Türkiye'yi sarsan kuduz vakası: Hastalığa dair yanlış bilinenler ve gerçekler

Kuduzun bulaşma yolları, aşamaları ve bilinmesi gereken her şey

Kuduza neden olan virüsler, çubuk şeklinde bir yapıya sahip (Wikimedia Commons)
Kuduza neden olan virüsler, çubuk şeklinde bir yapıya sahip (Wikimedia Commons)
TT

Türkiye'yi sarsan kuduz vakası: Hastalığa dair yanlış bilinenler ve gerçekler

Kuduza neden olan virüsler, çubuk şeklinde bir yapıya sahip (Wikimedia Commons)
Kuduza neden olan virüsler, çubuk şeklinde bir yapıya sahip (Wikimedia Commons)

Bitlis Adilcevaz'da bir sokak köpeğinin saldırısına uğrayan ve bunu ailelerinden günlerce gizleyen iki çocuktan birinde kuduz tespit edilmesi ülke genelinde endişe yarattı.
Aynı bölgede 36 kişinin daha köpek saldırısına uğradığının ortaya çıkmasıyla kuduz virüsü en çok tartışılan konulardan biri haline geldi.
Öte yandan, kuduzla ilgili bilinmesi gereken ve yanlış bilinen önemli noktalar var.

Kuduz virüsü nedir?
İnsanlık tarihinin her aşamasında belgelerde ve hatta sanat eserlerinde kendine yer bulan kuduz, Lyssavirüs ailesine mensup bir RNA virüs grubunun neden olduğu bir hastalık.
Lyssavirüslerin, milyonlarca yıl boyunca yarasalarda evrimleştiği düşünülüyor.

İnsanların enfekte bir köpeğe saldırmasını tasvir eden, Orta Çağ'dan kalma bir gravür (ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi)

Merkezi sinir sistemini enfekte eden, beyne ve omuriliğe saldıran kuduz, yüzde 99,9 ölüm oranıyla dünyadaki en ölümcül hastalıklardan biri.
Hastalık tükürük yoluyla, çoğunlukla enfekte bir hayvanın ısırmasından bulaşıyor. Çünkü hayvanın mukozasındaki virüsler, insanda veya diğer canlılarda hücrelerin içine girebilmek için açık yaraya ihtiyaç duyuyor.

Gelişmemiş ülkelerde kuduz daha mı çok görülüyor?
Birçok kişi kuduz enfeksiyonlarının yalnızca yoksul, üçüncü dünya ülkelerinde meydana geldiğine inanıyor. Ancak Antarktika hariç hemen hemen her kıtada kuduz veya kuduz benzeri virüsler var.
Lissavirüslerin çok sayıdaki varyantları, dünya genelinde çok çeşitli hayvan türlerinde bulunabilir. Bunların tümü insanda ölümcül hastalığa neden olabilir. Kuduz, insanlarda en yaygın görülen lissavirüs enfeksiyonu.
Öte yandan, insanlarda kuduz kaynaklı ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i sağlık tesislerine ve aşıya erişimin sınırlı olduğu Afrika ve Asya kıtalarında meydana geliyor. Yılda yaklaşık 59 bin kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor. Ancak gerçek rakam muhtemelen daha yüksek.

Hangi hayvanlardan bulaşıyor?
Yılan, kertenkele gibi soğukkanlı hayvanlar kuduz virüsü taşımıyor.
Ancak evcil veya yabani herhangi bir memeli, bu virüsü barındırabiliyor ve bulaştırabiliyor. Yine de kemirgenler gibi daha küçük memeliler nadiren enfekte oluyor. Tavşanların kuduz bulaştırması da pek olası değil.
Gerçekteyse dünya genelinde kuduz vakalarının çoğunda virüsün insanlara köpeklerden geçtiği biliniyor. Bunun yanı sıra yarasalar, rakunlar, kokarcalar, kediler ve tilkilerden de bulaşma riski var.

Kuduz tedavi edilebilir mi?
Aşılar sayesinde görülme sıklığı yıllar içinde azalmış olsa da bu, kuduzun tedavi edilebileceği anlamına gelmiyor.
Zira kuduzun bilinen bir tedavisi yok. Tam da bu nedenle enfekte bir hayvan tarafından ısırıldığını veya tırmalandığını düşünenlerin derhal hastaneye başvurup aşı olması gerekiyor.
Bu aşı hastalığı tedavi etmekten ziyade, ürettiği antikorlar aracılığıyla virüsü beyne ulaşmadan önce nötralize ediyor. Zira kuduz virüsü, sinir sistemine girerek beyni enfekte ediyor ve bunun hemen ardından belirtiler ortaya çıkıyor.
Belirtilerin ortaya çıkması, hastalıktan kurtulmak için çok geç olduğu anlamına geliyor. Bu yüzden enfekte hayvanın hangi bölgeden ısırdığı da önemli. Beyne yakın bir bölgeden ısırılmak aşı olma vaktini daha da daraltıyor.
Bu nedenle ısırıldığından emin olmayan ama örneğin sabah uyandığında evin içine bir yarasanın girmiş olduğunu gören kişilerin bile derhal kuduz aşısı olması gerekiyor.

Bir hayvanın kuduz olduğu ilk bakışta anlaşılabilir mi?
Hayvanların kuduz taşıyıp taşımadığı sadece bakarak anlaşılamıyor. Bazıları gündüz vakti olmasına rağmen geceymiş gibi saldırgan hareketlerde bulunabilirken, birçoğu normalden daha uysal davranışlar sergileyerek insanların yanlarına yaklaşmasına izin veriyor.
Ancak enfekte hayvanlar, yutkunamadığı için ağızlarında köpüklü tükürükler görülebilir.
Bu tür işaretler, kuduz virüsünün beynin hangi bölümünü enfekte ettiğine göre değişiyor.

Aşılı bir hayvan tarafından ısıranların doktora gitmesi gerekir mi?
Yaygın inanışın aksine aşılı olduğu düşünülen bir köpek tarafından ısırılanların bile doktora görünmesi gerekiyor. Doktor ısırık yarasını değerlendirip, temas sonrası aşının gerekli olup olmadığına dair tavsiyede bulunabilir.

Kan, dışkı, idrar veya havadan bulaşır mı?
Kuduz, enfekte bir hayvanın kanı, idrarı veya dışkısından bulaşmıyor. Hayvan kuduzun bulaşıcı aşamasındaysa birincil bulaşma yolu tükürük. 
Kuduz virüsünün tükürük bezlerine ulaşması için, önce giriş yerinden (genellikle ısırık yarası) sinir sistemine geçmesi ve sonra beyne gitmesi gerekiyor. Buradan tükürük bezlerine geçmesi ise virüsün en bulaşıcı zamanı demek.
Her ne kadar kuduza maruziyet, genelde ısırma yoluyla ortaya çıksa da tek bulaşma yolu bu değil.
Enfekte hayvanın tükürüğünün çizikler, sıyrıklar veya halihazırda var olan yaralarla teması da virüsü bulaştırabilir. Aynı zamanda hayvanlar patilerini ve tırnaklarını yaladığı için tırmalama yoluyla da geçebilir.
Yarasa mağaralarında kuduzun hava yoluyla bulaşmasının da mümkün olduğu düşünülüyor. Bilim insanları insanlardaki 4 kuduz vakasında bulaşmanın bu şekilde meydana geldiğine inanıyor.

İnsandan insana bulaşması mümkün mü?
İnsanlar da memeli canlılar olduğu için teoride insandan insana kuduz bulaşması mümkün. Şimdiye kadar doğrulanmış bir vaka olmasa da enfekte bir birey tarafından ısırılan veya tırmalanan kişilerin de tıbbi yardıma başvurması tavsiye ediliyor.

