Rusya Devlet Başkanı Putin: Uluslararası ödemeler sistemi dar bir kulübün kontrolünde

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Gayrimeşru kısıtlamaların uygulandığı günümüzde, saldırı alanlarından birisi de uluslararası ödemelerdir." dedi.

AA
AA
TT

Rusya Devlet Başkanı Putin: Uluslararası ödemeler sistemi dar bir kulübün kontrolünde

AA
AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesine uygulanan kısıtlamalar arasında uluslararası ödemelerin de yer aldığını belirterek, “Şu anki uluslararası ödemeler sisteminin düzenlenmesi devletler ve finansal gruplardan oluşan dar bir kulübün kontrolü altında. Bu grup evrenin efendileridir ve tekelci bir şekilde her şeyi kontrol ediyorlar.” dedi.
Putin, başkent Moskova’da Sberbank tarafından düzenlenen "Yapay zeka dünyasında seyahat" konulu uluslararası konferansta konuştu.
Yapay zeka alanındaki atılımların çok önemli olduğunu ve devletler arasındaki rekabet arttığına işaret eden Putin, “Elde edeceğimiz sonuçlar, Rusya'nın dünyadaki yerini, egemenliğimizi, güvenliğimizi, refahımızı, ekonomik, endüstriyel ve sosyal kalkınma görevlerini yeni bir düzeyde çözme yeteneğimizi belirleyecektir.” diye konuştu.
Mevcut on yıla ilişkin hedeflerinin, yapay zekayı ekonominin her alanında uygulamak olduğunu anlatan Putin, “Yapay zeka, ekonominin tüm sektörlerini, sosyal alanı ve kamu yönetim sistemini kapsamalıdır. Bu planlanan yolun önemli bir bölümünü geçtik, yapay zekanın hızlı gelişimi için gerekli temeli oluşturduk.” dedi.
Putin, uluslararası ödeme sistemleri üzerinden Rusya’ya kısıtlamalar getirildiğini belirterek, “Gayrimeşru kısıtlamaların uygulandığı günümüzde, saldırı alanlarından birisi de uluslararası ödemelerdir. Şu anki uluslararası ödemeler sisteminin düzenlenmesi devletler ve finansal gruplardan oluşan dar bir kulübün kontrolü altında. Bu grup evrenin efendileridir ve tekelci bir şekilde her şeyi kontrol ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
Dijital para birimleri teknolojilerini temel alarak, yeni uluslararası ödeme sistemleri geliştirilebileceğini vurgulayan Putin, “Katılımcılar için tamamen güvenli ve daha da önemlisi bankalardan, üçüncü taraf müdahalesinden bağımsız yeni bir uluslararası ödeme sistemi oluşturmak mümkün.” değerlendirmesini yaptı.



Belçika Başbakanı: Ukrayna’ya F-16 tedarik etme konusunu düşünüyoruz

Belçika Başbakanı Alexander De Croo (DPA)
Belçika Başbakanı Alexander De Croo (DPA)
TT

Belçika Başbakanı: Ukrayna’ya F-16 tedarik etme konusunu düşünüyoruz

Belçika Başbakanı Alexander De Croo (DPA)
Belçika Başbakanı Alexander De Croo (DPA)

Belçika Başbakanı Alexander De Croo, ülkesinin Ukrayna’ya F-16 savaş uçağı tedarik etme konusunu düşündüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Belçika, F-16 uçaklarını, F-35 savaş uçaklarıyla değiştiriyor.

Savunma Bakanlığı, daha önce F-16’ların Ukrayna’nın savaşta kullanamayacağı kadar eski olduğunu bildirmişti. Ancak De Croo, bunların örneğin pilotların eğitiminde kullanılabileceğini söyledi.

New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısının oturum aralarında, dün Belçika merkezli yayın kuruluşu VRT’ye konuşan De Croo, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

“Savunma Bakanlığı’ndan, F-16 uçaklarımızın Ukrayna’da ne işe yarayabileceğini incelemesini istedim. Tüm seçenekleri değerlendirmeliyiz.”

Norveç, Danimarka ve Hollanda, geçtiğimiz aylarda, Hava Kuvvetleri kullanıma hazır olduğunda, Ukrayna’ya F-16 tedarik edeceklerini açıklamıştı. 


Macron’dan Londra’ya Brexit’e rağmen dayanışma mesajı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün (çarşamba) Paris'teki Versay Sarayı'nda düzenlenen resmi akşam yemeğinin ardından bir konuşma gerçekleştirdi. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün (çarşamba) Paris'teki Versay Sarayı'nda düzenlenen resmi akşam yemeğinin ardından bir konuşma gerçekleştirdi. (AFP)
TT

Macron’dan Londra’ya Brexit’e rağmen dayanışma mesajı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün (çarşamba) Paris'teki Versay Sarayı'nda düzenlenen resmi akşam yemeğinin ardından bir konuşma gerçekleştirdi. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün (çarşamba) Paris'teki Versay Sarayı'nda düzenlenen resmi akşam yemeğinin ardından bir konuşma gerçekleştirdi. (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kral 3. Charles onuruna Versay Sarayı’nda resmi akşam yemeği verdi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Macron Kral’ı ağırladığı yemekte yaptığı konuşmada, Birleşik Krallık ve Fransa’nın, Londra’nın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasından (Brexit) kaynaklanan gerilimlere rağmen, modern dünyanın yarattığı zorluklara göğüs gereceklerini ifade etti.

Macron konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Birleşik Krallık’ın AB'den ayrılmasına rağmen, biliyorum ki Majesteleri, zorluklarla yüzleşmek ve ortak sorunlarımıza hizmet etmek için kıtamızın geleceğinin bir kısmını birlikte yazmaya devam edeceğiz.”

Macron, Kral 3. Charles'ın ziyaretini “geçmişe bir övgü ve gelecek için bir garanti” olarak nitelendirdi. Kral 3. Charles ise Fransa’daki iş çevreleri ve siyasileri Birleşik Krallık ve Fransa'yı ilişkilerini güçlendirmeye çağırdı.


Tayland Kralı'nın oğlu Vacharaesorn, monarşiyi tartışmaya açtı

Vacharaesorn Vivacharawongse, ülkesine yaptığı ziyarette Budist tapınakta dua etmişti (AP)
Vacharaesorn Vivacharawongse, ülkesine yaptığı ziyarette Budist tapınakta dua etmişti (AP)
TT

Tayland Kralı'nın oğlu Vacharaesorn, monarşiyi tartışmaya açtı

Vacharaesorn Vivacharawongse, ülkesine yaptığı ziyarette Budist tapınakta dua etmişti (AP)
Vacharaesorn Vivacharawongse, ülkesine yaptığı ziyarette Budist tapınakta dua etmişti (AP)

Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn'un oğlu Vacharaesorn Vivacharawongse, monarşinin tartışılmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi. 

Vacharaesorn, New York'ta düzenlenen ve Tayland'daki "krala ihanet yasası" kapsamında haklarında hukuki işlem başlatılanların fotoğraflarının yer aldığı bir sergiye katıldıktan sonra Facebook hesabından açıklama yaptı.

Kralın ikinci oğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

Monarşiyi seviyor ve ona değer veriyorum. Fakat bilgi sahibi olmanın, hiçbir şey bilmemekten daha iyi olduğuna inanıyorum. Herkesin kendi deneyimlerine dayanan şahsi görüşleri vardır. Onları dinlememek, görüşlerini ya da fikirlerini ortadan kaldırmaz. Onlarla aynı fikirde olup olmamanız başka bir mesele. Fakat herkes birbiriyle makul şekilde konuşabilmeli.

Tayland'daki "krala ihanet yasası" kapsamında suçlu bulunanlar 15 yıla kadar hapis cezası alabiliyor. 

2020'de ülkede binlerce demokrasi yanlısı protestosu, siyaset ve toplum üzerindeki monarşi ve ordu vesayetine karşı sokaklara dökülmüştü.

İnsan Hakları İçin Taylandlı Avukatlar adlı hak örgütünün verilerine göre Kasım 2020'den beri açılan 278 davada en az 257 kişi hakkında krala ihanet suçundan hukuki işlem başlatıldı. Bu kişilerden en az 20'siyse 18 yaşından küçük. 

Birleşmiş Milletler de ifade özgürlüğünü bastırmak için kullanıldığını savunarak bu yasanın kaldırılmasını talep etmişti. 

71 yaşındaki kralın ikinci eşi Sujarinee Vivacharawongse'den olan oğlu Vacharaesorn, New York'taki bir hukuk firmasında çalışıyor. 

42 yaşındaki Vacharaesorn, ağustosta 27 yıl aradan sonra tekrar Tayland'a dönerek gündem olmuştu. Kralın ikinci oğlu, başkent Bangkok'taki Wat Yannawa adlı Budist tapınağını ziyaret etmişti. Vacharaesorn, ayrılmadan önce yaptığı açıklamada Tayland'ın "umut dolu bir ülke olmasını dilediğini" söylemişti.

4 kez evlenen ve 7 çocuğu olan Kral Vajiralongkorn henüz resmi bir varis belirlemedi.

Independent Türkçe, Guardian, AP


Fransa-Mısır operasyonunu yazdığı için gözaltına alınan gazeteci Lavrilleux, serbest bırakıldı

Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
TT

Fransa-Mısır operasyonunu yazdığı için gözaltına alınan gazeteci Lavrilleux, serbest bırakıldı

Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)

Fransız istihbaratıyla Mısır'da düzenlenen operasyonlardaki şüpheli sivil ölümlerinin aydınlatılmasına katkı sağladıktan sonra gözaltına alınan gazeteci Ariane Lavrilleux, serbest bırakıldı.

Fransa'nın istihbarat teşkilatı İç Güvenlik Genel Müdürlüğü (DGSI), salı günü gazetecinin evine baskın düzenleyerek Lavrilleux'yü gözaltına aldı. 

DGSI tarafından ifadesi alınan gazeteci, bir gece gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Lavrilleux, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Özgürüm, desteğiniz için teşekkürler" ifadelerini kullandı.

Lavrilleux'nün avukatı Virginie Marquet, gazetecinin hakkında geçen yıl başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındığını belirtti.

Öte yandan gazetecinin operasyonla gözaltına alınması hak savunucularından da tepki topladı. 

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, gözaltı kararını eleştirerek, şunları söyledi: 

Fransa'nın Mısır'da yüzlerce kişinin öldürülmesinde suç ortağı olduğunun ortaya çıkmasından neredeyse iki yıl sonra, sorumlulardan ziyade bu vahşeti ifşa eden gazetecinin hedef alınması son derece ürpertici.

Sınır Tanımayan Gazeteciler'den yapılan açıklamadaysa operasyonda kaynakların gizliliğinin zedelenebileceğine dikkat çekilmişti.

Lavrilleux, Fransız araştırmacı habercilik sitesi Disclose üzerinden Kasım 2021'de yayımladığı yazılarda, Mısır ordusunun Fransız istihbaratının sağladığı bilgileri kullanarak "Sirli" adında bir operasyon düzenlediğini belirtimşti. 

Buna göre Mısır ordusunun, istihbarat bilgilerinden hareketle 2016-2018'de Libya sınırında kaçakçılara karşı düzenlediği operasyonlarda sivilleri bombaladığı öne sürülmüştü.

Haberde, operasyonla ilgili süreçten eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve ülkenin mevcut lideri Emmanuel Macron'un da bilgisi olduğu ifade edilmişti. Buna ek olarak hükümet içinden operasyona itirazlar geldiği fakat bunların gözardı edildiğine de dikkat çekilmişti. 

Haberlerin yayımlanmasının ardından Fransa Savunma Bakanlığı, ulusal sırları ifşa ettiği gerekçesiyle gazeteciye geçen yıl temmuzda dava açmıştı.

Independent Türkçe


Çeçenistan Cumhurbaşkanı Kadirov: Yaşıyorum ve iyiyim

Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov. (Reuters)
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov. (Reuters)
TT

Çeçenistan Cumhurbaşkanı Kadirov: Yaşıyorum ve iyiyim

Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov. (Reuters)
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov. (Reuters)

Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov’un resmi sosyal medya hesabında dün kendisinin yer aldığı bir video yayınlandı. Kadirov videoda, sosyal medyada sağlığının kötüleştiğine dair yer alan haberleri yalanladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın bir müttefiki olan 46 yaşındaki Kadirov’a Kremlin tarafından bu hafta bir Moskova hastanesinde tedavi gördüğü yönündeki haberler sorulduğunda, konuyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.

