Elon Musk, kovulduğunu söyleyen sahte Twitter mühendisleriyle fotoğraf paylaştı

Elon Musk, kovulduğunu söyleyen sahte Twitter mühendisleriyle fotoğraf paylaştı

(Twitter/Elon Musk)
(Twitter/Elon Musk)
TT

Elon Musk, kovulduğunu söyleyen sahte Twitter mühendisleriyle fotoğraf paylaştı

(Twitter/Elon Musk)
(Twitter/Elon Musk)

Elon Musk, kendilerini sosyal medya platformundan kovduğunu iddia eden sahte çalışanlarla fotoğraf çektirdikten sonra tepkilerle karşı karşıya kaldı.
Milyarder, geçen ay 44 milyar dolarlık kaotik devralma işlemini tamamlamasından bu yana şirketin üst düzey yöneticilerinin çoğunu ve toplam personelinin yarısını işten çıkardı.
The Independent'ta yer alan habere göre Musk'ın Twitter'ı devralmasından bir hafta sonra işten çıkarmalar duyurulduğunda, iki şakacı San Francisco'daki genel merkezin önünde dolaşarak kovulan mühendisler olduklarını iddia etmişti.
Medyaya isimlerinin "Rahul Ligma" ve "Daniel Johnson" olduğunu söyleyen ikilinin daha sonra şirkette hiç çalışmadığı ortaya çıkmıştı.
"Ligma" isminin, kaba bir yanıt almak amacıyla yapılan bir şakada kullanılan sahte bir hastalık olduğu bildirilmişti.
Musk, o dönemde bu şakayı "şimdiye kadarki en iyi trollemelerden biri" diyerek övmüştü.
Şimdi de milyarder, "Rahul" ve "Daniel" yazılı isim etiketleri takan şakacılarla birlikte çekilmiş bir fotoğrafını tweetledi.
Dünyanın en zengin kişisi olan Musk, "Ligma ve Johnson, tekrar hoş geldiniz!" diye tweet attı.

Musk, "Hata yaptığımı kabul etmek önemli ve onları kovmak gerçekten en büyük hatalarımdan biriydi" diye ekledi.
Ancak bu duyarsız şakayı komik bulmayan bazı Twitter kullanıcıları, binlerce çalışan işini kaybetmişken bu şakayı yaptığı için girişimciyi şiddetle kınadı.

Fotoğraf: AFP

Bir kullanıcı, "Çalışanları kovarken kovulmayla dalga geçmen hepimize tam anlamıyla nasıl bir patron olduğunu anlatıyor" diye tweet attı.
Başka biriyse, "Gerçekten vaktini ayıracak daha iyi bir şeyin yok mu?" diye ekledi.
Bir başka kullanıcı da "Son birkaç hafta içinde gerçekten işten çıkardığın 7000'den fazla kişiyi düşününce, bunu "biraz" tiksinç ve uygunsuz bulan sadece ben miyim? Kovduğun insanlarla alay ediyormuşsun gibi geliyor. Körfez Bölgesi teknologlarının seninle çalışmaya daha çok heveslenmesini sağlamayacağı kesin" diye tweet attı.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research