Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Buhari: Gücün artması, Taif’in şahitliğini ortadan kaldırmıyor

Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Velid el-Buhari, Röne Muavvad suikastının yıl dönümünde açıklamalarda bulundu.

Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Buhari: Gücün artması, Taif’in şahitliğini ortadan kaldırmıyor
TT

Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Buhari: Gücün artması, Taif’in şahitliğini ortadan kaldırmıyor

Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Buhari: Gücün artması, Taif’in şahitliğini ortadan kaldırmıyor

Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Velid el-Buhari, eski Lübnan Cumhurbaşkanı Röne Muavvad suikastının 33’üncü yıl dönümünde yaptığı açıklamada “Gücün artması, Taif'in şahitliği ve şehidini ortadan kaldırmaz” dedi.
Muavvad, 1989'da Lübnan savaşını sona erdiren Taif Anlaşması'nın imzalanmasından sonra seçilen ilk cumhurbaşkanıydı. Bu ulusal uzlaşma belgesi Lübnan'ın ikinci anayasasıydı. Muavvad, 22 Kasım 1989’daki bağımsızlık yıl dönümünde Beyrut’ta konvoyuna düzenlenen suikast sonrası yaşamını yitirdi.
Buhari, Twitter hesabından şu açıklamada bulundu:
“Cumhurbaşkanı Röne Muavvad ve yol arkadaşlarının 33. yıl dönümünde gücün fazlalığı Taif’in şehit ve şahitliğini ortadan kaldırmıyor. Şehid, ‘tarih bir kararla ortadan kalkmaz, 22 Kasım Bağımsızlık Günü’ olarak kalacak. Kararlılık, irade ve inançla silahlanmış, vatanlarının bağımsızlığı için savaşan istiklal şehitlerinin ruhları şükranla anılır.”
Bu bağlamda, Merhum Cumhurbaşkanı’nın oğlu milletvekili Michel Muavvad da şu açıklamayı yaptı:
“33 yıl… Ve yarası halen kanıyor. Lübnan 33 yıldır suikastın bedelini ödüyor. 33 yıldır egemenliğimiz gasp ediliyor, anayasamız ihlal ediliyor, devletimiz parçalanıyor, kurumlarımız felce uğruyor. 33 yıldır bizi yoksullaştırıyorlar, paramızı çalıyorlar, bizi küçük düşürüp terk ediyorlar.”
Lübnan’da 33 yıldır su, elektrik, ilaç, sosyal güvece ve geleceklerinin olmadığını söyleyen Muavvad sözlerini şöyle sonlandırdı:
“33 yıldır uğrana canını verdiği Lübnan’ın yeniden kazanması için mücadelemiz sürüyor. Çocuklarımızın büyümesini, kök salmasını, hayal kurmasını ve onurlu yaşamasını istiyoruz. Son olarak; seni çok özledim baba.”



Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)

Suudi Arabistan dün (çarşamba), Gazze'deki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait er-Razi Okulu'nun ve Han Yunus'taki el-Attar bölgesinin hedef alınmasını şiddetle kınadığını duyurdu. Suudi Arabistan, İsrail savaş makinesinin savunmasız sivillere yönelik tekrarlanan bir dizi ihlalinde ve iki yeni saldırıda onlarca kişinin öldüğünü ve yüzlerce kişinin de yaralandığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, derhal ateşkes talep etti. İsrail işgal güçlerini tüm uluslararası ve insani normları ve yasaları ihlal etmeye devam etmelerinden sorumlu tutan Suudi Arabistan, sivillerin, yardım tesislerinin ve çalışanlarının korunmasını istedi.

Açıklamada, uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmek ve İsrail'in uluslararası hukuku ve uluslararası meşruiyet kararlarını sürekli ihlal etmesine son vermek için uluslararası toplumun yasal, insani ve ahlaki sorumluluğu vurgulandı.

Suudi Arabistan, bu konuda süregelen başarısızlığın sadece uluslararası toplumun kurumlarının yetersizliğini ve zayıflığını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bu krizin ötesine geçen ve uluslararası meşruiyetin temellerini ve güvenilirliğini, gelecekte bölgesel-uluslararası güvenlik ve istikrarı sürdürme kabiliyetini etkileyen sonuçların habercisi olduğu uyarısında bulundu.