Bağımsız inceleme: Londra polisi ırkçı, kadın düşmanı ve homofobik

Londra polis merkezinin önünde iki polis (Reuters)
Londra polis merkezinin önünde iki polis (Reuters)
TT

Bağımsız inceleme: Londra polisi ırkçı, kadın düşmanı ve homofobik

Londra polis merkezinin önünde iki polis (Reuters)
Londra polis merkezinin önünde iki polis (Reuters)

İngiltere’de yapılan bağımsız bir inceleme sonucu, Londra Metropolitan Polis Teşkilatı’nın personelini kontrol edemeyen ırkçı, kadın düşmanı ve homofobik bir kurum olduğu ifade edildi.
İnceleme kararı, İngiltere’yi şok eden bir davanın ardından alındı.
2021’de dönemin Metropolitan Polis Şefi Cressida Dick, bir polisin Sarah Everard isimli bir kadını kaçırıp, tecavüz edip öldürmesi nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının ardından polis biriminde bağımsız bir inceleme talep etmişti.
İnceleme raporunda, teşkilat içinde ve topluluklarda polislik görevlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak kökleşmiş ırkçılık, cinsiyetçilik ve homofobi gibi kabul edilemez davranışlar tespit edildiği vurgulandı ve kadın ve çocukların hak ettikleri koruma ve desteği alamadığının altı çizildi.
Lordlar Kamarası üyesi Louise Casey liderliğindeki bağımsız inceleme, Metropolitan Polisi’nin ciddi başarısızlıklarını ve radikal reform ihtiyacını ortaya çıkardı.
Güçlü liderlik ihtiyacı
Söz konusu inceleme, 1999’da siyahi genç Stephen Lawrence’ın öldürülmesiyle ilgili olarak yürütülen soruşturmada, polis gücünün cinayet davasını ele almada ırkçı davrandığı sonucuna varılmasından 20 yıl sonra yürütüldü.
Söz konusu bağımsız incelemede, polisin başkentte görevlerini rıza ile yerine getirmediği ve Londra polisinin sorunların boyutunu inkar etmesinin reformların önündeki en büyük engel olduğu tespit edildi.
Casey, raporun açıklanmasının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “Nereden bakarsanız bakın, adı, tanımı ne olursa olsun, deliller çok açık. Önyargı ve ayrımcılık yapan bir teşkilat mı? Evet, önyargı ve ayrımcılık uyguluyorlar” dedi.
İngiltere’nin en kıdemli polis memuru olan Metropolitan Polis Komiseri Mark Rowley ise basına yaptığı açıklamada, “Londralıları hayal kırıklığına uğrattık ve bu rapor bunu açıklıyor” diye konuştu.
360 sayfalık raporda, polis teşkilatının güçlü bir liderliğe, kadınlar için koruma hizmetine, çocuklara yönelik yeni bir stratejiye ve diğer reform önerilerine ihtiyacı olduğu belirtildi.
Casey’in geçtiğimiz Ekim ayında yayınladığı ara rapora göre, teşkilatın polis memurlarına yönelik görevi kötüye kullanma iddialarını çözmesi ortalama 400 gün sürdü.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.