General Abbas İbrahim, Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden ayrılmış olsa da 2011 yılında atandığı görevde, söz konusu tarihten bu yana oynadığı rol peşini bırakmadı. Görevinin sona ermesinin ertesi sabahı ‘eski’ Emniyet Genel Müdürü, Bazzi ailesinden bir heyeti evinde kabul ediyordu. Bazzi ailesinin oğulları Muhammed, ABD’li yetkililerin talebi üzerine Romanya'da tutuklanmıştı. General İbrahim, Lübnan'ın Bükreş Büyükelçisi ile temaslarda bulundu. Ayrıca Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdallah Buhabib ile temasa geçen General İbrahim, sonunda bu dosyayla nasıl başa çıkılacağına dair bir dizi ‘gerçekçi’ ipucu bulmak için gerektiğinde Romanya'daki kamu güvenliği ve istihbarat müdürleriyle temasa geçmeye hazırdı.
2011 yılında başladığı görevinden ayrıldıktan sonra ‘gelecek planlarını hazırlamak’ için kısa bir ara veren General İbrahim, yurt dışında çalışmak için birçok teklif aldığını ve bunlardan bazılarının cazip teklifler olduğunu söyledi. Ancak Lübnan'da siyasi çalışmalar yapmak istediği ve ‘ümidini kaybetmedikçe’ Lübnan’dan ayrılmayacağı için tüm tekliflerin kendisini cezbetmediğini de sözlerine ekledi.
General İbrahim, ilişkileri ve tecrübesi nedeniyle Emniyet Genel Müdür olduğu dönemdeki rolünü sürdürse de görevden dramatik bir şekilde ayrıldı. Herkes geçtiğimiz hafta sona eren İbrahim'in görev süresinin uzatılmasını beklerken siyasetçilerin yasaları kendi isteklerine göre düzenlemeye alıştığı bir ülkede kapıların çözüme kapanması herkesi şaşırttı.
General İbrahim, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda görev süresini uzatma girişimlerinin başarısızlığından kimin sorumlu olduğunu açıklamaktan kaçınsa da bu konuda hukuka güveneceğini söyleyerek Başbakan Necid Mikati’ye işaret etti.
General İbrahim, liyakatli atama yapamama ve yeni bir cumhurbaşkanı seçilip liyakatli atama yapabilecek tam teşekküllü bir hükümet kuruluncaya kadar bu görevde kalmayı düşünmeseydi görev süresini uzatmak istemeyeceğini vurguladı. ‘İlgililere’ beş ay önce görev süresinin sonunda görevde kalmak istemediğini söylediğini belirten General İbrahim, ancak ‘geçici’ bir uzatma fikrine razı oldu. Buna karşın meselenin tamamen hukuki bir boyutu olduğunu söyleyen Başbakan Mikati, vatandaşlar ve siyasiler arasında kafa karışıklığına neden olacak bir üslupla “Siyasi eleştirileri kabul etmiyorum” dedi.
Bir grup hukukçunun görev süresinin uzatılması için yasal çıkış yolları bulduğunu ancak dikkate alınmadığını söyleyen General İbrahim, Mikati başlangıçta siyasetsiz hukuk, daha sonra da hukuksuz siyaset istediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Burada olmamızın nedeni bu. Basitçe söylemek gerekirse; General Elias el-Biseri bu görevi vekaleten devraldı. O en iyi subaylardan biridir. Ona tüm deneyimim ve yeteneklerimle emrinde olduğunu söyledim. Hal böyle olunca herkes kendisinden bekleneni yaptı. Örneğin Meclis Başkanı Nebih Berri, bir toplantı talebinde bulundu, ama olmadı. Eski Bakan Cibran Basil ise zorunluluğu yasalaştırmak için Meclis’te yeter sayı sağlamaya hazır olduğunu ve zorunluluğun esnek bir kelime olduğunu söyledi. Basil, dikkate alınmayan uzatma yasasının tüm genel müdürler için geçerli olmasını şart koştu ancak bu da olmadı.”
Ancak halkın eski Emniyet Genel Müdürü'ne karşı duygularını ve vatandaşların bu müdürlüğe nasıl baktığını yansıtan olumlu bir hava olduğunu düşünen General İbrahim, “Bu benim çok gurur duyduğum, dramatik bir şekilde gerçekleşen görevden ayrılışımla onurlandırdığım ve telafi ettiğim bir konu” dedi.
