Libya’daki büyükelçilikler ülkenin iç işlerine ne kadar müdahale ediyor?

Büyükelçiliklerinin bazıları Libya’da siyasi ve sosyal faaliyetlerde bulunuyor

Fransa'nın Libya büyükelçisi ile Libyalı bazı aşiret liderlerinin büyükelçilikte daha önce bir araya geldiği toplantıdan bir kare (Fransa Konsolosluğu)
Fransa'nın Libya büyükelçisi ile Libyalı bazı aşiret liderlerinin büyükelçilikte daha önce bir araya geldiği toplantıdan bir kare (Fransa Konsolosluğu)
TT

Libya’daki büyükelçilikler ülkenin iç işlerine ne kadar müdahale ediyor?

Fransa'nın Libya büyükelçisi ile Libyalı bazı aşiret liderlerinin büyükelçilikte daha önce bir araya geldiği toplantıdan bir kare (Fransa Konsolosluğu)
Fransa'nın Libya büyükelçisi ile Libyalı bazı aşiret liderlerinin büyükelçilikte daha önce bir araya geldiği toplantıdan bir kare (Fransa Konsolosluğu)

Libya'daki karışık siyasi durum, ‘Lockerbie faciası’ olarak bilinen terör saldırısından sorumlu tutulan Libya vatandaşı Ebu Acile Mesud el-Merimi’nin ABD’ye iadesinin ardından bazı tarafların Libya’daki yabancı büyükelçiliklerin dikkat çekici faaliyetlerine karşı hassasiyetini artırdı.
ABD’nin yanı sıra Fransa, İtalya ve Almanya'nın diplomatik misyonlarının hükümet yetkilileri ve aşiret liderleriyle yoğun görüşmeler gerçekleştirerek siyasi meselelerde rol oynamanın yanı sıra ülkedeki sosyal faaliyetlerini çeşitlendirmesi Libyalıların bazılarını şaşırttı.
Libyalı bazı siyasetçiler, büyükelçiliklerin oynadığı bu diplomatik rolü, ABD diplomasisinin Abu Acile’nin iadesi konusunda oynadığı rol ile ilişkilendirdiler.
Şarku'l Avsat'a konuşan Libya’nın doğusundan bir siyasetçi, şunları söyledi:
“ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, kaçırılan Libya vatandaşı Ebu Acile’nin ABD’ye götürüldüğünün duyurulmasının ardından ülkesinin bu konudaki çabalarına övgüde bulundu. Bu durum bizi, Libya'nın on yıldır çektiği sıkıntıların detayları yüzleştirirken yabancı büyükelçiliklerin Libya’nın iç işlerine müdahalesinin sınırlarına ilişkin soruyu da gündeme getirdi.”
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ABD Adalet Bakanlığı’nın ‘Ebu Acile’nin izini sürmede yorulmak bilmeyen çalışmaları için’ takdir ederken “Bu menfur eylemin kurbanlarını her zaman hatırlayacağız” dedi.
Libyalı siyasetçi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Libya’daki yabancı büyükelçilerin çoğunun diplomasi ilkelerinden uzak bir şekilde yalnızca ülkelerinin gündemleri için çalıştığını’ belirtirken “Herkes, onlarca yıldır süregelen durumları düzenlemek için ülkedeki siyasi bölünmeyi kullanarak Libya’nın zayıflığını ve bölünme halinden yararlanmak istiyor” şeklinde konuştu.
