Afrika Birliği Sudan Elçisi Beliyş, Şarku'l Avsat’a konuştu: Sudan krizinin üstesinden gelmek için olumlu işaretler var

Sudan Üçlü Mekanizma Sözcüsü Beliyş, Şarku'l Avsat’a konuştu: Mümkün olduğu kadar çok taraf arasında mümkün olduğu kadar çok fikir birliği oluşturmak için çalışmalar devam etmekte

Üçlü Mekanizma Sözcüsü Muhammed Beliyş (Şarku'l Avsat)
Üçlü Mekanizma Sözcüsü Muhammed Beliyş (Şarku'l Avsat)
TT

Afrika Birliği Sudan Elçisi Beliyş, Şarku'l Avsat’a konuştu: Sudan krizinin üstesinden gelmek için olumlu işaretler var

Üçlü Mekanizma Sözcüsü Muhammed Beliyş (Şarku'l Avsat)
Üçlü Mekanizma Sözcüsü Muhammed Beliyş (Şarku'l Avsat)

Sudan'daki demokratik geçiş sürecini destekleyen Üçlü Mekanizma’nın Sözcüsü Muhammed Beliyş, Sudanlı partileri, siyasi sahnenin karmaşıklığını artırabilecek ve krizi uzatabilecek tek taraflı kararların tehlikeleri konusunda uyardı. Sudan'ın demokratik geçiş yoluna dönüşte daha fazla gecikmeye tahammül edemeyeceğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler Misyonu (UNITAMS), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetler Arası Afrika Kalkınma Örgütü'nü (IGAD) kapsayan Üçlü Mekanizma, 25 Ekim 2021'de alınan ve sivil bileşenin iktidardan uzaklaştırıldığı askeri tedbirler sonrasında ortaya çıkan krize bir çözüme ulaşmak için Sudanlı taraflar arasındaki diyaloğu kolaylaştırmak için çalışıyor.
AfB'nin Hartum Büyükelçisi Beliyş, askeri bileşenin, geçiş döneminin prosedürleri ve kurumları üzerinde mümkün olan en fazla sayıda siyasi gücün fikir birliğine varmak için siyaset sahnesinden çekilirken ilan ettiği taahhütleri uygulamadaki ciddiyet konusunda gerçek bir sınavla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Beliyş, Hartum'da Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda, sivil unsurlar arasında bir anlaşmanın başladığına dair olumlu işaretler olduğunu ortaya koydu. Ayrıca “Ancak mevcut fırsat, siyasi anlaşmazlığı yönetmek için gerçek bir iradeye sahip taraflar arasında şeffaf ve katılımcı bir ilişki kabul edilmeksizin ve geçiş yolunu yeniden inşa konusunda herhangi bir sonraki adımda sıfır denklem ve sahne ortaklarının dışlanması devam ettiği müddetçe kırılgan olmaya devam ediyor” dedi.
Beliyş, sivil bileşenler ile askeri iktidar arasında geçiş düzenlemeleri, askeri ve sivil yönetişim kurumları arasındaki ilişkinin geleceği konusunda diyalog ihtiyacının altını çizdi. Mekanizmanın diyaloğu kolaylaştırmak için hazır olduğunu vurguladı.
AfB'nin veya Üçlü Mekanizma’nın taraflarından herhangi birinin, herhangi bir taraf için bir önyargısı veya tercihi olmadığını, tek taraflılığının Sudan'ın istikrarı için olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan, BAE, ABD ve Birleşik Krallık tarafından başlatılan Dörtlü girişimin kriz hattına girmesiyle Üçlü Mekanizma’nın etkinliği azaldı. Neden? Aranızda koordinasyon var mı?
Üçlü mekanizma, Sudanlı partileri krize siyasi bir çözüm bulma konusunda desteklemek için çalışmayı bırakmadı. Demokratik, hesap verebilir sivil yönetişime geçiş yoluna dönülmesine olanak sağlıyor. İnsan haklarına saygı duyar ve Sudanlı gençlerin özgürlük, barış ve adalet beklentilerini yerine getirir.
Uluslararası toplumla eşgüdüm sağlamanın ve Sudanlı tarafların krizi sona erdirme çabalarına desteğini sağlamanın yanı sıra askeri veya sivil tüm unsurlarla yoğun ikili görüşmeler yapmaya ve bir anlaşmayı kolaylaştırmak için herkes arasında açık iletişim kanallarını sürdürmeye devam ediyoruz. Dörtlü Mekanizması ve Sudan meselesiyle ilgilenen diğer uluslararası ortaklarla koordinasyon içindeyiz. Bu, yakın, sürekli ve düzenli bir koordinasyondur.

-Mevcut durumda siyasi çözüme ulaşma şansı konusunda Üçlü Mekanizma nasıl bir değerlendirmeye sahip?
Mevcut siyasi krizi sona erdirmek için siviller arasında bir anlaşmaya varma umutlarında olumlu bir ivme olduğu açıkça ortaya çıktı. Bu durum farklı ulusal girişimlerin çokluğunda açıkça gözleniyor. Bunlar arasında Sudan Barolar Birliği Yürütme Komitesi tarafından önerilen geçiş anayasası taslağının yanı sıra Ulusal Anlaşma Girişimi ve Sudan Halk Çağrısı ve başka girişimler bulunuyor. Sivil siyasi güçlerin Baro Yönetim Kurulu'nun inisiyatifi etrafında birleştiğine dair işaretler de var. Bu, siyasi güçler arasında bir dizi tartışmalı konuda fikir birliğinin genişlemesinin olumlu bir göstergesidir.
Tüm tarafları, mevcut krize çözümler hakkında görüşler arasında köprü kurmaya ve anlayışları güçlendirmeye yardımcı olmak için kalıcı anayasa, tek ordu, devlet kurumlarının reformu, barış anlaşmasının uygulanması ve tamamlanması, adalet ve hesap verebilirliğin sağlanması gibi orta ve uzun vadede çekişmeli konularda istenen çözümler üzerinde tartışma ve diyaloğu sürdürmeye çağırıyoruz.
Şu anda mümkün olan en fazla sayıda siyasi güç ve etkili parti arasında mümkün olduğunca çok fikir birliği oluşturmak için çalışmalar yürütülüyor ve bu oldukça önemli. Siyasi güçlerin bu uzun süreli krizin bölümlerini sona erdirmek için herhangi bir müdahale olmaksızın etrafında toplandığı tamamen Sudanlı bir girişimden daha iyi bir girişim yoktur. Üçlü Mekanizma olarak Sudanlı çözümlere ulaşmak için Sudan'daki muğlak siyaset sahnesine doğru yaklaşımın Sudan-Sudan diyaloğu olduğunu defalarca vurguladık. Bu süreçteki rolümüz, bir anlaşmaya varmayı mümkün kılmak için diyaloğu kolaylaştırmak ve çeşitli taraflar arasında açık iletişim kanallarını sürdürmekle sınırlıdır.
Üçlü mekanizma olarak sivil bileşenler arasında uzlaşmanın başladığını gösteren olumlu işaretleri memnuniyetle karşılarken, şu anda fırsat penceresinin kırılgan olmaya devam ettiğini vurguluyoruz. Bu durum, mutabakatın taraflarına, henüz başlangıç ​​aşamasında olan uyumu sürdürme sorumluluğu yüklüyor.
Bu bileşenler arasında şeffaf ve katılımcı bir ilişki, siyasi anlaşmazlığı yönetmek için gerçek bir irade ile kabul edilmeden, sıfır denklemler olmadan, temel karar vermenin herhangi bir bileşenini tekelleştirmeden, geçiş yoluna geri dönüş yolundaki herhangi bir sonraki adımda sahne ortaklarını dışlamaktan vazgeçilmeden ayrıca Sudan halkının beklentilerini ve henüz gerçekleştirilmemiş devrim taleplerini karşılamadan bu mümkün olmayacaktır. Bu, geçiş döneminin sonunda adil seçimlerde meşruiyetini Sudan halkına geri dönmekten alan demokratik bir yönetime ulaşmak için, aktif demokratik siyasi güçler arasında farklılıkları yönetme araçları üzerinde makul bir fikir birliği gerektiren bir hedeftir.
Tüm tarafları, Sudan'ın demokratik geçiş yoluna dönüşte herhangi bir ek gecikmeye tahammül edemediği bir zamanda, sahneyi daha da karmaşıklaştıracak, ilerlemeyi baltalayacak ve krizi uzatacak tek taraflı kararlar alma tehlikesi konusunda uyarıyoruz.

- Mekanizma ve ordu arasında iletişim var mı? Askeri bileşenden gücün tamamen devredilmesine ilişkin garantiler ve siyaset sahnesini terk etme niyetlerinin ciddiyeti konusunda aldığınız herhangi bir güvence var mı?
Dediğim gibi Mekanizma hem sivil hem de askeri tüm bileşenlerle iletişimini sürdürüyor. Egemenlik Konseyi üyelerinin peş peşe yaptığı açıklamalarda, askeri bileşenin siyasi sahneyi terk etme yönündeki kamusal taahhütlerini memnuniyetle karşıladık. Bu açıklamalar, aslında, çeşitli siyasi güçler arasında yeni bir hareketin ortaya çıkmasına yol açtı. Bugün sivil kuvvetler arasında bir öncekinden daha istikrarlı ve sürdürülebilir olan yeni bir geçiş aşaması başlatmak üzere oluşmaya başlayan fikir birliği ve bu ittifaka daha fazla sivil gücün dahil edilmesi yönündeki yoğun çabalar sonucunda gördüğümüz şey budur.
Askeri bileşen tarafından açıklanan taahhütlerin ciddiyetinin gerçek testi, geçiş prosedürleri ve kurumları üzerinde mümkün olan en fazla sayıda siyasi gücü bir araya getiren bir uzlaşmaya varmaktır.

-Zaman zaman Üçlü Mekanizma’nın tarafları arasında anlaşmazlıklar olduğuna dair haberler var. Bazıları, Afrika Birliği Temsilcisi Muhammed el-Hasan Veled Labbat'ın yokluğunun bu anlaşmazlığın kanıtı olduğunu düşünüyor. İç yüzünü bize anlatabilir misiniz?
Aynı mekanizmanın ortakları arasında bile görüşlerin farklı olması doğaldır. Bununla birlikte, üçlü mekanizmanın ortakları arasındaki görüş ayrılıkları, şurada burada atılacak bir adımla ilgili olabilir, ancak bu, hiçbir zaman çabalarımızın birleştiği hedefe ulaşmadı. Bu hedef, krizi sona erdiren ve Sudan'ı sivil demokratik yönetime geçiş yoluna döndüren siyasi bir çözüme ulaşmada Sudan partilerini desteklemektir. AfB bu çabaları hiçbir zaman gözden kaçırmadı. Biz ilk günden bu yana Mekanizmanın aktif ortağıyız ve bu değişmedi.

Muhalefet, mekanizmanın taraflarının ‘Özgürlük ve Değişim - Merkez Konseyi’, ‘Ulusal Anlaşma’ ve darbe ortakları arasında bölündüğüne ve ‘UNİTAMS’ın ‘Özgürlük ve Değişim’e yöneldiğini ve Afrika Birliği ve ‘IGAD’ın darbe grubuna eğilim gösterdiğini düşünüyor.
Sudan'daki siyasi süreç gibi karmaşık bir siyasi süreçte herhangi bir arabulucu veya kolaylaştırıcının çalışmalarının bir parçası olarak tarafgirlik suçlamaları beklenen bir durumdur. Söylediğiniz gibi, bu suçlamalar bize, UNITAMS'a ve bu kritik anda arabuluculuk yapmaya çalışan diğer taraflara kadar uzandı.
Ne Afrika Birliği ne de Üçlü Mekanizma’nın taraflarından herhangi birinin herhangi bir taraf için tarafgirliği veya tercihi yoktur. Tuttuğumuz tek taraf, Sudan'ın istikrarı ve refahının tarafıdır. Bu amaçla ayrım gözetmeksizin herkesle görüştük ve görüşüyoruz. Bu kritik aşamada çalışmalarımızı yoğunlaştırıyor ve yeni Sudan'ın inşasına hizmet ettiği sürece isteyen herkese destek veriyoruz.

-Geçtiğimiz hafta Halk İktidarının Kurulması Şartnamesi imzalandı. Direniş komiteleri yeniden hayır dedi. Üzerinde çalıştığınız anlaşma ile komiteler nasıl uzlaştırılabilir?
Sudanlı partilerin farklı görüşlerini uzlaştırma meselesi öncelikle Sudanlıların meselesidir ve biz ancak bu konuda yardımcı olacak araçları sağlayabiliriz. Üçlü Mekanizma’nın ortakları olarak direniş komiteleriyle görüşmekten vazgeçmedik. Herkesle görüşmeye devam edeceğiz. Tüm tarafları iletişim kanallarını açık tutmaya ve vizyonlar arasındaki boşluklar ne kadar büyük olursa olsun diyaloğu reddetmemeye çağırıyoruz. Sokağın öncelikleri, hesap verebilirlik ve adalet dahil olmak üzere direniş komiteleri tarafından kabul edilen konuları içerecek şekilde siyasi diyaloğun önemini vurguluyoruz.

-Çeşitli unsurlar ve ordu arasındaki ortak toplantıların geri dönüşü gibi 25 Ekim askeri prosedürlerini sona erdirmek için yakında bir hamle var mı? Taraflarla aranızdaki en son ne zaman görüştünüz?
Sivil kuvvetler arasında ciddi bir hareketlilik var; şüphesiz bu, uyumluluk kapsamını genişletmeyi amaçlıyor. Baro Yönetim Kurulu'nun girişimi, şimdiye kadar, önerilen anayasa bildirgesine siyasi güçlerin makul bir düzeyde katılımını sağlamayı başardı. Baro Yönetim Kurulu'nun sonuçlandırmak için çalıştığı siyasi beyanname üzerinde daha fazla sivil gücün uzlaşması için aralıksız çabalar var.
Dediğim gibi askeri unsurla da temaslarımız durmadı. Askeri bileşenin siyaset sahnesinden çekilme taahhüdünü memnuniyetle karşılarken, herkesi bu taahhüdü gerçeğe dönüştürmek için somut adımlar atmaya çağırıyoruz. Geçiş düzenlemeleri ve askeri ve sivil yönetişim kurumları arasındaki ilişkinin geleceği ile ilgili olarak, sivil bileşenler ile askeri bileşen arasındaki diyalog gerekliliğinin kaçınılmaz veya ihmal edilemeyeceğini vurguluyoruz. Bu konuşmayı kolaylaştırmak için hazırız.
Taraflar ile aramızdaki son iletişime gelince dediğim gibi tüm sivil ve askeri partilerle iletişim vardır, sürekli ve kesintisizdir.
Açık olan şu ki, ekonomik çöküş, sosyal krizler ve bölgelerde şiddetin artması ile karakterize edilen Sudan'daki mevcut durum, acil çözümlere ve uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç duyuyor.

-Devrik Ömer el-Beşir rejiminin önde gelen isimlerini siyasete geri dönüşü, üzerinde çalıştıkları oyunun bir parçası oldukları için ordunun onları yeniden gündeme getirmeye çalıştığına dair korkuları artırıyor?
Daha önce de söylediğim gibi, askeri bileşenin siyaset sahnesinden çekilme taahhüdünü memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, sivil kuvvetler ve askeri bileşen arasında geçiş düzenlemeleri ve kurumlar arasındaki ilişkinin geleceği hakkında ciddi bir siyasi diyalogun gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Bu taahhütlerin ciddiyetinin gerçek testi, geçiş yolunu yeniden başlatmak için gerekli kurumları oluşturmak için mümkün olan en fazla sayıda Sudanlı sivil güç tarafından üzerinde anlaşmaya varılan bir formüle ulaşmaktır. Bu formüllerin içeriğine müdahale etmeden elimizden geldiğince onlara destek oluyoruz.
Sudanlılar, eski rejime karşı yaptıkları devrimle demokratik geçişte taraf olmayı seçtiler. Devrimin kazanımlarını korumak, Sudanlıların kendi seçimlerine uygun bir çözümü kristalize etmek için uyum içinde siyasi mirasına geri dönmesini gerektiriyor. Daha istikrarlı bir geçiş dönemi başlar, özgür ve adil seçimlerle sonuçlanır ve sürdürülebilir demokratik meşruiyet sağlanır.
Bu denklemde zaman faktörünün önemini bir kez daha vurgulamanın uygun olduğunu düşünüyorum, çünkü bu uzun süreli kriz nedeniyle tüm Sudan halkının yaşadığı acılar giderek artıyor ve çözüm şansı zamanla daha karmaşık hale geliyor.



Şera bir Yahudi gazetesine ilk röportajını verdi: İstikrarlı bir Suriye nutuk ve sloganlarla inşa edilmeyecek

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz şubat ayında Şam'da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapanışında konuştu. (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz şubat ayında Şam'da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapanışında konuştu. (AFP)
TT

Şera bir Yahudi gazetesine ilk röportajını verdi: İstikrarlı bir Suriye nutuk ve sloganlarla inşa edilmeyecek

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz şubat ayında Şam'da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapanışında konuştu. (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz şubat ayında Şam'da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapanışında konuştu. (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, iç ve dış politikadaki sorumlulukları veya pozisyonları hakkında yorum yaparken devrik lider Beşşar Esed'i çevreleyen tüm duvarları yıkıyor. Şera doğrudan konuşuyor; İsrail ile ilişkiler ve Suriye topraklarının işgali gibi daha önce çifte dille konuşulan, bazıları sloganlarla kamuoyuna duyurulan ancak gerçeklerin masanın altında olduğu ‘tabu konular’ hakkında açıkça konuşmaktan çekinmiyor. Şera, 6 aydan kısa bir süre önce iktidara gelmesinden bu yana ilk kez  bir Yahudi medya kuruluşuna konuştu. Şera, The Jewish Journal’a röportaj verdi.

Esed rejiminin mirası

28 Mayıs'ta yayınlanan röportaj, Jonathon Bass'ın şu sözleriyle başlıyor: “Pek çok Suriyeli, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'da bir devrimci değil; savaş yorgunu, kimliği yıpranmış bir ulusu yeniden inşa edebilecek, yenilenmiş bir lider görüyor. Tarihin her duvarından fısıldadığı, yaşayan en eski şehir olan Şam, iktidarla değil, yeniden inşa, uzlaşma ve uzun süredir parçalanmış bir ulusa liderlik etme yüküyle ilgili bir diyalog için uygun bir yer.”

Bass, Suriye Cumhurbaşkanı hakkındaki izlenimlerini şöyle aktarıyor: “Sessiz biri ama söylediği her kelimeyi düşünerek söylüyor. Sesinde zafer tonu yok, sadece kastettiği ve vurguladığı kelimeler var.”

Şera röportajın başında, “Bize enkazdan daha fazlası miras kaldı. Travma, güvensizlik ve yorgunluk miras aldık. Ama aynı zamanda umudu da miras aldık. Kırılgan bir umut” ifadelerini kullandı.

fgthyj
Sednaya Hapishanesi’ndeki tutukluların ailelerinden oluşan bir kalabalık, hayatta kalanları arama çalışmalarının sürdüğü binanın dışında bekliyor. (Suriye Sivil Savunma Müdürlüğü)

Suriye on yıllar boyunca sadakat ve sessizliği, bir arada yaşama ve nefreti, istikrar ve baskıyı birbirine karıştıran bir sistemle yönetildi. Esed hanedanı, Hafız ve ardından Beşşar, ülke üzerindeki kontrollerini sağlamlaştırmak için korku ve infazları kullanarak demir yumrukla yönetirken, ülkenin kurumları soldu ve muhalefet ölümcül bir ayaklanmaya dönüştü.

Gazeteci Jonathon Bass, Şera'nın aldığı miras konusunda açık görüşlü olduğunu düşünüyor. Zira Şera şöyle diyor: “Temiz bir sayfadan bahsetmek sahtekârlık olur. Geçmiş, her insanın gözünde, her sokakta, her ailede mevcuttur. Şimdi görevimiz bunu tekrarlamamak. Daha hafif versiyonu yok. Tamamen yeni bir şey yaratmalıyız.”

Suriyelilerin güveni

Eş-Şera'nın iktidara geldiğinden beri attığı ilk adımlar, röportajı yapan kişinin de belirttiği gibi, temkinli ama son derece sembolik oldu. Siyasi tutukluların serbest bırakılmasını emretti, sürgün edilen ya da susturulan muhalif gruplarla diyalog başlattı ve kötü şöhretli Suriye güvenlik aygıtında reform yapma sözü verdi. Ayrıca, kayıp ve ölülerin akıbetini ele almak üzere bir bakanlık kurulmasını önerdi.

Suriye'deki toplu mezarların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için Şera, DNA veri tabanları oluşturmaktan geçmişteki zulümlerden sorumlu olanların iş birliğini sağlamaya kadar adli tıp teknikleri ve ekipmanları sağlamak için ABD ile bir ortaklığa ihtiyaç olduğunu söyledi.

Şera, “Eğer konuşan tek kişi bensem, Suriye hiçbir şey öğrenmemiştir. Tüm sesleri diyalog masasına davet ediyoruz. Devlet artık başkalarına dikte ettiğinden daha fazla dinlemelidir” dedi.

‘Ama insanlar bir kez daha güvenecek mi? Diktatörlüğün küllerinden doğan bir hükümetin vaatlerine inanacaklar mı?’ sorusuna Şera şöyle cevap verdi: “Ben güven istemiyorum, sabır ve inceleme istiyorum. Beni sorumlu tutun. Güven bu şekilde sağlanır.”

Suriyelilerin evlerini yeniden inşa etmeleri gerekiyor

Şera, Suriyelilerin şu anda en çok neye ihtiyacı olduğu sorusuna tereddüt etmeden cevap verdi: “Eylem yoluyla haysiyet. Amaç yoluyla barış.”

Savaşın boşalttığı şehirlerde ve çatışmanın etkilerinden halen mustarip olan köylerde kimse siyaset istemiyor, normale dönüş istiyor; evlerini yeniden inşa etme, çocuklarını büyütme ve barış içinde hayatlarını kazanmak istiyorlar.

dfgthy
Halep'te yıkılan evlerin yeniden inşası bazı bölge sakinlerinin kişisel inisiyatifiyle gerçekleştiriliyor. (Reuters)

Şera bunun gayet farkında. Tarım, sanayi, inşaat ve kamu hizmetlerinde istihdam yaratmaya odaklanan acil ekonomik programlar için bastırıyor. Şera, “Artık mesele ideoloji değil, mesele insanlara kalmak için bir neden, yaşamak için bir neden, inanmak için bir neden vermek. Bir işi olan her gencin radikalleşme riski daha az olacak. Okuldaki her çocuk gelecek için bir ses” dedi.

Şera, bölgesel yatırımcılarla ortaklıkların, geri dönenlere yönelik küçük işletme hibelerinin ve ‘gençler için mesleki eğitimin’ önemini vurguladı. Şera, “İstikrarlı bir Suriye nutuklarla ya da sloganlarla değil, eylemlerle inşa edilecek; pazarlarda, sınıflarda, çiftliklerde, atölyelerde... Tedarik zincirlerini yeniden inşa edeceğiz. Suriye bir ticaret merkezi olarak geri dönecek” şeklinde konuştu.

İsrail ile ilişkiler

Bu ekonomik vizyonun ardında daha derin bir vizyon var. Bir neslin kaybından sonra Suriyeliler çatışmadan yoruldu. Barışa, sadece savaşın yokluğuna değil, fırsatların varlığına da hasretler. Bass şöyle diyor: “Sohbetimizin en hassas bölümlerinden birinde Şera, Suriye'nin İsrail ile gelecekteki ilişkisine değindi. 1948'den bu yana bölgeyi rahatsız eden bu konu, her hava saldırısı, gizli operasyon ve vekalet savaşı suçlamasıyla daha da şiddetleniyor.”

ı89o
Golan'daki tampon bölge sınırında duran bir İsrail askeri (AFP)

Şera, “Açık konuşmak istiyorum. Sonsuz karşılıklı bombardıman dönemi sona ermeli. Hiçbir ülke korku ile doluyken gelişemez. Gerçek şu ki ortak düşmanlarımız var ve bölgesel güvenlikte kilit bir rol oynayabiliriz” ifadelerini kullandı.

dwert5y6
İsrail saldırılarına tepki olarak 25 Şubat'ta Suriyeli Dürziler tarafından açılan bir pankart: ‘Suveyda, Suriye'nin sırtındaki zehirli hançer olmayacak.’ (AP)

Şera, sadece bir ateşkes hattı olarak değil, karşılıklı itidal ve sivillerin, özellikle de güney Suriye ve Golan Tepeleri’ndeki Dürzilerin korunması için bir temel olarak 1974 Ayrılma Anlaşması’nın ruhuna geri dönme arzusunu dile getirdi. Şera, “Suriye'nin Dürzileri piyon değildir. Onlar vatandaştır, köklüdür, tarihsel olarak sadıktır ve yasalar çerçevesinde her türlü korumayı hak etmektedir. Onların güvenliği müzakere edilemez” dedi.

Derhal normalleşme önermekten kaçınan Şera, uluslararası hukuk ve egemenlik temelinde gelecekteki görüşmelere açık olduğunu belirtti.

Trump bir barış adamı

Belki de Trump'ın yaptığı en önemli diplomatik jest, doğrudan masaya oturma isteğiydi. Şera şunları söyledi: “Medya onun hakkında ne imaj çizerse çizsin, ben onu bir barış adamı olarak görüyorum. İkimiz de aynı düşman tarafından saldırıya uğradık. Trump nüfuzun, gücün ve sonuçların ne anlama geldiğini biliyor. Suriye'nin diyaloğu yeniden başlatabilecek dürüst bir arabulucuya ihtiyacı var. Eğer bölgede istikrara ve ABD ile müttefiklerinin güvenliğine katkıda bulunacak bir uzlaşma ihtimali varsa, ben bu diyaloğu kurmaya hazırım. Bu bölgeyi onarabilecek ve bizi adım adım bir araya getirebilecek tek kişi o.”

ferty6
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şera, 14 Mayıs'ta Riyad'da bir araya geldi. (AP)

Bass şu yorumu yaptı: “Bu sadece açık sözlülüğü açısından değil, aynı zamanda içerdiği anlamlar açısından da dikkate değer bir açıklamaydı. Yeni Suriye, barış ve tanınma arayışında alışılmadık adımlar atmaktan korkmuyor. Şera Suriye'nin sorunlarını (toplu mezarlarda bir milyondan fazla ölü, 12 milyon yerinden edilmiş insan, yaşam destek ünitesine bağlı bir ekonomi, halen yürürlükte olan yaptırımlar ve kuzeyde saklanan milisler) yumuşatarak anlatmıyor. ‘Bu bir peri masalı değil. Bu bir iyileşme ve iyileşme sancılıdır’ diyor.”