Etiyopya: Uluslararası insani yardımlar çapraz ateşte kaldı

Addis Ababa hükümeti ile Tigray milisleri, insani yardımları istismar etmekle ilgili birbirlerini suçluyor

Etiyopya’nın kuzeyinde bombardıman sonucu hasar gören bir WFP kamyonunun fotoğrafı (Tigray TV)
Etiyopya’nın kuzeyinde bombardıman sonucu hasar gören bir WFP kamyonunun fotoğrafı (Tigray TV)
TT

Etiyopya: Uluslararası insani yardımlar çapraz ateşte kaldı

Etiyopya’nın kuzeyinde bombardıman sonucu hasar gören bir WFP kamyonunun fotoğrafı (Tigray TV)
Etiyopya’nın kuzeyinde bombardıman sonucu hasar gören bir WFP kamyonunun fotoğrafı (Tigray TV)

Etiyopya’ya sağlanan uluslararası insani yardımlar, federal hükümet güçleri ile ülkenin kuzeyindeki Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında savaşın çapraz ateşinde kaldı. 2020’den bu yana çatışan iki taraf, konu ile ilgili olarak birbirlerini suçluyor.
Abiy Ahmed hükümeti, Tigray ayrılıkçılarının Etiyopya güçlerinin Dünya Gıda Programı’nın (WFP) bir kamyonunu hedef aldığına dair açıklamasına, TPLF’yi ‘insani yardım araçlarını savaş için kullanmakla’ itham ederek yanıt verdi.
Kuzey Etiyopya’daki savaş yaklaşık iki yıl önce, Abiy Ahmed’in bölgeye hakim olan TPLF’yi devirmek için güçlerini gönderdiğinde 2020 Kasım ayında çıktı. Ahmed o dönemde yaptığı açıklamada bu adımın, grubun ordu kamplarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki olarak geldiğini belirtmişti. TPLF başlangıçta yenildi, ancak 2021’de bölgenin çoğunun kontrolünü yeniden ele geçirdi.
Geçen ay çatışmaların yeniden başlaması, Mart ayında varılan ateşkesin çökmesine yol açtı ve çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülebileceğine dair tüm umutları yok etti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) göre, bölgedeki şiddet hayat kurtaran insani yardımın sağlanması da dahil olmak üzere, savunmasız insanların yaşamlarını ve geçim kaynaklarını etkiliyor.
Etiyopya hükümeti, uluslararası yardım kuruluşlarının sorumluluklarını etkin bir şekilde yerine getirmeleri ve insani yardımın TPLF savaşçılarına değil, halka ulaşmasını sağlamaları gerektiğini belirtiyor.
Şarku’l Avsat’ın Etiyopya resmi haber ajansı ENA’dan aktardığı habere göre hükümetin İletişim Hizmeti Ofisi, “TPLF, insani yardım araçlarını savaş için kullanmaya devam etti” ifadelerini kullandı.
Yardım kamyonlarının bombalanması ile ilgili olarak Etiyopya’dan yapılan açıklamada, “TPLF, kamyonları uluslararası toplum tarafından sağlanan insani yardımları insanlara ulaştırmak yerine kendi savaşçılarını nakletmek amacıyla kullanıyor” dedi. Terör örgütünün işlediği suçlara ve uluslararası hukuk ihlallerine son verilmesinin uluslararası kurumların sorumluluğunda olduğunu belirtti.
Açıklamada, ‘Etiyopya hükümetinin, Tigray’da içene çekildiği bu savaşı sona erdirmek ve bölge halkına insani yardım sağlamak için çok çaba sarf ettiği’ vurgulandı. Ayrıca, uluslararası toplumu ‘bölgede yardımın uygun amaçlar için kullanılmasını sağlama’ çağrısı yapıldı.
Ofis, yardım kuruluşlarına ‘hükümetin saldırıları önlemek için ihtiyati tedbirler aldığı bölgelerde faaliyette bulunmaktan kaçınılması’ çağrısında bulunurken daha önce insani yardım araçları çalındığı ve bu araçlarla TPLF savaşçılarını Dünya Gıda Örgütü (WFP) ve Birleşmiş Milletler’in sloganlarıyla yasadışı bir şekilde taşıdıkları açıklandı.
Etiyopyalıların yanıtı, TPLF sözcüsü Getachew Reda’nın dün Abiy Ahmed’in insansız hava araçları, WFP’ye ait yardım taşıyan bir kamyonu hedef aldığına yönelik suçlamada bulunmasının ardından geldi. Bu açıklama, WFP tarafından da doğrulandı.
WFP’ye göre, olay pazar sabahı Tigray’ın kuzeybatısında, iki kamyonun yerinden edilmiş ailelere yardım malzemeleri taşıdığı sırada meydana geldi. WFP açıklamasında “25 Eylül’de BM’ye bağlı WFP’ye ait bir kamyon, insansız hava aracı saldırısı gibi görünen saldırının ardından uçan enkaz nedeniyle hasar gördü” ifadelerini kullandı.
Ayrıca “Kamyon şoförü hafif yaralandı. Tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi” ifadelerine de yer verildi.
WFP, tüm taraflara uluslararası insani yasalara saygı duyma ve bu yasalara uyma ayrıca insani yardım çalışanlarını, binaları ve varlıklarını koruma taahhüdü verme çağrısında bulundu.
WFP tarafından Ağustos ayında yayınlanan bir rapora göre, Tigray’daki 6 milyon insanın yaklaşık yarısı açlık tehlikesiyle yüzleşirken, yakıt, ilaç ve likidite kaynakları da çok sınırlı bir miktarda bulunuyor.
BM ajansı ayrıca TPLF’yi bir depodan yarım milyon litre yakıta el koymakla suçladı.
Geçen hafta, BM Etiyopya İnsan Hakları Uzmanları Komisyonu, Abiy hükümetinin Tigray’da ‘açlığı bir savaş taktiği olarak kullandığını’ düşünmek için makul gerekçeleri olduğunu söyledi. Hükümet ise, bu suçlamaları ‘siyasi gerekçeli’ olarak nitelendirerek reddetti.



Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
TT

Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Karolyn Leavitt, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bu hafta herhangi bir görüşme planlanmadığını söyledi.

Reuters'a konuşan kaynaklar, Zelenskiy'nin bu hafta Trump ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının hassas yönlerini görüşmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidebileceğini söyledi.

Leavitt, Washington ve Kiev'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme amaçlı olası bir anlaşma konusunda verimli görüşmelerde bulunduğunu ve hâlâ "sadece iki anlaşmazlık noktası" olduğunu ifade etti.

Fox News'in The Story programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimser olduğunu belirtti.

Leavitt, özellikle Cumhuriyetçi Parti içinden Başkan Donald Trump'a yöneltilen, Trump'ın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme çabalarında Rusya'ya karşı taraflı davrandığını eleştirilerine yanıt verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şartlarda çalışmadığı" fikrinin tamamen yanlış olduğunu belirtti.

Levitt, Trump'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir plan üzerinde çalışma olasılığı konusunda "iyimserlik ve umut" ifade ettiğini söyledi.

Benzer bir bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ile görüşülen önerilen barış planının "doğru" noktalar içerdiğini, ancak Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile görüşeceği hassas konular olduğunu söyledi.

Zelenskiy, dün akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "Cenevre görüşmelerinin ardından, şu an itibarıyla daha az madde var- artık 28 değil- ve bu çerçeveye önemli sayıda doğru unsur dahil edildi" dedi.

Zelenskiy, "Ekibimiz bugün yeni taslak adımlar hakkında bir rapor sundu ve bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Hassas konular ve en hassas noktalara gelince, bunları Başkan Trump ile görüşeceğim" ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin önerdiği plana göre Moskova'nın hak iddia ettiği doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası, ABD de dahil olmak üzere "fiilen Rus toprağı olarak tanınacak".

28 maddelik Amerikan planı, iki güney bölgesinin, Herson ve Zaporijya'nın bölünmesini öngörüyor. Kiev mevcut formülü kabul ederse, NATO'ya katılma hedefinden de vazgeçmeli ve bunu anayasasına dahil etmelidir.

Planda ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin askerle sınırlandırılması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmaması, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev'i korumak için Polonya'da konuşlandırılması öngörülüyor.


Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, araştırmaları hızlandırmak ve bilimsel atılımlar gerçekleştirmek için yapay zekayı (AI) kullanmaya yönelik olan ‘Genesis Mission’ isimli ulusal girişimi başlatan kararnameyi imzaladı.

Genesis Mission, yapay zeka kullanarak kamu araştırmalarından bilimsel veriler toplayabilen bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Başkanlık kararnamesine göre bu alan yeni yapay zeka modellerinin geliştirilmesine, araştırmanın belirli aşamalarının otomatikleştirilmesine ve yeni hipotezlerin test edilmesine olanak tanıyacak.

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, telefonla düzenlediği basın toplantısında çip devleri Nvidia ve AMD'den bahsetti. Ayrıca, bulut bilişim şirketleri Dell ve HP'nin de projenin ortakları olduğunu belirten Bakan Wright, başka şirketlerin de projeye katılacağını kaydetti.

Genesis Mission girişimi, laboratuvarlar ve devlet kurumları arasında veri toplamanın yanı sıra platform kullanıcılarına yeterli bilgi işlem gücü sağlamak için büyük bulut altyapılarının kullanılmasını da öngörüyor. Dün yayınlanan başkanlık kararnamesi, Enerji Bakanlığı'na, nükleer füzyondan yarı iletken üretimine kadar çeşitli alanlarda keşifleri hızlandırmak için ülkenin süper bilgisayarlarını, federal bilimsel veri setlerini ve araştırma tesislerini bir araya getiren entegre bir yapay zeka platformu kurma yetkisi veriyor.

Kararname metninde, “ABD, yapay zeka geliştirme alanında küresel teknolojik üstünlük için rekabet ediyor” deniyor. Yapay zeka, ‘bilimsel keşif ve ekonomik büyüme için önemli bir sınır’ olarak tanımlanıyor. Girişimin merkezinde, araştırmacılara yüksek performanslı bilgi işlem kaynaklarına, yapay zeka modelleme araçlarına ve bilimsel modelleri eğitmek ve araştırmaları otomatikleştirmek için geniş federal veri koleksiyonlarına erişim sağlayacak olan Amerikan Bilim ve Güvenlik Platformu yer alıyor.

Öncelikli alanlar arasında ileri imalat, biyoteknoloji, biyomalzemeler, nükleer enerji, kuantum bilişim ve yarı iletkenler bulunuyor. Tüm bunlar, ABD'nin Çin'den artan rekabetle karşı karşıya olduğu alanlar. Başkanlık kararnamesi, hassas araştırmaların güvenliği için sıkı siber güvenlik önlemleri alınarak özel şirketler, üniversiteler ve ulusal laboratuvarlarla iş birliği yapılmasını öngörüyor.


Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
TT

Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Tayvan Başbakanı Chu Jung-tae, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in Tayvan üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada, adanın 23 milyonluk nüfusu için Çin'e geri dönmenin bir seçenek olmadığını söyledi.

Şi dün Trump'a, II. Dünya Savaşı'nın sonunda "Tayvan'ın Çin'e dönmesinin" Pekin'in dünya düzeni vizyonunun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tayvan'ın demokratik olarak seçilmiş hükümeti, Çin'in bu tutumunu şiddetle reddediyor.

Chu, parlamento dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Tayvan'ın "tamamen bağımsız ve egemen bir ülke" olduğunun tekrar vurgulanması gerektiğini söyledi. "Ülkemizin 23 milyonluk nüfusu için (geri dönmek) bir seçenek değil, bu çok açık" ifadelerini kullandı.