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Libyalı siyasetçi, Fransa’nın terörle mücadele bahanesiyle Libya'nın güneyindeki bazı çalışmaları olduğunu ve ABD Afrika Komutanlığı’nın  (AFRICOM) Libya semalarına sızmaya devam ettiğini söyledi. Fransa'nın Libya Büyükelçisi Mustafa Maharaj’ın her alanda kayda değer bir çaba sarf ettiğini belirten Libyalı siyasetçi, ancak ülkenin batısından, kuzeyinden ve güneyinden aşiretlerin liderlerinden ve ileri gelenlerinden oluşan bir heyet ile yaptığı son görüşmeyle ilgili halen birçok soru işaretinin olduğunu vurguladı.
Libyalı siyasetçi, ABD’nin Libya Özel Temsilcisi ve Trablus Büyükelçisi Richard Norland’ın Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı ile olan çabalarının Ebu Acile’nin ABD’ye iadesiyle sonuçlandığına inandığını da sözlerine ekledi. Libyalı siyasetçi, ardından hepsinin, ‘Lockerbie faciası’ olarak bilinen terör saldırısı kurbanlarına tazminat ödeme bahanesiyle petrol gelirlerini ve Libya’nın yurtdışındaki fonlarından kazanç elde etmeyi planladıklarını öne sürdü.
Fransa’nın Libya Büyükelçisi, yaptığı açıklamada, ülkenin dört bir yanından çeşitli aşiretlerin liderleri, üyeleri ve önde gelenlerinden oluşan bir heyetin, Fransız büyükelçiliğinde kendisini ziyaret ettiğini ve ülkede seçimlerin yapılabilmesine ilişkin vizyonlarını ve projelerini sunduklarını söyledi.
Ancak Libyalı siyasetçiler ve gözlemciler, bu ziyaretin nedenini ve büyükelçilerin ülkenin iç işlerine müdahalesinin boyutu hakkında sorular yönelttiler.
Ülkesinin Libya'da istikrarın sağlanmasında olumlu bir rol oynayacağını söyleyen Fransa Büyükelçisi, bir hafta önce Twitter hesabından ülkesinin Libya'daki 7 sivil toplum projesine yaklaşık 3,5 milyon euro değerinde kaynak sağladığını duyurdu. Büyükelçi, paylaştığı tweette, “Fransa, (Libya’da) sivil toplumu aktif bir şekilde destekliyor” yazdı.
Libya’daki yabancı büyükelçiliklerin çoğu sosyal ve kültürel konulara ilgi gösteriyor. Büyükelçileri de başkent Trablus'ta vatandaşlar tarafından düzenlenen eğlencelere katılmakta ve halkla birlikte bir kahve içmekte hiçbir sakınca görmüyor.
Öte yandan Libya’nın Kiev Büyükelçiliği dün, büyükelçilik için yeni bir geçici merkez belirlenene kadar konsolosluk binasında çalışmalarına başladığını duyurdu. Büyükelçilik tarafından gazetecilere yapılan açıklamada, “Aldığımız talimatlar doğrultusunda içinde bulunulan zorlu güvenlik ve hayat şartları nedeniyle çalışmalara ara verilmesi kararlaştırıldı. Ukrayna'daki Libyalılara gerekli hizmetleri sunmak amacıyla geçici bir adres, telefon numaraları ve bir iletişim ağı sağlayacağız” denildi.