Kuduz virüsü, birçok tehlikeli patojen gibi yarasalarda evrimleşti (Wikimedia Commons)

Hastalığın aşamaları: Kuluçka dönemi
Semptomların ortaya çıkmasından önceki aralığa kuluçka adı veriliyor. Genellikle 2-3 ay süren bu dönem, viral parçacıkların sayısına ve yaranın hangi bölgede bulunduğuna göre bir hafta ila bir yıl arasında da değişebilir. Isırılan bölge beyne ne kadar yakınsa, belirtilerin de o kadar erken ortaya çıkması bekleniyor.

Prodrom dönemi
Kabaca hastalığın başlaması anlamına gelen prodrom döneminde şu belirtiler görülüyor:
- Baş ağrısı
- Anksiyete
- Boğaz ağrısı ve öksürük
- Mide bulantısı ve kusma
- Isırılan bölgede rahatsızlık

Akut nörolojik dönem
Hastalığın ilerlediği bu aşamada ise aşağıdakileri içeren nörolojik semptomlar gelişiyor:
- Kafa karışıklığı ve saldırganlık
- Kısmi felç
- İstemsiz kas seğirmesi
- Boyun kaslarında sertleşme
- Kasılmalar
- Nefes almada zorluk
- Çok fazla tükürük üretme
- Ağızda köpürme
- Su korkusu (hidrofobi)
- Halüsinasyonlar, kabuslar ve uykusuzluk
- Erkeklerde kalıcı ereksiyon
- Işık hassasiyeti
Bu aşamanın sonuna doğru hastanın nefes alış verişi hızlanıyor ve düzensiz hale geliyor.

Koma ve ölüm
Hastalığın son aşamasında bireyler komaya giriyor ve çoğu kişi 3 gün içinde hayatını kaybediyor.

Enfekte insanlar gerçekten sudan korkar mı?
Enfekte bireylerdeki su korkusunun nedeni, virüsün neden olduğu kısmi felç yüzünden yutkunamamaları.
Enfekte kişi yutkunmaya çalıştığında boğazında yoğun spazmlar olabilir. Su içme düşüncesi bile bu spazmları akla getirdiği için kişinin sudan korkuyor gibi davranmasına yol açabilir.
Ayrıca enfekte canlıların ağızlarında tükürük birikmesi de bundan kaynaklanıyor.
 Independent Türkçe, ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü, Rabies Watch, Medical News Today, Generations Family Practice



Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
TT

Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)

Dünya çapında yaklaşık 57 milyon insan bunama (demans) hastalığından mustarip. Demans vakalarının çoğu yaşlı insanlarda teşhis edilirken, vakaların yaklaşık yüzde 7'si 65 yaşın altındaki insanlarda görülüyor.

Bu sayının daha yüksek olmasının nedeni erken bunamanın yeterince teşhis edilememesi olabilir. Bu da pek çok insanın ihtiyaç duyduğu destekten mahrum kalabileceği anlamına geliyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre erken bunamanın yeterince teşhis edilmemesinin beş nedeni ve hastalıkla ilişkili en yaygın semptomlar şunlar:

Demans ve yaşlılıkla ilişkisi

‘Demans’ kelimesini duyduğunuzda aklınıza 65 yaş altı biri geliyor mu? Demans genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum ayrım gözetmez. Aslında, herkese (hatta çocuklara bile) farklı demans türleri teşhisi konulabilir. Ancak bu yaygın varsayım, pek çok gencin doktorlarına başvurmayacağı anlamına geliyor. Çünkü çoğu kişi semptomlarının herhangi birinin nedeninin demans olabileceğini düşünmez.

Doktorlar da genellikle gençlerde demans olasılığını göz ardı ediyor. Erken bunama teşhisi konulan birçok kişinin semptomları başlangıçta göz ardı edilmiş ve hatta bazı doktorlar bu kişilerin deneyimlerine çok az ilgi göstermiştir. Gençlere demans için ‘çok genç’ olduklarının söylenmesi de alışılmadık bir durum değildir.

Bu deneyimlerin hayal kırıklığına yol açması şaşırtıcı değildir. Hastalar ve aileleri, sağlık sistemleri tarafından önemsenmediklerini ve ihmal edildiklerini hisseder.

Farklı semptomlar

Demans genellikle kısa süreli hafıza kaybı ile ilişkilendirilir. Ancak biliş (düşünmeden algılamaya kadar tüm zihinsel süreçlerimizi kapsar) son derece karmaşıktır.

Bu nedenle demans, kişilik ve dilde değişiklikler, nesneleri tanımada, mesafeleri tahmin etmede veya hareketleri koordine etmede zorluklar ve hatta halüsinasyonlar ve sanrılar gibi çok çeşitli semptomlara yol açabilir.

Yaşlılarda görülen demansla karşılaştırıldığında, erken bunama hastalarında hafıza kaybı dışında belirtilerin görülme olasılığı daha yüksektir. Örneğin, araştırmalar erken Alzheimer hastalığı olan kişilerin yaklaşık üçte birinde koordinasyon sorunları ve görme değişiklikleri ile ilişkili erken belirtiler olduğunu göstermektedir.

Demansın nadir nedenleri

Demans, hepsi bilişsel bozukluğa neden olan bir dizi beyin bozukluğu için kullanılan bir şemsiye terimdir. Yaşlılarda demansın en yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır ve vakaların yüzde 50 ila 75'ini oluşturur. Ancak 65 yaşın altındaki kişilerde demans vakalarının yalnızca yüzde 40'ı Alzheimer hastalığına bağlanabilir.

Bunun yerine, erken bunama genellikle frontotemporal demans gibi nadir görülen nörodejeneratif durumlardan kaynaklanır. Frontotemporal demans, demans teşhisi konulan yaklaşık yirmi kişiden birini etkilemektedir. Bu hastalıklar beynin kişilik, davranış, dil, konuşma ve yürütme işlevlerinden sorumlu bölümlerini etkiler.

Örneğin, primer progresif afazi bir frontotemporal demans türüdür. Bu tür, her 100 bin kişiden yaklaşık üçünü etkiler. Primer progresif afazi esas olarak kişinin iletişim kurma ve konuşmayı anlama becerisini etkiler.

Sekonder demans da erken başlangıçlı demansı olan kişilerde daha yaygındır. Altta yatan başka bir tıbbi durum, bir hastalık (Huntington hastalığı veya beyin tümörü gibi) veya bir dış faktörün (viral enfeksiyon, madde bağımlılığı veya kafa travması gibi) neden olduğu demanstır.

Semptomların diğer durumlarla örtüşmesi

Erken bunama belirtileri, bipolar bozukluk, psikoz, depresyon ve anksiyete gibi bazı ruh sağlığı durumlarında yaygın olarak görülen belirtilere çok benzer.

Belirtiler arasında ilgisizlik, panik hissi, sinirlilik, ajitasyon, halüsinasyonlar ve sanrılar da yer alabilir.

Erken bunamanın erken belirtileri kadınlarda menopoz veya yorgunluk dönemi olarak yanlış teşhis edilebilir.

Elbette bu belirtileri yaşayan herkes erken bunama hastası değildir. Ancak teşhisi kolaylaştırmak için örtüşen semptomlar hakkında farkındalık yaratmak önemlidir.

Deneyimler kişiden kişiye değişir

Bir kişinin semptomlarının türü ve şiddeti, fiziksel sağlığı, sosyal çevresi ve hatta stres düzeyleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tüm bunlar demansın nasıl yaşandığı konusunda önemli farklılıklara yol açar.

Kişinin bilişsel rezervi (beynin hasar veya beyin değişikliklerine rağmen iyi bilişsel işlevi sürdürme yeteneği) de demans semptomlarını nasıl yaşadıklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını etkiler. Bazı insanlar bu zorlukların üstesinden gelmek için güçlü destek ağlarına, psikolojik dayanıklılığa veya kişiselleştirilmiş başa çıkma stratejilerine güvenerek daha etkili bir şekilde uyum sağlayabilir.