Chris Hemsworth'tan Thor yorumu: "Karakterin baştan yaratılması gerek"

Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nde Chris Hemsworth'la birlikte Natalie Portman, Christian Bale gibi Hollywood yıldızları da yer aldı (Marvel)
Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nde Chris Hemsworth'la birlikte Natalie Portman, Christian Bale gibi Hollywood yıldızları da yer aldı (Marvel)
TT

Chris Hemsworth'tan Thor yorumu: "Karakterin baştan yaratılması gerek"

Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nde Chris Hemsworth'la birlikte Natalie Portman, Christian Bale gibi Hollywood yıldızları da yer aldı (Marvel)
Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nde Chris Hemsworth'la birlikte Natalie Portman, Christian Bale gibi Hollywood yıldızları da yer aldı (Marvel)

Ünlü oyuncu Chris Hemsworth, Thor'un 5. filmi çekilirse bu kez bambaşka bir tarzı olması gerektiğini söyledi.
Hemsworth'le özdeşleşen Marvel Sinematik Evreni'nin (MSE) sevilen karakteri Thor, Taika Waititi'nin yönettiği Thor: Ragnarok ve Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nde (Thor: Love and Thunder) ilk iki filme kıyasla büyük bir dönüşüm geçirmişti.
Waititi'nin kendine has komedi unsurlarını filmlere eklemesiyle Thor karakteri aşina olunandan farklı bir havaya bürünmüştü.
Temmuzda gösterime giren Thor: Aşk ve Gökgürültüsü'nün bu farklı tarzı eleştirmenleri ve izleyicileri ikiye bölmüştü.
Josh Horowitz'in sunduğu Happy, Sad, Confused pocast'ine konuk olan Hemsworth, kendisinin de Thor'un son halinden memnun kalmadığını ima etti.
Ünlü oyuncu, ilk iki ve son iki Thor filminin benzer olduğuna ve karakteri yeniden şekillendirmenin önemine değindi:
"Yenilmezler (Avengers) filmlerinde de karakterle yepyeni şeyler yapma fırsatı buldum. Bu hoşuma gidiyor, izleyiciyi tetikte tutmayı seviyorum. Tetikte kalmayı seviyorum."
Hemsworth, karakterin aynı kalmasının oyuncuyu tembelleştirdiğini ifade etti:
"Karaktere çok aşina olunca ne yaptığınızı biliyorsunuz, bunun sizi tembelleştirme riski var. Yeni filmin her şeyiyle bambaşka bir tonda olması lazım, benim akıl sağlığım için."
Ünlü oyuncu geçen hafta Vanity Fair'la yaptığı söyleşide MSE'deki bir sonraki filmiyle Thor karakterine veda edebileceğinin sinyalini vermişti.
Hemsworth, "Kesin bir şey yok ama bu defterin de kapanması gerek" demişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, Vanity Fair



İzleyiciler Netflix'in yeni filmine bayıldı: "Gözden kaçmış bir cevher"

Toskana'nın yönetmeni Mehdi Avaz imzasını taşıyan filmde Christopher, Inga Ibsdotter Lilleaas ve Christine Albeck Børge rol alıyor (Netflix)
Toskana'nın yönetmeni Mehdi Avaz imzasını taşıyan filmde Christopher, Inga Ibsdotter Lilleaas ve Christine Albeck Børge rol alıyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'in yeni filmine bayıldı: "Gözden kaçmış bir cevher"

Toskana'nın yönetmeni Mehdi Avaz imzasını taşıyan filmde Christopher, Inga Ibsdotter Lilleaas ve Christine Albeck Børge rol alıyor (Netflix)
Toskana'nın yönetmeni Mehdi Avaz imzasını taşıyan filmde Christopher, Inga Ibsdotter Lilleaas ve Christine Albeck Børge rol alıyor (Netflix)

Netflix, filmlerini çok fazla pazarlama çalışması yapmadan yayımlaması ve sadece izleyicilerin tepkisini gözlemlemesiyle biliniyor. Danimarka yapımı Güzel Hayat (A Beautiful Life) da platformun aynı yaklaşımı takındığı filmlerden biri. Ancak Güzel Hayat, herhangi bir tanıtım ya da reklam yapılmamasına rağmen platformun listelerinde yükselmeye başladı.

Film, sıra dışı bir sese sahip olan Elliott adlı genç bir balıkçıyı konu alıyor. Tanınmış bir müzik menajeri tarafından keşfedilen Elliott menajerin kızıyla tanışır ve albüm çalışmalarına başlıyor. Elliott, bu yeni ilişkinin yanı sıra hayatının fırsatı olacak bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek için geçmişteki mücadeleleriyle de başa çıkmak zorunda kalıyor.