Hamas, Gazze Şeridi'ndeki 4 esirin cenazesini İsrail'e teslim etti

TT

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki 4 esirin cenazesini İsrail'e teslim etti

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki 4 esirin cenazesini İsrail'e teslim etti

Hamas bugün, 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırı sırasında esir alındıktan sonra İsrail saldırısında ölen dört esirin cesedini İsrail'e teslim etti. Hamas savaşçıları, cenazelerin Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim edilmesinden önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir platform üzerinde dört siyah tabut sergiledi. Tabutların üzerinde Shiri Bibas ve iki çocuğu Kfir ve Ariel ile Oded Lifshitz'in fotoğrafları ve bilgileri yer alırken, İsrail Başbakanlık Ofisi cenazelerin teslim alındığını duyurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam yaptığı açıklamada, “Bugün İsrail devleti için çok zor bir gün olacak. Acı dolu bir gün, bir yas günü... Ölen dört sevgili esirimizi eve getireceğiz” dedi.

Hamas, Gazze Şeridi'nde iki taraf arasında varılan ateşkes anlaşması uyarınca İsrail'de tutuklu bulunan ve cumartesi günü serbest bırakılacak olan Filistinlilere karşılık bu dört cesedi teslim etti.

Anlaşma, Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği eşi benzeri görülmemiş bir saldırının ardından patlak veren 15 aylık savaşın ardından 19 Ocak'ta yürürlüğe girdi.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu Esirler ve Kayıp Aileleri Forumu dün akşam, Gazze'de tutuldukları sırada dört esirin öldüğünün kendilerine bildirildiğini ve cenazelerinin perşembe günü (bugün) teslim edileceğini açıkladı.

Forum tarafından yapılan açıklamada, “Shiri Bibas ve iki çocuğu Ariel ve Kfir ile Oded Lifshitz'in artık aramızda olmadığına dair yürek parçalayıcı bir haber aldık” ifadesi yer aldı.

Hamas Kasım 2023'te Shiri Bibas ve iki çocuğunun İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir bombardımanda öldüğünü duyurmuş, ancak İsrail bunu hiçbir zaman doğrulamamıştı.

xcsdfvgrt
İki çocuğuyla birlikte kaçırılıp Gazze Şeridi'ne getirilen Shiri Bibas (AP)

İki çocuk ve ebeveynlerinden oluşan Bibas ailesinin tamamı 7 Ekim'de Gazze Şeridi sınırındaki Kibbutz Nir Oz'dan kaçırıldı.

Hamas, saldırı sırasında iki küçük çocuğunu evlerinin önünde kucaklayan dehşete düşmüş annenin fotoğraflarını yayınladı. Görüntüler dünya çapında viral oldu.

Hamas 1 Şubat'ta çocukların babası Yarden Bibas'ı (35) serbest bıraktı.

Anne ve iki çocuğunun öldüğünün doğrulandığı ve cenazelerinin bugün teslim edilmesinin beklendiği haberi İsrail'de ve yurtdışında öfke ve üzüntüye yol açtı.

Kfir Bibas, Hamas'ın saldırıları sırasında kaçırdığı 251 esirin en küçüğüydü.

İsrail ordusuna göre bugün Gazze Şeridi'nde halen 70 esir tutuluyor ve bunlardan en az 35'i ölü.

Her hafta bir takas

Katar, Mısır ve ABD’nin arabuluculuk yaptığı ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana 19 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden salıverilen bin 100'den fazla Filistinli tutukluya karşılık serbest bırakıldı; bu da haftada ortalama bir takas anlamına geliyor.

Bugünkü takas, ölü esirleri kapsayan ilk takas oldu ve canlı esirlerde olduğu gibi ICRC tarafından gerçekleştirildi.

Hamas'ın yaşayan altı esiri cumartesi günü serbest bırakması gerekiyor.

Ateşkes anlaşmasının 1 Mart'ta sona erecek olan ilk aşaması, İsrail'in hapishanelerinde tuttuğu bin 900 Filistinli tutukluyu serbest bırakması karşılığında Hamas'ın sekizi ölü olmak üzere 33 esiri serbest bırakmasını öngörüyor.

Hamas dün yaptığı açıklamada, ateşkes anlaşmasının 2 Mart'ta başlaması beklenen ikinci aşamasında Gazze Şeridi'nde halen tutulan tüm esirleri birbirini takip eden gruplar halinde değil ‘tek seferde’ serbest bırakmaya hazır olduğunu bildirdi.

cdfgrt
Oded Lifshitz ve Shiri Bibas ile çocukları Kfir ve Ariel'in cenazelerinin teslim edildiği alanda konuşlanan Hamas mensupları (Reuters)

Ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının Gazze Şeridi'ndeki savaşı tamamen sona erdirmesi gerekiyordu. Ancak Hamas ve İsrail birbirlerini ilk aşamayı ihlal etmekle suçladıkları için müzakereler henüz başlamadı.

Anlaşmanın üçüncü ve son aşaması ise harap olmuş Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına odaklanıyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarında bin 211 kişi öldü. Buna karşılık İsrail, Gazze Şeridi'nin tamamını harabeye çeviren bir savaş başlattı. Hamas Sağlık Bakanlığı'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen rakamlarına göre söz konusu savaşta çoğu sivil en az 48 bin 297 kişi hayatını kaybetti.