G7'nin ana gündemi iklim krizi yerine savaş, enerji güvenliği ve yüksek fiyatlar olacak

Savaş ve ekonomik sorunların yanı sıra Rusya'ya yaptırımlar, iklim krizi ve jeopolitik gerilimlerin de masaya yatırılacağı G7 Zirvesi'nde yeni rotalar belirlenecek.

Dünya Gıda Programı muhtemelen bu yıl ihtiyacı olan miktarın yarısından fazlasını alamayacak (AP)
Dünya Gıda Programı muhtemelen bu yıl ihtiyacı olan miktarın yarısından fazlasını alamayacak (AP)
TT

G7'nin ana gündemi iklim krizi yerine savaş, enerji güvenliği ve yüksek fiyatlar olacak

Dünya Gıda Programı muhtemelen bu yıl ihtiyacı olan miktarın yarısından fazlasını alamayacak (AP)
Dünya Gıda Programı muhtemelen bu yıl ihtiyacı olan miktarın yarısından fazlasını alamayacak (AP)

Dünyanın en büyük 7 ekonomisini bir araya getiren G7 Liderler Zirvesi'nde, Rusya-Ukrayna savaşı ve Moskova'ya yönelik yaptırımlar, enerji fiyatları ve güvenliği, Çin ve yüksek enflasyon gündemde olacak.
Küresel ekonomik ve siyasi sorunların çözümünde önemli platformlardan biri sayılan G7 Liderler Zirvesi, 26-28 Haziran'da Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Elmau Sarayı'nda yapılacak.
Zamanlamasıyla dikkati çeken G7 Liderler Zirvesi, NATO üyesi devletlerin ittifakın yeniden yapılanmasını müzakere edeceği, İspanya'nın başkenti Madrid'de 28-30 Haziran'da düzenlenecek NATO Zirvesi'nin hemen öncesinde gerçekleşecek.
G7 Liderler Zirvesi'nin ana gündemi Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi ve ardından gelen Batı yaptırımlarını takip eden ekonomik şoklar olacak.

Almanya zirvenin "dönüm noktası" olmasını hedefliyor
Bu yılki G7 Liderler Zirvesi'nde enerji güvenliği, altyapının geliştirilmesi, aşı eşitliği, gıda güvenliği gibi konulara odaklanması ve yeni taahhütlerde bulunulması bekleniyor.
G7 Dönem Başkanlığı'nı 1 Ocak'ta İngiltere’den alarak iklim krizi gibi küresel sorunlar konusunda çalışmaya başlayan Almanya, "sürdürülebilir dünya", "ekonomik istikrar ve dönüşüm", "sağlıklı yaşam", "daha iyi bir geleceğe yatırım" ve "çok taraflılık" olmak üzere 5 ana başlıktan oluşan gündemlerle dünyanın büyük ekonomilerini ağırlamaya hazırlanıyor.
G7 zirvesinde gündemin ilk sırasında Ukrayna’nın olması beklenirken, zirvede ülkenin orta ve uzun vadede yeniden inşası müzakere edilmesi öngörülüyor.
Almanya bu yılın başlarında G7 dönem başkanlığını devraldığında, "iklim krizi" en büyük önceliğiydi. Fakat şimdi, Rusya-Ukrayna savaşı, pazar günü başlayacak G7 Liderler Zirvesi'nde enerji güvenliği ve enerji fiyatlarını iklim krizini kenara iterek gündemin en üst sıralarında yer aldırdı.
Çok taraflı iş birliği konusunda G7 Elmau Zirvesi'nin dönüm noktası olmasını isteyen Almanya, zirvede "uluslararası ortaklarıyla" ciddi adımlar atarak ortak zorluklar konusunda ortamın değişmesini hedefliyor.
Almanya, G7 dönem başkanlığında bir dizi girişim başlatırken, gıda güvenliği için küresel bir ittifak, gelecekteki Kovid-19 gibi salgınlarla mücadele için bir anlaşma ve iklim dostu olarak çalışan şirketleri teşvik eden ve rekabet dezavantajlarını azaltan bir iklim kulübü kurulmasını da G7 Liderler Zirvesi'nde hedefliyor.

Küresel sorunlara çözümler bulunması amaçlanıyor
Zirvede petrol ve doğal gaz üzerinde Rusya'ya yönelik yatırımların nasıl ilerleyeceğinin de liderler tarafından müzakere edilmesi planlanırken, küresel ekonomik durum, temiz enerji dönüşümü, karbon fiyatlandırması ve enflasyon da masaya acil olarak yatırılması gereken konu başlıkları arasında yer alıyor.
Küresel sorunlara çözümler bulunması hedeflenen G7 zirvesinde, siyasi, ekonomik ve finansal sorunların yanı sıra özellikle ikili görüşmelerde mülteci krizi, küresel ekonomiyi tehdit eden belirsizliklerin kaynakları arasında gösterilen jeopolitik gerilimler, ham madde kıtlığı ve gıda güvenliği konularının da görüşülmesi bekleniyor.
Zirvede, Çin'in son yıllarda Batı ekonomilerini zorlayan ticaret ve ekonomik uygulamalarının da masaya yatırılması öngörülüyor.
Ayrıca, G7 liderlerinin Çin'in "Modern İpek Yolu" olarak tanımladığı ve bütçesinin 10 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen Kuşak ve Yol Projesi’ne karşı düşük ve orta gelirli ülkelere yönelik yeni bir altyapı girişimi açıklamaları da bekleniyor.
Analistler, G7’nin geçmiş kararlarının bazılarının küresel etkileri olduğunu hatırlatarak, Ukrayna'da bir çözüm bulunması konusunda G7 liderlerinin Rusya'ya karşı kendi ekonomilerine de zarar verecek daha sert adımlar atmaya hazır olup olmadığının önemli olduğunu belirtiyor.

G7, "modası geçmiş ülkeler grubu” olmakla eleştiriliyor
1970'lerin enerji krizi, resesyon ve yüksek enflasyon gibi makroekonomik sorunlarına cevap olarak oluşturulan G7'de, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya yer alıyor.
"Modası geçmiş ülkeler grubu” olmakla da eleştirilen G7’nin ajandasında sadece ekonomik sorunlar yer almıyor. Dış politika, jeopolitik çatışmalar ve güvenlik de grubun ajandasında önemli yer tutuyor.
G7, 1975'ten bu yana ekonomik politikaları ve güncel konuları ele almak için her yıl bir ülkenin ev sahipliğinde toplanırken, zirvenin gündemi o yılın koşullarına göre belirleniyor.
Dünya nüfusunun yüzde 10'u (yaklaşık 800 milyon) G7 ülkelerinde yaşarken, G7 ülkeleri küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor. Bu ülkelerin küresel ticarete ve uluslararası finans sistemine hakim olması dikkati çekiyor.
Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra G7’ye düzenli olarak katılan Rusya ise 1998’de resmi üye olmasıyla birlikte G8'i oluşturuldu ancak bu uzun ömürlü olmadı. Rusya, 2014’de Ukrayna'ya ait olan Kırım Yarımadası'nı ilhak ettikten sonra G8 grubundan çıkarılmıştı.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisine ve dünyanın en büyük nüfusuna sahip olan Çin'in ve dünyanın ikinci büyük nüfusuna sahip olan Hindistan'ın ise G7 üyesi olmaması dikkati çekiyor.
Öte yandan ev sahibi ülke grup içinde olmayan ülkeleri, bölgesel organizasyonları ve diğer uluslararası organizasyonları zirveye davet edebiliyor.

G7 liderler zirvesine kimler katılıyor?
Avrupa Birliği G7 üyesi olmamasına rağmen yıllık liderler zirvesine katılırken, Almanya'nın dönem başkanı olarak gelecekte küresel zorlukları gidermede ilerleme sağlamak için Güney Afrika, Senegal, Hindistan, Endonezya ve Arjantin'i zirveye davet ettiği biliniyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmenuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Japonya Başbakanı Fumio Kishida, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yanı sıra, zirveye Hindistan Başbakanı Narendra Modi gibi Almanya tarafından davet edilen ülkelerin hükümet başkanlarının da katılması bekleniyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in de G7 Zirvesine video konferans aracılığıyla katılması planlanıyor.
G7 Zirvesi’nin sonunda liderler tarafından kabul edilenleri özetleyen bir “Elmau Sonuç Bildirgesi”nin yayımlanması bekleniyor. Sonuç bildirgesi yasal olarak bağlayıcı değil. Yasa ve yönetmeliklerde kendi değişikliklerini uygulamak, gerekli finansmanı bulmak ve yeni taahhütleri yerine getirmek G7 ülkelerine bağlı olacak.

Yoğun güvenlik önlemleri alındı
G7 Zirvesi’nin düzenleneceği bölge çerçevesinde G7 ve küreselleşme karşıtları çok sayıda gösteri yapmayı planlanıyor.
Alman polisi ise gösterilerde çıkacak muhtemel olaylara hazırlıklarını tamamladı. G7’nin güvenliği için 20 binden fazla polis görev yapacak.
Zirvenin düzenleneceği Elmau Sarayı çevresindeki 4 kilometrelik alan kapatıldı. Devlet ve hükümet başkanlarının geçecekleri güzergahlarda bomba araması yapılırken, çevredeki rögar kapakları mühürlendi.
Liderlerin, havalimanından zirvenin düzenleneceği Elmau Sarayı’na helikopterle taşınması planlanıyor. Garmisch-Partenkirchen kaymakamı Anton Speer, 17 gösterinin yapılması için başvuru yapıldığını belirtti.
Göstericilerin Elmau Sarayı yakınlarında gösteriyi yapmak istediğini, ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda henüz bir karar alınmadığını aktardı. Göstericiler Garmisch-Partenkirchen’de bir protesto kampı da açacak. Yaklaşık 750 kişinin katılması beklenen kampta çadırlar kurulacak.
Kentteki Olimpiyat Kayak Stadı’nda 260 konteyner kuruldu. Polis, savcı ve hakimlerin 24 saat vardiyalı bir şekilde görev yapacağı bu alanda gösterilerde göz altına alınacak kişilerin yargılanması bu konteynerlerde yapılacak.
Olası gözaltı ve tutuklamalar için 50 konteyner ayrıldı. Klimalı olan bir konteynerde 3 kişi kalabilecek.
Almanya G7 Zirvesi’nden dolayı serbest dolaşımı öngören Schengen uygulamasını güvenlik sebebiyle de geçici olarak askıya aldı. Almanya İçişleri Bakanlığı 13 Haziran-3 Temmuz 2022 tarihlerinde Almanya sınırlarında geçici olarak kontroller yapılmaya başlandı.
Potansiyel şiddet yanlılarının Almanya'ya girişlerini önlenmesi amacıyla ülkenin kara, hava ve deniz sınırlarında “duruma bağlı” olarak sınır kontrolleri uygulanıyor.



Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
TT

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

İsrail ve Hamas arasında iki yıldan uzun süredir devam eden kanlı savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak için dün Paris'te binlerce kişi gösteri düzenledi.

Organizatörlerin yaklaşık 50 bin, Paris polisinin ise yaklaşık 8 bin 400 kişi olduğunu tahmin ettiği kalabalık, "Gazze, Gazze, Paris seninle" ve "Paris'ten Gazze'ye direniş!" gibi sloganlar atarak yürüdü. Filistin bayrakları ve "Filistin, sessiz kalmayacağız" ve "Soykırımı durdurun" yazılı pankartlar taşıdılar.

Yürüyüşe, başta Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere birçok sol görüşlü siyasi isim katıldı.

Fransa-Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Anne Tuyon, ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden yedi hafta sonra AFP'ye yaptığı açıklamada, "Henüz hiçbir şeyin yolunda olmadığını unutmamalıyız" dedi. Dernek, gösteriye çağrıda bulunan 80 STK, siyasi parti ve sendikadan biri.

frgt
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

"Ateşkes sadece bir sis perdesi... İsrail bunu her gün ihlal ediyor, Gazze'ye insani yardımların girmesini engellemeye devam ediyor ve Gazze'deki altyapıyı ve evleri yıkmaya devam ediyor. Kalıcı bir ateşkes ve soykırımın sona ermesini talep ediyoruz."

ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nden "sarı hat"ın gerisine çekildi ve bu hat, İsrail'e bölgenin yüzde 50'sinden fazlasının kontrolünü hâlâ sağlıyor.

Ancak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşta ateşkes son derece kırılgan olmaya devam ediyor.

Anne Tuyon, "İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamanın tek yolu yaptırımlar uygulanmasıdır" diyerek, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinin "eşi benzeri görülmemiş boyutlara" ulaştığı "yerleşim faaliyetlerindeki şaşırtıcı hızlanma"yı kınadı.

Tam adını vermek istemeyen 72 yaşındaki Saliha, Gazze'deki "soykırıma" karşı düzenlenen bir yürüyüşe katılmak için geldiğini söyledi.

"Tüm insanlık çaresizce izliyor. Bu tam bir dokunulmazlık," diyerek, "İnsanların bunu görüp de hiçbir şey yapamaması son derece şok edici. Yapabileceğimiz tek şey seferber olmak" ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen 42 yaşındaki Bertrand ise perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin'de İsrail polisi ve ordusunun ortak operasyonunda öldürülen iki adamın videolarının da kanıtladığı gibi, "katliam ve soykırımın devam ettiğini" söyledi. Birleşmiş Milletler, "bir başka yargısız infaz gibi görünen" olayın soruşturulması çağrısında bulundu.

Protestocular, ekonomik ve mali yaptırımların olmaması nedeniyle, "Sokaklarda ve seçilmiş yetkililer aracılığıyla baskı yapmaya devam etmeliyiz" diye düşünüyor.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.