Film, başrol oyuncusu ve müzisyen Christopher tarafından bestelenen ve söylenen birbirinden güzel şarkılarla dolu. Danimarkalı pop yıldızının parçaları, filmin hikayesine mükemmel bir şekilde uyuyor ve her bir olay örgüsünün duygusal etkisini artırıyor.

Film şu anda aralarında Kanada, Avustralya, Almanya ve İtalya'nın da bulunduğu birçok ülkede en üst sıralarda yer alıyor. İzleyicilerden de olumlu yorumlar alan ve "gözden kaçmış bir cevher" olarak nitelendirilen Güzel Hayat, şu anda Rotten Tomatoes'ta 50'den fazla değerlendirmeye dayanarak 100 üzerinden ortalama 90 puan aldı.

Çökmüş insanlar ve yıkılmış insanlıkla ilgili o kadar çok film var ki... Olumlu ve sevimli bir film izlemekten mutlu oldum.

Bir diğer izleyiciyse şöyle yazdı:

Bunu izleyin. 5 yıldız vermek istiyorum, gözden kaçmış, kalp kırıcı ve iyi üretilmiş bir hikaye. Aynı zamanda sadece üç bölüm olması gereken 8 bölümlük sayısız Netflix dizisinin TAM tersi.

Üçüncü bir izleyici de filmden övgüyle bahsetti ve şu ifadeleri kullandı:

Romantik filmleri pek sevmem ama bu farklıydı. Ham, dinlendirici ve kendinizden bir parça bulabileceğiniz bir film. Kendimi iyi hissetmemi sağladı.... Bu kolay bir iş değil.

Güzel Hayat, halen Netflix'te yayında.

Independent Türkçe, Gamesradar, Screenrant


Aralarında sadece 9 yaş fark olan ünlü oyuncular, yeni dizide anne-oğulu canlandırıyor

Rossum, dizi setinde hamile olduğunu öğrendiğini ve çekimler bittikten sonra şu an da iki aylık olan oğlunu dünyaya getirdiğini söyledi (AP)
Rossum, dizi setinde hamile olduğunu öğrendiğini ve çekimler bittikten sonra şu an da iki aylık olan oğlunu dünyaya getirdiğini söyledi (AP)
TT

Aralarında sadece 9 yaş fark olan ünlü oyuncular, yeni dizide anne-oğulu canlandırıyor

Rossum, dizi setinde hamile olduğunu öğrendiğini ve çekimler bittikten sonra şu an da iki aylık olan oğlunu dünyaya getirdiğini söyledi (AP)
Rossum, dizi setinde hamile olduğunu öğrendiğini ve çekimler bittikten sonra şu an da iki aylık olan oğlunu dünyaya getirdiğini söyledi (AP)

Emmy Rossum ve Tom Holland, Apple TV+'ın The Crowded Room dizisinde anne-oğulu canlandırıyor. Sevilen dizi Shameless'la şöhret olan Rossum, Örümcek Adam'ın (Spider Man) yıldızından sadece 9 yaş büyük olmasına rağmen bu rolde yer almasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Rossum, Entertainment Tonight'a yaptığı açıklamada, "Senaryoyu okuduğumda mantıklı geldi" dedi ve ekledi:

Candy çok genç bir anne, 16 yaşında hamile kaldığında neredeyse kendi de bir çocuktu. Benim 25'ten 35'e yaşlanışımı izliyorsunuz, ki bu aslında şu an olduğumdan daha genç bir yaş.

Emmy Rossum 36 yaşındayken, Holland gerçek hayatta 27 yaşında. 

The Crowded Room, Holland'ın canlandırdığı Danny Sullivan karakterinin, 1979 yılında New York'ta bir silahlı saldırıya karışmasının ardından tutuklanmasını konu alan 10 bölümlük bir mini dizi. 

Dizide Rossum ve Holland'ın yanı sıra Amanda Seyfried, Sasha Lane, Will Chase, Lior Raz, Jason Isaacs, Christopher Abbott ve Thomas Sadoski rol alıyor.

Rossum, yeni dizide "anne ve oğul arasındaki ilişkiye aşık olduğunu" anlattı. Başarılı oyuncuyu Candy rolünü oynamaya çeken şeylerden biri de "anne ve oğul arasındaki ilişki, yakınlık ve ilerleyen bölümlerdeki hüzünleri" olmuş.