‘Ülkenin arabulucusu’ rolünü oynayan General İbrahim, yetkililer arasında köprü görevi görüyor, birçok tartışmalı dosya üzerinde görüşlerini birleştirmeye çalışıyordu. İbrahim'in faaliyetleri, hükümetlerin kurulması sürecinde büyük bir paya sahipti. Bazı tartışmalı dosyalarda başarılı, bazılarında ise ‘siyasi çıkmaz’ nedeniyle başarısız oldu. Ancak İbrahim, yasal olarak geniş yetkilere sahip olan Emniyet Genel Müdürlüğü görevinde yetkilerinin aşmadığını vurguladı. İşinin merkezinde siyasi, sosyal ve ekonomik güvenlik olduğunu söyleyen İbrahim, bu göreve geldiğimde ilk işim müdürlüğün ve genel müdürün yetkilerini okumak oldu. Bugün aradan 12 yıl geçmesine rağmen yaptıklarımın hepsini yerine getirmiş değilim. Çünkü bu makamın yetkileri çok genişti.
General İbrahim sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ülkenin arabulucusu gibi bir görevi yoktu. Benim yaptığım, bu görevin yetkileri dışındaydı. Tüm bu yetkileri kullanmayan yöneticiler var. Ancak göreve başladığım dönem, çoğunlukla her düzeyde bir boşluk dönemiydi ve doğa boşluktan nefret eder. Bu boşluğu çalışmamla doldurdum. Çoğu yerde cumhuriyete aracılık edebildiğimi, köşeleri dönerek istenilen sonuçlara ulaşabildiğimi söyleyebilirim.”
General İbrahim, Lübnan'daki siyasetçilerin çalışmalarını da değerlendirdi:
“Sıkıntının siyasi performansa, eylem ve tepkinin siyasi görüşe üstün geldiğine inanıyorum. Genel olarak Lübnan'da bir planlama yok ve bir tepkiler dünyasında yaşıyoruz. Bu zihniyet böyle devam ederse kötü sonuçları olur. Bunun içinden çıkmalıyız. Bu, yıkıcı bir performans. Sonuçları önümüzde, bizim başardıklarımız onları değiştirmek için bir teşvik olmalı ama değişen bir şey yok.”
General İbrahim'in siyasi çalışmalar yapmak istediği biliniyor. Çünkü bunu birçok kez açıkça dile getirdi. Ama görevinden ayrılıp geniş siyaset dünyasına girdikten sonra hiçbir partiye girmeyeceğini belirten İbrahim konuya dair şunları söyledi:
“Tüm görevlerimde bağımsızdım. Lübnan gerçekliğinden sapmadan büyük ölçüde bağımsız olacağımı düşünüyorum. Yani mezhepçilik kendini dayatsa da ben bağımsızlığım olarak kabul edilen oldukça geniş olan hareket alanını koruyacağım ve herkesten bağımsız çalışacağım.”
İbrahim, insanların emniyetteki yetkililere ‘nefret’ duymasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Emniyet birimlerinin insanların hizmetinde olduğuna inananlardanım. Yıllardır yapılanlar anormal, sizin yaptığınız doğru olabilir. İnsanların bize sempati duymasını sağlayan da buydu. Ofisimiz, dünyanın dört bir yanında hizmet ve arabuluculuk talebinde bulunan kişiler için bir merkez haline geldi. Bu, biz ve vatandaşlar arasında bir güven inşa etti. Siyasi görüşlerinden ya da Emniyet Müdürlüğü’nü eleştirmelerinden dolayı kimseyi sorumlu tutmuyoruz.”
General İbrahim’in görevinin son yıllarında, Emniyet Genel Müdürlüğü büyük zorluklarla karşı karşıya kalırken hizmetlerinde de gerileme yaşandı. Bunların başında, pasaport almak için kapılarında uzayıp giden kuyruklar geliyordu.
İç duruma ilişkin de açıklamalarda bulunan General İbrahim, Emniyet Genel Müdürlüğü üyeleri ve memurları da dahil olmak üzere Lübnanlıların satın alma gücünün düşmesinden büyük ölçüde etkilendiğinin altını çizdi. İbrahim, Yunan filozofu Platon'un bir sözüne atıfla, “Askerimiz çalışıyor ve açlık çekiyordu. Ben de buna ikna oldum” ifadelerini kullandı.
Askerlerin ve ailelerinin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamak ve hayatlarını idame ettirmelerini sağlamak için birçok önlem almalarına rağmen durumu ne yazık ki kriz öncesi seviyelerine getiremediklerini, çünkü bunun kolektif olarak devletin sorumluluğunda olduğunu belirten İbrahim, pasaport kriziyle ilgili de değerlendirmelerde bulunu. Bu konunun ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’nün değil, devletin sorumluluğunda olduğunu’ vurguladı. Bunun daha ziyade devlet ve hükümet ile Lübnan Merkez Bankası Başkanı arasındaki çekişmeden kaynaklı bir sorun olduğunu söyleyen General İbrahim, “Yani biz müdürlük olarak gerekli ihaleyi yaptık ve 15 milyon dolara ihtiyacımız vardı. Pasaport harçlarını ve diğer harcamaları tahsil ediyoruz, ardından doğrudan Maliye Bakanlığı’na aktarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ayrılan General İbrahim, güvenlik birimlerinin çalışma kalitesine olan güvenini yinelerken, ancak rehavete kapılmayı reddettiğini, çünkü bir güvenlik görevlisi rehavete kapıldığında felaketlerin yaşandığını vurguladı. General İbrahim, güvenlik birimlerinin ve ordunun iradesi ve vatandaşların farkındalığı ile güvenlik durumunun iyi olduğunu, ancak sosyal güvenlikle ilgili büyük bir korkunun hissedildiğini kaydetti. Bunun önemli bir korku ve faktör olduğunun altını çizen General İbrahim, “Lübnan halkı ilk kez bir konuda, yani yoksulluk ve açlıkta meselesinde birleşiyor” dedi. Toplumsal olarak bu meselenin sokakta vatandaşlarla güvenlik güçleri arasında çatışmalara dönüşebileceğini söyleyen General İbrahim, “Ancak güvenlik anlamında korku oluşturmaz” diye konuştu. Diğer yandan Lübnan'da terör örgütlerine bağlı uyuyan hücrelerin bulunduğuna ve bunların çoğunun gözetim ve takip altında olduğuna dikkat çekerek “Güvenlik servisleri arasındaki koordinasyon da bu konu üzerine kuruludur” ifadesini kullandı.
Güvenlik birimleri arasındaki koordinasyonu her fırsatta vurgulayan General İbrahim, ‘Lübnan’da bu kadar çok güvenlik birimi olmasının normal olup olmadığı’ sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayır, bu normal değil. Bunun nedeni, mezhepsel çekişmelerimiz olması. Bu bir yığılmaya neden oluyor. Bu yüzden dünya ülkeleri, her fırsatta her biri kendi yetki alanında olmak üzere güvenlik birimlerini yeniden düzenleyip birleştiriyor. Bazı mezheplerin tarafları, güvenlik birimleri önünde engel oluşturuyor. Ne yazık ki Şiilerin ve Sünnilerin birer ve Hıristiyanların ise iki güvenlik birimi var. Bu da bizi bir mezhebin tarafı olarak değil, vatandaş olarak mezhepçiliği ortadan kaldırıp sivil devlete geçmeyi fiilen düşünmeye itiyor. Artık bu ülkenin vatandaşı ve daha dindar, ancak daha az mezhepçi olmamızın zamanı geldi. Mezhepçilikten uzaklaşalım ve Allah'a yaklaşalım.”
Emniyet Genel Müdürü olduğu sırada rolünün büyük bir bölümü görevinin yetkileri dışında olan General İbrahim açıklamasınaşöyle devam etti:
“Suriye krizinin başladığı sıralarda bu göreve geldim. Kriz sadece Lübnan'ı değil tüm dünyayı etkiledi. Çoğu ülkenin Suriye ile diplomatik ilişkileri koptu. Ardından bu ülkeler, güvenlik düzeyinde her şeye baştan başlamak zorunda kaldı. Suriye'ye tepeden bakan bir yerde bir üsse sahip olmaları gerekiyordu.”
General İbrahim'in hem Suriye hem de Batı ile aynı anda konuşabilen bir isim olması onun yaklaşık 12 yılda, bugüne kadar bazıları açıklanan, ancak çoğu duyurulmayan birçok görevi yerine getirmesini sağladı.
General İbrahim açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Lübnan ve Suriye'den başlayarak dünyadaki kardeş ve dost ülkelerle birçok olumsuzluğu bu iletişim kanalıyla hafifletmeyi başardık. Dolayısıyla bu kanallar etkili oldu. Bazen güvenlik kanallarından diplomatik ve siyasi kanallara geçtik. Hassas olmaları nedeniyle açıklamadığım çok şey var ama üzerime düşeni sonuna kadar yaptığımı düşünüyorum.”
Lübnan eski Emniyet Genel Müdürü General Abbas İbrahim, Şarku’l Avsat’a konuştu: Lübnan’da güvenlik birimlerinin çok olmasının nedeni mezhepçilik
Lübnan’ın eski Emniyet Genel Müdürü, kamusal alanda bağımsız olarak çalışacağını ve kimseye katılmayacağını vurguladı.
Lübnan eski Emniyet Genel Müdürü General Abbas İbrahim, Şarku’l Avsat’a konuştu: Lübnan’da güvenlik birimlerinin çok olmasının nedeni mezhepçilik
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة