Hayvan türlerinin yarısı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), yaklaşık 41 bin bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. (Reuters)
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), yaklaşık 41 bin bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. (Reuters)
TT

Hayvan türlerinin yarısı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), yaklaşık 41 bin bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. (Reuters)
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), yaklaşık 41 bin bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. (Reuters)

Son araştırmalara göre haklarında yeterli veri olmayan hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlasının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Communications Biology dergisinde yayımlanan habere göre durum büyük tehlike arz ediyor.
Gezegenimizde tehdit altında olan hayvan ve bitki türlerinin listesini hazırlayan Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), yaklaşık 41 bini veya toplam sayının yüzde 28’i tehdit altında olan 150 bin bitki ve hayvan türü hakkında veriye sahip.
Kırmızı Liste adı verilen bu listedeki yüzde 28’lik oran içinde yüzde 41 ile amfibiler, yüzde 38 ile köpekbalıkları ile vatozlar ve yüzde 27 ile diğer memeli türleri yer alıyor.
Ancak IUCN, nesli tükenmekte olan ve kritik tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türlerini değerlendirmek için yeteri kadar veriye sahip değil. Dolayısıyla veri yetersizliği nedeniyle kategorize edilemeyen binlerce tür mevcut.
Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden araştırmacılar, veri eksikliği olan 7 bin 699 türün yok olma riskiyle karşı karşıya kalma olasılığını hesaplamak için bir yapay zeka algoritması kullandı.
Algoritma sonucunda amfibilerin yüzde 85'i ve memelilerin yüzde 61'i de dahil olmak üzere 4 bin 336 türün veya en azından yarısından fazlasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ortaya çıktı.
Üniversitenin Endüstriyel Ekoloji Programı’ndan olan raporun baş yazarı Jan Borgelt, AFP’ye yaptığı açıklamada “Dünyanın kıyı ve kara bölgelerindeki türlerin yok olma oranının, elimizde haklarında bilgi sahibi olmadığımız türleri de ekledikten sonra bilinenden daha yüksek olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Çalışmada, benzersiz tabiata sahip Madagaskar ve Hindistan’ın güneyindeki türlerin yok olma riskinin yüksekliğine dikkat çeken Borgelt, elde edilen bulguların IUCN’nin yeni bir strateji geliştirmesine yardımcı olabileceğini kaydetti.
2019 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporu, habitat kaybı, iklim değişikliği ve istilacı türler nedeniyle bir milyon türün orta ve uzun vadede yok olma tehdidi altında olduğunu ortaya koymuştu.



İzleyiciler Alman yapımı dönem dramasını Bridgerton'a benzetiyor

The Empress, En İyi Drama Dizisi dalında Uluslararası Emmy ödülünün sahibi olmuştu (Netflix)
The Empress, En İyi Drama Dizisi dalında Uluslararası Emmy ödülünün sahibi olmuştu (Netflix)
TT

İzleyiciler Alman yapımı dönem dramasını Bridgerton'a benzetiyor

The Empress, En İyi Drama Dizisi dalında Uluslararası Emmy ödülünün sahibi olmuştu (Netflix)
The Empress, En İyi Drama Dizisi dalında Uluslararası Emmy ödülünün sahibi olmuştu (Netflix)

Netflix'in dönem draması The Empress, izlenme rekorları kıran Bridgerton'a benzetiliyor ve oyuncu kadrosuyla övgü topluyor. 

Yayımlandığı ilk iki haftada 150 milyon saatten fazla izlenen dizi, kısa sürede platformun en çok seyredilen ikinci yapımı olurken, 2022'nin de en popülerleri arasına adını yazdırmıştı.

Devrim Lingnau başrolde

Bavyera Düşesi Elisabeth'in hayatını konu alan Alman yapımı dizi, tarihi gerçeklerle dramatik kurgu arasında dengeli bir anlatım sunuyor. Tarihi dramanın başrollerinde Türk asıllı Alman aktris Devrim Lingnau ve Philip Froissant yer alıyor.

29 Eylül 2022'de yayına giren The Empress, hızla küresel bir fenomene dönüştü. Aynı yıl kasımda ikinci sezon onayı alan dizi, yeni bölümleriyle 2024'te geri döndü. Yayın devi, bu yılın ocak ayında yaptığı açıklamayla dizinin üçüncü ve final sezonuyla ekran macerasını tamamlayacağını duyurdu.

Katharina Eyssen'in yaratıcısı olduğu film, yönetmen koltuğundaki Katrin Gebbe ve Florian Cossen tarafından ekrana taşınıyor.

Tarihi gerçeklerden zaman zaman sapmasına rağmen dönemin entrikalarını ve karakter çatışmalarını etkileyici şekilde işleyen dizi, eleştirmenlerden genel olarak olumlu yorumlar aldı. Bazı televizyon yazarları, dizinin tarihi doğruluk konusunda özgür davranmasını eleştirirken, birçok izleyici bu tercihleri "büyüleyici bir dönem anlatımı" diye değerlendirdi.

"Sizi başka bir zaman ve mekana götürüyor"

Bir eleştirmen diziyi şöyle yorumladı: 

Tarihi dramalardan hoşlananların mutlaka zaman ayırması gereken, son derece özenli hazırlanmış bir yapım.

Bir diğeriyse şu ifadeyi kullandı: 

The Empress, Bridgerton'ın sezon aralarında bıraktığı o ihtişamlı kostümlü drama boşluğunu doldurmayı hedefliyor.

Bir Netflix kullanıcısı, dizinin izleyiciyi başka bir döneme taşıma gücüne hayran kaldığını belirterek şöyle dedi: 

Dizi yalnızca modern temaları işlemekle kalmıyor, aynı zamanda en iyi sinema ve dizilerin yapabildiği şeyi başarıyor: Sizi başka bir zaman ve mekana götürmek.

"Şahane bir dönem dizisi"

Bir başka izleyici de şu sözlerle övgüsünü dile getirdi: 

Şahane bir dönem dizisi ve harika bir oyuncu kadrosu var. Daha önce bu dönemi konu alan yapımlar genelde savaş ve tarih anlatımıyla sınırlı kalırken, bu dizi saray entrikaları, karakterlerin kişilik çatışmaları ve diplomasi üzerine odaklanıyor. Umarım bu dizi uzun süre devam eder. Başta imparator ve imparatoriçe rollerindeki oyuncular olmak üzere tüm ekibi kutluyorum.

Öte yandan Daily Record'ın aktardığına göre yayın devi, beklenmedik bir hamleyle dizi için Gigi Griffis tarafından kaleme alınan The Empress: A Novel (İmparatoriçe: Bir Roman) adlı bir kitap da sipariş etti.

Dizinin tüm sezonları halen platformda izlenebilir.

Independent Türkçe, Daily Record, Mirror