Ancak Kadirov’un Telegram’da yayınladığı bir videoda kendisinin Magomed Abdulhamidoviç Kadirov olduğu söylenen bir adam, Kadirov’un yatağının kenarına oturarak elini başını öperken görüldü. Videonun ne zaman çekildiği ise açıklanmadı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kadirov’un kendisi tarafından yazıldığı iddia edilen bir yazısında, “Allah’a şükür yaşıyorum ve iyiyim. Hasta olduğumda neden bu kadar gürültü koptu kesinlikle anlamıyorum” dedi.

Kadirov’un sözcüleri ise Çeçen liderin hastalığıyla ilgili açıklama taleplerine yanıt vermedi.


Karabağ'daki çatışmalarda yüzlerce ölü ve yaralı kaydedildi

Dağlık Karabağ bölgesine düzenlenen bombardıman yıkıma yol açtı. (AP)
Dağlık Karabağ bölgesine düzenlenen bombardıman yıkıma yol açtı. (AP)
TT

Karabağ'daki çatışmalarda yüzlerce ölü ve yaralı kaydedildi

Dağlık Karabağ bölgesine düzenlenen bombardıman yıkıma yol açtı. (AP)
Dağlık Karabağ bölgesine düzenlenen bombardıman yıkıma yol açtı. (AP)

Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesine başlattığı operasyonda en az 200 kişinin öldüğü bildirildi. AFP'nin haberine göre, Dağlık Karabağ bölgesindeki ayrılıkçı bir yetkili dün yaptığı açıklamada yüzlerce kişinin de yaralandığı aktardı. Bölgenin İnsan Hakları Ombudsmanı Gegham Stepanyan, önceki gün başlayan ve dün ayrılıkçıların teslim olmasının ardından ateşkes anlaşmasının imzalanmasıyla sona eren operasyonda “En az 200 ölü, 400'den fazla yaralı var" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Azerbaycan ile Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni ayrılıkçılar arasında bugün düzenlenmesi planlanan görüşmelerde Moskova barış güçlerinin arabuluculuk yapacağını duyurdu.

Kremlin, yaptığı açıklamada, Putin'in, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek ‘müzakerelerin bölgede konuşlu Rus barışı koruma taburunun arabuluculuğuyla yürütüleceğini’ bildirdiğini belirtti. Görüşmeler, Bakü güçlerinin önceki gün başlattığı ve dün ayrılıkçıların teslim olmasının ardından ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanan askeri operasyonun ardından geldi.

Erivan'daki gösteriler

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre binlerce Ermeni, Dağlık Karabağ bölgesindeki krizi protesto etmek için Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Erivan'daki karargahı önünde gösteri yaptı. Göstericilerle polis arasında çatışmalar çıktı. Ermeni muhalif siyasetçiler Paşinyan'ı, ayrılıkçıların Azerbaycan güçlerine teslim olmasının ardından Dağlık Karabağ'daki Ermeni çoğunluğunu terk etmekle suçladı. Paşinyan'ın yargılanması çağrısında bulunuldu.


Gana Cumhurbaşkanı Akufo-Addo'dan Afrika'da darbeler ve terörizmle mücadele için destek çağrısı

Nana Akufo-Addo (AA)
Nana Akufo-Addo (AA)
TT

Gana Cumhurbaşkanı Akufo-Addo'dan Afrika'da darbeler ve terörizmle mücadele için destek çağrısı

Nana Akufo-Addo (AA)
Nana Akufo-Addo (AA)

Akufo-Addo, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Sahel'deki istikrarsızlığın Batı Afrika ülkelerini ciddi bir siyasi baskı ve ekonomik gerilim altına soktuğunu belirtti.

Uluslararası topluma Sahel'deki terörizm ve kıta genelinde yaygınlaşan darbelerle mücadelede Afrika'ya destek olma çağrısında bulunan Akufo-Addo, kıtadaki birçok ülkenin, teröristler yüzünden geniş topraklar kaybettiğini, bazılarının da darbelerle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Akufo-Addo, Batı Afrika'da, karşılaştıkları çok zor koşullar altında, terörizmle başa çıkmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını kaydederek, uluslararası toplumun, bu sorunlarla başa çıkma çabalarını baltalamak yerine desteklemesi halinde çatışmaların daha tatmin edici bir şekilde çözüleceğine inandıklarını ifade etti.

Afrikalıların İkinci Dünya Savaşı'nda Avrupa ve müttefiklerini savunmak için savaştıklarına işaret eden Akufo-Addo, dünyanın, ihtiyaç duydukları anda karşılık verme zamanının kesinlikle geldiğini söyledi.


ABD Senatosu yeni Genelkurmay Başkanı’nın atanmasını onayladı

General Charles Brown, yeni Genelkurmay Başkanı olarak onaylandı. (EPA)
General Charles Brown, yeni Genelkurmay Başkanı olarak onaylandı. (EPA)
TT

ABD Senatosu yeni Genelkurmay Başkanı’nın atanmasını onayladı

General Charles Brown, yeni Genelkurmay Başkanı olarak onaylandı. (EPA)
General Charles Brown, yeni Genelkurmay Başkanı olarak onaylandı. (EPA)

ABD Senatosu dün (çarşamba), bir Cumhuriyetçi senatörün, atamanın onaylanmasını aylarca engellemesinin ardından General Charles Brown'un ABD Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı olarak atanmasını onayladı.

ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz mayıs ayında, Afrika kökenli Amerikalı generalin Genelkurmay Başkanı olarak atandığını duyurdu ve bu ismin askeri niteliklerine ve kişisel değerlerine, özellikle de ırkçılığa karşı mücadeleye katılımına dikkat çekti. Ancak bu atamanın diğer 300'den fazla atama gibi ABD Senatosu'nda onaylanması, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) kadın askeri personelin alınmasına ilişkin politikasını protesto etmek amacıyla, Senatör Tommy Tuberville tarafından engellendi.


Rusya Devlet Başkanı Putin'den, Çin'e "tek kutuplu hegemonyaya direnme" çağrısı

Vladimir Putin (AA)
Vladimir Putin (AA)
TT

Rusya Devlet Başkanı Putin'den, Çin'e "tek kutuplu hegemonyaya direnme" çağrısı

Vladimir Putin (AA)
Vladimir Putin (AA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu çerçevesinde Rusya-Ukrayna Savaşı'na dair tartışmaların sürdüğü günlerde, Çin-Rusya Stratejik Güvenlik İstişareleri için ülkesini ziyaret eden Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile St. Petersburg'da görüştü.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Putin, görüşmede "tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnme" çağrısı yaparken, "stratejik işbirliğini derinleştirme" mesajı verdi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in martta Moskova'ya yaptığı ziyareti "çağ açan" olarak tanımlayan Putin, "Mevcut uluslararası durum, Devlet Başkanı Şi Cinping'in 'dünyanın yüzyıldır görülmeyen değişimlerden geçtiğine' dair stratejik hükmünü doğruluyor" dedi.

Putin, iki ülke liderlerinin ziyarette vardığı mutabakatın başarıya ulaştığını, Rusya ile Çin arasındaki farklı alanlarda temasların ve işbirliğinin olumlu sonuçlar ürettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Rusya, bu yılın başından itibaren, ABD ve Batı'nın tek taraflı yaptırımlarının etkilerinin üstesinden geldi, ekonomi yeniden büyüme doğrultusuna girdi ve farklı işlevlerin işleyişi normale döndü.

Rusya ve Çin'in ortak çabalarıyla BRICS'in genişleme yönünde başarılı bir adım attığını ve bunun işbirliğini yeni bir seviyeye taşıyacağına inandığını dile getiren Putin, "Rusya, Çin ile Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi çok taraflı çerçevelerde yakın koordinasyonu sürdürerek tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnmeye, uluslararası barışı ve adaleti korumaya hazır" değerlendirmesinde bulundu.

Çin ile "stratejik planlamayı güçlendirmeyi" ve "pragmatik işbirliğini derinleştirmeyi" istediklerine işaret eden Putin, Rusya'nın, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ni desteklediğini, bunu bozmaya ve karalamaya yönelik çabalara karşı çıktığını dile getirdi. Putin, Avrasya Ekonomik Birliği ile Kuşak ve Yol arasında bağlantıyı güçlendirerek bölgesel bütünleşmeyi teşvik edeceklerini vurguladı.

"Hegemonyaya karşı hoşnutsuzluk artıyor"

Vang Yi de Devlet Başkanı Şi'nin "dünyanın yüzyılda görülmeyen değişim dönemine girdiği" vurgusunu yineleyerek, "Kaotik uluslararası durum karşısında dünya giderek çok kutuplu hale geliyor ve ekonomik küreselleşme karşı eğilimlere rağmen ilerliyor. Tek taraflı yaptırımlar sürdürülebilir değil ve hegemonyaya karşı hoşnutsuzluk artıyor" dedi.

Rusya ve Çin'in, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak dünyada kalkınmayı ve ilerlemeyi teşvik etme sorumluluğu olduğuna dikkati çeken Vang, "Çok taraflı stratejik koordinasyonu sürdürmeli, iki ülkenin meşru haklarını ve çıkarlarını korumalı ve uluslararası düzenin daha adil ve akılcı bir doğrultuya girmesi için çaba göstermeliyiz" ifadelerini kullandı.

Ziyareti sırasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile yaptığı görüşmelerde farklı alanlarda işbirliği konularını ele aldıklarını belirten Vang, Rusya ile "stratejik güvenin geliştirilmesi" ve "pratik işbirliğinin derinleştirilmesi" için birlikte çalışmaya hazır olduklarını vurguladı.

Ukrayna sorunu

Putin ve Vang'ın, görüşmede uluslararası ve bölgesel durum hakkında da görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Çin tarafı, "Putin'in, Rusya'nın Ukrayna sorununu diyalog ve müzakereyle çözmeyi istediğini yinelediğini" aktardı.

Vang'ın Moskova'daki temasları ve Putin ile görüşmesi, New York'ta düzenlenen 78. BM Genel Kurulu marjında bir araya gelen G7 (Grup 7) Dışişleri bakanlarının, yayımladıkları ortak açıklamada Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlandırılması için Moskova'ya çağrı yapmasının ardından geldi.

ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya'nın oluşturduğu G7 ülkelerinin Dışişleri bakanları, 18 Eylül'de yayımladıkları ortak açıklamada, Rusya'ya "Ukrayna'daki tüm askerlerini ve harp donanımlarını derhal ve koşulsuz olarak çekmesi" çağrısında bulunmuştu.

Çin'in ABD ile jeostratejik rekabetinin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, Pekin yönetimini, "ortak düşman" algısıyla, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile yakınlaştırdığı gözleniyor.

ABD ve Avrupa, Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin'i uyarırken, Pekin, doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak devriye, askeri tatbikatlar ve personel eğitimi dahil savunma alanındaki işbirliğini ve BM Güvenlik Konseyi ile diğer platformlarda diplomatik ve söylem düzeyinde desteğini sürdürüyor.

Devlet Başkanı Şi Cinping'in martta Moskova'ya yaptığı ziyarette, iki ülke liderleri, Çin ile Rusya arasındaki "kapsamlı stratejik ortaklık koordinasyonunu" derinleştirme konusunda mutabakata varmıştı.

Şi, üç günlük ziyaretinin ardından veda ederken Putin'e hitaben, "Şu anda dünya yüzyılda bir görülecek bir değişimden geçiyor ve bu değişime biz yön veriyoruz" ifadelerini kullanmıştı.


Dağlık Karabağ’da açılan ateş sonucu iki Rus barış gücü öldü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Dağlık Karabağ’da açılan ateş sonucu iki Rus barış gücü öldü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’na (AWP) göre, Rusya Savunma Bakanlığı, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesinde açılan ateş sonucu iki Rus barış gücünün öldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı haberde ise Canyatak yerleşim birimi yakınlarında Rus Barış Gücüne ait UAZ Patriot aracına ateş açıldığı belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında, ateş sonucu arabadaki askerlerin yaşamlarını yitirdiği kaydedildi.

Öte yandan Kremlin, Dağlık Karabağ krizini Azerbaycan’ın ‘iç meselesi’ olarak değerlendirdi.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, “Karabağ’ın Azerbaycan’ın iç meselesi olduğuna şüphe yok. Azerbaycan, Ermenistan’ın tanıdığı kendi topraklarında hareket ediyor” dedi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, dün Karabağ’da ateşkes anlaşmasına varıldığını duyururken, ayrılıkçı Ermeniler, Rus barışı koruma komutanlığının sunduğu ateşkes teklifini kabul ettiklerini bildirdi.

Rus barışı koruma güçleri ise henüz ateşkesin herhangi bir şekilde ihlal edilmediğini belirtti.