Diziden çok etkilendim ve özellikle genç Danny'yle tüm sahnelerimi gerçekten çok sevdim.

Independent Türkçe, Deadline, People


Netflix'teki yeni korku filmi izleyicilerin uykularını kaçırdı

Tin ve Tina, bu yıl İspanya'da gösterime girdikten bir süre sonra Netflix'te yayımlanmaya başladı ve izleyicileri huzursuz etti (Netflix)
Tin ve Tina, bu yıl İspanya'da gösterime girdikten bir süre sonra Netflix'te yayımlanmaya başladı ve izleyicileri huzursuz etti (Netflix)
TT

Netflix'teki yeni korku filmi izleyicilerin uykularını kaçırdı

Tin ve Tina, bu yıl İspanya'da gösterime girdikten bir süre sonra Netflix'te yayımlanmaya başladı ve izleyicileri huzursuz etti (Netflix)
Tin ve Tina, bu yıl İspanya'da gösterime girdikten bir süre sonra Netflix'te yayımlanmaya başladı ve izleyicileri huzursuz etti (Netflix)

Netflix'te gösterime giren yeni korku filmi Tin ve Tina, yayımlandığı günden beri sosyal medyada gündem oluyor. Korku hayranları Tin ve Tina'yı izledikten sonra rahatsız olduklarını söylerken, bir kişi filmin "günlerce kabus görmelesine" neden olduğunu iddia etti.

Platformda gösterime giren Tin ve Tina, yönetmenliğini Rubin Stein'ın yaptığı 2013 yapımı aynı adlı kısa filmin uzun metrajlı uyarlaması. 

Gerilim türündeki film, 1980'lerin başında İspanya'da geçiyor ve düğün gününde düşük yapan bir kadının hikâyesini anlatıyor. Doktoru tarafından çocuk sahibi olamayacağı konusunda uyarılan kadın, depresyona girerek zor günler geçiriyor. 

Yeni evli çift, bir süre sonra katı dini öğretileri takip eden ve bunları yeni ebeveynleriyle paylaşan ikizler Tin ve Tina'yı evlat ediniyor. Çiftin çocukları evlat edindikleri manastırdaki rahibenin sözleriyse, Tin ve Tina'yla ilgili çok şey anlatıyor:

Onlar eşsiz, özel çocuklar.

Çocuklarla birlikte eve ürkütücü bir enerji gelirken, gizemli ve şiddet dolu olaylar yaşanmaya başlıyor. 

Flimde Lola ve Adolfo çiftini, 26 yaşındaki Milena Smit ve 31 yaşındaki Jaime Lorente canlandırıyor. İkizler Tin ve Tina da, 11 yaşındaki Anastasia Russo ve Carlos González Morollón tarafından canlandırılıyor. 

Film, Netflix'te yayımlanmaya başladığı andan itibaren insanları dehşete düşürdü. Tin ve Tina'nın etkisi altında kalan ürkmüş bir izleyici şöyle yazdı:

Netflix'te Tin ve Tina'yı izledim. The Shining'deki ikizlerin ürkütücü olduğunu düşünüyorsanız henüz hiçbir şey görmediniz. Beni çok ürküttüler, günlerce kabus göreceğim.

Bir başka izleyici ise şöyle yazdı: 

Bu gece #TinandTina'nın rüyalarıma girmemesi için dua ediyorum. Ev bu kadar sessizken ikinci yarıyı izlemeye bile dayanamıyorum. Bunu kendime neden yaptım?

Üçüncü bir izleyiciyse, Greta Gerwig'in yakında gösterime girecek filmi Barbie'ye gönderme yaparak şunları yazdı:

Tin ve Tina'yı seyrettikten sonra  Barbie'yi izlemem gerekiyor, bu film çok rahatsız edici.

Bir diğer sosyal medya kullanıcısı da "Uzun zamandır hiçbir film beni Tin ve Tina kadar ürkütmemişti" diye yazdı.

Bir yorumdaysa "Tin ve Tina'nın bir korku filmindeki en korkunç çocuklar olduğu" ifade edildi. Bir Twitter kullanıcısı da, "Aman Tanrım, bu çocuklar tüylerimi diken diken etti" diye yazdı.

Tin ve Tina, halen Netflix'te yayında.

Independent Türkçe, Daily Mail, Lad Bible


Testere'nin yönetmeni açıkladı: Seri katili duştayken yaratmış

46 yaşındaki James Wan, Ruhlar Bölgesi (Insidius) ve Korku Seansı (The Conjuring) gibi korku filmlerini de yönetmişti (Lionsgate)
46 yaşındaki James Wan, Ruhlar Bölgesi (Insidius) ve Korku Seansı (The Conjuring) gibi korku filmlerini de yönetmişti (Lionsgate)
TT

Testere'nin yönetmeni açıkladı: Seri katili duştayken yaratmış

46 yaşındaki James Wan, Ruhlar Bölgesi (Insidius) ve Korku Seansı (The Conjuring) gibi korku filmlerini de yönetmişti (Lionsgate)
46 yaşındaki James Wan, Ruhlar Bölgesi (Insidius) ve Korku Seansı (The Conjuring) gibi korku filmlerini de yönetmişti (Lionsgate)

Popüler korku serisi Testere (Saw), James Wan ve filmi birlikte yarattığı Leigh Whannell'in kariyerlerine bomba gibi bir başlangıç yapmalarını sağlamıştı. 

Testere, kötü şöhretli seri katil John Kramer'in karmaşık planlarını, tuzaklar ve entrikalarla birçok kurbanına eziyet etmesini konu alıyor.

Seri dünya çapında ün kazanıp gişe rekorları kırmış olsa da James Wan, Hollywood Reporter'a Testere fikrinin iddiasız bir şekilde başladığını açıkladı.

Buna göre Jigsaw olarak bilinen John Kramer fikri, Wan'ın aklına duştayken geldi. 

"90'ların sonlarına doğru Leigh ve ben o dönemde çıkan tüm bağımsız filmlerin arasından sıyrılmak istiyorduk bu yüzden tüm yılı hikaye fikirleri üzerinde düşünerek geçirdik" diyen yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir gün duştayken şöyle düşündüm: Tuvaleti çok pis olan bir banyoda mahsur kalmış iki insanın olduğu bir filme ne dersiniz? Oraya nasıl girdiklerine dair hiçbir fikirleri yok ve odanın karşı taraflarına zincirlenmişler. Yani sadece kaba kurguyu ve hikayenin onları bu duruma sokan Jigsaw'la bitmesini istediğimi biliyordum. Leigh'ye gerçekten basit bir kurgu ve final sundum ve o da 'Vay canına. Bir düşüneyim' dedi. Sonra gitti ve bana Testere'yle geri döndü.

Sadece 1,2 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ilk Testere, 100 milyon doların üzerinde hasılat elde ederek konseptin ve uygulamanın ne kadar ilgi çektiğini kanıtladı. 

Malezyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen James Wan, 8 yaşındayken ailesiyle birlikte Batı Avustralya'ya göç etmiş ve Steven Spielberg'le Tobe Hooper'ın doğaüstü korku klasiği Kötü Ruh'la (Poltergeist) sinemaya aşık olmuştu.

Independent Türkçe, ScreenRant, Hollywood Reporter


İnsanlar sinemada kusup bayılmıştı: Olay yaratan filmin üçüncüsü geliyor

Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
TT

İnsanlar sinemada kusup bayılmıştı: Olay yaratan filmin üçüncüsü geliyor

Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)

2022 korku sineması için son derece verimli bir yıl oldu. Özellikle de devam filmleri açısından... Geçen yılın en çok konuşulan filmlerinden biri de Terrifier 2 oldu. Yazar-yönetmen Damien Leone'nin 2016 yapımı slasher'ının devamında, korku filmi meraklıları Palyaço Art'ın ölümcül dönüşüne tanıklık etti.

Daha kanlı, daha cesur

Terrifier 2, kült ilk filme kıyasla daha kanlı ve akla gelebilecek her yönden daha cesurdu. Hatta bazı durumlarda sinemaseverlerin bayılmasına ve kusmasına neden olduğuna dair bile haberler çıktı. Şimdiyse serinin yönetmeni beklenen açıklamayı yaptı ve Terrifier 3'ün yolda olduğunu resmen açıkladı.

Deadline'ın özel haberine göre Leone, yapımcı Phil Falcone'yle birlikte üçüncü filme yazar ve yönetmen olarak geri dönecek. Şu an için filmin konusuyla ilgili herhangi bir ayrıntı yok ancak Art'ı canlandıran David Howard Thornton ve ikinci filmde Sienna rolüyle çıkış yapan Lauren LaVera'nın bir sonraki bölüm için geri dönmesi bekleniyor. 

Yapımcılar kesenin ağzını açtı

Deadline'a göre Terrifier 3, çok daha büyük bir bütçeye sahip olacak. İkinci film sadece 250 bin dolar civarında bir bütçeyle çekilmiş ve dünya çapında gişede 15 milyon dolar gibi son derece kârlı bir hasılat elde etmişti. Üçüncü filmin bütçesinin "düşük-orta yedi rakam aralığında" olması bekleniyor.

Oscar iddiası

Fransa merkezli dağıtımcı The Coven filmin dünya çapındaki satışlarını başlatacak. The Coven'dan Priscilla Smith, Art'ın üçüncü kan banyosu için duyduğu heyecandan bahsederken şunları söyledi: 

Bu kez çok daha büyük bir bütçe olacak, bunun amacı film yapımcılarına daha fazla yaratıcı özgürlük vermek ve olabildiğinceçılgın olmalarına izin vermek. Ve şaka bir yana, bu yıl Oscar için yarışacağız.

Yönetmen Leone de, Terrifier 3'ün korku türünün sınırlarını zorlayan bir başka film olacağını söyledi ve ekledi: 

Terrifier 3, serinin hayranlarının beklediği gibi sınır tanımayan, tavizsiz maceralara devam edecek. Eğer Palyaço Art'ın ikinci bölümdeki korku saltanatının aşırı olduğunu düşünüyorsanız, henüz hiçbir şey görmemişsiniz demektir.

Terrifier 3'ün henüz resmi bir vizyon tarihi yok, ancak 2024'ün sonlarına doğru gösterime gireceği açıklandı. Çekimlerinse bu kasım ya da aralıkta başlaması bekleniyor. 

Independent Türkçe, Deadline, Collider


Succession'ın final bölümü rekor kırdı

Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
TT

Succession'ın final bölümü rekor kırdı

Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)

Büyük beğeni toplayan HBO dizisi Succession, sezon kapanışında en yüksek izleyici sayısına ulaşarak büyük bir başarıya imza attı.

Succession'ın finali, eleştirmenlerden aldığı övgü dolu yorumların yanı sıra dizinin bugüne dek aldığı en yüksek reytingleri elde etti. HBO dizisinin final bölümü, yayımlandığı 28 Mayıs akşamında 2,9 milyon izleyici çekerek zirveye yerleşti. Dizinin önceki rekoru, 30 Nisan'da yayımlanan bölümle kırılmıştı. Birkaç hafta önce ekranlara gelen 6. bölüm, 2,5 milyon izleyiciye ulaşmıştı.

Bölüm başı 8,7 milyon izleyici

Dizinin bir diğer etkileyici başarısı, 4. sezon finalinin üçüncü sezonunkine kıyasla yüzde 68'lik artış göstermesi oldu. HBO'ya göre, final sezonu şimdilik bölüm başına ortalama 8,7 milyon izleyici çekti. Bu da izleyici sayısının bir önceki sezonun ortalamasından 1,5 milyon daha fazla olduğu anlamına geliyor.

Dizi, şoke edici finaliyle eleştirmenler tarafından da övgüyle karşılandı. Final bölümünde Roy ailesinin çocuklarının ve hayatını kaybetmiş babaları Logan Roy'un kurduğu şirketin kaderi ve geleceği belirsizliğe sürüklendi.

Mark Mylod'un yönettiği ve dizinin yaratıcısı Jesse Armstrong'un kaleme aldığı 90 dakikalık dizi, final bölümünde pek çok ters köşe de yaparak Succession hayranlarını memnun etti.

Daily Mail'in televizyon eleştirmeni Christopher Stevens diziye 5 yıldız verdi ve sonunda "olmasını umduğumuz her şey" olduğunu söyledi.

Telegraph yazarı Ed Power da diziyi 4 yıldızla ödüllendirdi ve ekledi:

Sonunda Roy'lar için hiç mutluluk yoktu. Arkadan bıçaklayan kardeşler, 4 sezon önce girdikleri gibi Succession'dan çıktılar: Yetkiyle beslenen ve baba meseleleri tarafından tüketilen yıkık ve kırılgan veletler olarak.

Guardian'dan Lucy Mangan da dizinin final bölümüne 5 yıldızı layık gördü.

İç karartıcı derecede gerçekçi ama başından sonuna kadar öfkeli ve yürek parçalayıcı olan finalde güç dengesi gerçekten bozuldu ve bir şekilde daha da toksik hale geldi.

Kara komedi türündeki Succession, 2018'de yayımlanmaya başlamıştı. Jesse Armstrong'un yaratıcısı olduğu dizi, bugüne dek 13 Emmy Ödülü kazandı. 

Independent Türkçe, Daily Mail, New York Times


Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
TT

Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)

Martin Scorsese, 1920'lerde geçen ve ABD'de petrol zengini Amerikan yerlilerinin öldürülmesini konu alan suç destanının ardından yeni filminin konusunu duyurdu. 

Cannes Film Festivali'nde son filmi Killers of the Flower Moon'la büyük beğeni toplayan ve dakikalarca ayakta alkışlanan Scorsese, şu sıralar İtalya'da dini ve sinemayla ilgili etkinliklere katılıyor. 

Scorsese ve eşi Helen Morris, Roma'da Katolik Hayal Gücünün Küresel Estetiği başlıklı konferansa katıldı ve kısa bir süre Papa Francis'le görüştü.

Hafta sonu Vatikan'da düzenlenen konferansta konuşan 80 yaşındaki Scorsese şunları söyledi: 

Papa'nın sanatçılara yaptığı çağrıya bildiğim tek yolla yanıt verdim: İsa hakkında bir film hayal edip senaryosunu yazarak.

Efsane yönetmen sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ve bunu yapmaya başlamak üzereyim.

Scorsese'nin temsilcileri, Guardian'a proje hakkında yönetmenin açıklamaları dışında farklı bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. 

Scorsese'nin 1988'de çektiği Günaha Son Çağrı (The Last Temptation of Christ), Willem Dafoe tarafından canlandırılan İsa'yı, Tanrı'yla dünyevi zevkler arasında kalmış bir adam olarak tasvir ettiği için pek çok muhafazakar Katoliği kızdırmıştı. Filmde İsa'nın Mecdelli Meryem'le seks yaptığı bir rüya sekansı da yer alıyordu.

Bazı sinemalar filmi göstermeyi reddetti ve Papa Francis'in anavatanı Arjantin de dahil olmak üzere pek çok ülke filmi yıllarca yasakladı.

Scorsese, İtalya turu kapsamında Roma'da kendi filmlerinin ve ilham aldığı eserlerin gösterimini gerçekleştirdi. Ünlü yönetmen bugün Roma'daki Centro Sperimentale adlı film okulu öğrencileri için bir ustalık sınıfı eğitimi verecek. Scorsese ayrıca Bologna'da gerçekleşecek bir festivale konuşmacı olarak katılacak ve söyleşi gerçekleştirecek.

Independent Türkçe, Guardian, Variety


Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
TT

Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)

Iron Man'in yönetmeni, Robert Downey Jr.'ın Marvel Sinematik Evreni'nde Tony Stark rolüne seçilmeden önce hangi rol için seçmelere girdiğini açıkladı. 

Iron Man'de Stark'ın şoförü ve kişisel asistanını da canlandıran Jon Favreau, 15. yıldönümü şerefine Iron Man'in başlangıç hikayesini anlattı.

Marvel Stüdyoları başkanı Kevin Feige'le bir araya gelen Favreau, Downey Jr.'ın rol için seçildikten sonra prodüksiyonla ilgili pek çok şeyi ve oyuncu kadropsunu etkilediğini söyledi.

Marvel Entertainment'ın YouTube kanalında yayımlanan söyleşide Feige, rol için başka kişileri de düşündüklerini ama Downey Jr.'ın net bir seçim olduğunu söyledi. Favreau da aktörün Iron Man'den önce başka bir süper kahraman rolü için düşünüldüğünü itiraf etti.

Sanırım Fantastik Dörtlü için gelmişti, herkes onun kim olduğunu biliyordu. Adamla oturduğumu hatırlıyorum ve 'Tanrım, içinde var, gözlerinde o kıvılcım var ve hazır' diyordum.

İlk görüşmelerinin ardından Favreau, seçmelere katılan oyuncuları ofisinde Feige'le tartıştığını ve her ikisinin de Downey Jr.'da özel bir şeyler olduğunu bildiğini söyledi.

Onun fotoğrafını işaret ediyor ve 'Bunu deneyip çözmeliyiz' diyorduk.

Ayrıca Downey Jr.'ın Gwyneth Paltrow gibi isimlerin projeye katılmasına da yardımcı olduğunu söyleyen Favreau, sözlerini şöyle sürdürdü:

Downey Jr.'ı belirledikten sonra diğer her şey yerli yerine oturdu. İşte o zaman hayatım çok daha kolaylaştı.

Favreau, daha sonra Stark'ın aşkı Pepper Potts'u canlandıran Gwyneth Paltrow'la filmin kötü adamı Jeff Bridges gibi oyuncuların da projeye katıldığını ve her şeyin hareketlendiğini söyledi. 

O andan itibaren Feige, Favreau'nun rahat bir nefes aldığını ve artık "sadece filmi yapabileceğini" söylediğini hatırladığını anlattı. 

Feige, Robert Downey Jr. olmasa 42 film üreten Marvel Stüdyoları'nın bugünkü başarısını elde edemeyeceğini vurguladı. 

O olmasaydı bir stüdyomuz olmazdı.

Independent Türkçe, Insider, Deadline


Deadpool'un yaratıcısından kafa karıştıran Wolverine açıklaması

Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
TT

Deadpool'un yaratıcısından kafa karıştıran Wolverine açıklaması

Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)

Deadpool 3'ten haber var... Deadpool'un yaratıcısı Rob Liefeld sevilen serinin yeni halkasının, izleyicilerin beklediğinden çok farklı bir film olabileceğini ima etti.

Wade Wilson kenara mı itiliyor?

Liefeld'in açıklamaları, Deadpool 3'ün baş karakteri Wade Wilson'ın kenara itilebileceği ve Wolverine'in öne çıkabileceğini gösteriyor. 

Deadpool serisinin üçüncü filmle devam edeceği Eylül 2022'de duyurulmuştu. Serinin yıldızı Ryan Reynolds, Hugh Jackman'ın Wolverine rolüyle geri döneceğini açıklayarak izleyicileri şoke etmişti.

Bu sadece Deadpool 3'ün resmi olarak Marvel Sinematik Evreni'nin bir parçası olduğu anlamına gelmekle kalmadı, aynı zamanda Wolverine'in onlarca yıl sadece X-Men serisinde göründükten sonra Deadpool'a katılacağı anlamına geldi.

Logan'ın soru geçerliliğini yitiriyor mu?

Bu durum Deadpool 3'ün, 2017 yapımı Logan'ın tatmin edici sonuyla oynayacağı endişelerine yol açtı. Ancak Reynolds, Jackman ve Deadpool 3'ün yönetmeni Shawn Levy, hayranlara Logan'a dokunulmayacağı ve bu filmin Wolverine'le yeni bir yöne gideceği konusunda güvence verdi.

Bu endişelerin giderilmesine rağmen Deadpool'un yaratıcılarından Rob Liefeld, sosyal medyada "Deadpool 3'ün Wade'i merkeze alan bir filmden çok bir Wolverine filmi olduğu" yorumunu yaptı.

Öte yandan Liefeld, Deadpool 3'te yazar, yönetmen ve hatta yapımcı olarak yer almıyor. Bu da Deadpool'un kendi filminde bir yardımcı karaktere dönüşmesinin yüksek bir ihtimal olmadığı anlamına geliyor. 

Benzer şekilde, filmin adının hâlâ Deadpool 3 olduğu hatırlatmak gerekiyor. Marvel Stüdyoları, nadiren filmin hikayesini, temasını veya baş karakterini mekeze almayan bir isme sahip film üretiyor.

Bununla beraber Deadpool 3'ün yine de iki karakter arasında geçen bir ekip hikayesi olarak ilerleyebileceği ifade ediliyor. 

Shawn Levy'nin yönettiği Deadpool 3'te Ryan Reynolds'la Hugh Jackman'ın yanı sıra Morena Baccarin, Leslie Uggams, Karan Soni, Brianna Hildebrand, Shioli Kutsuna, Emma Corrin ve Matthew Macfadyen rol alıyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, MovieWeb


Britanyalı yıldız Time'ın kapağında: Florence Pugh nasıl "Hollywood'un en asisi" oldu?

Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
TT

Britanyalı yıldız Time'ın kapağında: Florence Pugh nasıl "Hollywood'un en asisi" oldu?

Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)

Britanyalı oyuncu Florence Pugh sinema sektörüne adım attığında Hollywood neye uğradığını şaşırdı. 27 yaşındaki Oxfordlu oyuncu, bu hafta Time'ın kapağında "Yeni Nesil Liderler"den biri olarak lanse edildi. The Sun, onun için "Sadece 9 yıl önce babasının kafesinde garson olarak çalışan genç bir kadın için hiç fena değil" diye yazdı. 

Kilo vermesini söyleyenlere kulak asmadı

Sektöre yeni giren oyuncuların çoğu yönetmenlerin taleplerini sessizce kabul ederek çizgiyi aşmazken Florence Pugh, en başından beri kendi ayakları üzerinde durdu.

18 yaşındayken Los Angeles'a kimsenin tanımadığı biri olarak gelen Pugh, kilo vermesi ve görünüşünü değiştirmesi yönündeki taleplere boyun eğmek istemedi.

Pugh, o zamandan beri kiloları ya da 48 yaşındaki eski erkek arkadaşı Zach Braff'la arasındaki 20 yaşlık fark hakkında yorum yapanları eleştirmekten korkmadı.

2020'de Küçük Kadınlar'la (Little Women) Oscar'a aday gösterilen, sarsıcı korku filmi Midsommar'da izleyicileri büyüleyen Florence Pugh, şu anda Britanya'nın en çok talep gören oyuncusu.

Florence Pugh, zirveye giden yolda sağlık sorunlarının üstesinden gelmek zorunda kaldı. Çocukken solunum yolu hastalığı trakeomalaziden muzdaripti ve bu da birkaç kez hastanede yatmasına neden oldu. Ailesi, o üç yaşındayken sıcak havanın semptomları azaltacağı umuduyla İspanya'nın Endülüs bölgesine taşındı.

Şarkı söylediği videolar YouTube'da milyonlar izlendi

Pugh, Yorkshire aksanını kullanıp gençlik yıllarında kendi şarkılarını yazarak sahneye yabancı olmadığını gösterdi. YouTube'da Flossie Rose adıyla akustik gitar çalarak şarkı söylediği videolar milyonlarca kez izlendi. Oasis klasiği Wonderwall'un cover'ıysa 1,6 milyon izlenmeye ulaştı.

"Ailemiz küçük yaşlardan itibaren her zaman performansın içinde oldu" diyen Pugh, çıkışını 17 yaşındayken Maisie Williams'la birlikte rol aldığı gizem draması The Falling'de yaptı.

Göze çarpan performansı Los Angeles'taki stüdyo yöneticilerinin dikkatini çekti. Bir dizinin pilot bölümünde başrol kaptı ancak kendisine kilosunu, görünüşünü, yüzünün ve kaşlarının şeklini değiştirmesi gerektiği söylendi. 

Çıplaklık açıklaması

Bu taleplere yanaşmayan oyuncu diziden yeşil ışık alamayınca 2016 yapımı Lady Macbeth'te rol alma şansı yakaladı. Filmdeki çıplak sahnelerle ilgili konuşan Pugh, kameralar önünde soyunmaktan korkmadığını söyledi.

Eğer bir senaryo okuyorsanız, çıplaklık mantıklıysa ve gereksiz değilse, o zaman bununla ilgili bir sorunum yok.

2018'de Bafta Yükselen Yıldız Ödülü'ne aday gösterilen oyuncu, Roma'daki bir defile için sütyensiz ve transparan pembe bir Valentino elbise giydiğinde tepki alacağını biliyordu.

"Göğüslerden neden korkuyorsunuz?"

İnternetteki troller ona özellikle kaba davrandığında tepkisini göstermekte çekinmedi:

Göğüslerden neden bu kadar korkuyorsunuz? Birçoğunuz küçük göğüslerim yüzünden ne kadar hayal kırıklığına uğradığınızı ya da düz göğüslü olduğum için utanmam gerektiğini agresif bir şekilde dillendirdiniz. Uzun zamandır vücudumun içinde yaşıyorum. Göğüs ölçülerimin tamamen farkındayım ve bundan korkmuyorum.

Hollywood'daki yönetmenler Pugh ile birlikte çalılştıklarında olağanüstü bir performansla karşılaşacaklarını biliyor. Harry Styles'la başrolleri paylaştığı Dert Etme Sevgilim (Don't Worry Darling) eleştirmenler tarafından yerden yere vurulsa da Pugh'nun performansı beğeni topladı. 

Herkes Amerikalı sanıyor

Christopher Nolan'ın büyük bütçeli tarihi drama Oppenheimer'da rol alması için Pugh'u seçmesi tesadüf değil. Ya da yönetmen Denis Villeneuve'ün, Zendaya ve Timothee Chalamet'nin de rol aldığı Dune'un devam filmi için onu istemesi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde o kadar tanınıyor ki, kusursuz aksanı nedeniyle Amerikalılar Florence'ın kendilerinden biri olduğunu düşünüyor. Yakın zamanda katıldığı bir podcast yayınında Pugh şunları söyledi: 

Pek çok insan benim Amerikalı olduğumu düşünüyor. Sonra, toplum önünde bir şeyler yaptığımda, örneğin bir ödül takdim ettiğimde ya da sahnede konuşurken, 'Bu şimdiye kadar duyduğum en sahte İngiliz aksanı' diyorlar.

Independent Türkçe, The Sun, Time