Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Al Cabir ve Lenderking, Husilerin uzlaşmazlığını ve limanlara yönelik saldırılarını görüştü

Husiler Marib’te gerilimi artırıyor.

Al Cabir ve Lenderking cuma günü Riyad’da bir araya geldiler. (Twitter)
Al Cabir ve Lenderking cuma günü Riyad’da bir araya geldiler. (Twitter)
TT

Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Al Cabir ve Lenderking, Husilerin uzlaşmazlığını ve limanlara yönelik saldırılarını görüştü

Al Cabir ve Lenderking cuma günü Riyad’da bir araya geldiler. (Twitter)
Al Cabir ve Lenderking cuma günü Riyad’da bir araya geldiler. (Twitter)

Husi milislerin Marib’e yönelik saldırıları artarken ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’nin ateşkesi yenileme ve iyileştirme çabalarına destek olmak için bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Lenderking, Ummanlı yetkililerle Maskat'ta yaptığı görüşmelerin ardından, cuma günü Riyad’da Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir ile bir araya gelerek son gelişmeleri görüştü.
Suudi Büyükelçi Muhammed Al Cabir, Lenderking ile görüşmesinde, Husi milislerinin uzlaşmazlığını, BM’nin Yemenlilerin hayatlarını iyileştirmeye katkıda bulunacak olan ateşkesi uzatma teklifini reddetmeye devam etmesini ve limanlara, sivil ekonomik tesislere, enerji santrallerine ve uluslararası seyrüsefere karşı terör saldırıları gerçekleştirme konusundaki ısrarını ele aldı.
Suudi Büyükelçi’nin Twitter’dan görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
“Barış çabalarını desteklemek, Yemen halkının insani acılarını hafifletmek, BM Yemen elçisinin çabalarının yanı sıra Yemen’de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak ve ülkenin kalkınma ve yeniden inşa sürecini başlatmak üzere ateşkesin uzatılmasına yönelik önerisini desteklemek amacıyla, Krallık ve ABD’nin çabaları ele alındı.”
Suudi Arabistan-ABD görüşmesi, İran tarafından desteklenen Husi milislerinin, Marib ve Taiz’deki saldırılarını artırdığı bir dönemde gerçekleşti. Diğer yandan Yemen hükümeti, grubun liderlerini ve onları destekleyen kuruluşları, insani yardım çalışmalarına zarar vermeyecek şekilde cezalandırmak için adımlar atmaya devam ettiğini belirtti.
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek’in son açıklamasına göre Roma’da düzenlenen 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu’na katılımının oturum aralarında Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ile gerçekleştirdiği görüşmede, İran insansız hava araçları aracılığıyla ekonomik tesislere ve petrol ihraç limanlarına düzenlenen Husi saldırılarının, bölgedeki güvenlik ve barış için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Bunun, ülkesinde barışı tesis etmek için gösterilen çabalara yeni bir meydan okumayı teşkil ettiğini vurguladı.
Mübarek ülkesindeki hükümetin ‘Ulusal Savunma Konseyi'nin Husi milislerini terör örgütü olarak sınıflandırmasıyla orantılı olarak, Yemen halkının imkanlarını korumak için caydırıcı önlemler almaya devam ettiğini’ kaydetti.
Yemenli Bakan ‘Husi milislerinin terörist doğasının anlaşılmansın ve grubun, saldırılardan caydırmak için azami baskı uygulamanın ve temel referanslara dayalı siyasi süreci kabul etmeye zorlamayı içeren gerçekçi bir yaklaşımla ele alınmasının önemini’ vurguladı.
Mübarek, Avrupa’nın Yemen büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, uluslararası toplumun, Ulusal Savunma Konseyi’nin Husi milislerini terör örgütü olarak sınıflandırma ve petrol limanlarına yönelik terör saldırılarını reddetme kararını destekleyen bir pozisyon benimsemesi gerektiğini bildirdi.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın aktardığına göre görüşmede ‘Yemen’deki durum, barışı sağlamak için gösterilen çabalar ve hükümetin çeşitli zorluklarla yüzleşme çabaları ve en önemlisi de terörist Husi milislerin Yemen limanlarına düzenlediği terör saldırıları ve hükümetin bu saldırıların ekonomik ve insani etkilerini hafifletme çabalarının ele alındığını’ belirtti.
Sahada ise çatışmalar sürüyor. Yemen ordu medyası Marib cephelerinde Husi saldırılarına karşılık verildiği sırada çok sayıda ordu ve direniş savaşçısının yaşamını yitirdiğini bildirdi. Ayrıca bir dizi milis üyesinin öldürüldüğünü ve birçoğunun da yaralandığını, Husilerin ağır teçhizat kaybı verdiğini vurguladı.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Ofisi’ne göre Yemen ordusu, Marib’in güney cephesinde Husi milislerin düzenlediği saldırı operasyonunu durdurmayı başardı.
Yemen Ulusal Ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Abdo Macali daha önce yaptığı bir açıklamada, Husi milislerinin, İran Devrim Muhafızları’nın desteğiyle, uluslararası insan hakları hukukunu açıkça ihlal ederek limanlara, petrol tesislerine ve gemilere yeni saldırılar başlatmaya hazırlandığını açıklamıştı.
Macali, hava savunma sistemlerinin üç düşman uçağını düşürdüğünü belirtti. Bu operasyonlar sırasında İHA’lardan biri limandaki petrol ihracat platformuna isabet ederek maddi hasara neden oldu. Şebve’deki hava savunma sistemleri, Kena ve en-Neşime limanlarını hedef almak üzere fırlatılan ü. insansız hava aracını da düşürmeyi başardı.
Güçlerin, Husi milislerinin el-Fuliyha bölgesi ve Marib'in güneyindeki el-Cuba’daki el-Umud, el-Garikat ve el-Aarif bölgelerine sızmasının engellediği belirtilirken milislerin Ragvan bölgesinde ve Mas bölgesinde yaptığı diğer sızmaların durdurulduğu ve altı insansız hava aracının düşürülmesinin yanı sıra çok sayıda silah ve savaş ekipmanın imha edildiği kaydedildi.
Husiler ateşkesi yenilemeye ve genişletmeye yönelik BM’nin ve uluslararası arenanın çabalarına karşı çıkarken petrol ihracat limanlarını tehdit etmeye de devam ediyor.
Yemen hükümeti güvenlik ve askeri hazırlığın artırılmasını vurguladı ve halka, Husi terörüne yanıt olarak ‘zor seçimlerin’ yapılması imasında bulunarak destek verme çağrısında bulundu.
Başbakan Muin Abdulmelik, Husilerin petrol limanlarına ve tesislerine yönelik saldırılarını ‘açık bir savaş ilanı’ olarak nitelendirdi. Bunun etkileri hakkında unları söyledi:
“Sadece ulusal ekonomik kurumlara ve vatandaşların yaşam ve geçimlerini değil, bölgede barış çabalarını, güvenliği ve istikrarı, enerji arzını, uluslararası seyrüsefer serbestliğini ve dünya ticaretini etkileyecektir.”
Abdulmelik hükümetinin ‘ulusal egemenlik çıkarlarını ve tesislerini savunma ve temel hizmetleri ve geçim kaynaklarını güvence altına almanın yanı sıra petrol sektörünü ve sivil tesisleri hedef alan sistematik terör saldırılarının yansımalarını sınırlama’ taahhüdünü de yineledi.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.