle devam etti: "Bu yıl Ramazan Bayramı'nı karşılarken, Filistin halkına yönelik saldırıların durdurulmasının, güvenli insani yardım koridorlarının sağlanmasının ve tüm ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayarak acılarına son verilmesinin, bağımsız devletlerini kurmak ve güvenlik içinde yaşamak da dahil olmak üzere meşru haklarının verilmesi gerekliliğini teyit ediyoruz.”


Suudi Arabistan Veliaht Prens'in bağlılık sözünün 7’nci yıldönümünü kutluyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prens'in bağlılık sözünün 7’nci yıldönümünü kutluyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Bender bin Abdurrahman bin Mamer

Biatın yedinci yıldönümü, izlenmesi zor olan hızlı dönüşümlerin eşlik ettiği bir dizi başarının ardından geldi. Ancak bunların hepsi Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından ortaya konan Vizyon 2030 kapsamında ‘geleceğin devletini inşa etmeye’ katkıda bulunuyor. Kuşkusuz onun arkasında Suudi halkının liderliğin vizyonuna olan inancı ve belirlenmiş hedefler, net yöntemlerle düzenlemeler, yasalar ve yapısal reformlarla kalkınma çarkını döndürmek için çalışması var.

Muhammed bin Selman veliaht prens olduktan birkaç ay sonra Suudi halkına yönelik duygularını şu sözlerle ifade etmişti: “Ben 20 milyon insandan biriyim. Onlar olmadan ben bir hiçim ve hepsinin en düşük ve en zayıf örneğiyim. Beni motive eden ve ileriye iten onlar...” Muhammed bin Selman bu cümleleri kurarken sanki dedesi Kral Abdulaziz'in şu sözünü hatırlatıyordu: “Ben önce Allah'la güçlüyüm, sonra imanımla, sonra da halkımla… Onlarla tek bir birey olarak yürürüm. Kendimi onlara tercih etmem ve sadece onlar için iyi olanı takip ederim...”

Üç asır önceki kuruluşundan bu yana Suudi devleti, başka güçlerden ithal edilmiş, klonlanmış veya dayatılmış bir sistem olmayan siyasi sisteminin özgünlüğü ile karakterize edilmiştir. Dahası, bir boşluktan fırlamamış veya farklı bir ortamda ortaya çıkmamış, aksine tarihi köklerden, İslami derinlikten ve saf Arap mirasından ve ortamından kaynaklanmıştır.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Singapurlu mevkidaşı ile iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Singapurlu mevkidaşı ile iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, bugün bakanlığın Riyad’daki genel merkezinde Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan ile görüştü.

Görüşmede, iki dost ülke arasındaki ilişkilerin her alanda desteklenme ve geliştirilmesine yönelik yollar gözden geçirildi.

Bakanlar, tüm bölgesel ve uluslararası ortak çıkar konularının yanı sıra, her iki ülkenin çıkarlarına hizmet edecek şekilde ikili koordinasyonu yoğunlaştırma yollarını da tartıştı.

dfeb
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Singapur Dışişleri Bakanı Dr. Vivian Balakrishnan (SPA)

 


Suudi Veliaht Prens, Kuveyt Başbakanı'nı kabul etti

Suudi Veliaht Prens, Kuveyt Başbakanı'nı kabul etti
TT

Suudi Veliaht Prens, Kuveyt Başbakanı'nı kabul etti

Suudi Veliaht Prens, Kuveyt Başbakanı'nı kabul etti

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, bugün Kuveyt Başbakanı Şeyh Dr. Muhammed Sabah El-Salem El-Sabah'ı Cidde'deki makamında kabul etti.

Görüşmede, iki kardeş ülke arasındaki tarihi kardeşlik ilişkileri gözden geçirilerek ikili iş birliği ve bunu çeşitli alanlarda güçlendirme ve geliştirme fırsatlarının yanı sıra, ortak ilgi alanına giren birçok konu müzakere edildi.

Kuveyt Haber Ajansı'nın (KUNA) haberine göre Şeyh Dr. Muhammed Sabah El Salem El Sabah, Suudi Arabistan ziyaretinin, iki kardeş ülke arasındaki köklü tarihi ikili ilişkilerin ve güçlü kardeşlik bağlarının bir yansıması olduğunu belirtti. El Sabah, İki kardeş ülke ve halkların çıkarlarına hizmet etmek amacıyla süreklilik arz eden ikili istişare ve koordinasyon çerçevesinde gelen cömert davet için Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'a içten teşekkürlerini ifade etti.

Kuveyt Başbakanı, Kuveyt Devleti'nin, Suudi Arabistan liderliğinin izlediği dengeli politikayı, özellikle de bölgede ve dünyada güvenlik ve barışın temellerini oluşturma çabalarını takdir ettiğini ifade etti..


The Clock Towers, Al Rajhi Bank ve Alinma Bank ile 6 milyar riyal değerinde sendikasyon finansmanı anlaşması imzaladı

The Clock Towers binadaki bazı otellerin sahibi ve işletmecisidir (Şarku’l Avsat)
The Clock Towers binadaki bazı otellerin sahibi ve işletmecisidir (Şarku’l Avsat)
TT

The Clock Towers, Al Rajhi Bank ve Alinma Bank ile 6 milyar riyal değerinde sendikasyon finansmanı anlaşması imzaladı

The Clock Towers binadaki bazı otellerin sahibi ve işletmecisidir (Şarku’l Avsat)
The Clock Towers binadaki bazı otellerin sahibi ve işletmecisidir (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın önde gelen otelcilik ve perakende şirketler grubu The Clock Towers, yakın zamanda Al Rajhi Bank ve Alinma Bank ile 6 milyar riyal değerindeki sendikasyon finansmanı anlaşmasının başarıyla tamamlandığını duyurdu. 

Bu, 2024 yılının ilk çeyreğinde Mekke’de konaklama ve perakende sektörlerinin tanık olduğu en büyük finansman anlaşması olarak kabul ediliyor.

The Clock Towers tarafından bugün yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Sendikasyon finansmanımızın başarılı bir şekilde tamamlanması, güçlü iş temellerimizin ve ülkenin 2030 yılına kadar 30 milyon hacıyı ağırlama yönündeki iddialı hedefiyle uyumlu olarak Mekke konaklama ve perakende pazarının geleceğine olan güvenimizin bir kanıtıdır.”

Söz konusu işlem kapsamında finanse edilen temel varlıklar Makkah Clock Royal Tower, A Fairmont Hotel, Raffles Makkah Palace Hotel, Makkah Swissotel, Swissotel Al Maqam, bazı alışveriş merkezi ve diğer işletme varlıklarını içeriyor.

Mekke, en yüksek sınıflandırmaya sahip uluslararası otellerin çoğuna ev sahipliği yapması nedeniyle konaklama sektöründe dünyanın en hızlı büyüyen şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor.