NASA'nın Artemis I görevinde sona yaklaşıldı: Orion bu akşam Pasifik Okyanusu'na inecek

Dünya'ya dönüş, Orion'un ısı kalkanı açısından zorlu bir sınav olacak

Fotoğraf: Getty Images
Fotoğraf: Getty Images
TT

NASA'nın Artemis I görevinde sona yaklaşıldı: Orion bu akşam Pasifik Okyanusu'na inecek

Fotoğraf: Getty Images
Fotoğraf: Getty Images

NASA'nın birkaç yıl içinde insanları Ay'a götürmek üzere başlattığı Artemis I görevinde sona yaklaşıldı.
"Gelmiş geçmiş en büyük roket" diye bilinen Uzay Fırlatma Sistemi'yle (SLS), 16 Kasım'da ABD'nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Üssü'nden fırlatılan Orion uzay aracı bugün Dünya'ya dönecek.
Şimdilik mürettebatsız fırlatılan Orion, Ay yörüngesinde döndü ve uzayda toplam 25 gün geçirdi. Aracın Türkiye saatiyle 20.39'da Pasifik okyanusuna düşmesi bekleniyor.
Meraklı bekleyiş sürerken, NASA yetkilileri ve yorumcuları da 19.00'dan itibaren canlı yayında olacak.
Yayın, YouTube, NASA TV ve NASA'nın internet sitesinden izlenebilecek.

Orion uzay kapsülü General Moonikin Campos adlı bir cansız mankenin "komutasında". Moonikin Campos'a, Helga ve Zohar adlı iki manken daha eşlik ediyor.
Gerçeğe uygun tasarlanan bu cansız modeller sayesinde NASA, gelecekte astronotların Ay'a gidiş ve dönüş yolculuğunda maruz kalacağı radyasyon miktarını ölçebilecek.
Dünya'ya dönüş, Orion'un ısı kalkanı açısından zorlu bir sınav olacak. Uzay aracı gezegenin atmosferine girdikten sonra yaklaşık 2 bin 600 derecelik ısıya dayanmak zorunda kalacak.
Saatte 40 bin kilometre hızla gezegene ilerleyen Orion'ın hızı atmosferden geçiş sırasında saatte 520 kilometreye düşecek.
Artemis görev yöneticisi Mike Sarafin, "Şimdilik seyahat boyunca bazı bonus hedeflere bile ulaştık. Tamamen başarılı bir görev olma yolunda" ifadelerini kullandı.
Orion'un Dünya'ya girişi sırasında NASA, insanları taşımak için tasarlanmış uzay araçlarında ilk kez denenecek bir yönteme başvurmayı planlıyor.
İniş lokasyonu (splashdown location) adı verilen bu yöntemde Orion, Dünya'nın üst atmosferine girdikten sonra biraz geri çekilecek ve okyanusa inmeden önce paraşütlerle yavaşlatılacak. 
Okyanusa iniş sırasında uzay aracının hızı saatte 30 kilometreye kadar azaltılmış olacak. Bu sayede Orion'ın okyanusta önceden belirlenmiş bir noktaya inmesi planlanıyor.
Bunun ardından, hazırda bekleyen ekipler kapsülü indiği bölgeden kurtararak incelenmek üzere NASA araştırmacılarına teslim edecek.
Orion'ın navigasyondan sorumlu yöneticisi Chris Madsen, "Artemis II'de Orion'da insanlar olacak. Nereye ineceklerini belirlememiz, onları söz konusu bölgeden hızla alabilmemiz için önemli" diye konuştu.
Görevin Artemis II adı verilen ikinci aşamasında sıra insanlara gelecek. İkinci aşamada Orion uzay aracı yine Ay'ın çevresinde dönecek ama bu kez yolcu da taşıyacak. 
Artemis III görevinde ise astronotlar 50 yıl aradan sonra Ay yüzeyine yeniden adım atacak. Ay'a ilk adımı 1972'deki Apollo 11 görevinde astronot Neil Armstrong atmıştı.
Artemis III, insanların bu gök cismine ilk gidişi olmasa da içinde önemli ilkleri barındırıyor. Zira bu misyon sayesinde ilk kadın astronot Ay yüzeyinde yürümüş olacak. Ayrıca NASA, beyaz olmayan ilk astronotu da bu görevle Ay'a göndermeyi planlıyor.
Görevin adı Yunan mitolojisindeki çok yönlü bir tanrıça olan Artemis'ten geliyor. Artemis, doğa tanrıçası ve hayvanların efendisi olarak görülüyordu.
Uzay ajansı şu anda ilk görevlerin planlamasını yapıyor olsa da aslında Artemis misyonu üç görevle sınırlı kalmayacak. Uzay ajansı 2030'lara kadar sürecek birçok görevle birlikte Ay'da insanların barınabileceği bir üs inşa etmek istiyor.
Independent Türkçe, The Verge, Washington Post



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe