Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, İsrail'in Arap NATO'su fikrine dahil olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, İsrail'in Arap NATO'su fikrine dahil olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Ortadoğu'da NATO benzeri bir askeri ittifak fikrine İsrail'in dahil olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Lübnan basınından en-Nahar el-Arabi'ye verdiği röportajda Safedi, son dönemde Arap ülkelerinin yanı sıra İsrail'i de içerdiği öne sürülen ve "Arap NATO'su" olarak adlandırılan bir askeri koalisyonunun kurulmasına ilişkin haberler hakkında yorumda bulundu.
Ürdün'e İsrail'in de parçası olacağı bir askeri savunma sistemi hakkında hiçbir şey teklif edilmediğini ifade eden Safedi, "İsrail'in de parçası olduğu bir bölgesel savunma sistemi söz konusu değil" dedi.
Aynı şekilde Safedi, Suudi Arabistan'da bu ay ortasında düzenlenecek Körfez İşbirliği Zirvesi'nde (KİK) İran'a karşı da böyle bir askeri ittifakın kurulmasının gündemde olmadığını vurguladı.
Ürdünlü Bakan, ülkesinin savunma, terörle mücadele, ekonomik ve sosyal güvenlik gibi diğer tüm benzer konularda Arap ülkelerinin iş birliğini destekleyen teklifleri önemsediğini kaydetti.
Safedi, Beyrut'taki Arap Birliği Dışişleri Bakanlarının Danışma Toplantısında Lübnan'ın çökmesine izin verilmemesi gerektiğini yineledi.
Lübnan halkının isteklerinden ve siyasi istikrarı karşılayabilecek bir siyasi mekanizmanın kurulmasının öneminden bahseden Safedi, Lübnan-Körfez ilişkilerindeki yumuşama ve Lübnan'dan beklentilere ilişkin olarak ise, "Körfez liderleri Lübnan'a yardım etmeye hazır olduklarını söylüyorlar, ancak olgunlaşması gereken konular var. Herkes Lübnan'da gerçekleşmesi istenen iki şeyi bekliyor: Hükümetin oluşumu ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri" diye konuştu.
Ürdün Kralı 2. Abdullah 24 Haziran'da, Amerikan CNBC kanalına yaptığı değerlendirmelerde, NATO'ya benzer bir Ortadoğu askeri ittifakının oluşumunu destekleyeceğini söylemişti.



Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların çoğunun kaldırılmasının ardından Şara Körfez turuna başladı

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al-Nahyan Pazartesi günü Abu Dabi'deki Şati Sarayı'nda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi (BAE Başkanlığı - AFP)
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al-Nahyan Pazartesi günü Abu Dabi'deki Şati Sarayı'nda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi (BAE Başkanlığı - AFP)
TT

Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların çoğunun kaldırılmasının ardından Şara Körfez turuna başladı

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al-Nahyan Pazartesi günü Abu Dabi'deki Şati Sarayı'nda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi (BAE Başkanlığı - AFP)
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al-Nahyan Pazartesi günü Abu Dabi'deki Şati Sarayı'nda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi (BAE Başkanlığı - AFP)

Suriye resmi haber ajansı SANA'ya göre Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların büyük bir kısmının kaldırılmasının ardından Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerine ikinci ziyaretine başladı.

Ajans turun amacının ekonomik işbirliğini arttırmak ve yeniden yapılanma ve kapsamlı ekonomik kalkınma planının bir parçası olarak Körfez yatırımlarını Suriye'ye çekmek olduğunu belirtti.

İlk durak Abu Dabi'de Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan tarafından ağırlanan Şara ile iki taraf arasında ekonomik ve kalkınma işbirliğinin geliştirilmesi ve Suriye'nin savaş sonrası çabalarının desteklenmesi konularının ele alındığı resmi bir toplantı gerçekleştirildi.

SANA'nın haberine göre görüşme sırasında Şara savaş ve bölünme sayfasını kapatan Suriye'nin Körfez'deki kardeşleriyle stratejik ortaklıklar kurma yolunda ilerlediğini teyit ederek BAE'nin bölgesel istikrarı desteklemedeki öncü rolünü övdü ve Suriye'nin BAE'nin sürdürülebilir kalkınma, dijital dönüşüm ve temiz enerji alanlarındaki deneyimlerinden faydalanma arzusunu dile getirdi.

Zayed, Başkan Şara'nın ziyaretini memnuniyetle karşılayarak BAE'nin Suriye'deki istikrar ve yeniden inşa çabalarına tam desteğini ve başta yatırım, altyapı ve teknoloji olmak üzere çeşitli alanlarda ikili işbirliğini geliştirme arzusunu dile getirdi.